Merhabalar, bu yazımızda ekibimizden Dilruba Kaplan, Aydan Yalçın ve Beyza Bircan sizler için eylül favorilerini yazdı. Gelin ekibimizin bu üç üyesi bu ay hangi kitapları çok sevmiş, hep birlikte inceleyelim. İyi okumalar! bibliyoraf ekibi eylül ayı favorileri
Kurucumuz Dilruba Kaplan’ın Eylül Ayı Favorileri
Dilruba’dan eylül ayını değerlendirmesini istedik:
Eylül ayı okulların ve derslerin başlamasıyla benim için biraz yoğun geçse de güzel kitaplar okuduğumu söyleyebilirim. Ancak okuduğum bir kitabı diğerlerine nazaran daha fazla beğendim.
İşte Dilruba’nın beğendiği o kitap:
- Cinsel Şiddeti Anlamak // Diana Scully
Kitap hakkında şunları söylüyor:
Cinsel Şiddeti Anlamak, sosyolog Diana Scully’nin 10 yıl süren çalışmasını konu alıyor. Scully, 10 yıl boyunca cinsel şiddettin sebebini anlamak amacıyla farklı hapishanelere giderek tecavüzcülerle görüşmeler gerçekleştiriyor. Kitabın temel noktası bizlere tecavüzün gerçekten de erkeklerin sorunu olduğunu göstermek. Kimi zaman tecavüzcüler için “hasta”, “ailesi çok kötü davranmış” gibi kalıplar ve cümleler kullanılsa da Scully kitapta, bunların tecavüze bir bahane ya da sebep olamayacağının da altını çiziyor. Irk, meslek, inanç gibi noktalarla tecavüzcülerin profillerini inceliyor. Hangi sebeplere sığınarak bunu yaptıklarını gözlemliyor. Sonuç olarak Cinsel Şiddeti Anlamak çok kapsamlı bir araştırma kitabı ve kesinlikle bu konuda bilinçlenmek isteyen herkese mutlaka tavsiye ediyorum.
Editörümüz Aydan Yalçın’ın Eylül Ayı Favorileri
Eylül ayında okumayı planladığım sayısız kitabın arasından yalnızca iki tanesini bitirebildim. Vasat bir aydı diyemem çünkü dolu dolu, çok sevdiğim iki kitap okuduğum için memnunum. Özellikle Hollow Fires benim için ayın öne çıkanıydı.
Editörümüzün bu ay okuduğu ve favorilerine giren iki kitap şöyle:
- Güzel Dünya, Neredesin? // Sally Rooney
- Hollow Fires // Samira Ahmed
Ve ekliyor:
Normal İnsanlar’dan sonra radarıma giren Sally Rooney’in yeni kitabı Güzel Dünya, Neredesin? bu ay okuduğum ilk kitaptı. Kitap üniversite yıllarında tanışan ve farklı şehirlerde yaşamalarına rağmen uzun yıllar irtibatı koparmayan iki arkadaş Eileen ve Alice’in hikâyesine odaklanıyor. Aralara iki yakın arkadaşın mailleşmelerinin serpiştirildiği kurgu, iki kadının aşkı ve kendi bulma öyküsünü aktarıyor. Sally Rooney mükemmel olmayan karakterler yazmayı çok seven bir yazar. Ancak bu kitabında Normal İnsanlar’dan daha fazla empati kurabileceğim karakterler/olaylar söz konusuydu. Bu açıdan ve diğer pek çok açıdan –feminizm, politika, toplum eleştirileri– sevdiğim bir kitap oldu.
Hollow Fires uzun zamandır özlemini duyduğum bir genç-yetişkin kitabıydı. Gotik bir atmosferi olan Hollow Fires, lise gazetesinde çalışan Hint asıllı Safiya ile kayıp olan on dört yaşındaki Irak asıllı Jawad’ın hikâyesini anlatıyor. Safiya, Jawad’ın bulunması için kolları sıvarken kendini Trump sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nde artışa geçen ırkçı eylemlerin ortasında buluyor. Sosyal sorunlara, Amerika’da göçmen olmanın zorluklarına ve ırkçılığın, beyaz üstünlüğünün temellerine inen Samira Ahmed yarattığı çarpıcı hikâye ile beni yerden yere vurdu diyebilirim. Sıradan bir gençlik kitabı deyip geçilemeyecek kadar derin ve ince konular işleniyor. Yazar, basının, fikir özgürlüğünün öneminin, sosyal medyanın olumlu/olumsuz gücünü açık bir şekilde gösteriyor. Hem böyle bir kitap okuduğum hem de bu kitabın çevirmeni olduğum için ne kadar mutluyum anlatamam.
Yazarımız Beyza Bircan’ın Eylül Ayı Favorileri
Beyza’ya eylül ayının nasıl geçtiğini sorduk:
Okulların açılması dolayısıyla düzenim bozulduğu için okumalarımı aksattığım bir ay oldu. Hatta biraz kolaya kaçarak kısa klasikler okusam da favorilerime giren birkaç kitabı sizlerle paylaşmak istedim.
Beyza’nın eylül ayı favorileri şu şekilde:
- Monte Cristo Kontu II. Cilt // Alexandre Dumas
- Punk 57 // Penelope Douglas
- Aşk ve Yonca // Jenna Evans Welch
Yazarımız bu üç kitap hakkında şunları söylüyor:
Monte Cristo Kontu’nun ilk cildini geçtiğimiz ay okumuştum. İkinci cildi de daha fazla ertelemeden bu ay içerisinde okumak istedim. Çünkü ufacık detayları bile önemli olan bir kitap ve ben bunları kaçırmayı göze alamazdım. Çoğunuzun bildiği üzere bu kitapta haksız yere hapse atılan bir gencin, yıllar sonra bambaşka bir kimlikle buna sebep olanlardan intikam alması anlatılıyor. Ancak bu öyle bir intikam planı ki ağzınız açık kalıyor. Dumas, her olayın her detayını ince ince düşünmüş. Bu olayların hikâye ilerledikçe birbirine bağlanması ise kitaba dair en sevdiğim detaylardan biri. Monte Cristo Kontu entrika dolu karakterlerin yanında çok seveceğiniz bir tarihi aşk romanı. Dönemin geleneklerine ve Paris sosyetesine ışık tutması da cabası. Kitabın ana konusu olan intikam planının yanı sıra Alexandre Dumas tarihe de birçok atıfta bulunuyor. Kalınlığı sebebiyle ilk bakışta göz korkutucu dursa da benim soluksuz okuduğum bir serüvendi.
bibliyoraf ekibi eylül ayı
Punk 57, adından da anlaşılacağı üzere rock kültürüyle iç içe bir kitap. Ana karakterlerimiz olan Misha ve Ryen çocukluktan beri mektup arkadaşı. Bu arkadaşlık yıllar geçtikçe aşka dönüşse de, ikisi de verdikleri sözden dolayı mektupların dışında görüşmüyorlar. Çünkü bu kadar yıl boyunca sürdürdükleri ilişkilerinin bozulacağından korkuyorlar. Bir gün Misha aniden mektup yazmayı kesiyor ve Ryen uzun bir süre ondan haber alamıyor. Aslında ilişkiler bakımından biraz klişe gibi görünse de punk kültürüyle alakalı pek kitap okumadığım için keyifli geldi. Lisede gençlerin birbirine karşı uyguladığı zorbalığın da altı çiziliyor. Kafamı yormayan, çerezlik diyebileceğim ve kısa sürede okuduğum güzel bir kitaptı.
Aşk ve Yonca, Jenna Evans Welch’in yazdığı bir serinin ikinci kitabı. Ancak serinin kitapları birbirinden bağımsız olarak okunabiliyor. Ben de diğer kitapları okumamış olmama rağmen elimde bulunduğu için Aşk ve Yonca’ya bir şans verdim. İsminden dolayı tatlı bir aşk hikâyesi okuyacağımı sansam da kitap beni yanılttı. Ana karakterimiz Addie ailesiyle birlikte teyzesinin düğünü için İrlanda’ya gidiyor. Düğünden sonrası için farklı planları olsa da, olaylar onu hiç beklemediği bir yolculuğa mecbur bırakıyor. Bu yolculuk sırasında da hem kendi ile alakalı hem de en yakınım dediği abisi ile alakalı yeni şeyler öğreniyor. Aşktan ziyade aile ve dostluk ilişkilerinin anlatıldığı bir kitap. Dili bakımından da o kadar sürükleyici ki bizi alıp İrlanda topraklarına götürüyor ve o yolculuğa birlikte çıkıyoruz.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: