Penceredeki Kadın’ı Uyarlarken Değiştirilen 8 Detay!

Penceredeki Kadın’ı Uyarlarken Değiştirilen 8 Detay!

A. J. Finn’in 2018 yılında çıkan kitabı Penceredeki Kadın’dan uyarlanan The Woman In The Window, geçtiğimiz günlerde Netflix üzerinden izleyicileri ile buluştu. Kitabın severleri tarafından uzun zamandır beklenen filmin oyuncu kadrosunu; Amy Adams, Gary Oldman, Anthony Mackie ve Julianne Moore gibi usta oyuncular oluşturuyor. penceredeki kadın’ı

Biz de Bibliyoraf ekibi olarak çıktığı günden beri yankı uyandıran bu kitabı filme uyarlarken neler değiştirilmiş, sizin için derledik. Yalnız, uyarıda bulunmadan geçmeyelim: Yazımız kitaptan ve filmden spoilerlar içermekte. Eğer spoiler almak istemiyorsanız sizi buraya alalım. Herkes hazırsa başlayalım!

1. Evlerin Konumu penceredeki kadın’ı

Russellar’ın Anna’nın sokağına taşınmasıyla filmin kitaptan ayrıldığı ilk yeri de görmüş oluyoruz: Russellar kitaptaki gibi Anna’nın yan komşusu değil, karşı karşıya oturuyorlar. Bu değişiklik iki evi birbirine yakınlaştırıyor çünkü artık aralarında bir park yok, Russellar Anna’nın yalnızca bir sokak karşısında. Bu durum beraberinde başka değişiklikler de getiriyor. Kitapta iki evin arasında küçük bir park yer alıyor. Jane Russel’ı kurtarmaya çalışan Anna da agorafobisi yüzünden o parkta yığılıp kalıyor, daha sonra da Dedektif Little tarafından hastaneye götürülüyordu. Filmde ise park yerinde sokakta bayılıyor ve hastane yerine evine geri götürülüyor.

Penceredeki Kadın'ı Uyarlarken Değiştirilen 8 Detay!

2. Filmde Olmayan Karakterler

Kitapta Anna’yı her hafta ziyaret ettiğini gördüğümüz terapist Bina ise filmde boy göstermiyor. Bina’nın yokluğunda filmdeki Anna kitaptaki halinden biraz daha yalnız, daha dayanaksız. Bir arkadaş kaybetmesinin yanı sıra Russellar’ın geçmişine dair araştırmayı da tek başına yapmak zorunda kalıyor. Bir de adı dahi anılmadan sadece “o adam” olarak bahsedilen Wesley Brill var. Anna’nın kocası Ed’i aldattığı, meslektaşı ve eski yakın dostu Wesley Brill. Kitapta çok geçmeyen bir karakter olsa da filmde olmaması Anna’nın hayatından bir kişi daha eksiltiyor ve kaza sahnesindeki tartışmayı eksik bırakıyor.

Fiziksel olarak hiç bulunmasa da kitapta Anna’nın dertleştiğini gördüğümüz bir forum arkadaşı var: GrannyLizzie. Anna ve Lizzie (veya forum isimleriyle TheDoctorisin ve GrannyLizzie) agorafobileri ve ortak sıkıntıları üzerinden yakınlaşmışlardı. Kitapta birkaç sahnede birbirlerine nasıl destek olduklarını görüyoruz. Filmde ise ne forum ne de Anna’nın internet arkadaşından bir iz var.

Penceredeki Kadın'ı Uyarlarken Değiştirilen 8 Detay!

3. Yepyeni Bir David

David’in kişiliği kitap ve film arasında değişikliğe uğruyor. Kitapta daha içine kapanık, sert ve huysuz gördüğümüz David, filmde nispeten daha sempatik karşılıyor bizi. Yaşadığı olaylar çoğunlukla aynı kalsa da, Anna ile ilişkisinin farklı olduğunu görüyoruz. İkili kitabın başlarında çok kısa bir ilişki yaşıyorlar mesela, filmde ise bir ilişkinin yanından bile geçmiyorlar. Hatta Anna, David’in odasında bir kadınla konuştuğunu duyuyor.

4. Agorafobi penceredeki kadın’ı

Evinden dışarı çıkma korkusu, gerek sebebi yüzünden gerek yaşattığı zorluklar yüzünden Anna’nın hayatında büyük bir yere sahip. Anna için bu kadar önemli olunca da adaptasyonda yapılan en küçük değişiklikler bile hemen fark ediliyor. Kitaba baktığımızda Anna’nın korkusu filme kıyasla daha ılımlı kalıyor: Anna, Rusellar hakkındaki araştırması için evlerinin arasındaki parka kadar çıkabiliyor. Filmde ise Cadılar Bayramı sırasında şeker için gelen çocuklar evine yumurta atmaya başladığında Anna’nın kapıyı açıp çocukların durmasını sağlamak için kendini sakinleştirmesi gerekiyor. Sonunda kapıyı açtığında ise anksiyetesine dayanamıyor ve panik atak geçiriyor.

Agorafobi hakkındaki bir diğer değişiklik Anna’nın korkusunun asıl sebebi hakkında. Kitabı okuyanlar Anna’nın ailesini kaybettiği kaza ve korkusu arasındaki ilişkiyi kesin bir şekilde görebiliyor fakat filmde bu iki olay neredeyse bağımsız duruyor. Kitabı okumayanlar için açıklayalım: Kazanın ardından Anna ve ailesinin bulunması koskoca iki gün sürüyor ve tabii ki bu sırada Anna kocasıyla çocuğunu kaybediyor. Dışarıda yaşadığı bu travmatik kaza ve kazanın ardından terapiye başlaması gibi detaylar korkusunun başladığı anı okuyucuya fark ettiriyor. Filmde ise bu iki durum arasındaki bağı kurmak izleyicilere kalıyor.

5. İntihar Düşüncesi

Penceredeki Kadın'ı Uyarlarken Değiştirilen 8 Detay!

Filmin sonlarına doğru Anna “Jane” ile ilgili durumu hayal ettiğine kendini inandırıp bir intihar videosu çekmeye karar veriyor. Bununla birlikte filmin başlarında Anna’nın daha önce intihara teşebbüs ettiği de ima ediliyor. Kitapta ise Anna hayatını; keder, suçluluk ve kendinden nefret etme üçlüsü içerisinde sürdürse de intihara meyilli bir birey olarak anlatılmıyor. Kitapta ne intihar etmeyi düşünüyor ne de bununla ilgili bir video çekiyor. Anna, Jane cinayetini hayal ettiğine ikna olduktan sonra daha da içine çekilip kendini hayattan soyutluyor. Filmde Anna’nın intihar videosu kilit bir rol oynarken kitapta ise Ethan, Anna’nın kederini ve suçluluk duygusunu ona karşı kullanıyor.

6. Ethan ve Gerçekler

Kitaptaki büyük twist filmde de aynı kalmış: katil Ethan. Fakat bu detayın açıklanması ve Ethan’ın katil olmasının arkasında yatan sebep değişime uğruyor.

Penceredeki Kadın'ı Uyarlarken Değiştirilen 8 Detay!

Kitapta bu detayları Anna’ya açıklayan kişi Ethan oluyor. Anna’nın Jane sandığı kadının aslında Ethan’ın biyolojik annesi Katherine olduğunu ve daha birçok detayı bu sayede öğreniyoruz. Filmde ise bunları Anna’ya anlatan kişi David oluyor. Anna’ya hem Katie ile yattığını hem de Ethan’ın geçmişini anlatan David daha sonra Ethan tarafından bıçaklanıyor. Kitapta ise David çoktan taşınmıştı ve Anna Ethan’la tek başına yüzleşiyordu.

7. Alistair’ın İş Arkadaşının Ölümü

Anna filmin başlarında Alistair Russel’ın eski iş arkadaşının altıncı kattan düşerek gizemli bir şekilde öldüğünü keşfediyor. Bu da Anna’ya Alistair’ın soğukkanlı bir katil olduğunu düşündürüyor. Filmin sonlarına doğru ise Ethan Alistair’ın iş arkadaşını öldüren kişinin kendisi olduğunu açıklıyor.

Kitapta ise Ethan Katie’den önce kimseyi öldürmüyor. Bunun yerine Anna’ya babasının patronunun eşini gözetlerken yakalandığı için taşınmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Filmde soğukkanlı bir seri katil şeklinde yansıtılan Ethan, aslında psikolojik sorunları olan biri. Anna’yı öldürmeye çalışmasının sebebi de bu aslında. Tabii bir de Anna’nın “Jane”‘in ölümüne şahit olması detayı var.

8. Filmin Sonu penceredeki kadın’ı

Filmin son sahnesi olaylardan dokuz ay sonrasında geçiyor. Anna eski evinden taşınmaya karar veriyor ve Anna’yı evden çıkıp kamyonete doğru ilerlerken görüyoruz. Kitap ise bambaşka bir sona sahip. Anna kitapta da artık dışarı çıkabiliyor olsa da evini satmayı düşünmüyor. Hatta komşularını gözetleme huyundan da vazgeçecek gibi durmuyor.

Bu yazı Selin Çolak ve Buse Olçay ortaklığında yazılmıştır.

penceredeki kadın’ı. ama fakat.

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Ama fakat ancak. Lakin ve veya. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Ama ancak fakat.

Yazıyı burada paylaş:

Kitapların kahramana dönüştüğü yer.
İnternet sitesi http://bibliyoraf.com
Yazı oluşturuldu 328

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.