Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure’ları Neler?

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure’ları Neler?

Kalıp olarak Türkçe’ye çevirecek olursak guilty pleasure, suçlu-mahçup zevk anlamına geliyor. Örneğin benim için guilty pleasure iflah olmaz bir şekilde Cassandra Clare’in aşk üçgenlerine bağımlı olmak demek. Okuduğunuz kitabı, izlediğiniz diziyi tuhaf kaçacağını veya alay konusu olacağınızı düşündüğünüz için söylemeye çekindiğiniz oluyor mu? Eğer cevabınız evetse, tebrikler bir guilty pleasure sahibisiniz!

Ekibimizden Dilruba Kaplan, Pınar Görcelioğu, Okan Övez ve Öykü Salkım en karanlık sırlarını bizler için yazdı. İşte Bibliyoraf ekibinin guilty pleasureları!

Kurucumuz Dilruba Kaplan’ın Guilty Pleasure’ları:

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure'ları

Klişe kurguların vazgeçilmezi olan “Tehlikeliyim diyorum kızım sana,” tavırlı erkeklere bir noktaya kadar sinir olsam da ne yazık ki bazen içten içten bundan zevk alabiliyorum… Sizler de çoğu zaman benim gibi hissediyorsunuz, itiraf edin. Bu erkek karakterlerimiz genel de siyah saçlıdır ve yemyeşil gözlere sahiptir. Simsiyah kıyafetleriyle zebellah gibi ortalıkta dolanırlar ve onlardan her zaman bir tehlike sezeriz. Çoğu zaman insan gibi davranmayı bilmez, oradan oraya bağırır dururlar. Şu an bu yazıyı yazarken tekrardan neden bu erkeklerden hoşlandığımı sorgulasam da bunun bir guilty pleasure meselesi olduğunu hatırlayalım lütfen… Bu tiplemeye örnek olarak verebileceğim karakterlerden birisi Hush Hush serisinden Patch ya da Mara Dyer serisinden Noah. Sessiz, gizemli ve karizmatik tavırlarıyla bundan yıllar önce bu serileri okuduğumda benim kalbimi çaldıklarını itiraf etmem gerek.

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure’ları

Yayın yönetmeninden not: Yılan ve Güvercin’den Reed, Kan ve Külden’den adını dahi hatırlamadığım meymenetsiz herif, Dikenler ve Güller Sarayı’ndan Tamlin, Hilal Şehir’den kim bilmiyorum ama kesin vardır biri. O kadın çok seviyor bu tipleri.

Yazarımız Pınar Görcelioğlu’nun Guilty Pleasure’ları:

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure'ları

Boleyn Kızı, benim gibi yıllarca tekrar tekrar The Tudors izleyip, dönem hakkında bulduğum her şeyi okumak isteyen bir okur için adeta bir hazine. Çıktığı dönemde görür görmez alıp iki gün içinde bitirdiğim ve sonrasında düzenli olarak yılda en az iki defa okumaya devam ettiğim bir roman. Artık bir kısmını ezbere bildiğim için hafiften suçluluk duyuyor olsam da Boleyn Kızı benim için tam bir guilty pleasure nesnesi. Özellikle her zaman olduğu üzere sadece Anne Boleyn’e değil, benim daha çok ilgimi çeken kız kardeşi Mary Boleyn’e odaklanarak olayları onun dilinden anlatması ile ömür boyu seveceğim kitaplar listesinde yer alıyor. Kitabın bir de filmi var, fena değil ama biliyorsunuz her zaman önce kitap 🙂

Okurken guilty pleasure duyduğum bir diğer kitap ise Pucca Günlük serisi. Dizüstü Edebiyatı serisinin öncüsü olan Pucca’nın günlük şeklinde kendi anılarını anlattığı seri hep çok okunan bir seri oldu. Ben de ilk kitabı okurken inanılmaz eğlendiğim için çıkan her kitabı alıp okudum. Zamanla Pucca Günlük serisiyle aramda bir bağ oluştu. Kendimi mutsuz hissettiğim dönemlerde antidepresan niyetine kullandığım bir araca dönüştü. Guily pleasure listemin ta tepesinde yer alan bu seriyi, kitap okuma alışkanlığı edinmektir zorlanan bir kaç arkadaşıma tavsiye etmişliğim var. Çok kolay okunduğu ve epey eğlenceli olduğu için gerçekten okuma alışkanlığı geliştirmekte faydasını gördüler. Siz de kafanızı boşaltacak, aynı zamanda eğlendirecek, hafif okumalar yapmak istediğinizde bir göz atabilirsiniz. Edebi ağırlığı olmamakla birlikte biraz eğlenmek için birebir!

Yazarımız Okan Övez’in Guilty Pleasure’ları:

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure'ları

Kitap seçerken ilk tercihim çoğunlukla genç yetişkin olmaz. Fakat okuduğum bir genç yetişkin romanı var ki bence diğer çoğu kitaptan daha etkileyici. Bahsettiğim kitap, John Green’den Alaska’nın Peşinde. En çok altını çizdiğim, notlar aldığım kitap olma rekoruna da sahip aynı zamanda. Bazı bölümleri aşırı eğlenceli ve komik olmasına rağmen bitirdiğinizde Alaska’nın Peşinde’nin tatlı ve keyifli bir hikâyeden ziyade böğrünüze öküz oturmasına sebep olacak kadar üzücü ve dokunaklı bir hikâye olduğunu fark ediyorsunuz. Şimdi diyeceksiniz ki madem bu kadar üzücü bir roman, neden guilty pleasure olarak görüyorsun bunu? Haklısınız ama bu tamamen kitapla aramda kurduğum bağdan kaynaklanıyor diyebilirim. Her sene en az bir kere kitabı yeniden okuyup kendimi üzmezsem rahat edemiyorum. Miles’ın yıkıklığı, Alaska’nın çekiciliği, Albay’ın agresifliği, Takumi’nin tilki şapkası, Culver Creek Lisesi’nin atmosferi, karakterlerin birbiriyle olan gerçekçi diyalogları ve kalbime hançer saplasan daha az acıtırdı dedirten final bölümü… Hepsi birleşince muhteşem ötesi bir okuma deneyimi oluşturuyor. Dediğim gibi ben hayatımın bazı dönemlerinde Alaska ile yeniden tanışıyorum. Her okuduğumda daha önce fark etmediğim detaylar yakalıyorum. Hayatımın en büyük -ve en keyifli- alışkanlıklarından biri aynı zamanda. Benim için tam bir guilty pleasure.

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure’ları

Yayın yönetmeninden not: Hiç suçluluk duymadan Alaska’nın Peşinde’nin John Green tarafından yazılan en iyi -ve tek iyi :)- kitap olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca kitabın HBO tarafından çekilen dizisi de aynı şekilde çok güzeldi. İzlemediyseniz mutlaka izlemelisiniz.

Yazarımız Öykü Salkım’ın Guilty Pleasure’ları:

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure'ları

Bugün Grinin Elli Tonu fanatikliğimi anlatacağım. Bu seriyi en az yirmi kez okumuş ve elli kez izlemişimdir. Çok ciddiyim. Kitabın erotik olduğunu düşünenler, benim kadar zevk almamışlardır. Çünkü bu seri benim gözümde tamamen romantik-psikolojik temalı. Kitapta da filmde de bu ayrımı yapabilmenin verdiği zevk gerçekten paha biçilemez. Christian’ın çocukluk travmalarını, saf bir sevgiyle nasıl aştığını görmek beni çok etkiledi. Bu seriyle tanışma maceramı on beş yaşıma dayanıyor. Her şey 2014 TÜYAP Kitap Fuarı’nda, bu serinin üç kitabını birden almamla başladı. Eve gittiğimde tüm seriyi üç – beş gün içinde bitirdim. Birkaç ay sonra da ilk film vizyona girdi fakat tahmin edeceğiniz üzere yaşım yetmiyordu. Sıra arkadaşımla beraber sahte kimlik hazırladık. Sandığınız gibi değil ama, kimliklerimizin fotokopisini çektik. Fotokopi kağıdındaki doğum tarihimizi daksilleyip üstüne farklı tarih yazdığımız çıktıları yapıştırdık. Tekrar fotokopi çektik. İllegal bir şey yapmadık, üstüme gelmeyin 😊 Sonra arkadaşa boyundan dolayı inanmadılar ama benim ebadımı görünce inandılar tabi. Girdik teyzelerle beraber izledik filmi. Ben bu seri için bu kadar cebelleşmişken, sizce de bu seri benim yasaklı zevklerim arasında ilk üçte değil midir? Elbette öyledir.😊

Bu yazı Ezgi Su Güçlü tarafından derlenmiştir.

Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure’ları

Kısa cümlw. Cümle kısa. Kısa. Kısa cümle. Cümle gayet kısa. Oldukça kısa bir cümle. Kısa. Kıpkısa bir cümle yahu. Kısa cümlw. Cümle kısa. Kısa. Kısa cümle. Cümle gayet kısa. Oldukça kısa bir cümle. Kısa. Kıpkısa bir cümle yahu. Kısa cümlw. Cümle kısa. Kısa. Kısa cümle. Cümle gayet kısa. Oldukça kısa bir cümle. Kısa. Kıpkısa bir cümle yahu. Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure’ları

Ama fakat ancak. Lakin. Ve veya. İle ya da. Çünkü. Ancak ve ancak. Mademki. Ama fakat ancak. Lakin. Ve veya. İle ya da. Çünkü. Ancak ve ancak. Mademki. Ama fakat ancak. Lakin. Ve veya. İle ya da. Çünkü. Ancak ve ancak. Mademki. Bibliyoraf Ekibinin Guilty Pleasure’ları

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Kitapların kahramana dönüştüğü yer.
İnternet sitesi http://bibliyoraf.com
Yazı oluşturuldu 328

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.