Bibliyoraf Ekibinin Mayıs Ayı Favorileri

Bibliyoraf Ekibinin Mayıs Ayı Favorileri

Merhabalar, bu yazımızda Bibliyoraf ekibinden Öykü Sena Ömeroğlu, Nazlı Sağlam ve Kader Arslan sizler için mayıs ayı favorilerini yazdı. Gelin ekibimizin üyeleri bu ay hangi kitapları çok sevmiş, hep birlikte inceleyelim. İyi okumalar!

Yazarımız Öykü Sena Ömeroğlu’nun Mayıs Ayı Favorileri

Mayıs, epey bir kitap okuduğum ama çoğunlukla hayal kırıklığına uğradığım bir ay oldu. Bu ay popüler romanlar da okudum klasikler de… Okuma hızımı yavaşlatan kitaplar da oldu. Neyse ki okuduğum kitaplar arasından beğendiğim iki kitap çıktı.

Öykü Sena’nın favoriler yazısı için seçtiği kitaplar şu şekilde:

  • Kahve Soğumadan Önce // Toshikazu Kawaguchi
  •  Baba Yaga’nın Yumurtası // Dubravka Ugrešić

Yazarımız bu kitapları neden çok sevdiğini anlatıyor:

Kahve Soğumadan Önce, son günlerde adından çokça söz ettiren bir kitaptı. Hem Japon bir yazar tarafından yazılması hem de fantastik unsurlar içeriyor olması sebebiyle ilgimi çekmişti. Kitap, Japonya’nın ara sokaklarından birindeki küçük bir kafede yaşananları anlatan dört farklı öyküden oluşuyor. Bu kafedeki masalardan birine oturmayı başarırsanız geçmişe gitme imkânına sahip olabiliyorsunuz. Bu rivayeti duyan çeşit çeşit insan pişmanlıklarını gidermek, özlemlerini dindirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Böyle bir kurgu olunca ortaya ister istemez çok acıklı hikâyeler çıkıyor. Ölüm, aşk, aile bağları, hayaller… Benim için, duygulanmamak ve bu kitabı sevmemek elde değildi.

Baba Yaga’nın Yumurtası ise, Mitolojinin Değeri Bilinmeyen Bilge Kadını: Baba Yaga yazısını hazırladığım süreçte okudum. Kitap, ortak karakterler içeren üç farklı hikâyeden oluşuyor. Genel teması, yaşlılık ve kadınlık olan bu hikâyeler, Baba Yaga mitine atıflar ile zenginleştirilmişti. Yer yer gerçekleşen mucizeler ve absürt durumlar mitolojiye çağdaş edebiyat ile buluşturmanın çok iyi bir yoluydu. Geleneksel bir ögenin böyle modern öyküler içinde kullanılması çok etkileyiciydi.

bibliyoraf

Yazarımız Nazlı Sağlam’ın Mayıs Ayı Favorileri

Mayıs ayı finallerimden önceki son boş zamanlarımın olduğu aydı. Bu yüzden elimden geldiği kadar iyi değerlendirmeye çalıştım ve bir sürü güzel kitap okudum. Tabii bu kitaplardan biri ayın açık ara farkla favorisi olurken bir tanesi de aklımdan çıkmayan hikayesiyle onun yanına eklendi.

İşte Nazlı’nın çok beğendiği o iki kitap:

  • 1984 // George Orwell
  • Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe // Pada Peretti

Ve ekliyor:

1984 uzun zamandır okuduğum en güzel kitaptı. Gerçekten çok etkilendim. Üçe bölünen Dünya’da, Okyanusya’da yaşayan Winston’ın iktidarı ve yaşadıkları hayatı sorgulamasını çok büyük bir keyifle ve bir yandan gerginlikle okudum. Yaptıkları ve konuştukları her şey duyulan ve görülen bu insanların her hareketleri ve konuşmalarında diken üzerinde gibi hissetim. George Orwell ile uzun zaman önce Hayvan Çiftliği eseriyle tanışmıştım ve o kitabı da çok sevmiştim. Ama kesinlikle 1984, onun yerini alarak en sevdiğim kitaplar arasına girdi. Bu kadar geç okuduğum için üzüldüğüm ama bir yandan da bir şeyleri anlayabileceğim bir yaşta okuduğum için sevindiğim bir kitaptı. Herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe, gözlerindeki bir rahatsızlık sebebiyle her geçen gün görme yetisini biraz daha kaybeden bir kız çocuğunun, Mafalda’nın hikâyesini anlatıyor. Aylar sonra tamamen karanlıkta kalacak olan Mafalda, küçük bir kız çocuğuna göre o kadar cesurdu ki ona hayran kaldım. Yaşadığı çok zor bir şey olmasına rağmen bununla çok güzel baş etti. Üstelik yazar, kitabın devamını da yazmış. Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı yakın zamanda ülkemizde de satışa sunuldu. Gelecek ayın okuma listesine çoktan alındı bile… Bence sırf gençler ve çocuklar için değil, her yaştan okur için sevilebilecek bir kitap.

bibliyoraf

Proje Sorumlumuz Kader Arslan’ın Mayıs Ayı Favorileri

Mayıs ayında aylar -hatta belki de birkaç yıl- sonra birden fazla kitap okudum. Okuduklarım arasında biri vardı ki hacmi küçük ama etkisi büyüktü.

kader kare

Kader’in mayıs ayı favorisi şu şekilde:

  • Böyle Küçük Şeyler // Claire Keegan

Kader’e bu kitapları neden sevdiğini sorduk:

Böyle Küçük Şeyler, Claire Keegan’ın kaleminden okuduğum ilk kitap oldu ve yazarın kaleminin naifliğine hayran kaldım. Ana karakter Bill Furlong bir odun-kömür tüccarı; babasını tanımadan büyümüş ve beş kız babası. Yılın en yoğun zamanlarından Noel’de kasabadaki manastıra sipariş teslim etmeye giden Bill, kömürlüğe kapatılmış bir kız ile karşılaşıyor. Bu noktadan sonra Bill’in problemin “bir ucundan tutmak” için adım atmasına giden süreci okuyoruz. Kitap boyunca Bill’in düşüncelerini, küçük “an”lardan bahsedişini, etrafındaki irili ufaklı problemleri dert edinişini okumak bana çok keyif verdi. “Magdalene Çamaşırhanesi” olayı gibi büyük bir olayın karşısında tek bir kişi olarak bile nasıl durabileceğimizi bence çok güzel anlatmış yazar. Okursanız umarım size de “bir ucundan tutmak” cesaretini verir.

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Kitapların kahramana dönüştüğü yer.
İnternet sitesi http://bibliyoraf.com
Yazı oluşturuldu 328

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.