Sevgili Bibliyoraf okurları, Lover Fest’e hoş geldiniz! Taylor Swift’in Lover albümü 4 yıl önce bugün yayınlandı. Biz de albümün yıl dönümünü bir yazıyla kutlamak istedik. Yazıyı okurken arka planda Lover albümünü dinlemenizi şiddetle tavsiye ederiz.
Aslında Lover, ünlü şarkıcının yedinci albümü. Ancak sahip olduğu ilk albümü olması sebebiyle önemli bir yere sahip. Taylor bu albümde aşktan ve toplumsal konulardan bolca bahsediyor.
Yazar Notu: Kendimi bir numaralı Lover hayranı ilan ettiğimden, bu yazıda ne kadar objektif olabilirim bilemiyorum. 👀
Sonsuza Dek Mutlu Çalma Listesi – Abby Jimenez
Aşk şarkılarındaki gibi bir hikâye mi okumak istiyorsunuz? Sonsuza Dek Mutlu Çalma Listesi de işte böyle bir kitap. Sloan, nişanlısını bir trafik kazasında kaybediyor. Her şeyden uzaklaştığı bir dönemdeyken, sahibini kaybetmiş bir yavru köpek buluyor. Sloan, köpeğin asıl sahibi olan Jason’a uzun bir süre ulaşamıyor. Ancak daha sonrasında Jason, Sloan’ı buluyor ve böylece ikili tanışmış oluyor. Mesajlaşmalar yavaşça flörtleşmeye ve sonrasında da tatlı bir aşka dönüyor. Peki ünlü bir şarkıcı olan Jason’ın şöhreti, Sloan’ın hayallerini nasıl etkileyecek? Sizce aşk tüm zorlukları yener mi?
Albümle aynı ismi taşıyan Lover şarkısı, Taylor’ın en unutulmaz aşk şarkılarından biri. Albümdeki diğer aşk şarkıları gibi, bu da o zamanki sevgilisi Joe Alwyn ile yaşadığı ilişkiyi konu alıyor. Lover, Taylor için özel bir yere sahip. Hatta bir röportajında, bu şarkıdan önce hiç saf bir “Seni seviyorum” şarkısı yazmadığını dile getiriyor. İşte bu yüzden gerçek aşktan bahseden bir kitap için Lover’dan daha uygun bir şarkı düşünemiyorum.
Yazar Notu: Lover’ın artık hüzünlü bir albüm olması canımı çok yakıyor…
Mavi Saçlı Kız – Burçak Çerezcioğlu
Mavi Saçlı Kız, keşke hepsi bir kurmacadan ibaret olsaydı dedirten bir eser. Kitap, 16 yaşındayken lösemiden hayatını kaybeden Burçak Çerezcioğlu’nun tuttuğu günlüklerden oluşuyor. Aynı zamanda içinde mektuplar, fotoğraflar, o dönemki sağlık durumuyla ilgili kısa bilgiler ve babasının yazdığı şiirler de bulunuyor. Tüm bunlar Burçak’ın vefatından sonra, onun anısına bir araya getiriliyor. Mavi Saçlı Kız, her şeye rağmen umut beslemenin ve mücadele etmenin kitabı diyebilirim. Ancak kitaptan fazlaca etkilenmiş biri olarak, Mavi Saçlı Kız’ı hastalık ve ölüm konularında hassas olan kişilere tavsiye etmediğimi eklemek istiyorum.
Soon You’ll Get Better, Taylor’ın Lover albümünü yazarken en çok zorlandığı şarkı. Çünkü bu şarkıyı kanser teşhisi alan annesi için yazıyor. “What am I supposed to do if there’s no you?”1 sözleriyle annesini kaybetme korkusunu dile getiriyor. Ayrıca Taylor şarkıda annesinin en sevdiği grup olan The Chicks ile düet yapıyor. Soon You’ll Get Better ve Mavi Saçlı Kız’ın anlattıkları oldukça benzer. Ancak kitabın aksine, bu şarkı yürek burkan bir sona sahip değil.
1: Sen yoksan ben ne yapacağım?
Daisy Jones ve The Six – Taylor Jenkis Reid
Kitap, yetmişli yıllarda oldukça popüler olan Daisy Jones ve The Six grubunu konu alıyor. Röportaj şeklinde ilerleyen roman, grubun kuruluşundan başlayarak dağılışına kadar geçen sürede olanlardan bahsediyor. Billy ve Graham’ın evlerinin garajında kurdukları grup The Six, bir plak şirketi ile anlaşıyor. Daisy Jones ise hayatı boyunca görmezden gelinmiş yetenekli bir genç kız olarak karşımıza çıkıyor. The Six ve Daisy Jones’un yolları kesiştiğinde gerçekten de büyük bir üne kavuşuyorlar. Sahnenin büyüsüne kapılan ve hatalar yapan karakterleriyle bu kitap, o büyük şöhretlerin arkasındaki asıl hikâyeyi gözler önüne seriyor.
Death by a Thousand Cuts, Lover’daki en sevilen parçalardan biri. Aynı zamanda bu şarkı, albümdeki tek ayrılık şarkısı. Taylor, “Cause the morning comes and you’re not my baby”2 gibi sözleriyle hâlâ çok sevmesine rağmen artık o ilişkinin acılı bir şekilde bittiğini anlatıyor. Death by a Thousand Cuts, adeta dramatik Daisy Jones’un hislerini ortaya döküyor. Son olarak trafik ışıklarına her şeyin yoluna girip girmeyeceğini sormanın kulağa Daisy Jones’un yapacağı bir hareket gibi geldiğini de söylemeliyim.
2: Çünkü gün doğuyor ve sen benim bebeğim değilsin.
The Guinevere Deception (Camelot Rising #1) – Kiersten White
Camelot Rising üçlemesinin ilk kitabı olan The Guinevere Deception, Kral Arthur Efsanesi’nin bir yeniden anlatımı. Efsanenin bu versiyonu Arthur’a değil, Guinevere’e odaklanıyor. Arthur’un Camelot’u koruyabilmesi için Kara Kraliçe’yi ve büyüyü uzaklaştırması gerekiyor. Durum böyle olunca Merlin’i de göndermesi gerekiyor. Ancak Merlin, Arthur’u tek başına bırakmak istemiyor. Kızını, uzak bir ülkenin prensesi Guinevere’in rolünü yapmaya ikna ediyor. Böylece Merlin’in kızı, Guinevere olarak Arthur’la evleniyor. Romanın devamında ise Camelot için giderek artan tehditler, saklanan sırlar ve Guinevere’in karışan hisleriyle dolu bir macerayı okuyoruz.
Taylor, The Man şarkısını eğer bir erkek olsaydı medyanın ona karşı olan tavrının nasıl değişeceğini düşünerek yazmış. “I’m so sick of running as fast as I can, wonderin’ if I’d get there quicker if I was a man”3 diyerek cinsiyet eşitsizliklerine vurgu yapıyor. Kitapta işlenen efsane de, genellikle Arthur ve Merlin gibi erkek karakterlere odaklanıyor. The Guienevere Deception’da ise yazar, bu efsaneyi bir kadın karakterinin öyküsü üzerinden anlatıyor. Kitapla birlikte Guinevere’in de en sonunda hak ettiği öyküye kavuştuğunu düşünüyorum.
3: Koşabildiğim kadar hızlı koşmaktan yoruldum, eğer erkek olsaydım oraya daha çabuk ulaşabilir miydim diye merak ediyorum.
Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi – Elena Armas
Listenin sıradaki kitabı: Elena Armas’tan Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi. Bu kitapta yazarın ilk kitabı İspanyol Aşk Aldatmacası’ndan tanıdığımız Lina’nın en yakın arkadaşı Rosie ve kuzeni Lucas’ın hikâyesini okuyoruz. Rosie, evinin tavanı çökünce geceyi geçirmek için balayındaki Lina’nın evine gidiyor. Ancak aynı gece Rosie’nin uzun zamandır sosyal medyadan takip ettiği Lucas da aynı eve kalmaya geliyor. İşte o olaylı gecenin ardından ikili, bir süreliğine Lina’nın dairesini paylaşmaya karar veriyorlar. Bu süreçte Lucas, yeni kitabını yazmakla uğraşan Rosie’ye yardım etmeye başlıyor. Kitabın devamında, birlikte “deneysel” randevulara çıkan karakterlerin aralarındaki ilişkiyi okuyoruz.
I Think He Knows da tıpkı Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi’ndeki gibi tatlı bir aşkı konu alıyor. Şarkı, Taylor’ın eski erkek arkadaşı Joe Alywn’deki hoşuna giden özellikleri anlatıyor. Onunla olan ilişkisine dair hoş detayları dahil ettiği I Think He Knows, olaylarıyla içimizi ısıtan Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi’ni anımsatıyor.
Red, White & Royal Blue – Casey Mcquiston
Red, White & Royal Blue çıktığı günden beri büyük bir ilgi görüyor. Kitap, ABD başkanının oğlu Alex’in İngiltere’deki bir kraliyet düğününe katılmasıyla başlıyor. Burada Alex, İngiltere Prensi Henry ile bir tartışma yaşıyor. Sonraki gün ikili, kendilerini manşetlerde buluyorlar. Sonunda Alex ve Henry, bu durumu toparlayabilmek için kameralara karşı bir “dostluk” oyunu oynamaya başlıyor. Ancak bu sahte dostluk zamanla romantik bir ilişkiye dönüşüyor. Tüm bunların tam da Alex’in annesinin seçimleri tekrar kazanmaya çalıştığı döneme denk gelmesi işleri biraz daha karıştırıyor. Biz de bu ikilinin ilişkilerini tüm zorluklara rağmen yürütme çabasını okuyoruz.
Taylor, London Boy’da kalbini çalan bir İngiliz’den bahsediyor. Red, White & Royal Blue’da da okuyucuların kalbini çalan bir İngiltere Prensi var. Kitap aynı zamanda LGBTQ+ bireylerin ilişkisini ve medyanın karanlık yüzünü de konu alıyor. Bu noktada sanırım hepimizin aklına albümün ikonik parçalarından olan You Need To Calm Down geliyor. Çünkü Taylor şarkının ilk kısmında medyanın iki yüzlülüğünü, ikinci kısmında ise cinsiyet ve cinsel yönelim fark etmeksizin herkesin eşit olması gerektiğini anlatıyor.
Beach Read – Emily Henry
Beach Read, artık aşka inanmayan bir romantizm yazarı January ve kendini tekrar ettiğini düşünen bir edebiyat yazarı Augustus’u anlatıyor. January mutlu sonlar yazmayı severken, Augustus finalde bütün karakterleri öldürmeyi tercih ediyor. Anlayacağınız onlar, birbirlerinin tamamen tersi olan karakterler. Ancak önlerindeki üç ay için bazı ortak noktaları var. İkisi de beş parasız ve yazamama sorunuyla uğraşıyor. Yazı geçirecekleri yazlıklar da karşılıklı olunca ikili bir anlaşma yapıyor: Bu anlaşmaya göre karakterler yazdıkları türleri değiş tokuş ediyor. January ve Augustus kitaplarını yazmaya uğraşırken, bu sırada aşktan da kaçamıyorlar.
Cruel Summer, Taylor’ın Joe ile olan ilişkisinin başlardaki kırılganlığından ve belirsizliğinden bahsettiği bir şarkı. Beach Read’de de birbirlerine karşı önyargıları olan iki karakterin aşık oluşunu okuyoruz. Kitapla şarkının başka bir ortak noktası daha var. Taylor Lover dönemindeyken günlüğünden 2016 yazının “kıyamet gibi” olduğunu söylemişti. Beach Read’in karakterleri de kitapta onları epey zorlayan bir yaz geçiriyor.
Lover’ın çıkışını kutladığımız yazımızın sonuna geldik. Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Sizin de okurken aklınıza Lover’daki şarkıları hatırlatan kitaplarınız oldu mu? Bizimle paylaşmayı unutmayın. Sonraki yazılarda görüşmek üzere. 💗
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
