Haziran ayıyla birlikte yazın ışıltısı, bu ışıltıyla birlikte rengarenk kitaplar okurlarla buluştu. Biz de Haziran ayında çıkan birbirinden güzel kitapları sizler için derledik. Yazımızı okurken, çeviri dua zincirimize katılmayı lütfen unutmayın!
Love, Theoretically – Ali Hazelwood
Ali Hazelwood hem ülkemizde hem de yurt dışında Aşk Hipotezi kitabıyla tanınıyor. Yazarın uzun zamandır beklenen yeni kitabı Love, Theoretically ise haziran ayının başında raflardaki yerini aldı. Kitap bir üniversitede misafir profesör olarak çalışan Elsie Hannaway’i konu alıyor. Bu üniversitede tam zamanlı çalışmak isteyen Elise, geçimini sağlamakta zorlandığı için ek iş olarak sahte sevgili olarak çalışıyor. Bu ek işi, onu kitabın erkek ana karakteri Jack Smith ile karşılaştırıyor. Jack, Elsie’nin en sevdiği müşterisinin huysuz ve sinir bozucu abisi. Elsie, en başından beri Jack’ten hiç hoşlanmıyor. Ancak Jack’in, hayalindeki işe giden yolda görüşmesi gereken kişilerden biri olması işleri karmaşıklaştırıyor. Ali Hazelwood kitaplarını seven okurların bu kitabı havada kapacağına şüphemiz yok!
Unfortunately Yours (A Vine Mess, #2) – Tessa Bailey
Tessa Bailey ülkemizde Bir Yaz Boyunca ve Seninle Tanışana Dek kitaplarıyla tanınan bir yazar. Okurların uzun süredir heyecanla beklediği bu kitap, anlaşmalı evliliği konu alıyor. Ana karakter Natalie Vos, işini ve nişanlısını kaybettikten sonra toparlanmak için ailesinin evine dönüyor. August Cates ise bir üzüm bağına sahip arkadaşının mirasının boşa gitmesini istemiyor. Ancak ne yazık ki, nasıl şarap yapacağını bilmiyor. Üstelik hiçbir banka da ona ihtiyaç duyduğu krediyi vermiyor. Bu çaresiz anında, aynı çaresizlikle kapısını çalan Natalie ile yolları birleşiyor. Birkaç aylık anlaşmalı bir evlilik, ikisinin de sorunlarını çözecek bir teklif gibi duruyor. Biz de karakterlerin bu süreçte yaşadıklarını okuyoruz.
The Whispers – Ashley Audrain
The Whispers, New York Times çok satan yazarı Ashley Audrain’in kaleminden yepyeni bir gerilim romanı. Roman, dört kadın anlatıcının bakış açısıyla anlatılıyor. Olaylar Loverly ailesinin verdiği bir partide başlıyor. Partinin olduğu akşam ailenin küçük oğlu Xavier’ın çığlıklar eşliğinde evin penceresinden düşüyor. Kimse bu olayın nasıl ya da neden yaşandığını bilmiyor. Biz de kitabı; Xavier’ın annesi Whitney, partideki misafirlerden biri olan Blair, nöbetçi doktor Rebecca ve mahalledeki her şeyden haberdar yaşlı Mara’nın gözünden okuyoruz. Hepsi o güne dair bir şeyler biliyorlar ve hepsinin, kendilerine ait sırları var. The Whispers, dolu dolu bir gerilim romanı olmanın yanı sıra annelik, kıskançlık ve arkadaşlık temalarını da işliyor.
Lady Tan’s Circle of Women – Lisa See
Lisa See’nin gerçek bir hikâyeden ilham alarak yazdığı yeni kitabı, bizi 15. yüzyıla, Çin’e götürüyor. Lady Tan’s Circle of Women, toplumun kalıplaşmış yargılarına boyun eğmek istemeyen bir kadının hikâyesini anlatıyor. Ana karakter Tan Yunxian, büyükanne ve büyükbabası tarafından özenle yetiştiriliyor. Büyükannesi Çin’deki az sayıdaki kadın doktorların arasında yer alıyor ve Yunxian’a Çin tıbbına dair her şeyi öğretiyor. Ancak Yunxian görücü usulü evlilik yaptığında, kayınvalidesi Yunxian’ın evdeki kadınlara ve kız çocuklarına herhangi bir yardımda bulunmasını yasaklıyor. Sadece uygun bir eşin yapabileceği şeyleri yapması gerekiyor, aileye erkek çocukları vermeli ve hayatının sonuna kadar bu aileye kendisini adamalı. Biz de Yunxian’ın kayınvalidesinin yasaklarına karşı gelerek kadınlara ve çocuklara yardım etmeye çalışmasını okuyoruz. Lady Tan’s Circle of Women, kadınların yüzyıllardan beri verdiği hak mücadelesini konu alıyor.
The Only One Left – Riley Sager
Tüm Kapıları Kilitle ve Kurtulan Kızlar gibi popüler kitapların yazarı Riley Sager, haziran ayında yeni kitabını yayımlanan yazarlardan biriydi. Kitap bütün ailesi öldürülen Lenora Hope’un yaşadıklarını konu alıyor. Ailesinden hayatta kalan tek kişi olan Lenora cinayetle suçlanıyor. Ancak kendisinin yapmadığını söylüyor. Daha sonra bu olaydan yaklaşık elli yıl sonrasına gidiyoruz. 1983 yılında Kit McDeere, bir hastası şüpheli bir şekilde öldüğü için işini kaybediyor ancak kendisine ikinci bir şans veriliyor. Tüm ailesinin cinayetinden sorumlu tutulan Lenora Hope’a bakması gerekiyor. Kit bu işi kabul ediyor ve onu aralanması gereken bir sır perdesi bekliyor. Lenora gerçekten de ailesinin katili mi yoksa masumu olduğu cinayetlerin zanlısı olarak mı suçlanıyor?
Old Enough – Haley Jakobson
Haley Jakobson tarafından kaleme alınan Old Enough, bir çıkış romanı. Kitabın ana karakteri Savannah Henry, lise ikiye giden ve kimliğini keşfetmeye çalışan genç bir kız. Sav, etrafındakilere biseksüel olduğunu açıkladığında okulun kuir topluluğu tarafından hemen kabul görüyor. Kısa bir süre önceye kadar olaylara uyum sağlamakta sorlanan Sav, kimliğini kabullenmesi ve etrafındakilerden aldığı destekle müthiş bir özgüven hissediyor. Fakat bu his kısa sürüyor. Karakterin kendisine olan güveni çocukluk arkadaşı Izzy’nin nişanlandığını duymasıyla sarsılıyor. Çünkü Sav ve Izzy’nin ağabeyi arasında geçmişte yaşananlar, Izzy ile de aralarının açılmasına sebep oluyor. Yaklaşan düğün, geride bıraktığını düşündüğü bir travmayı gün yüzüne çıkarıyor. Öte yandan toplumsal cinsiyet çalışmaları dersindeki Wes’i de düşünmeden edemiyor. Old Enough, kuir aşkı ve arkadaşlığı mizahi bir dille anlatırken bir yandan da toplumun baskısına ve zorbalığına maruz kalmanın anlamını da gözler önüne seriyor.
Zero Days – Ruth Ware
Çok satan gerilim romanlarının yazarı Ruth Ware, yeni kitabı Zero Days ile Bay ve Bayan Smith filminden esintiler taşıyan bir kurgu sunuyor. Zero Days, kendi adını temize çıkarmak ve kocasının katilini bulmak isteyen bir kadının zamana karşı olan yarışını anlatıyor. Şirketlerin güvenlik sistemlerini kontrol etmeleri için binalarını ve binalarını ve arayüzlerini hacklemek için tuttuğu Jack ve kocası Gabe, içinde bulundukları bu sektörün uzmanları. Ancak rutin bir görev ters gidince Jack döndüğü evde kocasını ölü buluyor. Polis, onun bu cinayetin zanlısı olduğunu düşünüyor. Attığı her adımda katile daha da yaklaşan Jack, ilerlediği yolda kime güvendiğine dikkat etmek zorunda.
The Paris Daughter – Kristin Harmel
The Paris Daugther, Nazi işgali sırasında çok zor kararlar vermek durumunda kalan iki annenin hikâyesini anlatıyor. 1939 yılının Paris’inde genç anneler Elise ve Juliette, hızlı bir tanışmanın ardından dost oluyorlar. Dostlukları esnasında üzerlerine düşen savaşın gölgesinin farkına ise varamıyorlar. Alman işgalinin hedefi haline gelen Elisa, hayatındaki en değerli varlığı, kızını güvende olması için Juliette’e emanet ediyor. Ancak savaşın hüküm sürdüğü yerlerde güvenli bölge kavramı maalesef ki karşılık bulamıyor. Mahallelerine düşen bir bombayla, Juliette’nin dünyası yok oluyor. Bir yıldan uzun bir müddet sonra Elise kızını almak için geri döndüğünde kimseyi bulamıyor. Elise’in kızına ne oldu? Juliette ve çocuklar, o korkunç anlarda neler yaşadılar ve daha da önemlisi bir araya gelebilecekler mi?
Pageboy – Elliot Page
Pageboy, Akademi Ödülü adayı olan aktör Elliot Page’e ait bir anı kitabı. Büyümeye, reşit olmaya ve gençliğe dair şeylerin ardında, aşk, akıl sağlığı ve ilişkiler hakkında da ayrıntılar sunuyor. Neslin yön veren aktörlerinden olmakla birlikte Elliot, aynı zamanda önemli bir trans hakları savunucusu. Pageboy, aktörün birçok konu hakkında mahrem detaylarla birlikte cinsiyet kalıpları vb. birçok konuya değindiği ve Hollywood’un yanında edebiyat dünyasına da iz bırakmasını sağlayacağı bir eser. Haziran ayının başında okurlarla buluşan bu anı kitabı, şimdiden okurların beğenisini kazanmış gibi görünüyor.
The Quiet Tenant – Clémence Michallon
The Quiet Tenant, dışarıdan bakınca kusursuzmuş gibi görünen bir adamın gerçek kimliğini, kurbanları tarafından anlatan bir gerilim romanı. Aiden Thomas, yaşadığı küçük New York kasabasında herkes tarafından sevilen iyi bir adam. O herkese yardım eli uzatıyor ve güzel sözler söylüyor. Ancak herkesten sakladığı bir sırrı var. Aiden sekiz kadını öldüren ve dokuzuncuyu da öldürmek için bekleyen bir seri katil. Öldüreceği dokuzuncu kadın ise evinin arka bahçesindeki barakaya hapsedilmiş olan Rachel. Fakat Aiden’ın eşi beklenmedik bir şekilde öldüğünde karakter kızıyla birlikte taşınmak zorunda kalıyor. Rachel ile ne yapacağını bilemeyen Aiden, onu kızına arkadaşı olarak tanıtıyor. Aiden’ın kurbanlarından biri olmak istemeyen Rachel kurtulmak için her şeyi yapmaya hazır. Bu yüzden Aiden onu kızı Cecilia ile tanıştırdığında, Cecilia’yı kendisine uzatılan bir yardım eli olarak kullanabileceğini düşünüyor. The Quiet Tenant, kurbanların bakış açısıyla bir katilin yarattığı psikolojik baskıları ve travmaları ele alırken okura soluksuz bir okuma sunuyor.
The Wind Knows My Name – Isabel Allende
1938’de başlayan ve 2019’a dayanan hikâye Avrupa’dan Amerika Birleşik Devletlerine uzanıyor. 1938 yılının Viyana’sında babası her şeyini kaybetmeden ve Nazi işgali her şeyi altüst etmeden önce Samuel Adler daha altı yaşında bir çocuktu. 2019 yılında ise kör bir kız çocuğu olan Anita Diaz, annesiyle birlikte El Salvador’dan kaçıp Amerika’ya sığınıyor. Ancak Amerika’ya gelişleri yeni “aile ayırma politikasıyla” aynı zamana denk geliyor ve Anita tek başına Nogales’teki bir kampta gönderiliyor. Kamptan kaçan Anita’nın davası genç bir sosyal hizmet görevlisi olan Selena Duran’a veriliyor. İkili birlikte Anita’nın Amerika’da bir başka aile üyesi olduğunu keşfediyorlar. Seksenli yaşlarının ortalarında olan Samuel Adler’in evinde çalışan ve iki hayatı birbirine bağlayan Leticia Cordero. The Wind Knows My Name, bir yandan ebeveynlerin çocukları için yaptıkları fedakarlıkları anlatıyor. Diğer yandan ise akıl almaz cesaretleriyle en zor şeylerin üstesinden gelmeyi başaran çocukların hikâyesini konu alıyor.
Haziran. Ama fakat. Çünkü ancak ve ancak. Lakin ama fakat. Ancak ve ancak. Çünkü ya da. Ancak fakat ya da çünkü. Ama fakat. Çünkü ancak ve ancak. Lakin ama fakat. Ancak ve ancak. Çünkü ya da. Ancak fakat ya da çünkü. Ama fakat. Çünkü ancak ve ancak. Lakin ama fakat. Ancak ve ancak. Çünkü ya da. Ancak fakat ya da çünkü. Haziran. Ama fakat. Çünkü ancak ve ancak. Lakin ama fakat. Ancak ve ancak. Çünkü ya da. Ancak fakat ya da çünkü.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
