Satrancın En Heyecan Verici Hali: The Queen’s Gambit

Satrancın En Heyecan Verici Hali: The Queen’s Gambit

Herkesin severek izlediği ve çıktığı ilk günden itibaren ortalığı kasıp kavuran The Queen’s Gambit adlı dizinin aslında Walter Tewis’in yazdığı bir romandan uyarlandığını biliyor muydunuz? Bilmeyenler ve daha fazlasını öğrenmek isteyenler için hemen kitap-dizi karşılaştırmamıza geçelim.

Yazıya geçmeden önce küçük bir bilgi; Türkçede ‘Vezir’ olarak bildiğimiz taş orijinal satrançta ‘Kraliçe(Queen)’ olarak isimlendirilir.

Vezir Gambiti adını nereden alıyor?

The Queen's Gambit

Vezir gambiti, 1. d4 d5 2. c4 hamleleriyle tanımlanan satranç açılışıdır. 2.c4 hamlesi ile beyaz kanattaki piyonlarından birini siyah merkez piyonuyla değişim tehdidinde bulunur, böylece merkezde üstünlük sağlamayı amaçlar. Bu açılış için tam bir gambit denilemez. Siyah kazandığı piyonu korumayı düşünmemelidir yoksa şöyle bir açılış tuzağıyla baş etmek zorunda kalabilir. Buna kısaca avantaj elde etmek için piyonu feda ettiğimiz bir açılıştır diyebiliriz. Kitabımız ve dolayısıyla dizimiz de adını tam olarak bu açılıştan almaktadır.

Diziden bahsetmeden önce kitap hakkında kısa bir değerlendirme…

Kitaba genel olarak bir göz gezdirmek gerekirse yazım dili gayet iyiydi. Okurken “N’oluyor ya? Neredeyim ben?” diye kafa karıştırmayan, okuyucuyu yormayan bir dili var. Bu sayede olay örgüsünde kopukluk yaşamadan okuyabiliyoruz. Bu, biz okuyucular için çok büyük bir artı. Olayın yaşandığı dönem kitapta bile muazzam hissettiriliyor ve diziyi izlemeyenler aslında diziyi izlemiş kadar oluyorlar çünkü bir kitabın uyarlaması ancak bu kadar başarılı olabilir. Kitapta beklediğim her ne varsa dizide de es geçilmemiş ve kitaptan sapılmamıştı. Artık biraz daha derinlere inme vakti geldi. Hazırsak buyurunuz!

The Queen's Gambit

Derinlere inmeden önce bilmeyenler için kısa bir özet geçelim.

Beth, 8 yaşındayken yetimhaneye gitmek zorunda kalmış tatlı bir kız çocuğudur. Yaşanılan dönemin de sert olmasından kaynaklı, özellikle kız çocuklarına karşı çok daha katı kurallara sahip olan yetimhanede, vitamin adı altında çocuklara sakinleştirici veriyorlar. Bunun sebebi de çıkabilecek isyanların, asiliklerin önüne geçebilmek. Tabii ki akıllı kızlarımız bir yerden sonra bu durumu kendi avantajlarına çevirmeyi öğreniyorlar. Bir gün öğretmen, Beth’i tahta silgisini temizlemesi için bodrum kata gönderiyor. Gidiş o gidiş… Bizim kızıl kraliçenin hayatı tam olarak o bodrum katında, hademenin satranç oynayışına tanık olmasıyla yepyeni bir hal alıyor.

Bu uyarlama olmuş mu şimdi?

Kitapla dizi arasında çok büyük sayabileceğimiz farklar yoktu bence ama yine de kısa yorumlar eşliğinde bunlardan biraz bahsetmek istiyorum. Bilen bilmeyen herkese hitap etmesi adına spoiler vermekten olabildiğince kaçınıyorum ama bazı noktalar spoiler olabilir…

The Queen's Gambit
  • Beth kitapta 8, dizide 9 yaşında başlıyor hikayesine. Benim gözümde bir gram değeri olmayan bir farklılıktı bu ne yalan söyleyeyim…
  • Jolene ile yetimhanede yaşanılanlar dizide kitaptaki kadar açık işlenmemiş. Doğrusunu söylemek gerekirse buna biraz memnun oldum. Kurgu da olsa çocuk/insan istismarının, farkındalık yaratmak dışında işlenmesini yaşadığımız dönemde pek sağlıklı görmüyorum. Pozitif yönlü bir değişiklik yaratarak, dizide en yakın arkadaş olarak ilerletiliyor ilişkileri.
  • Beth’in üvey ailesi kitapta çok fazla mevzu olmamış. Yani şöyle ki, kişiler göz önünde evet ama kitapta onların iç yaşantısından çok haberimiz olmuyor maalesef. Mesela Alma’nın çok büyük bir piyano tutkusu var. Bu kitapta bahsi geçen bir bilgi değil, dizide eklemişler. Bu kitap için bir eksiklik olmuş çünkü okurken baş karakterle bağ kuruyoruz. Hal böyle olunca da onun çocukluğundaki eksiklikler bizi biraz merakta bırakmış oluyor. Keşke kitapta da dizide de daha çok bahsi geçseydi bu kişilerin.
  • Seçilen kostümler tam olarak olayın geçtiği dönemi yansıtıyor. Çekimin rengi bile cuk oturmuş diyebiliriz. Konuşma tarzları, ikili ilişkiler ve dönemin bunlar üzerindeki etkisini izleyiciye çok başarılı bir şekilde aktarmışlar. İnsanın o dönemdeki gibi giyinip süslenip gezesi gelmiyor değil. Tüm bunlara bakarsak bu uyarlama EFSANE OLMUŞ!

Yetimhanede verilen sakinleştirici hapların, her çocuk gibi Beth de bağımlısı olmuştu. Bu haplar sayesinde geceleri yatmadan önce tavanda hayali satrancını oynayıp kendini geliştiriyordu. Bir zaman sonra hapları içmeyip biriktiriyor ve gece rahat uyumak için birden fazlasını içiyordu. Çünkü bünyesi alışmıştı ve bir tanesi yeterli gelmiyordu. Burada en çok takıldığım yer, Beth sanki bu sakinleştiriciler sayesinde başarılı olmuş gibi bir algı söz konusuydu. Bu kadar güçlü bir kadın karakterin bu bağımlılıktan kurtuluşunun ve aslında bunlara ihtiyacı olmayışının güzel bir mesajla aktarılmasını beklerdim.

Gözümüzden kaçan birtakım detaylar…

İlk bölümde Bay Shaibel’a “Ben de oynayabilir miyim?” derken son bölümde artık her şey bitmiş, tek başına Rusya’nın bir sokağında yürürken yaşlı bir amcaya “Oynamak ister misiniz?” diyen Elizabeth Harmon’un yolcuğu soru ile başlayıp soru ile bitiyor. Dizinin her yerinde bir gönderme var, evet ama bunların ne kadarını fark ettiniz peki? Biraz da bunlardan bahsedelim.

The Queen's Gambit
  • Elizabeth’in final sahnesinde giydiği kıyafetin aslında beyaz bir vezir taşına gönderme olduğunu biliyor muydunuz? Son maçını beyaz taraf olarak oynayan ve Vezir Gambiti ile masadan zaferle kalkan Elizabeth için giyilecek en mükemmel şey de bu olurdu zaten. Vezirin getirdiği zaferi üstünde taşımış, inanılmaz! Sadece final sahnesi de değil, giydiği çoğu kıyafet aslında satranç tahtasına gönderme yapmakta. İlk maçını kazandıktan sonra alışverişe gidiyor ve genel olarak ekoseli, pötikareli siyah-beyaz elbiseler alıyor. Burada da karakterin satranca ne kadar bağlı olduğunu görmüş oluyoruz.
The Queen's Gambit

The Queen’s Gambit

  • Bunların dışında birkaç tane bonus bilinmeyenler söyleyeyim mi size? Beth’in üvey annesi Alma’nın öleceğini aslında dizide göstermişler. Hiç fark etmediniz, değil mi? Ben de fark etmemiştim. Ayna sahnesinde C. A. Gilbert adında bir sanatçının çizimlerine gönderme yapılarak ‘kuru kafa’ ile bir ölüm çağrısı yapmışlar.

  • Dizinin neden 7 bölüm sürdüğünü biliyor musunuz peki? Dünyaca ünlü bir satranç açılışının 7 hamle olmasından dolayıymış.

Her güçlü kadın karakterin olduğu kitaba feminizm bağlantılı diyemeyiz elbette ama bu kitap ciddi bir feminizm kitabıdır benim gözümde. Erkek egemen dünyanın erkek egemen branşlarında bir kadının nasıl tüm dünyanın algısını yıkabileceğini gösteren, çok özel bir roman. Bu hikaye tamamıyla bir piyonun nasıl vezir olduğunu anlatıyor. Terk edilmiş, umutsuzluğa boğulmuş, baskılanmış ve feda edilmiş bir kız çocuğu yıllar sonra vezir oluyor. Vezir Gambiti’nde neler başarabileceğini tüm dünyaya kanıtlamış bir kadının öyküsüne tanıklık ediyoruz. Bu tarz kitapları ve dizileri daha çok görmek isteriz!

Okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Kitap ve dizi hakkındaki görüşlerinizi lütfen bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin. Bir sonraki yazımıza kadar hoşça kalın…

The Queen’s Gambit The Queen’s Gambit The Queen’s Gambit The Queen’s Gambit

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Kitapların kahramana dönüştüğü yer.
İnternet sitesi http://bibliyoraf.com
Yazı oluşturuldu 328

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.