Bu serimizde bir zamanlar ortalığı kasıp kavuran, taş taş üstünde bırakmayan fakat şimdilerde neredeyse adını unuttuğumuz yazarlarımızdan bahsedeceğiz. Bu günkü konuğumuz da Grinin Elli Tonu kitabının yaratıcısı E. L. James!
Yıldızı Nasıl Parladı? E. L. James
Kendisi ilk olarak Elli Ton Üçlemesi’nin ilk kitabı, Grinin Elli Tonu ile karşımıza çıkmıştı. Kitabın çıkış hikâyesi ise şöyle: E. L. James zamanında Alacakaranlık filmlerini ve kitaplarını çok beğenmiş. Daha sonra da Alacakaranlık ile ilgili bir fan fiction yazmaya karar vermiş. Yazdığı hikâyeyi fanfiction.net sitesinde yayımlamaya başlayan E. L. James, sürekli bölümlerin içeriğinden dolayı şikayet almış Ancak yılmamış, hayran kurgusunu fan forumunda yazmaya devam etmiş. Orada istediği kitleye ulaşamayacağını anladığında ise kendi sitesini açmış ve hikâyesini oraya taşıyarak yoluna bu sitede devam etmiş. Ta ki eserini kitaplaştırmaya karar verene kadar. Sonrası malum…
Yani uzun lafın kısası Grinin Elli Tonu bir fan fiction olarak yazılmaya başlandı. Bana sorarsanız bu durum bile kitabın ünlenmesi için oldukça yeterli bir sebep. Alacakaranlık ilk çıktığında tüm piyasayı tokatlamış bir kitaptı ve bu kadar ünlenmiş bir esere yaslanmak oldukça mantıklı bir seçenek olmuş.
Serinin bu kadar ünlenmesinin bir başka sebebi de, bu kadar açık ve korkusuzca yazılan en özgün popüler kültür kurgularından biri olması. Okuyucular güncel hayatın bir parçası olan erotizmi bu kadar açık yüreklilikle okuyunca ister istemez rahatladılar. Özellikle ülkemizde erotizmin bu kadar baskılanması, insanları gizliden gizliye bu kategorideki kitaplara itti. En basit örneğiyle, kitabı okumayanlar filmini izledi. Böylece herkesin Grinin Elli Tonu hakkında bilgisi olmuş oldu.
E. L. James’in Yakaladığı Başarı
E. L. James, yazdığı üçleme ile dünya çapında yüz milyon kopyadan çok daha fazla satmış, Amerika ve Birleşik Krallık’ta ise otuz beş milyondan fazla kopyaya ulaşarak “Tüm Zamanların En Hızlı Satan Romanı” unvanını almıştır. 2012 yılında Times Dergisi, yazara “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” listesinde yer vermiştir. Aynı sene içerisinde Publishers Weekly’den “Yılın Yayımcısı”, Grinin Elli Tonu ile National Book Award (BK)’dan “Yılın Popüler Kurgusu” ve “Yılın Kitabı'” ödüllerini kazanmıştır. Hak etti mi diye sorarsanız, bence fazlasıyla hak etti.
Bunlarını Biliyor Muydunuz?
- Kitaplarını özellikle Anastasia’nın bakış açısında kaleme almasının sebebi, Christian’ı Anastasia’nın perspektifinden yavaşça tanımamızı istemesiymiş. Bence çok da iyi yapmış. Zaten çoğu roman kadın karakterin bakış açısından yazılıyor fakat bu romanda ilk okuduğunuzda yargılayacağınız diğer karakteri, ileriki sayfalarda ve kitaplarda daha objektif bir şekilde tanıma imkanınız oluyor. Çünkü Anastasia klasik genç bir âşık karakter değil. Kendi isteklerinin farkında olan ve kendi yolunu buna göre çizen bir kadın. Siz de okurken kendinizi onun yerine koyarak aslında Christian’a haddinden fazla müsamaha göstermemiş olduğunuzu fark ediyorsunuz.
- E. L. James, kitaplarını yazarken tam tamına iki yıl insan içine çıkmadığını söylüyor. Eskiden çok sosyal bir kadın olmasına rağmen yazarlık kariyeri başladıktan sonra asosyal olmak zorunda kalan E. L. James, seriyi yazdığı süreçte kendini yalnızca hayalleri ve fantezileriyle bir yere kapatmış. Bu asosyallik çoğu başarılı yazarın bir gerçeği sanırım. Kendilerini üretmeye ve başarılı olmaya programlıyorlar. Yazarlar için üzgünüm ama neticede mis gibi kitaplar okuyoruz 🙂
- Bu eserler güzel başarıların yanında kötü başarıların da anahtarı olmuş. 36. Altın Ahududu Ödülleri’nde yazar/yapımcı E. L. James “En Kötü Film”, senarist Kelly Marcel “En Kötü Senaryo” ve başrol oyuncuları da “En Kötü Kadın/ Erkek Oyuncu” ödülü kazandılar. Bu ödüllerin her zaman biraz acımasız olduğunu düşünmüşümdür. Bu film için de aynı durum söz konusu oldu. Ne yalan söyleyeyim, elbette hayalimdeki gibi bir yapımla karşılaşmadım ancak en azından okuru tatmin eden bir uyarlama oldu aşikâr.
Yazarın Son Eseri: Beyefendi
Yazarın son kitabı, Türkçeye Beyefendi olarak çevrilen The Mister oldu. Eminim ki çoğumuzun bu kitaptan haberi dahi yoktu. Genelde yazarlarda bu tarz problemler çok oluyor. Bir işi dünya çapında ses getirdiyse, bir sonraki işleri ister istemez sönük kalıyor. Bu da bu sektörün handikabı…
Kitabın konusuna eminim çok şaşıracaksınız(!): Zengin bir genç adam ve güzeller güzeli bir kadın… Vay be! Nasıl özgün içerik ama? E. L. James bu fan fiction yazma işini nasıl sevdiyse artık, gitmiş kendi eserinin bile hayran kurgusunu yazmış. 😀 Kitap hakkındaki en net ve derin eleştirim bu maalesef.
Bu trajikomik olayı bir kenara bırakırsak, kitabın konusunu özetle şu şekilde: Hayatı boyunca hiç çalışmak zorunda kalmayarak rahat bir yaşam sürmüş Maxim Trevelyan hayatına damdan düşer gibi giren esrarengiz genç kadın Alessia’nın getirdiği sorunlarla baş etmeye çalışır. Aşk, tutku ve tehlikeli oyunların konu edildiği Beyefendi ülkemizde 2020 yılında okurlarla buluştu.
Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok… Şelale! Tam olarak bu moddayım, gerçekten anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz. Tam olarak kendi kitabının hayran kurgusunu yazmış ya! İnanılmaz… Bu kadar giydirmemin üstüne yine de bu kitabı alıp okuyacağım 🙂
E. L. James, Nerelerdesin?
Pandemi döneminde, Elli Ton Üçlemesi’nin Christian’ın bakış açısından anlatımı olan As Told By Christian Grey serisinin son kitabı Freed üzerine yoğunlaşmış ve kısa bir zaman önce de kitabı yayımlamıştır. Kitaplarının arasına uzunca bir süre sokmayı seven yazarımız, tahminimce bu son kitap Freed’den sonra da uzun bir inzivaya çekilecektir. Muhtemelen önümüzdeki iki yıl içinde onu yeni bir kitapla görmeyeceğiz. Umarım kendisini fazla özletmez.
Bugünlük benden bu kadar. Umarım yazıyı okurken zevk almışsınızdır. Okuduklarınız arasında şaşırdığınız yerler oldu mu? Benim eklemediğim ama sizin aklınıza gelen ilginç bilgiler var mı? Cevabınız evetse, sizleri yorumlarda bekliyor olacağım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…<3
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
