Kabarık elbiseler, balolar, sosyete ve hatta savaşlar… Tarihî aşk denilince ilk akla gelen sözcükler genellikle bunlar oluyor. Biz de bu kavramları doya doya okuyacağınız, birbirinden farklı aşk hikâyelerinin içinde kaybolacağınız listemizi sizler için hazırladık. Keyifli okumalar!
1. Yabancı – Diana Gabaldon (Yabancı #1)
Yabancı, Diana Gaboldon’ın çok okunan aynı isimli serisinin ilk kitabı. Seri aslında 8 kitaptan oluşuyor. Ancak 4-5-6-7 ve 8. kitaplar ikişer kısım hâlinde yayınlandığından fiziksel olarak toplamda 13 kitap var. 1945’te İskoçya’da geçen bu kitapta fantastik unsurlarla harmanlanmış bir tarihî aşk hikâyesi okuyoruz.
Savaşta hemşirelik yapan Claire ve asker kocası Frank, savaşın bitmesiyle birlikte evlerine dönüyorlar. Birbirlerinden uzak kaldıkları süreyi telafi etmek isteyen çift, hemen tatile çıkıyorlar. Tarihe meraklı olan Frank, İskoçya’da bulunan Salisbury Düzlüğü’ndeki taş çemberi görmek istiyor. Bu gezi sırasında Claire, hareket eden bir taşa dokunuyor ve 200 yıl önceki İskoçya’ya gidiyor. İçinde bulduğu duruma ayak uydurmaya çalışırken de cesur ama tatlı bir İskoç savaşçısı, onun duygularını altüst ediyor. Bir yanda geride bıraktığı kocası ve evliliği, diğer yanda onu bekleyen tutku dolu bir aşk var. Claire ise bu iki adam arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyor.
2. Muhteşem Gatsby – F. Scott Fitzgerald
Muhteşem Gatsby, basıldığı dönemde eleştirmenler tarafından çok hoş karşılanmıyor. Ancak kitap, II. Dünya Savaşı’ndan sonra tekrar keşfediliyor ve ardından üzerine filmler ve diziler çekiliyor. Fitzgerald’ın diğer eserlerinde de olduğu gibi, bu romanı da onun hayatından izler taşıyor.
1920’lerin Amerika’sında geçen kitap, Caz Çağı olarak bilinen döneme ışık tutuyor. Jay Gatsby isimli genç bir milyonerin, bir kadına duyduğu aşk uğruna hayatını yönlendirmesini konu alıyor. Eser, yoksul bir aileden gelen bu gizemli adamın nasıl Amerika’nın en çok konuşulan isimlerinden biri olduğunu anlatıyor. Saplantılı bir şekilde aşık olduğu kadını elde etme çabasının yanı sıra kitap, Amerika gerçeklerine de dem vuruyor.
3. Gurur ve Önyargı – Jane Austen
Aşk ve Gurur ismiyle de bilinen bu eser için bir devrimin öncüsü diyebiliriz. Çünkü yazar Jane Austen yazdığı tüm kitaplarda, edebiyattaki kadın karakterlere farklı bir bakış açısıyla bakmayı öğretiyor. Hatta Virginia Woolf’a göre Jane Austen’den önce kadın karakterler romanlarda bir erkeğin eşi veya hizmetçisi olmaktan öteye gidemiyor. Birçok kez uyarlaması yapılmış ve konusunu herkesin bildiği bu kitapta duygu dolu bir aşk hikâyesi anlatılıyor.
Hikâyenin geçtiği 1800’lü yıllarda, İngiltere’de ailelerin en büyük umudu kızlarının zengin adamlarla evlenmeleri. Beş kız çocuğuna sahip Bennet ailesinin de böyle bir umudu var. Kız kardeşlerinden farklı bir mizaca sahip olan Elizabeth ise kasabaya yeni gelen ve zengin bir adam olan Mr. Darcy’nin ilgisini çekiyor. Ancak bir tarafta adamın Bennet ailesine beslediği önyargı, diğer tarafta bunu kaldıramayan Elizabeth’in gururu var. Peki aşk bunların üstesinden gelebilir mi?
4. Rüzgâr Gibi Geçti – Margaret Mitchell
Margaret Mitchell’ın yazdığı tek kitap olan Rüzgar Gibi Geçti, savaşla iç içe olan bir aşk hikâyesini konu alıyor. Kitap 1860 yıllarda, Amerika’daki iç savaş öncesindeki dönemde başlıyor. Scarlett O’Hara oldukça hırslı bir kadın ve bu hırsı onu yanlış yollara sürüklüyor. Çocukluk arkadaşı olan Ashley’e aşık olduğunu düşünürken, Ashley Scarlett yerine onun kuzeni Melanie ile evleniyor.
Bu durum Scarlett’ın hırsını körüklemeye yetiyor. Erkekler savaştan döndükten sonra Scarlett sevmediği iki adamla evlilik yapıyor. En sonunda Rhett isimli cesur ve yakışıklı bir adamla evleniyor. Bu noktadan sonra ise Scarlett kendini bir aşk üçgeninin içinde buluyor. Bu kadar olayın yanı sıra iç savaş, kölelik ve ölüm gibi konular da kitapta yer aldığı için soluksuz okunabilecek bir hikâye.
5. Çılgın Kalabalıktan Uzak – Thomas Hardy
Çılgın Kalabalıktan Uzak, kaderin bir kadın ve bir adamın yollarını oyunlar oynayarak kesiştirdiği bir aşk hikâyesi. 19. yüzyılda İngiltere topraklarında geçen kitap, o dönemin köy ve çiftlik hayatından izler de taşıyor. Kendine ait bir koyun sürüsü olan Gabriel, bir çiftçi olarak yaşıyor. Aynı köyden bir kadının yeğeni Bathsheba da teyzesinin yanına yerleşiyor. Bu kadın Gabriel’in ilgisini çekiyor ve ona aşık oluyor.
Ancak ona evlenme teklif ettiğinde hiç beklemediği bir şekilde reddediliyor. Çünkü Bathsheba özgürlüğüne düşkün bir kadın ve onu bağlayacak hiçbir şeyi hayatında istemiyor. Aradan yıllar geçtikten sonra ise bu ikisinin yolları tekrar kesişiyor. Ancak bu sefer işler tersine dönüyor. Gabriel bütün mal varlığı kaybetmiş ve Bathsheba da ona kalan bir miras ile zengin bir kadın olmuş. Bu şartlar altında bir araya gelen iki insan geçmişleriyle, duygularıyla ve gururlarıyla mücadele ediyorlar.
6. Bronz Atlı – Paullina Simons (Bronz Atlı #1)
Dört kitaplık serinin ilki olan Bronz Atlı, Almanların Rusya’yı işgal ettiği ve Hitler zulmünün yaşandığı II. Dünya Savaşı sırasında geçiyor. Tam savaşın başladığı gün ise bir aşkın tohumları atılıyor. Savaş sırasına genç ve güzel Tatyana ile yakışıklı ve gizemli Kızıl Ordu subayı Alexander birbirlerine aşık oluyorlar. Bu hikâyeyi diğerlerinden farklı kılan noktalardan biri ise onların birbirlerine aşık olma süreci değil. Asıl olay aşklarını yaşayabilme ve sürdürebilme çabaları.
Bir yandan savaşın ve yıkımın getirdiği zorluklarla mücadele ederlerken, bir yandan da Tatyana’nın ablası Daşa’nın da Alexander’a aşık olması işleri zorlaştırıyor. Bu duygulu aşk hikayesinin yanında kitabın en sevilen özelliklerinden birisi ise savaşın bu kadar etkileyici bir şekilde tasvir edilmesi. Adeta okuyucuyu alıp savaşın ortasına bırakıyor. Güzeller güzeli Tatyana’nın naif kişiliğinin yanında bu kadar güçlü bir karakterinin olması ise ilham verici.
7. Manzaralı Bir Oda – E. M. Forster
Listemizin son kitabında İngiliz yazar Forster bizleri İtalya topraklarındaki Bertolini Pansiyonu’na götürüyor. Yine o dönemin âdetleri olduğu üzere, bir genç kız olan Lucy bilgilenmek ve görgüsünü artırmak amacıyla kuzeni Miss Bartlet ile birlikte İtalya’ya geliyor.
Kızlar bu gezide kalacakları pansiyondan manzaralı bir oda talep ediyorlar. Ancak Lucy manzaralı bir odadansa, aile ve çevre baskısından uzakta özgür bir hayat istiyor. Bu girdiği yeni çevre onun düşüncelerini şekillendiriyor, olaylara farklı bir bakış açısıyla bakmayı öğretiyor. Kaldığı pansiyonda tanıştığı genç bir İngiliz adam da onun değişimine katkı sağlayan en önemli etkenlerden biri oluyor. İtalya’da geçen bu hikâye aslında İngiliz toplumunu ve sınıf ilişkilerini eleştiriyor.
Beğenebileceğiniz diğer romanlar:
- Jane Eyre – Charlotte Bronte
- Küçük Kadınlar – Louisa May Alcott
- Uğultulu Tepeler – Emily Bronte
- Boleyn Kızı – Philippa Gregory
- Anna Karenina – Leo Tolstoy
- Beyaz Kraliçe – Philippa Gregory
- Gelin – Julie Garwood
- Düşler Krallığı – Judith McNaught
- Emma – Jane Austen
- Vadideki Zambak – Honore de Balzac
Listemizin sonuna geldik. Bu listede yer alan Bronz Atlı kitabı hariç bütün kitaplar sinemaya uyarlandı. Kitapları okuduktan sonra aynı duyguları bir de filmini izleyerek yaşayayım diyorsanız filmlere de göz atabilirsiniz.
Not: Bu listeyi hazırlamamda yardımcı olan sevgili yayın yönetmenimiz Selin Çolak’a teşekkürler. 🙂
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: