Sakın Gece Okumayın: Beş Sevim Apartmanı

Sakın Gece Okumayın: Beş Sevim Apartmanı

Sık rüya görür müsünüz? Cevabınız evetse ilginizi çekeceğinden emin olduğum bir kitabı tanıtacağım. Mine Söğüt’ün ilk romanı Beş Sevim Apartmanı, rüyalarla gerçeklerin, psikozlarla hakikatin dans ettiği eşsiz bir roman. Okuduğum en iyi romanların başında gelmekle beraber en çok altını çizdiğim kitaplardan biri. Haydi, vakit kaybetmeden bu kitabı incelemeye başlayalım

Yazara Yakından Bir Bakış

Beş Sevim Apartmanı

Mine Söğüt 2000’li yılların başından itibaren göze çarpan yazınsal faaliyetleri ile modern Türk edebiyatının üretken yazarlarından biri oldu. Bence kendisi edebiyatımızın en yetenekli yazarlarından birisi. Gazeteci ve yazar kimliklerini bir arada taşıyor. Kendine has üslubu, eleştirel yaklaşımları ve masalsı tadı ile okuruna epey farklı okuma deneyimi sunuyor.

Söğüt’ün neredeyse her eserinde “anlatılmaz, okunur” dediğim fantastik bir tat var. Önüme rastgele metinler koysanız hangisini Mine Söğüt yazmış, rahatlıkla tespit edebilirim. Bence üslubu imzası olan nadir yazarlardan. Muhabirlik, gazetecilik, haber metni yazarlığı ve dergi editörlüğü gibi pek çok alanda kendini geliştirme fırsatı bulan yazar, ilk kitabı Adalet Cimcoz’u, 2000 yılında yayımladı. Ancak Adalet Cimcoz, biyografik bir eser olduğundan yayımlandığı ilk zamanlar fazla ilgi görmedi. 2003 yılında ise Söğüt, ilk romanı Beş Sevim Apartmanı’nı yayımladı. Okuyucuların ilgisini oldukça çeken Beş Sevim Apartmanı, yazarın adının duyurulmasına yardımcı oldu. Ondan sonra ise sırasıyla Kırmızı Zaman, Aşkın Sonu Cinayettir, Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979, Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey, Deli Kadın Hikâyeleri ve Gergedan kitapları yayımlandı.

Bugünkü konumuz ise yazının başında da belirttiğim üzere Beş Sevim Apartmanı, hadi ona geri dönelim.

Beş Sevim Apartmanı Ne Anlatıyor?

Beş Sevim Apartmanı

Kitap, halası ile yaşayan Doktor Samimi’nin tuhaf hikâyesi ile başlıyor. Başkahramanımız Doktor Samimi, küçükken babası ölmüş ardından annesi tarafından da terk edilmiş. Karakterimiz hiç sevilmemiş, çocuk olamamış, derslerine hep çok çalışmış doktor olmuş ama en ufak sevgiye hasret kalmış birisi. Hiç arkadaşı olmadığı için de hayatı boyunca epey yalnız kalmış. Ancak bu tuhaf doktorun bir sırrı var: Aslında onun en yakın arkadaşı cinperiler.

Cinperiler; geceleri Samimi’nin rüyasına girip onunla oyunlar oynayan, sohbet eden bu ufak tefek yaratıklar. Tek dostu cinperileri olan Samimi de hayatından oldukça memnun. Fakat bu hınzır yaratıklar, Samimi’nin iş ve aşk hayatını olumsuz yönde etkilemeye başlayınca işlerin rengi değişmeye başlıyor. Doktor Samimi, gerçek arkadaşı olarak bildiği cinperilere savaş açmaya karar veriyor.

Cinperilerin varlığına inanan beş tane akıl hastası bulan Doktor, onları Cihangir’deki Beş Sevim Apartmanı’na yerleştiriyor. Ardından gözlemlerine başlıyor. 

İşte kitap boyunca bu beş akıl hastasının yaşam öykülerini ve nasıl delirdiklerini okuyoruz. Hepsinin hikayesi oldukça dokunaklı. Yazar aynı zamanda, bu beş akıl hastası karakter üzerinden Türkiye’nin farklı sorunlarını ve bu sorunların kişiler üzerinde yaratabileceği travmaları ele alıyor. Bu karakterlerin yaşam öykülerinin yanında Doktor Samimi’nin hastalar hakkındaki gözlemleri ve notları da kitaba değişik bir hava katıyor. Aynı zamanda apartmanlar, mahalle hayatı ve İstanbul’un kedileri de notlarda karakter kazanıyor. Konuyu anlatırken kitap hakkında fazla detay vermiş gibi görünebilirim ancak içiniz rahat olsun lütfen. Anlattıklarım kitabın yalnızca ilk birkaç sayfasını içeriyor.

İdrak yanılsaması… Ne güzel bir hastalık. Bulduğum beş kişinin dosyasında da aynı şey yazılıydı. Onların idrakleri yanılıyor. Ne bildiklerini biliyorlar ne bilmediklerini. Her şey bir muamma onlar için, ama bunun bile farkında değiller.

Beş Sevim Apartmanı, Mine Söğüt

Fantastik ve Psikoloji Aynı Potada Eriyor

Beş Sevim Apartmanı
Tiyatro Oyunu Afişi

Bu paragraf, biraz daha kitabı benzerlerinden ayıran özellikler hakkında olacak. Karakterlerin geçmişlerini okuyup gerçek hikâyelerini öğrenince epey sarsılıyorsunuz. Beş Sevim Apartmanı’nı okurken fark ediyorsunuz ki ilgisizlik, sevgisizlik, ketum tavırlar, tek bir yanlış davranış, yanlış cümle insan psikolojisine ağır darbeler indirip travmalara sebep olabiliyor. Bitirdikten sonra insanları dinlemek, kimse hakkında peşin hükümlü olmamak gerektiğini anlıyorsunuz. Düzgün yapılmayan ebeveynliğin ve toplumsal cinsiyet rollerinin yol açabileceği sorunlar da kitabın barındırdığı diğer temalar.

Fantastik ve psikolojik türlerin harmanı olması, kesinlikle kitabın en sevdiğim özelliği. Bunun yanında eserin ana dilimizde yazılmış olması ve saf bir Türkçe ile eğlenceli masallar içermesi de pastanın üstündeki kiraz oluyor.

Metinlerarası dokusu ve iç içe geçen hikâyelerle örülü postmodern kurgusu ile dikkat çeken romanda sondan başa doğru akan bir anlatım söz konusu.

Zamanın göreceli olduğunun bir yerlerde yazdığını o gün bilmiyordum, bugün de bilmem. Ama içimde hissederim. Zaman benim oyuncağım. Onu ince parmaklı, ince kemikli, ince damarlı elimin içine alır, hiçbir avucun sahip olamayacağı sertlikteki avucumun içinde kıvır kıvır çeviririm, ezerim, sindiririm. Zaman benden korkar. Ben zamanı bir hayal ustasının hüneriyle parmaklarımda oynatırım.

Beş Sevim Apartmanı, Mine Söğüt

Neden Gece Okumamalıyız?

Korku ögeleri barındıran bir roman olduğu için gündüz gözüyle okumanız daha iyi olabilir. Bol rüyalı, cinli, perili bir roman olduğundan rüyanıza girme ihtimali yüksek olaylar içeriyor. Dilerseniz, elbette gece de okuyabilirsiniz. Ben uyarımı yapayım da. 🙂

Beş Sevim Apartmanı Hakkında Bazı Ek Bilgiler

Beş Sevim Apartmanı
  • Yazarın diğer kitaplarında da olduğu gibi Beş Sevim Apartmanı’nın kapağındaki illüstrasyon da Mine Söğüt’ün eşi Bahadır Baruter’e ait. Bence Baruter muhteşem bir iş çıkarmış. Kapak illüstrasyonu, kitabın içeriği ile uyumlu ve ilgi çekici bir görsel.
  • Beş Sevim Apartmanı 2018 yılında tiyatroya uyarlandı. Seyretme fırsatım olmadı ancak gidenler uyarlamadan epey memnunlardı. Tiyatro ekibi, oyunu 2019’da da sahnelemeye devam etti ancak araya pandemi girince ne yaptılar, bilmiyorum.
  • Kitap boyunca sürekli olarak bazı rüya tabirleri bize eşlik ediyor. Sayfaların başında herhangi bir nesneyi rüyada görmenin ne anlama geldiği ile ilgili metinler var. Bu tuhaf rüya tabirleri, zaten acayip olan romana daha da acayip bir hava katıyor.
  • Kitaba adını veren malum apartmanın adının neden Beş Sevim olduğunu da kitabı okurken öğreniyoruz. En merak edilen sorulardan biri bu ve cevabı da oldukça dokunaklı bir hikâye ile açıklanıyor. 

Yeri bende ayrı olan ve hep ayrı kalacak bir romanı size tanıtmak benim için büyük zevkti. Umarım bu inceleme sayesinde birilerinin Beş Sevim Apartmanı okumasına vesile olabilirim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Kitapların kahramana dönüştüğü yer.
İnternet sitesi http://bibliyoraf.com
Yazı oluşturuldu 328

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.