Kana Susayanlara: Vampir Edebiyatından 9 Kitap Önerisi

Kana Susayanlara: Vampir Edebiyatından 9 Kitap Önerisi

Yüzyıllardır birçok farklı şekilde anlatılan, gizemli, tehlikeli yaratıklar: vampirler. Edebiyatta kendilerine uzun zamandır yer bulan kam emiciler, bazen düşmanımız bazen dostumuz oluyor. Sayıca bu kadar fazla kurgunun var olmasıysa vampir kurguları okumayı çok sevdiğimize işaret ediyor. Bu yazıda birbirinden farklı vampirleri ve yer aldıkları kitapları inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım!

Dracula – Bram Stoker

Vampirlerden konu açıldığında akla ilk gelen isim kuşkusuz Dracula olur. Stoker Dracula’yı her ne kadar Viktorya Dönemi’nin ahlakçılığını eleştirmek amacıyla kaleme almış olsa da roman, vampir edebiyatının baş tacı olmayı başardı. Sayısız kez sahnelendi, filme uyarlandı. Sadece vampir anlatılarında değil gotik/korku türündeki pek çok romanda Dracula’ya atıf yapıldı. Jonathan isimli bir katibin kayıtlarıyla başlayan kitap, günlük ve mektuplardan oluşuyor. Jonathan, Kont Dracula’ya satın alacağı araziler hakkında danışmanlık vermek amacıyla, Transilvanya’daki şatosuna gidiyor. Şatoda yaşanan garip olaylar Jonathan’ın Dracula’nın gerçek kimliğini sorgulamsına neden oluyor.

Roman, “vampir” değince akla gelen tüm özellikleri içerisinde barındırıyor. Dolayısıyla Dracula, vampir edebiyatına merak salmış kişilerin okuması gereken bir eser. Ayrıca kitabın, binbir çeşit uyarlaması olduğundan, sinema ve televizyon sektöründe de bolca içerik bulabileceğinizi de eklemek isteriz.

Carmilla – Sheridan le Fanu

Gotik edebiyatın en değerli yazarlarından biri olan Sheridan le Fanu, kariyerine hayalet hikâyeleri yazarak başladı. Yazarın en popüler eseri Carmilla ise bir kadın vampiri konu alan ilk hikâye oldu. Bunun haricinde Carmilla ve Laura arasında yarattığı gerilim ile kuir bir anlatı olması da romanın türdeşlerinden ayıran özelliklerinden biri. Dracula’dan yıllar önce yayımlanmış olsa da onun gölgesinde kalan Carmilla, daha fazla değeri hak ediyor. 

Kitabın ana karakteri Laura isimli genç kız, babasıyla birlikte bir şatoda yaşıyor. Bir gün, şatonun yakınlarında içinde Carmilla’nın da olduğu bir araba kazası meydana geliyor. Mağduriyetini gidermek ve ona göz kulak olmak amacıyla, Carmilla’ya şatoda kalması teklif ediliyor. Carmilla’nın şatoya gelmesi ve onlarla yaşamaya başlamasıyla şatoda gizemli olaylar yaşanmaya başlıyor. Carmilla, ciddiyeti, esrarlı davranışları ile şato sakinlerini geriyor. Laura’nın da hastalanması ile her şey içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Karakterin geçmişinin de ortaya çıkması ile Carmilla’nın varlığı daha da sorgulanır oluyor.

Vampirle Görüşme (Vampir Günlükleri #1) – Anne Rice

Rice’ın ünlü serisi Vampir Günlükleri, vahşi ve kana susamış vampirlere alışık okur için şaşırtıcı derecede farklı bir hikâye sunuyor. Çünkü seride, felsefeye ve sanata düşkün, varoluşsal krizler yaşayan vampirlerle tanışıyoruz. Serinin ilk kitabı Vampirle Görüşme, bu anlamda okura farklı bir dünyanın kapılarını açıyor.

Kitap, Bir gazetecinin, vampir olduğunu iddia eden bir adam olan Louis ile röportaj yapmasıyla başlıyor. Louis, insan öldürme fikrinden pek de hoşlanmıyor. Vampir olmanın doğası üzerine çokça düşünüyor, çıkmazlara giriyor. Bu sırada Louis’nin hayatına giren Claudia isimli bir kız çocuğu, karakteri iyice çıkmaza sürüklüyor. Gizemli, romantik, hüzünlü vampirler ile tanışmak için Vampirle Görüşme’den daha iyi bir kitap düşünemiyoruz. Ayrıca kitabın, efsanevi bir kadro içeren 1994 yapımı film uyarlamasını da izlemenizi öneriyoruz. 

Alacakaranlık (Alacakaranlık #1) – Stephanie Meyer

Bir neslin vampir aşığı olmasına sebep olan Alacakaranlık serisinin ilk kitabıyla listemize devam edelim. Meyer’in ünlü serisi, gerek kitapları gerek film uyarlamalarıyla popüler kültürün önemli bir parçası. Vejetaryen ve depresif vampirler, imkansız bir aşk; Alacakaranlık yayımlandığı ilk günden beri hala “çok satan” listelerinin başında yer alıyor.

Bella ismindeki lise öğrencisi, babasının yanına, Forks kasabasına taşınıyor. Her daim gri bir gökyüzüne sahip olan Forks’ta kendisini kötü hissetse de bu pek uzun sürmüyor. Çünkü Edward Cullen ile tanışıyor. Edward, esrarlı görüntüsü ve davranışları ile Bella’nın dikkatini çekiyor. İpuçlarını toplayan Bella’nın, Edward’ın vampir olduğunu keşfetmesi uzun sürmüyor. Tarih boyu katil-kurban ilişkisine sahip olan vampirler ve insanlar Alacakaranlık’ta iki aşık olarak karşımıza çıkıyor. İkili, aşkları ile tüm zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyor.

Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar

Türk edebiyatının Tolkien’i olarak anılan İhsan Oktay Anar’ın en ünlü romanı: Puslu Kıtalar Atlası. Kitap; bolca fantastik öğe içeren, bunun yanında felsefi noktalara da parmak basan bir şaheser. Puslu Kıtalar Atlası, en küçük detayında dahi bir tuhaflık bulunan, oldukça ince düşünülmüş bir roman. Birbirinden ilginç karakterleri ve sürpriz sonuyla büyüleyici bir hikâyeye sahip.

Bu eserin vampir anlatılarından oluşan listede neden yer aldığını sorguluyor olabilirsiniz. Roman, mezarından çıkıp Osmanlı ordusuna katılan Bünyamin’in tehlikeli görevler peşinde koşturmasını anlatıyor. Karşımıza çıkan karakterlerden Ebrehe, bir vampiri anımsatıyor. Bununla birlikte halk arasında “upir” olarak anılan kan emicilerinin varlığını da romanda görüyoruz. Vampir olduğu sanılan ve göğsüne kazık saplanarak öldürülmek istenen karakterler, Anar’ın kaleminde hayat buluyor. Türk edebiyatının bu kıymetli eserine, vampirlere göz kırpması sebebiyle yer vermekten gurur duyuyoruz.

Editör notu: Ubır, Türk ve Rus mitolojilerinde vampirler için kullanılan kelimelerden biridir.

Güney Kitap Kulübü’nün Vampir Avlama Rehberi – Grady Hendrix

En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini kitabı ile tanınan Grady Hendrix, bu sefer kan emicileri anlatıyor. Locus En İyi Korku Romanı adayı da olan roman, okuruna keyifli ve sürükleyici bir vampir anlatısı sunuyor.

Eşi ve iki çocuğu ile yaşayan Patricia’nın günleri güzel yemekler pişirmek ve temiz bir eve sahip olmak için çalışmakla geçiyor. Dört arkadaşı ile bir kitap kulübü kurduklarında ise hayatı renkleniyor. Her ay bir gerçek suç kitabı okuyor, çeşitli esrarengiz olayları çözmeye çalışıyorlar. Tam bu sırada yaşlı ve hasta komşularından biri Patricia’yı yemeye çalışırken ölüyor. Bu komşunun mahalleye taşınan yeğeni James Harris ise Patricia’ya şüpheli bir şekilde dostça davranmaya başlıyor. Kimliği belirsiz, güneşe alerjisi olan James’in gelişi, kasabaya huzursuzluk getiriyor. Düğümleri çözmek de Patricia’ya ve ciddiye alınmayan diğer ev hanımlarına kalıyor.

Korku Ağı – Stephen King

Stephen King, Korku Ağı’nın tanıtım bülteninde şöyle söylüyor: “Televizyonu kapatın – daha iyisi, koltuğunuzun yanı başındaki hariç, bütün lambaları da kapatın. Ondan sonra, bu loş ışıkta sizinle vampirler hakkında konuşalım. Sanırım, sizi onların varlığına inandırabilirim.”

Yazar olan Ben Mears, çocukluğunun geçtiği kasabaya geri dönüyor. Çünkü geçmişiyle yüzleşmek için bir kitap yazması gerekiyor. Ben, kabuslarına giren Marsten Köşkü’nün yeni kiracıları olduğunu görünce her şeyin farklı olabileceğine inanıyor. Fakat kasabada sırasıyla birçok garip ve vahşi olayın meydana gelmesi, Ben’in yanıldığını gösteriyor. Ben ve tüm kasaba halkı dehşet içinde olanları izliyor. King’in ünlü kasabalarından Salem’s Lot’a konuk olduğumuz bu roman, vampirlerini yaratırken eski anlatılar ve mitlerden yararlanıyor.

Empire of the Vampire (Empire of the Vampire #1) – Jay Kristoff

Bu kitapta vampirlerin soylarına kadar iniyor, siyasi ve sosyal anlamda teşkilatlanmalarını izliyoruz. Genelde kana susamışlıklarını ya da depresyona girmelerini okuduğumuz vampirleri farklı bir rolde görmüş oluyoruz. Jay Kristoff’un, edebiyata yeni bir “kan” getirdiğini söyleyebiliriz!

Romanda, insanlığa karşı başlattıkları savaşı kazanan ve kendi imparatorluklarını inşa etmeye çalışan vampirler konu ediliyor. 27 yıldır güneş doğmayan bir diyarda, vampirler ile savaşan bir grup insan var: Gümüş Tarikat. Bu tarikatın üyelerinden sona kalan Gabriel, roman boyunca bize eşlik ediyor. Ülkemizde de oldukça popüler olan Illuminae Dosyaları serisinin yazarı Kristoff, bu sefer bir vampir hikâyesi ile okurlarının karşısına çıkıyor. Oldukça kanlı, acımasız bir dünya; etkileyici ve imkânsız bir aşk okumak isteyen herkesi bu seriyi okumaya davet ediyoruz.

Morbius Yaşayan Vampir: Kan Bağları – Brendan Deneen

İlk olarakThe Amazing Spider Man çizgi romanında gördüğümüz Morbius, yaptığı deneylerin yanlış gitmesi sonucunda kendisini bir vampire dönüştürüyor. İnsan kanı içerek hayata tutunabiliyor. Karakter orijinal çizgi romanda, kendisini bir mağaraya kapatıp kış uykusuna yatıyor çünkü etrafındakilere zarar vermek istemiyor.

Morbius Yaşayan Vampir: Kan Bağları ise, karakterin alternatif bir hikâyesini anlatıyor. Vampire dönüşmesi üzerine bir tedavi arayan Morbius, Amanda Saint isimli bir arkadaş ediniyor. İkili, tüm kötücül güçleri dünyaya salmayı amaçlayan İblis-Ateş tarikatının peşine düşüyor, zalim Zehirli-Tarlakuşu’nu durdurmaya çalışıyorlar. Dilimize de yakın zamanda çevrilen roman hem Marvel sevenler hem de vampir anlatılarına doyamayanlar için bir hediye niteliğinde.

Kimi zaman korkutucu kimi zaman etkileyici, bazen düşman bazen sevgili olan vampirler… Yüzyıllardır anlatılmasına rağmen hikâyeleri bitmeyen bir dünya… Bu dünyadan birkaç kitabı anlattığımız listemizin sonuna geldik. Vampirler gibi asla eskimeyen, asla sonu gelmeyen bu dünyanın içine girmenizi dileriz. Şimdiden iyi okumalar!

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Ama ancak. Fakat ve lakin. Çünkü ya da. Ancak ve ancak. Fakat ama lakin. Çünkü ya da. Ancak ve fakat. Ama. Ya da veya.

Çünkü ve fakat.

Yazıyı burada paylaş:

Yazı oluşturuldu 16

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.