Pierce Brown’ın Kızıl Yükseliş’ini Okumak İçin 6 Sebep!

Pierce Brown’ın Kızıl Yükseliş’ini Okumak İçin 6 Sebep!

Red Rising ismiyle 8 Ocak 2014 yılında okuyucusuyla buluşan ve bizde de Mart 2015’te Pegasus Yayınları tarafından çevrilen Kızıl Yükseliş, her distopya okuyucusunun mutlaka okuması gereken bir kitap. Bu yazımda da size Kızıl Yükseliş’i neden okumanız gerektiğini anlatacağım.  Bu yazı altı maddeden oluşsa da kitabı okumanız için daha birçok sebep var. 🙂

Not: Bu yazı, sanırım benim bir sitede yayımlanan ilk yazım. O site kapatıldığı için biz de Dilruba ile birlikte ocak başında bu yazıyı Bibliyoraf’a taşımaya karar vermiştik. Fakat sitedeki içeriklerin belirlenmesinde büyük bir rol üstlensem de, sevdiğim serileri bir türlü bu platformda konuşamadım. Hazır ekipteki Kızıl Yükseliş severlerin sayısı beşe yükselmişken, artık bu yazıyı yayımlamanın vakti geldi diye düşündüm. İyi okumalar.

Zengin Altyapı, Derin Dünya Kızıl Yükseliş

Kızıl Yükseliş, okuyucusunu şaşkına çeviren bir dünyaya sahip. Kitabı okurken sizin de fark edeceğiniz üzere Pierce Brown, kitapla ilgili her detayı düşünmüş ve bütün olasılıkları hesaplamış. Çoğu yazarın yarım yamalak bir olay örgüsü ve mantık hatalarıyla dolu kitaplar yazdığını göz önünde bulundurursak bu durum oldukça kıymetli bir hale geliyor.

Kızıl Yükseliş

Bütün Güneş Sistemi’nin kolonileştiği bir gelecek hayal edin. İnsanların Dünya’yı terk edip yeni gezegenlere yerleşiyor. Bizim maceramız da Mars’ta başlıyor. Renklerine göre kast sistemine ayrılmış bu insanlar, nasıl doğduysa öyle ölüyorlar. Bir Kızıl olan ana karakter Darrow ise bir yalanın içine doğuyor. Kast sisteminin en altında bulunan Kızıllar’a öncü oldukları ve gelecek nesiller için Mars’ı yaşanabilir bir hale getirmek için savaştıkları söyleniyor. Fakat gerçekte, madenlerde çalışıp gün yüzü görmeyen insanlar ve onların yaptığı iş sayesinde sefa süren Altın’ları görüyoruz.

Ben halkımın umuduydum. Esaret içinde yaşayan herkesin umuduydum.

Kızıl Yükseliş, Pierce Brown

Darrow ise bu yalanı sonlandırmaya yemin ediyor. Biz de, kendisinin bir Kızıl’dan bir Altın’a daha sonrasında ise bir Altın’dan bir insana dönüşme hikâyesini okuyoruz.

Her Karakter Önemli ve Gerçekçi

Kızıl Yükseliş
Çizim: @vinnyvieh

Karakter çeşitliliği biz kitap severlerin -en azından- benim çok dert yandığı bir konu. Yazarlar ya bütün kitabı/seriyi üç karakterin etrafında döndürüyor ya da bir sürü karakter yazıp hiçbirini derinleştirmeyi beceremiyor. Sayamayacağım -hatta hatırlayamayacağım kadar- çok karaktere ev sahipliği yapan Kızıl Yükseliş’te ise her karakter kurgu içinde önemli bir yere sahip. Kitap boyunca tanıtılan istisnasız her karakter bir noktada serinin odak noktası haline geliyor.

Kısrak, Sevro, Cassius, Pax, Tactus, Rouqe, Adrius, Nero, Eo ve dahası…  Bu karakterlerin hepsi önemli ve hepsinin davranışlarını açıklayan gerçek bir mazereti var. Bu da hem kitaba hayran kalmanızı sağlıyor hem de kalbinize derin bir hançer saplıyor. Çünkü karakterler birbirlerini öldürseler bile onlara kızamıyorsunuz.

Darrow, en başta Nero au Augustus olmak üzere bütün altınlardan yaşadıklarının intikamını almak istese de; seri devam ettikçe hem bizim hem de Darrow’un düşünceleri değişiyor. Enstitü’deki bazı Altınlar’ın arkadaşı olduğunu ve onlara zarar vermek istemediğini keşfediyor ve bununla birlikte çokça hata yapıyor. Hatta öyle hatalar yapıyor ki çoğu zaman bu hatalar yüzünden sıfırdan başlamak zorunda kalıyor ama her seferinde hatasını anlıyor ve hatalarından ders alıyor.

Yazarın notu: Bu yazıyı yazdığımda yıl 2017 idi. Demir Altın ortalıkta yoktu ve ben daha Sabah Yıldızı’nı bitirmemiştim. Darrow hatalar yapıyor ve bu hatalardan bir şeyler öğreniyor evet ama bir insan her şeyi de hata yaparak öğrenmez be kardeşim. Arada bir de işin doğrusunu yap Darrow lütfen!

Kalabalığın en yoğun olduğu yerlerde, insanlık kolayca kaybedilebilir.

Kızıl Yükseliş, Pierce Brown

Darrow’un Değişimi Kızıl Yükseliş

Yaşadıkları kayıpların, içinde bulundukları yalanların intikamını almak isteyen kahramanlarımız genelde dik başlı ve dünyayı siyah beyaz gören insanlar olurlar. Onlar için iyi ve kötünün arasında keskin bir ayrım vardır. “Düşmanlarını” anlamaya çalışmaz, gerçek kötünün kim olduğunu çözmeye çalışmazlar. Fakat Darrow öyle değil. Kitabın başında altınların onun düşmanı olduğunu ve hepsini öldürmesi gerektiğini düşünüyor. Lakin kitap ilerledikçe bazı Altınların zalim olmadığını, onlara dostum diyebileceğini keşfediyor. Bu da hem onu hem de biz okurları kenara sıkıştırıyor çünkü Darrow’un önünde bitirmek zorunda olduğu bir görev var.

Hem Eğlenceli Hem de Vahşice Aydınlatıcı

Golden Son by Tommy Arnold : ImaginaryKnights | Red rising, Sale artwork,  Red
Altın Oğul grafik roman kapağı, Eli Powell

Sanırım Kızıl Yükseliş serisini bu cümle ile özetleyebiliriz. Kızıl Yükseliş şu zamana kadar okuduğum en eğlenceli kitaplardan biri. Sevro’nun garip şarkıları, Pax’ın 5 metrelik koca bir bebek oluşu, Kısrak’ın içinde bulunduğu her durumda Darrow’u dumura çevirmesi gibi kitapta sizi kahkahalara boğacak ya da yüzünüzde bir gülümseme oluşmasını sağlayacak bir sürü olay var. Bu kitabı okurken aldığım hazzı yalnızca üç kitapta daha alabildim, siz düşünün. Fakat bunun yanında Kızıl Yükseliş oldukça felsefik bir kitap.

Aynı Dune gibi Kızıl Yükseliş de oldukça derin ve sert bir alt metin içeriyor. Kitapta Darrow ve Toplum üzerinden çok ağır bir eleştiri yapılıyor. Bunun haricinde Brown, dünyanın yalnızca siyah ve beyaz olmadığının ve hayatta kalmak için değişim ve adaptasyonun gerekli olduğunun altını çiziyor. Mesela Darrow ve diğer bütün Kızıllar insanlığın geleceğini inşa ettiklerini düşünüyor. Bunun bir yalan olduğunu öğrendiğinde ise Altınları düşmanı olarak belliyor ve hepsini öldürmeye yemin ediyor. Fakat daha önce de belirttiğim üzere bütün Altınların “kötü” olmadığını keşfediyor. Darrow, Altınları öldürerek dünyayı değiştiremeyeceğini fark ettiğinde ise; manipülasyon, acımasızlık ve vahşet ile güçlenmiş bu dünyada, yaşamayı tekrar öğreniyor. Aynı bizim kitabı bitirdiğimizde yeni bir bakış açısı kazanmamız gibi.

“Şimdi etrafına bak” dedim sakince. “Burada Altınlar yok. Ben bir Kızıl’ım. Sen bir Kızıl’sın. Birimiz gücü ele geçirene kadar hepimiz Kızıl’ız. O zaman haklarımız olacak. O zaman kendi kanunlarımızı yazacağız. Bütün bunların amacı bu; seni, senin yönetmediğin bir dünyada korkuya boğmak. Güvenlik ve adalet verilmez; güçlüler tarafından yaratılır.”

Kızıl Yükseliş, Pierce Brown

Darrow Bir Kahraman Değil

Daha önce de dediğim gibi Darrow hata yapmaktan korkmayan bir karakter. Her ne kadar kitabımızdaki “iyi” o olsa da yaptığı hatalar çoğu zaman onu bir çıkmaza ve bu çıkmaz da Darrow’u iyi insanların asla yapmayacağı bir şeye; kötülüğe hatta bazen saf kötülüğe itekliyor. Darrow bazen karşımıza bir cellat; Azrail olarak bazen de tek isteği bir aile kurmak olan Lykos’un meşhur Cehennemdalgıcı olarak çıkıyor. Azrail ne kadar acımasızsa Cehennemdalgıcı o kadar merhametli ve fedakar ama günün sonunda ikisi de Darrow.

Kelimeler Güçtür Kızıl Yükseliş

“Çelik güçtür. Para güçtür. Ancak bütün dünyalarda esas güç, kelimelerdir.”

Kızıl Yükseliş, Pierce Brown
Kızıl Yükseliş

Pierce Brown kelimeleri çok iyi kullanan bir yazar. Neyi nasıl yazmayı gerektiğini, okuyucuyu nasıl kalbinden vuracağını çok iyi biliyor. Çünkü Kızıl Yükseliş okuması kadar yazması da zor bir kitap. Sanırım serinin her kitabında en az yirmi karakter var. Seri ilerledikçe ölen insanların yerinin başka karakterlerle doldurulduğunu düşünürsek bu rakam, her kitapta işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Daha sonra yazar, ana hikâyenin içinde zaman zaman yan karakterlerin hikâyelerine de değiniyor. Okurun ağzını açık bırakan plot twistler, sıfırdan dünya tasarlamak, hiyerarşi sistemi ve yazarın oluşturduğu terimleri de işin içine katarsak karşımıza oldukça karmaşık bir kitap çıkıyor. Fakat kitabı okurken bu karmaşayı hissetmiyorsunuz. Aksine kitabın diline alıştığınızda (ilk yetmiş sayfa) kitabın oldukça akıcı olduğunu fark edeceksiniz.

Bunun dışında Pierce Brown karakterlerin psikolojilerini ve duygularını okura oldukça başarılı bir şekilde anlatıyor. Karakterlerle empati yapıyor hepsinin davranışlarının ardındaki sebepleri görebiliyor ve anlayabiliyorsunuz. Bu da kitapla oldukça kuvvetli bir bağ kurmanıza yardımcı oluyor.

Üstte de belirttiğim gibi bu yazıyı 2017 yılında yazdım ve o günden beri de kitaba karşı olan hislerim değişmedi. Her ne kadar Darrow ve Demir Altın sinirimi bozmuş olsa da bilimkurgu ve distopya severlerin bu seriye bir şans vermesini çok isterim. Seri ve yazıyla ilgili düşüncelerinizi yorumlara yazmayı unutmayın!

Kısa cümle. Cümle kısa. Uzun değil kısa. Neresi uzun. Kızıl kısa. Bu kitap aşırı iyi bu yüzden lütfen okuyun. Darrow keşke ölse. Kısa cümle. Cümle kısa. Uzun değil kısa. Neresi uzun. Kızıl kısa. Bu kitap aşırı iyi bu yüzden lütfen okuyun. Darrow keşke ölse.

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Dedesinin kitaplarıyla büyüyen Selin, distopik ve fantastik dünyaların bir numaralı fanı. Sitede çıkan yazıların altında gömülmediği zamanlarda her tarafa nazar boncuğu emojisi koyuyor.
Yazı oluşturuldu 92

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.