Merhaba! Bu yazıda sizlere Taylor Swift’in yeniden kaydettiği son albümü 1989 (Taylor’s Version) için kitap önerilerinde bulunacağız. Hayranlar olarak ağustostan beri bugünün gelmesini bekledik! 1989, hem Taylor için hem de müzik endüstrisi için çok özel bir albüm.
Yayınlandığı dönem tüm listeleri salladı ve aynı zamanda Grammy Ödülleri’nde Taylor’a Yılın Albümü kategorisindeki ikinci ödülünü getirdi. Şimdi ise Taylor bu ikonik albümün ve tüm ünün asıl sahibi oldu. Gelin hep birlikte New York’a taşınmak, partilemek ve aşkı en derinlerde hissetmek için bir tura çıkalım.
1. Kitap Kurtları – Emily Henry
Kitap Kurtları, Emily Henry’nin çevrilen son eseri. Yazdığı tatlı romantik komedilerle bilinen yazar, bu sefer de hayranlarını şaşırtmıyor. Romanda birbirlerine düşman iki ana karakter var, bunlar Nora ve Charlie. Bir yazar temsilcisi olan Nora, New York’taki toplantılarında editör Charlie ile tanışıyor. İlk izlenim olarak ondan hiç hoşlanmıyor, hatta kibri Nora’yı oldukça rahatsız ediyor. İki yıl sonra, işe bakın, gittikleri küçük kasaba olan Sunshine Falls’ta yolları kesişiyor. Karşısındakinin hiç de sandığı gibi olmadığını anlayan ikili, tüm bildiklerini bir kenara bırakıp kasabayı, kendilerini ve birbirlerini keşfediyorlar.
1989 albümü için Welcome To New York’tan daha iyi bir giriş parçası olamazdı elbette. Şarkı, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan New York’a taşınmak, orada bir hayat kurmak ve kalp kırıklıklarını geride bırakmak hakkında. Kitap Kurtları, tam olarak New York’a taşınmakla ilgili olmasa da kitapta buranın yeri büyük. Nora, kendisini tam olarak bir “şehir insanı” diye tanımlıyor. Onun hayatı, topuklularını giymek, mükemmel bir iş hayatına sahip olmak, kaos içerisinde düzenli yaşamakla ilgili. New York’u ne kadar çok sevdiğinden de her fırsatta bahsetmekten çekinmiyor. Buranın renkli hayatı, sakinlikten uzak olan ruhlar için ideal.
2. Malibu’da Son Parti – Taylor Jenkins Reid
Bir yaz sonu partisinin gidişatını saat saat okuduğumuz kitapta; aşk, aile, dram, ne ararsanız bulabilirsiniz. Geçmiş ve şimdiki zaman arasında git-gel yapan roman, Mick Riva’nın ünlü çocukları olan dört Riva kardeşi anlatıyor: Nina, Jay, Hud ve Kit. Hepsi birbirinden özel ve yetenekli. Ancak hepsinin bir ortak noktası daha var, babalarının onları terk etmiş olması. Mick, defarca karısı June’u ve çocukları bırakarak gidiyor, ardından geri dönüyor. Tıpkı Nina’nın kocası Brandon gibi. (Sakin olun, spoiler değil. Hepsi kitabın ilk sayfalarında yazan şeyler.)
Yazarın ülkemizde çıkan son kitabı Malibu’da Son Parti, All You Had To Do Was Stay için harika bir seçim diyebiliriz. Taylor şarkıda, “People like you always want back the love they gave away and people like me wanna believe you when you say you’ve changed,”1 diyor. Ailenin en büyük ablası Nina, hayatı boyunca kardeşlerinin yanında oluyor. Babalarının yokluğuna alışmış ve ondan umudu kesmiş olan Nina’yı kocası da terk ettiğinde, aile tarihinin tekerrür ettiğine inanıyor. Tüm bunlara rağmen ikisine karşı kin gütmeyen Riva kardeşler, parti ilerledikçe birçok olaya şahit oluyorlar. Fakat unutulmamalı ki, bazen her şeye geç kalınmıştır.
1: Senin gibi insanlar verdikleri aşkı hep geri isterler ve benim gibi insanlar değiştiğini söylediğinde sana inanmak isterler.
3. Vahşi – V.E. Schwab
Sırada, harika bir arkadaşlıktan düşmanlığa hikâyesi var: Vahşi! Akıcı bir dil, farklı bir dünya, intikam, çeteler ve süper kahramanlar… Vahşi’de üniversitede oda arkadaşı olan Victor ve Eliot’ı okuyoruz. Bir tez çalışması ve deney sonucu Eli ile Victor arasında anlaşmazlıklar çıkıyor. Arkadaşının ihanetiyle Victor kendisini hapishanede buluyor. Onun hapisten çıkıp intikam arayışına girmesiyle kitap başlıyor. Doğaüstü unsurları olan ama bir o kadar da gerçekliğini sorgulatan romanda, tamamen siyah ya da beyaz karakterler yok. Geçmişe gidip gelmelerin bol olduğu Vahşi, sizi içine çekecek ve elinizden bırakamayacaksınız.
Bad Blood, 1989 albümünde en ön plana çıkan şarkılarından biri. “Did you have to do this? I was thinking that you could be trusted,”2 diyen Taylor, güvendiği birinin nasıl düşmanına dönüştüğünü anlatıyor. Ana karakteri bir anti-kahraman olan Vahşi, Bad Blood’ın hikâyesiyle ile oldukça örtüşüyor. İki tarafın da motivasyonlarını okumak, geçmişleriyle bağlantı kurmak oldukça ilgi çekici. Devam kitapları henüz çevrilmeyen eser, Bad Blood klibinin yarattığı “güçlü karakterler” teması ile de bağdaşıyor.
2: Bunu yapmak zorunda mıydın? Senin güvenilir olduğunu düşünmüştüm.
4. Gece Sirki – Erin Morgenstern
Yazarın ilk kitabı olan Gece Sirki, fantastik ve romantik çok güzel bir biçimde harmanlanıyor. Kitap, Marco ve Celia’nın sihirli dünyasını konu alıyor. Bu iki büyücü, küçüklüklerinden beri bir düello için eğitiliyor. Düello için en iyi ortam ise Gece Sirki. Gece vakti ortaya çıkan ve şafak vaktinde kapanan sirkte, illüzyonistlerden falcılara birçok karakterle karşılaşıyoruz. Hem sihir hakkında bilgi topluyor hem de karakterler arasındaki ilişkileri okuyoruz. Orijinal kurgusuyla ve çok çeşitli mekanlarıyla Gece Sirki, birçok okurun favorisi.
Bu kitap için seçtiğimiz şarkıysa tabii ki de Out Of The Woods! Kitap da şarkı da facianın eşiğine gelmiş güvenilmez ve tehlikeli bir aşk hikâyesini konu alıyor. Fakat ikisi de bunu yaparken aşka ve ilişkilere dair romantik detaylar çiziyor. Dikkat çekici ve sihirli yönleriyle hem Gece Sirki hem de Out Of The Woods oldukça benzer diyebiliriz. Özellikle kitabın bazı alıntıları, Taylor’ın şarkı sözleriyle çokça uyuşuyor, tıpkı onun albümlerinden fırlamış gibi. Aynı zamanda şarkıda sürekli tekrarlanan sözlerle ilişki içindeki anksiyetik duygularına dikkat çeken Taylor, Gece Sirki’ni severek okurdu.
5. Bizimle Başladı (Bizimle Başladı ve Bizimle Bitti #2) – Colleen Hoover
Colleen Hoover’ın Bizimle Başladı Bizimle Bitti kitabını duymayan yoktur artık. Ardından gelen ikinci kitap Bizimle Başladı ile hikâyeyi noktalayan yazar, oldukça popüler bir seriye imza attı. Lily Bloom’un hayatını takip ettiğimiz romanlarda aşk, acı, aile içi şiddet gibi birçok unsur bulunduğunu söylemeden geçmeyelim. Bu kitapta ise zor zamanlar atlatan Lily’nin hayatını yeniden kurma çabasını görüyoruz. Ryle ve Atlas ile olan ilişkilerini okuyor, kızıyla olan özel bağına şahitlik ediyoruz.
Bizimle Bitti’deki Lily ve Atlas’ın iyileşme süreçleri, Ryle’ın yavaş yavaş gelişen farkındalığı bana Clean’i hatırlattı. Her ikisinde de hayattaki belli başlı travmatik deneyimler sonucu kendini iyileştirebilmek ve hayata dönebilmek konu ediliyor. Lily’nin hikâyesi mutlu başlayıp tatsız bir yere doğru ilerlerken, Clean’de direkt üzücü bir başlangıç var. Ancak sonunda ikisi de ortak paydada birleşiyor: yaraları sarabilmek, onlara rağmen ilerleyebilmek ve sonrasında mutluluğa ulaşmak. Lily de Taylor gibi, “I think I’m finally clean” 3 diyerek onu üzen her şeyden uzaklaştığını anlatıyor.
3: Nihayet tertemiz olduğumu düşünüyorum.
6. The Cheat Sheet – Sarah Adams
Yurt dışında oldukça sevilen ancak henüz dilimize çevrilmemiş olan The Cheat Sheet, bir friend-zone hikâyesi. Bree Camden, en yakın arkadaşına aşık. İşin garip tarafı, bütün Amerika ona aşık çünkü Nathan ünlü bir sporcu. Bree, Amerikan futbolunda oyun kurucu olan Nathan’ın kendisine karşı hiçbir şey hissetmediğine emin ve hislerini itiraf ederse işlerin garip bir hâle dönmesinden çekiniyor. Bree sarhoş olduğu bir anda ağzından kaçanları kontrol edemiyor. Onun bir muhabire söyledikleri sayesinde ise şimdi tüm dünya ikisinin arasında bir şeyler olduğunu sanıyor. Bree, aralarındaki mesafeyi korumaya çalışırken bir yandan da hislerine kapılmamakta zorlanıyor. Peki bu sahte ilişki nereye gidiyor?
Albümün en romantik şarkılarından birine geldik: You Are In Love. Bu şarkı, arkadaşlıktan aşka temalı bir roman için harika bir tercih. Hayatındaki insanın yavaş yavaş aşık olduğu insan hâline gelişini anlatan Taylor, The Cheat Sheet’e bayılırdı! Hem eğlenceli hem duygusal yönleriyle bu kitap, You Are In Love’ın saf ama bir o kadar da ateşli havasını taşıyor. Çünkü bir bakıma Bree ve Nathan’ın ilişkisi de böyle.
7. Josh ve Hazel’ın Sevgili Olmama Rehberi – Christina Lauren
Josh ve Hazel’ın Sevgili Olmama Rehberi, Yabancı Yayınları’ndan çıkan en güzel romantik komedilerden biri. Akıcı dili, komik olayları ve tatlı tesadüfleriyle kitap, içinizi ısıtacak romanlardan biri. Hazel yirmilerinde, deli dolu yaşayan ve aksiliklerin peşini bırakmadığı bir kadın. Josh ile üniversiteden tanışıyorlar ancak arkadaş olmaları biraz daha zaman alıyor. Sonrasında çifte randevular ayarlamaya başlayan ikili, asıl ihtiyaçları olanın birbirleri olduğunu anlıyorlar.
Shake It Off, 1989’daki en çılgın şarkılardan biri. Bu parça bir kitap karakteri olsa Hazel Bradford’dan başkasını seçmezdim. Kendini sürekli yanlış ilişkiler içinde bulan, hatalar yapan ve bunlara rağmen kendisi olmaktan vazgeçmeyen biri var karşımızda. Hazel gerçekten de kimse için değişmeyecek bir karakter. Taylor da “Haters gonna hate” mottosuyla çevresinin ne dediğini çok da önemsemediğini gösteriyor. Zira şarkı da, kitap da oldukça keyifli ve aslında ana karakterin kişiliği ile de örtüşüyor.
8. Meet Me At The Lake – Carley Fortune
Carley Fortune, Her Yazın Ardından kitabıyla ses getiren bir çıkış yaparak ün kazandı. Hemen ardından da yine bir romantik roman olan Meet Me At The Lake geldi. Meet Me At The Lake, Fern Brookbanks’in hayatını anlatıyor. Yirmilerinin çoğunda Will Bexter’a delicesine aşık olan Fern, onunla birçok şey paylaşıyor. İkili, bir yıl sonra buluşmak üzerine bir anlaşma yapıyor. Ancak bu buluşmaya Fern giderken, Will gelmiyor. Aradan yıllar geçiyor, Fern’in hayatı bir türlü istediği gibi gitmiyor. Dokuz yıl sonra karşısına çıkan ve sırları olan Will ise onun hayatını değiştiren kişi olabilir.
How You Get The Girl şarkısında Taylor, bize bazı ilişki tavsiyeleri veriyor. Karşınızdakini nasıl kazanabileceğiniz konusunda eğlenceli ve akla yatkın taktikleri olan şarkı, Meet Me At The Lake’teki Will’i anımsatıyor. Kitap, yazarın tatlı dili ve olayları anlatış biçimiyle size keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. İlişkilere bakışı ve güzel mesajlarıyla How You Get The Girl de, romantizm severlerin favorisi. İkinci şansları anlatmak için daha iyi bir şarkı ya da kitap olamazdı. Kısacası “mükemmel” olmasa da yeterli bir ilişki için ikisi de güzel birer örnek olacaktır.
1989 (Taylor’s Version) birçok açıdan Taylor için bir kırılma noktası. 2015 yılında albüm ilk çıktığı zaman country müzikten çok daha fazlasını yapabileceğini herkese gösterdi. Tekrar sahibine dönen albüm, geride tek bir soru bıraktı: sıradaki yeniden kayıt albümü ne olacak? Debut (Taylor Swift) ya da reputation, sizce hangisi? Belki de Swift bizi yine şaşırtır ve bambaşka bir albümle gelir.
Editörün notu: rep girlies, let’s go!!!!!!!
1989 taylor’s version 1989 taylor’s version 1989 taylor’s version
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
1989 taylor’s version
Yazıyı burada paylaş:
