Karşılaştırma Dosyaları Bölüm 5: Shadow and Bone
Popüler yazar Leigh Bardugo’nun sevilen serisi Grishaverse’den olan Shadow & Bone, sonunda seyirci ile buluştu. Biz de serinin kitapları hakkında çene çalmayı çok seven bir ekip olduğumuz için hemen diziyi izledik ve sizler için bir dizi-kitap karşılaştırması hazırladık. Keyifli okumalar dileriz!
Dikkat! Yazımız diziden büyük spoiler içermektedir. Henüz diziyi izlemediyseniz sizi şöyle alalım.
Diziye Genel Bir Bakış
Dizide kitaplardan farklı olan detaylar gibi konulara girmeden önce hepimizin hemfikir olduğu birkaç noktaya değinelim istiyoruz:
Her şeyden önce görsel efektler, mekanlar ve kıyafetler gibi teknik detaylar açısından Shadow & Bone’u hepimiz bir takdir ettik. Bu noktalarda kitapların havasını yakalamak için şahane bir çaba gösterilmiş. Grishalar’ın giydiği keftaların el işlemesi olmasından tutun da sürekli değişen ortam ve şartlara uygun kıyafet ve mekan ayarlamalarına kadar… Kitaplardaki ufak detaylara önem verilmesi biz okuyucuları çok mutlu etti. Görsel olarak tek kusur bulabileceğimiz nokta Grishalar’ın güçlerini kullanmak için yaptığı saçma sapan el hareketleri ve birkaç yerde Alina’nın gücünü kullanırken yüzünün nur topuna dönmesiydi. Ehh, artık bunları da görmezden geliyoruz.
Kitaplardaki bu tarz detaylara dikkat ettiğini gösteren yapım, aynı zamanda diziye okuyucular için birkaç referans da saklamış. Biz de yakalayabildiklerimizden ufak bir liste hazırladık:
- Alina, krala gücünü gösterdikten sonra arkasını dönüyor ve Grishalar tarafından tebrik ediliyor. Burada kendisini ilk tebrik eden ve ona sarılan kişi, kitapların yazarı Leigh Bardugo’dan başkası değil! Kendisini Fabrikatörler’e ait olan mor kefta ile gördük, çok hoş.
- Kargalar göreve çıkmayı planlarken Kaz ve Jesper arasında geçen bir konuşmada görev için patlayıcı maddeler yapabilecek birine ihtiyaç duyduklarından bahsediyorlar ve bu da Kargalar Meclisi okuyucuları için Wylan karakterine bir ışık yakıyor.
- Alina’nın Apparat ile kütüphanede azizler ve büyüteçlerden konuştuğu sahnede birlikte inceledikleri kitap, Leigh Bardugo’nun Grishaverse serisi için kaleme aldığı The Lives of Saints kitabıydı. Bizler için bir serinin yan kitabı olan eser, dizide materyal olarak kullanılmış.
- Altıncı bölümün sonlarına doğru Gölge ve Kemik‘ten David ile Kargalar Meclisi‘nden Jesper’ın karşılaştığı bir sahne var. David, Jesper’dan korkuyor ve kaçmak isterken elindeki kitabı Jesper’a fırlatıyor. İşte o kitap, Gölge ve Kemik’in Ravka dilindeki baskısı!
shadow & bone
Fakat bu güzel şeyler bir yana, Grishaverse okuyucularının gözünden bakıldığında iyi denilebilecek bir dizi olan Shadow & Bone’un, kitaplara aşina olmayanların gözünden bakıldığında biraz kafa karıştırıcı olabileceğini düşünüyoruz. Kitapları okumayan birinin dizinin içine direkt girebilmesi pek mümkün değil, çünkü dizinin dünyası ve içinde yaşayanlar hakkında herhangi bir açıklama yapılmıyor. Bu ülkeler var, bu türler var gibisinden açıklamalara ihtiyaç duyulduğunda hemfikiriz.
Leigh Bardugo’nun bir yazar olarak en eksik olduğu nokta betimleme yazmak. Hiçbir kitabında bu sorunu aşamıyor, o yüzden kitaplarının içine girmek bile bir noktada zorlayıcı olabiliyor. Bunun dizide aşılabileceğini ummuştuk, fakat öyle olmadı. Kurgu, izleyicinin her şeyi önceden bildiğini düşünerek hazırlanmıştı. Dizide de, kitaplarda olduğu gibi, dünya hakkında bir ön açıklama verilmemesi kopukluk hissi yaşamaya itebiliyor insanı.
Hadi bakalım, tamam güldük eğlendik. Artık biraz da kurguda kafamıza takılan yerlere değinelim.
Gölge ve Kemik Değerlendirmesi
Her ne kadar takıldığımız yerler olsa da Gölge ve Kemik kitabının diziye çok başarılı bir şekilde yansıtıldığını düşünüyoruz. Bu noktada eleştirmek istediğimiz çok fazla detay yok ama birkaç şeyden de bahsetmeden geçemeyiz.
Kargalar Meclisi karakterleri de bu zaman dilimindeki olayların içine katılmış olsa da, dizinin kurgusu Gölge ve Kemik’e dayanıyordu ve takdir etmek gerekir ki ellerinden geleni yapıp kitaba epey sadık kalmışlar: Alina ve Malyen karakterlerinin aynen kitapta oldukları gibi yansıtılmalarının yanı sıra Karanlıklar Efendisi’ne, veyahut Darkling’e, daha fazla değinilmesi de bizlerin çok hoşuna gitti. Kitaplarda Darkling’in kötü karakter olmasına rağmen sürekli gözlerden uzak olması seriyi okurken birçoğumuzun fazlasıyla rahatsız olduğu bir noktaydı. Dizide de üç bölüm olacakmış ama Ben Barnes buna karşı çıkmış ve Darkling’in daha fazla olması gerektiğini söylemiş. İyi ki de söylemiş, şahane oynadı adam rolünü. (Editörümüz Ece’den not: “Kitapta Darkling’e karşı hiçbir şey hissedemeyen ben, dizide kendisine bayıldığımı itiraf etmek istiyorum. Yayın yönetmenimiz Selin’den not: Bayılmak ne kelime çok fena düştük kendisine.”) Üstelik bir de Karanlıklar Diyarı’nın nasıl ortaya çıktığını anlatan Darkling hikayesini de diziye bu aşamada eklemeleri aynı açıdan şahane bir etki yaratmış.
Her şey harika, adeta görsel ziyafet; fakat Grishalar’ın güçlerini kullanmak için yaptıkları el hareketlerini biz pek sevemedik. Bizce Avatar: Son Hava Bükücü filmindeki gibi elleriyle tuhaf tuhaf hareketler yapmaları Grisha güçlerinin bütün havasını kaçırıyordu. Ayrıca güçlerini kullanabilmeleri için ellerinin birbirlerine değmesi gerekiyor şeklinde bir detay vardı dizide, fakat kitapta böyle bir şey yoktu. İlginç ve gereksiz bulduğumuz bir ekleme olmuş.
Dizinin En Önemli Hataları
Kitaplara hakim olan her okuyucunun epey rahatsız olduğu iki büyük sorun vardı dizide: Darkling karakterinin isminin çok erken ve önemsizmiş gibi verilmesi ile Alina’ya azize denmesinin çok erken gerçekleşmesi.
Darkling için gerçek isminin çok önemli olduğu ve bundan ulu orta bahsetmeyeceğini kitapların hayranları çok iyi bilir. Hatta kimseye söylemediği bu sırrı bir tek Alina ile paylaşıyor olması da kitaplarda Alina’nın kendisi için ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıyordu. İsmini söylediği bölümde iki karakter yalnızdı ve dizide ise Darkling bunu aniden saray görevlileri yanında söyleyiveriyor. Bu isim söyleme olayının iki karakter için de önemli olması dizide bu şekilde işlenerek resmen yok sayılmış.
Alina’yı ‘Sankta Alina’ statüsüne tek bir güç gösterisi ise yükseltmeleri ile apayrı bir hata. Serideki aziz veya azizlerin en önemli ortak noktaları şehit olarak ölmeleri ve sonrasında bu unvanı almalarıydı. Alina ise dizideyken eşsiz ve efsanelere konu olmuş gücünü bir kere göstermesi ile herkes tarafından azize ilan edildi. Kitaplarda bu unvanı alabilmesi için ölümcül bir olay atlatıyor ve hatta bu olay da ilk kitabın sonunda gerçekleşiyor. Bu hitap şeklinin bu kadar erken verilmesi ve Alina’nın da kitaplardakinin aksine bundan hiç rahatsız olmaması dizide göze batan önemli yerlerden biri.
shadow & bone
Bunların yanı sıra, hata demenin biraz sert kalabileceği fakat değiştirilmeleri bizlerin hoşuna gitmeyen birkaç nokta daha oldu:
İlki geyik avı ve avın devamında gerçekleşen olaylardı. Kitapta Alina geyiği öldürmek yerine Malyen’e kendisini öldürmesini söylerken, dizide Darkling geyiği öldürerek avın hemen sonuçlanmasını sağlıyordu. Hatta bundan güç alıp kendisine de büyüteç taktırıyordu. Fakat kitapta Darkling’in büyüteç takmaya ihtiyacı olmadığı söyleniyor, zaten adamın kendisi de büyüteç. Alina’nın gücünü Alina’ya bağlı kalmadan kontrol edebildiğini göstermek için böyle bir değişiklik yapılmış, ama kitaptakine sadık kalınmasını tercih ederdik. Alina’nın büyüteci, kitaplarda kolye şeklinde betimlenirken dizide ise boynuzların Alina’nın derisinin altına girmesi de bir diğer rahatsız edici olan yerdi. Hem görüntü olarak hem de kitaptakinden değişik olması sebebiyle bu noktayı bizler pek sevemedik.
Bir diğer rahatsız edici değişiklik ise David karakterinin kitaplardaki gibi olmamasıydı. Sayesinde komik sahneler çekilebildiğini kabul ediyoruz fakat kendisinin bu kadar çocuksu yansıtılmasının ileride sorun çıkarmayacağını umuyoruz. David, çocukça davranışlardan ziyade ketum ve işine odaklanmış biriydi kitaplarda. Hatta kurgunun ilerisinde Fabrikatörler”in temsilcisi oluyor ve Ravka için önemli bir silah haline geliyor. Çocukça davranışlar sergileyecek belki de en son insan.
Shadow & bone
Bir de Zoya’dan bahsetmezsek olmaz. Aslında karakteri ekrana çok güzel yansıtmışlar, fakat bir noktada çizgiyi aştılar. Zoya, kitaplarda Karanlıklar Efendisi’ni akıl hocası olarak görüyorken dizide aralarında cinsel anlamda bir ilişki olduğu ima ediliyor. Kurgunun gidişatı açısından böyle bir detay verilmesini birçoğumuz maalesef ki epey rahatsız edici bulduk. Üstelik dizinin sonunda teyzesinin yaşadığı kasabanın Karanlıklar Diyarı’na yem edilmesi, Zoya’ya uzunca bir süre zorluk yaşatıyor ve bunu aşmakta çok zorlanıyor. Fakat dizide ne yazık ki bunu çok hızlı bir şekilde kabullendi, hatta dizinin sonunda da teyzesinin cesedini aramaya gittiğini söyledi. Pes…
Bunların yanında oldukça sönük kalacak bir nokta olsa da, dizide Grishalar’dan Dalgaların Hakimleri’nin gücünü pek göstermemişler. Bu tür bir güce ilk sezonun kurgusu için pek ihtiyaç yoktu, fakat diğer bütün Grishalar’a değinilirken Dalgaların Hakimleri’nin sahneye çıkmaması biraz üzücü gerçekten.
Kurguya Kargaların eklenebilmesi için yapılan değişikliklere bir göz atalım:
Genel anlamda olaylar, kitaptakileri izliyor olsa da Kargalar’ın kurguya eklenebilmesi için ister istemez değişiklikler yapılmak zorunda kalınmış. Bu durumun Gölge ve Kemik açısından pek fark yarattığını düşünmüyoruz. Fakat yapılan değişiklikler maalesef ki Kargalar’ımızı vurmuş.
Öncelikle, dizinin daha ilk bölümünden, açıklama yapmadan, Kargalar’ın da ekranda görünmesi, Gölge ve Kemik kurgusundan farklı mekanlar ve farklı insanlar olması sebebiyle kafa karışıklığı yaratacaktı. Bunu Malyen’e sürekli Ketterdam’a gitmek istediğini söyleterek çözmüşler. İlginç bir yol, fakat birkaç defa dese yeterli olacakken sürekli bundan bahsetmesi de göze biraz fazla batıyordu.
Dizinin başında Gölge ve Kemik kurgusu ile Kargalar’ın gösterildiği yerler arasında iki haftalık bir zaman farkı var. Gölge ve Kemik cephesinde olaylar yavaş yavaş başlıyorken, Kargalar cephesinde ise olaylar direkt Alina’nın Güneşin Elçisi olarak kendini gösterdiği yerden sonra başlıyor ve çok hızlı bir şekilde ilerliyordu. Güneşin Elçisi’nin ortaya çıkmasının Ketterdam’da duyulması ve Alina’yı kaçırmak isteyenler olması Kargalarımızı bu noktada Gölge ve Kemik kurgusuna bağlıyordu. Kargalar Meclisi karakterlerinin Gölge ve Kemik kurgusuna bu şekilde bağlanmasına gerek var mıydı? Bize kalırsa yoktu ve bu sebeple de şahane bir şekilde harcandıklarını düşünüyoruz. Kargalar Meclisi karakterlerini ekranda görmekten pek şikayetçi olmasak da onlar olmadan da harika bir iş ortaya çıkarılabilirmiş.
shadow & bone
Bilmiyoruz denk geldiniz mi ama Grishaverse kitaplarının hayran kitlesi arasında dönen efsanevi bir muhabbet vardır: Kaz ve Darkling karşı karşıya gelseydi Kaz bastonuyla Darkling’i döverdi diye. Mantıken bakınca yüzlerce yaşındaki güçlü bir Grisha’ya karşı topal bir çocuğun kazanması çok da olası değil. Fakat karakteristik açıdan Kaz’ın Darkling’e baskın geleceği de bariz bir gerçek, o sebeple böyle bir muhabbet döner ve hep şakalar yapılırdı. Fakat bunu gerçekten ekranda göreceğimizi düşünmemiştik… Bu durum artık prim amaçlı mı, yoksa akıllarında başka bir şey mi vardı bilemiyoruz ama Darkling-Kaz karşılaşmasının oldukça gereksiz ve saçma olduğunu düşünüyoruz. Popüler karakterleri kullanıp prim kasmak Leigh Bardugo’nun çok sık yaptığı bir şey olduğu için de bunu gördüğümüze pek şaşırmamamız gerekirdi galiba. (Yayın yönetmenimiz Selin’in notu: Ben diziyi izlerken yazar, “Hep Nikolai’ı mı harcayacağım, biraz da Kargalar’ı harcayayım.” demiş gibi hissettim.)
Aslında genel anlamda Kargalar Meclisi karakterlerinin Gölge ve Kemik karakterleri ile bir araya gelmesi çok saçmaydı. Keşke Kargalar’a direkt bir spin-off dizisinde veya bu dizinin ilerleyen sezonlarında yer verilseydi.
Kargalar Meclisi Değerlendirmesi
Kargaların kurguya dahil edilişinden epey rahatsız olduğumuzu belirttik sanıyoruz ki. Bu durumun bir getirisi olarak karakterlerin işlenişinde de ne yazık ki hoşumuza gitmeyen şeyler oldu…
Bunların en başında Kaz ve Inej karakterleri geliyor. İkisinin de ekrana pek iyi bir şekilde yansıtılmadığını düşünüyoruz. Kaz’ın oyuncu seçimi görünüş olarak bize biraz Kaz Brekker havası veriyor gibi gelse de sesinin inceliği ve karakterin dizi için tekrar yazımındaki hatalar sebebiyle bizler Kaz karakterinin dizi uyarlamasını hiç beğenmedik. Sizce Kaz Brekker, Karanlıklar Diyarı’na intihar görevine gider miydi? Hem de sadece bir milyon kruge için? Ve de plansız? Hayır, gitmezdi. Fakat dizide gitmeyi hemen kabul ediyor, kendisini gözümüzden düşüren de bu oldu zaten. Öte yandan Inej ise badass kitap karakterleri içinde baş sıralarda yer alan biriyken dizide melul melul bakan naif bir kız olmuş. Kitaplardaki bütün o tehditkar imajı puf olup gitmiş dizide. Üstelik karakterin kendisiyle çelişecek bir şekilde Menagerie’ye dönüp Helen ile konuşması veya Kaz’a söylemeden Helen’den iş alması bizi olağanüstü derecede rahatsız etti. Üzgünüz, ama Inej çağrılsa da ne oraya isteye isteye dönerdi ne de Kaz’a söylemeden birini öldürme görevine çıkardı… Olmamış, bizimle değilsiniz Kaz ve Inej.
Peki kimseyi sevmedik mi? Tabii ki de hayır, bayıldığımız birileri de olmadı değil.
Kargalar Meclisi karakterlerinden dizide en sevdiğimiz isim ise Jesper oldu. Haylaz, kumarbaz, kendine ve silahlarına aşık tavrıyla kendisini tam da okurken hayal ettiğimiz Jesper olarak izledik. Hatta kendisinin ekrana en iyi şekilde yansıtılan karakter olduğunu söylesek hiç de yalan olmaz. (Küçük bir bilgi; Jesper’ın bizleri gülümseten birçok esprisi Kit Young tarafından sonradan eklenmiş, oyuncunun kendi espri anlayışını katması bizce şahane olmuş.) Fakat arkadaşları en önemli işleri yaparken onun biraz pervasızca davranması bir noktada eğlenmemize ve bir noktada da, Kaz kadar olmasa da, birazcık sinirlenmemize neden oldu.
Ayrıca Kargalar Karanlıklar Diyarı’ndan geçerken Jesper’ın yeni arkadaşı Milo ile kurduğu ilişkiye bayıldık, Milo da Grishaverse’teki favori karakterlerimizden biri oldu zaten. İleride bu ikiliyi daha çok görmeyi umuyoruz.
Shadow & bone
Nina ve Mathias ikilisi için yapılan oyuncu seçimleri ve bu ikilinin yaşadıklarının ekrana aktarılması dizi hakkında en sevdiğimiz şeylerden biri. Nina’nın hayatta kalma çabaları ve Mathias’ın soğuk tavrına rağmen bir Grisha’ya kapılması gerçekten de başarılı bir şekilde yansıtılmış. Hatta inisiyatif alıp Kargalar Meclisi serisinin ilerleyen kısımlarında verilen Nina ve Mathias’ın hikayesini dizide erkenden işlemeleri de çok hoş olmuş.
Fakat bu ikilinin hikâyesi ne kadar kitaplarda anlatıldığı gibi ilerlemiş ve güzel aktarılmış olsa da bu kısımda hepimizin fark ettiği çok büyük bir sorun var: Nina’nın yaşı! Nina, Ravka iç savaşında Keramzin’e gönderilen çocuk Grishalardan birisi. (Burası ikinci kitaba denk geliyor.) Dizide işlenen zaman dilimine göre şu an Küçük Saray’da eğitim alan bir Grisha olması gerekiyor ve Mathias’la Ravka iç savaşından yaklaşık bir yıl sonra karşılaşmalı. (Hatta Kargalar Meclisi kurgusu da Gölge ve Kemik üçlemesinden iki yıl sonrasında geçiyor.) Fakat bunu epey değiştirip Nina’yı Darkling’in ajanı yapmışlar ve Nina’nın Drüskelle askerleri tarafından yakalanması da bu sebeple çok erken olmuş. Bu durum ileride birçok soruna sebep olabilecek gibi duruyor. Mathias ve Nina’nın hikayesi ana hikayeyle doğrudan ilgili olmasa da bu yaşananların ileriki sezonlarda Kargaların hikayesinde büyük bir değişikliğe neden olacağını söyleyebiliriz.
Bizlerin dizi hakkında dikkatini çeken şeyler bu şekildeydi. Siz diziyi beğendiniz mi? “Volcralar tarafından vahşice öldürülmeyi yeğlerdim” diyen Leigh Bardugo’nun Kargalar’ı harcadığını düşünüyor musunuz? Bizler, eğer dizi onay alırsa ikinci sezonda gelecek olan bazı favori karakterlerimiz için şimdiden heyecanlanamaya -ve yas tutmaya- başladık. Umarız ki severek okuduğunuz bir karşılaştırma yazısı olmuştur, sonraki yazılarda görüşmek üzere!
Bu yazı Aleyna Karahan ve Ece Emre tarafından yazılmıştır.
başlık
Shadow & Bone çok güzeldi. Ancak lakin fakat. Shadow & Bone çok güzeldi. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika.
Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika.
Beğenebileceğiniz diğer içeriklerimiz:
shadow & bone
Hani bensiz bir hiçtin. Nefes bile almak zor derdin. Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü. Hani bensiz bir hiçtin. Nefes bile almak zor derdin. Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü.
Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama
Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü. Hani bensiz bir hiçtin. Nefes bile almak zor derdin. Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü.
Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama Ancak ve ancak. Lakin. Fakat. ve. Veya. Ya da. Çünkü. Ancak. Lakin. Ama
Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü. Hani bensiz bir hiçtin. Nefes bile almak zor derdin. Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü.
Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü. Hani bensiz bir hiçtin. Nefes bile almak zor derdin. Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü.
Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Ancak lakin fakat. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika.
ama Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü. Hani bensiz bir hiçtin. Nefes bile almak zor derdin. Ben senin her şeyindim, yalan yalaan. Gözü görmez başkasını. Senle ben elmanın iki yarısı. Bir ömür boyu berabeer yalan yalaan. Şimdi gördüm gerçek yüzüü.
Yazıyı burada paylaş: