Merhaba sevgili Bibliyoraf okurları! Her ay olduğu gibi bu ay da ekip üyelerimiz mayıs için için okudukları kitaplardan sevdiklerini sizler için derledi! Yaz ayları geliyorken ve yeni okuma listeleri oluşturuluyorken bu öneriler de sizler için harika tercihler olacak. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.
Çevirmenimiz Buse Olçay’ın Mayıs Ayı Favorileri
Duyduğumuza göre Buse oldukça keyifli bir ay geçirmiş!
Mayıs ayı benim için çok yoğun bir ay oldu. Bu yüzden de beğeneceğime emin olduğum kitapları okuyarak kendimi şımarttım. Sevdiğim serilere odaklandım, favori kitaplarımı tekrar okudum ve arkadaşlarımla buddy-read yaptım. Okuma açısından çok keyifli bir aydı.
Buse’nin bu ayki favori kitapları şu şekilde:
- How the King of Elfhame Learned to Hate Stories // Holly Black
- Jane Eyre // Charlotte Bronte
- Geceyarısı Leydisi // Cassandra Clare
Çevirmenimiz bu kitapları şöyle değerlendiriyor:
How the King of Elfhame Learned to Hate Stories, Peri Halkı serisinin ek kitabı. Cardan’ı konu alan hikayelerden oluşuyor ve Cardan sevenlerin (BEN!) gözünü doyuruyor. Ben özellikle Cardan’ın minik bir fae prensi olduğu hikayeleri çok sevdim. Hem çok şirindi, hem de nasıl bir ortamda büyüdüğünü göstererek Cardan’ın davranışlarını anlamada yardımcı oldu.
Jane Eyre, benim en sevdiğim kitaplar arasında. Bu ay ders için ikinci kez okudum ve ilk okuyuşumdaki hazzı eksiksiz aldım. Gotik-romantik türünün en iyi örneklerinden olmasının yanında, bir kadın karakteri konu alan ilk bildungsromanlardan da biri. Tam anlamıyla çağ açan bir kitap yani. Koşup okumanız lazım hemen.
Geceyarısı Leydisi’ne gelince ilk önce tasarım sorumlumuz Ezgi’yi anmam gerekiyor çünkü onun ısrarlı önerisiyle okudum. Bu kitap Karanlık Sanatlar serisinin ilk kitabı, seri de Cassandra Clare’in Gölge Avcısı evrenindeki üçüncü seri. Ölümcül Oyuncaklar’ın beş yıl sonrasında geçiyor ve Emma Carstairs ile Blackthorn ailesini konu alıyor. Gölge Avcısı evrenini çok özlediğim için aşırı keyif aldığım bir kitap oldu. Hatta şu an için Ölümcül Oyuncaklar’dan daha çok sevdiğimi söyleyebilirim.
Tasarımcımız Ezgi Su Güçlü’nün Mayıs Ayı Favorileri
Ezgi mayıs ayı hakkında diyor ki:
Mayıs ayı okuma açısından benim için gayet verimli geçti. Hem tek okuduğum kitaplardan hem de arkadaşlarımla birlikte okuduğum kitaplardan oldukça zevk aldım. Devam etmek için sabırsızlandığım serilere devam ettiğim, kendimi bulduğum karakterlerle karşılaştığım ve uzun zamandır okumak istediğim kitapları okuduğum güzel bir aydı.
Bakalım bu ayki favorileri hangi kitaplar olmuş:
- Fareler ve İnsanlar // John Steinbeck
- Gölgelerin Lordu // Cassandra Clare
- Yeşilin Kızı Anne-Adanın Kızı // L.M. Montgomery
Ezgi’den bu kitapları değerlendirmesini istedik ve ekledi:
Fareler ve İnsanlar okumayı uzun süredir beklettiğim, bu aysa arkadaşlarımla birlikte okuduğum bir kitap oldu. Beni o kadar etkiledi ki hala kitabı ve karakterleri düşünüyordum. İki zıt karakteri bu denli iç içe geçmiş şekilde anlatabilmek ve bunu da okuyucuya hissettirebilmek her yazarın yapabileceği bir şey değil. Fakat Steinbeck bunu öyle iyi bir şekilde başarmış ki hayran olmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Gerek eleştirdiği konularla, gerekse içindeki karşılıksız sevgiyle beni kendine bağlayan bir kitap oldu Fareler ve İnsanlar. Herkese önereceğim kitaplar arasında.
başlık
Gölgelerin Lordu da ekibimizden Buse ile birlikte okuduğum; okurken yer yer sinirden delirdiğim, karakterlerden bazılarını yumruklamak istediğim, bir noktada ağlamamı durduramadığım ve içindeki aile-arkadaşlık bağlarına bayıldığım bir devam kitabıydı. Cassandra Clare bu kitapta kendini oldukça geliştirmiş ve önceki kitaplarındaki dilinin çok çok üstüne çıkmıştı. Hem okuması fazlasıyla keyif veren hem de akıcı bir dili vardı. Bu da kitabı gözümde bir seviye daha yükseltti. Karanlık Sanatlar serisi ilk kitapla gönlümü fethedememiş olsa da, sanıyorum ki Gölgelerin Lordu ile birlikte Clare’den favori serilerim arasına girecek.
Tahmin ediyorum ki son dönemdeki popülerliğinden kaynaklı Yeşilin Kızı Anne serisini duymayan kalmamıştır. Her ne kadar serileri popüler olduğu dönemde okuduğumda sevemesem de, Yeşilin Kızı Anne bu tabumu kıracak gibi görünüyor. Serinin ilk iki kitabı o ayın favorilerine girmese de Adanın Kızı gözümüze sokmadan verdiği mesajlarla, sevgi dolu hikayesiyle ve kendimi gördüğüm artık büyümüş Anne ile mayıs ayı favorilerime girdi. Okurken kızlarla Patty’nin Yeri’nde şömine başında otursam, ara tatilde de bavulumu toplayıp Anne ile birlikte Green Gables’a dönsem bütün sorunlarım çözülecekmiş gibi hissettim. Çok huzurluydum okurken. Zor bir dönemde bana bu kadar iyi hissettirdiği için herkese önermek istedim.
Yazarımız Sude Sönmez’in Mayıs Ayı Favorileri
Sude’ye nasıl bir mayıs ayı geçirdiğini sorduk ve cevapladı:
Bu ay yakaladığım okuma hızı son 2 senenin acısını çıkarır gibiydi benim için. Sınav zamanları yaklaştıkça bir anda bir şeyler okuma ve izleme aşkı gelir ya tam olarak onu yaşadım ve mayıs ayında toplam 17 kitap okudum.
Favori kitapları ise şunlar olmuş:
- Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe // Paola Peretti
- Kibrit Çöpleri // Murathan Mungan
- Yolun Sonundaki Okyanus // Neil Gaiman
Ve bu kitaplar için ekliyor:
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe, her yaştaki her okuyucuya kesinlikle önereceğim bir kitap oldu benim için. Bu kitabı, akıcı yazım dili ve muhteşem hikayesi dışında ayın favorisi yapan iki sebep daha var. İlki, kitabın yazarı Paola Peretti, yazdığı bu kitapta kendisinin de muzdarip olduğu bir hastalık olan Stargardt hastalığına sahip bir kız çocuğu Mafalda’nın hikayesini anlatmış. Diğer sebep ise kitabı orijinal dili olan İtalyanca okuyup çok akıcı buldum.
Kibrit Çöpleri, ismi gibi kibrit alevi kadar kısa süren anları dillendiren bir kitap. Eser gündelik hayatta şahit olduğumuz anların birleşimi gibi. Uzun, süslü cümlelere ihtiyaç duymadan o anlar nasıl bana gülle çarpmış etkisi verdi inanın bilmiyorum.
Son olarak Yolun Sonundaki Okyanus, Neil Gaiman’ın kaleminden okuma şansı bulduğum ilk kitap oldu. İlk sayfalarda neden abartıldığını anlamadım fakat sonlara gelirken ‘‘Acaba bitince yeniden mi okusam?” dedirtti bana. Kitap bittiğinde hemen diğer kitaplarını da ısmarladım kendime. Anlaşılan yaz boyu favorilerimde en az bir Gaiman kitabı bulunacak.
Yazarımız Zeynep Öztürk’ün Mayıs Ayı Favorileri
Yazarımız Zeynep’in mayıs ayı için değerlendirmesi şu şekilde:
Uzun zamandır vizelerden ve ödevlerden dolayı kitaplığımdaki kitapları ihmal ediyordum. Mayıs ayında biraz rahatlayınca uzun zamandır okunmayı bekleyen, heyecanla başlamak istediğim kitaplara başladım. Benim için çok keyifli bir okuma ayı oldu mayıs!
İşte yazarımızın mayıs favorileri:
- Muhtelif Evhamlar Kitabı // Ömür İklim Demir
- Yeraltı Demiryolu // Colson Whitehead
- Sessizliğin Sesi serisi // Yoshitoki Oima
Zeynep’in bu kitaplar hakkındaki düşünceleri ise şöyleymiş:
Muhtelif Evhamlar Kitabı, bir sürü arkadaşım tarafından bana önerilen ve benim de çok seveceğimi hissettiğim bir kitaptı. Bir hikâye koleksiyonu olmasına rağmen tam bir romanmış gibi hissettirdi bana. Yazarın kalemi ve öykülerinde işlediği duygusal ve son derece kişisel konularla da gönlümde taht kuran kitaplardan biri oldu. Arkadaşlarıma önerileri için çok çok teşekkür ediyorum ve yazarın Kum Tefrikaları romanını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.
başlık
Yeraltı Demiryolu, kitaplığımın en eski kitaplarından biriydi. Yıllardır toz tutmuş okunmamı beklerken artık okumanın zamanı geldi diye düşünüp mayıs ayında okumaya başladım. İyiki edinmişim ve okumuşum dediğim bir kitap oldu benim için. Son yıllarda okuduğum en iyi siyahi hikayesini anlatan romanlardan biriydi Yeraltı Demiryolu. Ayrıca yazarının neden bu kadar ödüllü ve popüler bir yazar olduğunun da kanıtı oldu. Yazarın romandaki olaylara kattığı gerçeklik vurgusu da oldukça çarpıcı bir derinlik katmıştı kitaba. Kitap, gelecekte klasikler arasına gireceğini düşündüğüm muazzam bir başyapıttı ve Colson Whitehead’in diğer kitaplarını da çok merak etmemi sağladı. Kendisinin yakın zamanda Nickel Çocukları romanını da okumayı planlıyorum.
Sessizliğin Sesi, yaklaşık beş yıl önce okuduğum ve o zamandan beri favorilerimden biri olan bir manga serisiydi. Bu sene BibliyoMaraton kapsamında tekrar okuma şansı bulduğum için de çok mutlu oldum. Klasik hayattan kesitler türüne yeni bir soluk getiren, karakterleri ve olayların gerçekçiliği ve önemi ile okuyucunun kalbine dokunan, sıcak bir kucaklama gibi hissettiren bir manga serisiydi Sessizliğin Sesi. Bu açıdan hepinize gözüm kapalı önereceğim; manga okuyan okumayan herkesin bu serinin tadına bakması gerektiğini düşünüyorum.
Ama fakat ancak. Lakin ve veya. Çünkü ve belki. Mademki. Ancak ve ancak. De. Ki. Ama fakat ancak. Lakin ve veya. Çünkü ve belki. Mademki. Ancak ve ancak. De. Ki. Ama fakat ancak. Lakin ve veya. Çünkü ve belki. Mademki. Ancak ve ancak. De. Ki.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: