Eğer son birkaç yıldır taşın altında yaşamıyorsanız Timothée Chalamet adını kesin duymuşsunuzdur. Adınla Çağır Beni ve Güzel Oğlum filmleriyle ışığı parlayan aktörümüz, kısa zamanda günümüzün en sevilen yüzlerinden biri haline geldi. Bunun yanında birçok dergiyle röportaj yapan Chalamet, kitap okumayı en büyük hobilerinden biri olarak görüyor. Haydi hep beraber sinemanın altın çocuğunun, altın değerindeki önerilerine göz atalım. Keyifli okumalar!
1. 1984 // George Orwell
Hikayemiz bir distopik bir dünyada geçiyor. Büyük Birader’in totaliter ve baskıcı rejimi ışığında yönetilen Okyanusya, orada yaşayanlar için son derece bıktırıcı bir ortam oluşturuyor. Ülkede aşk, evlilik ve sır tutmak gibi birçok eylemi yasaklatan Büyük Birader; vatandaşlarına büyük bir korku salıyor, kısacası onları her daim hizada tutuyor. Lakin her sistemde olduğu gibi burada da çatlaklarla karşılaşıyoruz. Doğruluk Bakanlığı’nda çalışan karakterimiz Winston da yine bu sistem karşıtlarından biri. Hayatının tek düzeliği ve boğucu griliğinden sıkılan karakterimiz, Büyük Birader’in benmerkezci sistemine karşı harekete geçmeye karar veriyor. Yolunda kendisi gibi anarşistlerle de tanışan Winston’ı, mükemmel vatandaşa doğru götürecek tehlikeli bir serüven bekliyor.
20. Yüzyıla baktığımızda, George Orwell ve 1984‘ün yarattığı etkiyi görmemek mümkün değil. Bununla birlikte kendine has üslubu büyüleyici kurgusu ve unutulmaz karakterleriyle roman, Edebiyat tarihi için dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Yazarın kitaba kattığı tarihsel gerçekler, bilimkurgu ve distopik ögelerse kitaba kült statüsünü getiriyor. Timothée Chalamet’nin de favorilerinden biri olan 1984, okuyan herkese unutulmaz bir edebi zevk veriyor.
2. Saksı Olmanın Faydaları // Stephen Chbosky
Saksı Olmanın Faydaları, ilk bakışta klişe gençlik kitaplarından biri gibi görülebilir. Fakat Stephen Chbosky’nin türe verdiği yeni soluk, kitapla ilgili tüm düşüncelerinizi değiştirecek. Romanda Charlie’nin mektuplarını okuyoruz. Karakterimiz, lisede hayatta kalmaya, yaşamın dinamikliğine ayak uydurmaya çalışıyor. Son derece kişisel hissettiren mektupları, okuyucuyu onun dünyasında misafir ediyor. Travmalara rağmen hayata tutunan Charlie ve arkadaşları, büyümenin zorluklarıyla başa çıkarken; anın durağanlığı ve dinamikliği arasındaki çatışmalara sürükleniyorlar. Chbosky Saksı Olmanın Faydaları’yla lisenin aşk, uyuşturucu ve parti dolu perdesini kaldırıyor; büyümenin ve travmanın modern bir portresini çiziyor.
Roman, listemizdeki diğer kitaplardan çok daha farklı bir havaya sahip. Gençlik kitaplarının altın çağında türünün en özgün örneklerinden gösterilen Saksı Olmanın Faydaları, her okuyucunun kendinden bir parça bulacağı bir anlatıyı ortaya koyuyor. Chbosky’nin akıcı yazın yeteneği ve karakterlerinin gerçekliğiyle de öne çıkan kitap; klişelerden sıkılmış okuyucuyu, son derece sahici bir gençlik hikayesine katıyor.
3. Huzursuzluğun Kitabı // Fernando Pessoa
Huzursuzluğun Kitabı’nda, bir mağazada muhasebeci olarak çalışan Bernando Soares’in günlüğünü okuyoruz. Yazar bu kitabı yazarken kendi düşüncelerini de belirtmekten çekinmemiş. Kahramanımız, kendini yaşadığı hayata ve çalıştığı işe ait hissetmiyor ve hayatına dair bunalmışlığını, geceleri yazdığı hikayelere döküyor. Böylece iç çalkantılarıyla Soares, günümüzün arayıştaki bilgesinin bir sembolü haline geliyor. Çatışmalar içindeki Soares’in düşünceleri; okuyucuyu boşlukta, kafası karışık bir durumda bırakıyor. Böylelikle Bernando Soares’in düşünceleri içinde çıkacağımız etkileyici seyahatimiz başlıyor.
Portekiz Edebiyatı’nın en güçlü kalemlerinden olan Pessoa, Timothée Chalamet’den Harry Styles’a birçok ünlüyü etkilemiş bir yazar. Dış-kimlik tekniğinin gücünü kullanarak yazdığı bu romanı da kendisinin şaheseri olarak kabul ediliyor. Huzursuzluğun Kitabı ile Pessoa, okuyucuyu karakterinin kafasında rahatsız edici bir yolculuğa çıkartırken; sonunda muazzam bir huzur vadediyor.
4. Gözleri Tanrıyı Seyrediyordu // Zora Neale Hurston
Gözleri Tanrıyı Seyrediyordu, günümüzde Afro-Amerikan edebiyatının en çok okunan kitaplarından biri. Hikayemiz bir kadının başkaldırış öyküsü olarak öne çıkıyor. Karakterimiz Janie Crawford, gerçek aşkı arıyor. Yaşamını özür dilemeden, kendisi ve kendi mutluluğu için yaşamak istiyor. Oysa 30’ların çalkantılı döneminde, Amerika’da siyahi bir kadın olan Janie için hayat hiçte kolay olmuyor. Özgürlük ve benlik arayışı yolundaki Janie, 3 evlilik yapıyor ve bununla birlikte zenginlikten fakirliğe, sevgisizlikten aşka uzanan bir hayata adım atıyor. Karakterimiz hikayesi boyunca, kendi gerçeğini bulmak için çırpınıyor. Cinsiyet rollerine ve bireyselliğe dair tabulara meydan okuyan Janie’nin öyküsü onu başladığı yere yani köklerine geri götürüyor.
Zora Neale Hurston, Amerikan Edebiyatı’nın zamanında değer görmemiş yazarlarından. Hurston’nın sihirli üslubu ve dinamik kurgusuyla hayata gelen kitap, günümüzde bile en dokunaklı anlatılardan biri olarak gösteriliyor. Afro-amerikalıların gerçeğini anlatan, sırtını halkının kültür ve hikayelerine dayamış olan Gözleri Tanrıyı Seyrediyordu; yüzyıllar boyunca okunacak ve önemini hiç yitirmeyecek kült bir eser. Ayrıca herkesin hayatında en az bir kez tanışması gereken bir tat.
5. Beautiful Boy: A Father’s Journey Through His Son’s Addiction // David Sheff
Beautiful Boy, listemizdeki tek kurgu dışı kitabımız. Yazarı David Sheff‘in kendi oğluyla arasında geçenleri anlatan bu anı eseri, sizi duygusal bir hikayeye davet ediyor. Yazarın oğlu Nic, uyuşturucu bağımlılığı öncesi oldukça uysal bir çocukluk ve gençlik geçiriyor. Ailesi ve arkadaşları arasında büyük bir gurur kaynağı ve bununla birlikte muazzam bir sporcu ve öğrenci oluyor. Sheff kitabında oğlununun bağımlılığının en başına dönüyor ve her şeyi başlatan noktayı arıyor. Gelgelelim saldırgan bir ruh haline bürünen ve evsiz kalan oğluna bakmaya da başlayan yazar, kendi bağımlılığının farkına varıyor: Oğluna karşı duyduğu bitmek bilmez kaygı. Bu kaygı kendisini uzun bir araştırmaya itmesine rağmen David Sheff, oğlu Nic’ten hiç vazgeçmiyor ve onun bağımlılığını atlatma yolunda en büyük destekçisi oluyor.
Timothée Chalamet ve Steve Carell tarafından sinemaya aktarılan Beautiful Boy hatıra kitabı, okuyuculara oldukça dokunaklı ve sinematografik bir anlatı sunuyor. Özellikle David Sheff’in usta üslubu ve gerçeklerin gücüyle kitap son derece vurucu ve acımasız bir deneyim vadediyor. Beautiful Boy, son yılların en başarılı, gerçekçi ve içten kurgu dışı anı kitaplarından biri olarak okuyucuların önüne çıkıyor.
6. Yeraltından Notlar // Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Yeraltından Notlar, Dostoyevski’nin Gogol etkisinden çıkarak yazdığı ilk kitabı. Kitabımız 2 bölümden oluşuyor. İlk bölüm olan Yeraltı’nda ana kişimizin psikolojik buhranlarını okuyoruz. Karakterimiz 40 yaşında ve pişmanlık dolu birisi. 19. yüzyılda karakterli ve benlikli olmayı; bunun ağırlığını kaldıramıyor, bilinçli olmaktansa böcek olmayı yeğliyor. Kendisini hastalıklı, bilgelerin hastalığından muzdarip olarak görüyor. Karakterimiz, bu hastalığından dolayı hissettiği acıyı ve bu acının sonuçlarını irdeliyor. Ancak ikinci bölüme geçtiğimizdeyse adamımızın bu hastalığa nasıl düştüğü aktarılıyor. Bu bölümde geçmişe dönerek kendisinin 24 yaşındaki halini okuyoruz. Böylece karakterimizin gençliğinde yaşadıklarıyla; bugününü, hastalığını ve insanlara ve kendisine nasıl bu kadar yabancılaştığını anlıyoruz.
Dostoyevski, bu kitabını büyük psikolojik buhranlar yaşadığı bir zamanda yazmış. Bu açıdan Yeraltından Notlar, yazarın kendisinden de büyük esintiler taşıyor. Bununla birlikte yazar kitaba kattığı derin ruh betimlemeleri, depresif bir atmosfer ve karakterin boğucu ruh haliyle; etkisinden çıkılmayacak derece derin bir kitap ortaya çıkarıyor. Yeraltından Notlar, sadece Dostoyevski’ye değil tüm edebiyat tarihine mâl olmuş bir klasik.
7. Dune // Frank Herbert
Bu listemizi, Frank Herbert’in destansı hikayesi Dune‘ı eklemeden bitiremedik. Dune serisi ana karakterimiz Paul Atreides’in hikayesi. Genç adamın ailesi, evrendeki en değerli maddelerden biri olan melanjın anavatanını yönetiyor. Bu baharat kullanıcıya yüksek bilinç, uzun yaşam ve yıldızlararası yolculuk gibi büyük yetenekler vadediyor. Melanjın bu kadar önemli olmasıysa genç Atreides ve ailesine birçok düşman kazandırıyor. Nitekim Paul ve ailesine kurulan bir tuzak sonucu, Arrakis gezegeninin yönetimi düşman hanedanların eline geçiyor. Kumpasın sonucunda ailesi dağılan Paul, Arrakis’in kontrolünü tekrar ele geçirmek için bir isyan başlatma işine girişiyor.
Frank Herbert’in tarifsiz kaleminden çıkan Dune, ölümsüz karakterleri ve olağanüstü evreniyle bilimkurgu türünün altın kitaplarından biri. Aynı zamanda birçok prestijli ödüle de layık olmuş olan seri, bugün bile hayranlarının dilinden düşmüyor. Ekimde vizyona girecek olan filmiyle de efsaneler kategorisindeki yerini sağlamlaştıracak olan Dune, okuyucuları sürükleyici dünyasında destansı bir maceraya davet ediyor. Biz de Timothée Chalamet’nin Paul Atreides’e hayat vereceği Dune filmi çıkmadan önce herkese bu ölümsüz seriyi okumalarını öneriyoruz.
Timothée Chalamet’nin çağımızın yeni aktörleri içinde en yeteneklilerinden biri olduğu şüphesiz. Bu listemizde de sizlere kendisinin önerdiği ve favorisi olan kitapları önermeye çalıştık. Ancak sizin de bize önerileriniz veya önerdiğimiz kitaplar hakkında düşünceleriniz varsa bizlerle paylaşmayı unutmayın. Hepinize keyifli okumalar. Bir sonraki yazılarda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın!
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: