Eğlenceli ve aşk dolu gençlik kitaplarıyla tanınan Rainbow Rowell’ın Fangirl isimli kitabı, yayımlanmasının üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen hala popülerliğini koruyor. Bu yazıda gençlik kitaplarını seven okurların, neden bu kitabı okuması gerektiğine dair 5 unsuru derledik! Keyifli okumalar.
1. Kitaptaki Hayran Kurguları
Kitabın ana karakteri Cath, çocukluğundan beri hayran olduğu, dünyaca ünlü kitap serisi Simon Snow için hayran kurguları yazıyor. Bu kurgularını yayınladığı internet sitesinde de oldukça büyük bir okuyucu kitlesi var. Hatta çoğu takipçisi, kurgularının orijinal hikâyeden daha iyi olduğunu söylüyor. Cath’in yazdığı hayran kurguları onun hayatında çok önemli bir yer kaplıyor. En güzeli de, Rowell’ın Simon Snow’un hikâyesini anlattığı ayrı bir serisinin bulunması.
Fangirl’de her bölüm arasında Cath’in yazdığı hayran kurgularından kesitler var. Bu da okumayı zenginleştiren unsurlardan biri. Kitabı okurken bölüm aralarında kısa süreliğine fantastik bir evrenin penceresinden bakmak oldukça eğlenceli. Tabii bir de kitabın akışı içerisinde bu kurguların içeriğinden bahsedildiği için bu kısımları okuma şansımızın olması daha da güzel.
2. Edebiyat ve Yazma Aşkı
Hayatını yazmaya adamış bir kız olan Cath, üniversiteye başladığında da bölüm olarak tabii ki edebiyatı seçiyor. Hatta biz de onunla birlikte bu edebiyat derslerine giriyoruz, hayran kurguları dışında başka hikâyeler yazma çabasına ortak oluyoruz. Edebiyat bölümünü sırf Simon Snow hayranlığı için seçmiş olan Cath, derslere girdikçe edebiyat derslerinin gerektirdikleri ve kendi hayran kurguları arasında da kalıyor.
Cath, insanlardan ve hayattan bir kaçış yöntemi olarak kendini sürekli bilgisayarının başına bir şeyler yazarken buluyor. Kitabı okurken biz de yazmanın nasıl hissettirdiğini anlıyoruz. Cath sayesinde, bir hikâyeyi oluşturma sürecinde neler yaşandığına da şahit oluyoruz. Kısacası Rainbow sayesinde kitabın içerisinde bol bol yazma dersi aldığımızı söyleyebiliriz. Eğer yazmaya hevesliyseniz Cath’in tecrübelerinden yararlanmakta fayda var.
“Yeni hikâyeler yarattığın sürece sevdiğin bu dünyada istediğin kadar zaman geçirebilirsin.”
Fangirl, Rainbow Rowell
3. Asosyallikten Kurtulmanın Yolları
İkiz kız kardeş olmanın nasıl bir şey olduğunu filmlerde veya kitaplarda mutlaka görmüşsünüzdür. Aynı kıyafetler, aynı eşyalar, aynı insanlar, aynı arkadaş çevresi… Cath de ikiz kız kardeşiyle bu şekilde büyümüş olsa da, üniversiteye başladıkları zaman, hayatlarının bu yeni döneminde yollarını ayırmak durumunda kalıyorlar.
Ancak Cath’in sosyallikle ilgili problemleri var. İnsanlarla tanışıp partilere katılmak yerine yurt odasında oturarak hayran kurgusu yazmayı tercih ediyor. Ama hiç hesaba katmasa da bir anda kendini bir arkadaş grubunun içinde buluyor. Dünyanın en büyük asosyallerinden biri olan Cath’in nasıl arkadaş edindiği ve bu sorununu yendiğine dair ipuçları işte bu kitapta!
4. Tatlı Bir Aşk Fangirl
Hiç beklemediğiniz bir anda aşk kapınızı çalsa? Ya da aşk, hiç beklemediğiniz bir anda okuduğunuz karakterin kapısını çalsa? İşte bu güzel bir ters köşe olurdu. Kitabın başından itibaren Cath’in insanlarla iletişim kurma (ya da kurmama) çabasını okurken, tanıştığı insanlar üzerinden kiminle ilişki yaşayabileceğinin tahminler yürütüyoruz. Fakat Rowell, sürpriz yaparak, hiç ihtimal vermediğimiz bir karakteri devreye sokuyor. Biz de tatlı, anlayışlı ve sıcacık bir ilişki nasıl yaşanır bunu okuyoruz.
Genelde gençlik kitaplarında gördüğümüzün aksine, bu kitapta yaşanan ilişki ultra yakışıklı erkek ve güzeller güzeli bir kız üzerinden ilerlemiyor. Üniversite öğrencisi olan ikilinin ilişkisi, gerçek hayatta sıklıkla karşılaşabileceğimiz tatlı bir aşk hikayesi. İşte okurken bizi tatlı tatlı gülümseten şey de bu. Onların yaşadığı ilişkide ikisi de birbirlerini kusurlarıyla kabullenmiş. Mükemmel olmaktansa doğallığın ön plana çıktığı bir aşk içindeler. Hatta aşkın arkasında yatan bir dostluk var. Bir ilişkideki en sağlam temel de bu değil midir zaten?
5. Aile Ve Dostluk İlişkileri Fangirl
Kitabın en güzel detaylarından biri de sürekli aşk üzerine yoğunlaşmak yerine aile ve dostluk ilişkilerinin ön planda olması. Cath, anne ve babasından kaynaklanan, bazı ailevi sorunları olan bir kız. Kitap boyunca üniversite hayatının yanında bu sorunlarla da mücadele ediyor. Cath, bu sıkıntıları aşmaya çalışırken arka planda aile ilişkileri hakkında güzel mesajlar veriliyor.
Kitabı en çok sevdiren noktalarından birisi de Cath ve ikiz kız kardeşi Wren’in kardeş olmalarının yanı sıra iki en yakın arkadaş olmaları. İkisi de üniversiteye başladıklarına bir bocalama yaşasalar da ne olursa olsun hayattaki en yakınlarının birbirleri olduklarını biliyorlar. Onların arasındaki bu ilişki, okurken bize ilham veriyor.
Bonus: Cath ve Wren (İkiz Kız Kardeşe Sahip Olmak)
Bu iki kız kardeşin arasındaki iletişim, kitabın ilerleyen sayfalarında en çok hoşunuza gidecek unsurlardan biri. Kardeşler, yaşanan aile trajedilerinden sonra birbirlerine sahip çıkarak büyüyorlar. Çoğu zevkleri ortak olsa da yine de karakter olarak birbirlerinden oldukça farklılar. Üniversiteye başladıklarında ise bu fark ister istemez onları birbirinden uzaklaştırıyor.
Cath biraz daha içine kapanık ve kendi dünyasında yaşayan, Wren ise onun aksine sosyalleşmeyi seven ve partiden partiye koşan bir kız. Yine de, her şeye rağmen, düştüklerinde onları kaldıracak ilk kişinin diğeri olduğunun farkına varıyorlar. Kitapta, onların bu farkına varma sürecini de okuyoruz. İşte, kimine göre ikiz kız kardeşinin olması büyük bir sorun teşkil ederken, kimine göre hayatta başına gelen en güzel şey.
Fakat. Ama. Çünkü. Lakin. Fakat. Çünkü. Ama. Ancak. Öyleyse. Şimdi de. Ancak. Fakat. Ama. Lakin.
Umarım bu sebepler Fangirl okumak için sizde bir merak uyandırmıştır. İçinde kitapların ve yazmanın konu aldığı her şeyi seven biri olarak, favori kitaplarımdan birini okumanız için beş sebebi sizlere sundum. Eğer siz de benim gibiyseniz bu kitaba bir şans verebilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar!
Kapak görselindeki @maramirandaescota tarafından çizilmiştir.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: