Rüyaların Lordu Geri Döndü: The Sandman

Rüyalar Lordu Geri Döndü: The Sandman

Karşılaştırma Dosyaları Bölüm 10 : The Sandman Birinci Sezon

Modern edebiyatın en önemli isimlerinden Neil Gaiman’ın en sevilen eserlerinden Sandman’in aynı isimli dizisi sonunda yayımlandı. Ben de sizler için bu yazıda dizi ve çizgi romanlar arasındaki farkları anlatmaya çalıştım. İyi okumalar! the sandman birinci sezon

The Sandman sanırım son zamanlarda yayımlanmış uyarlamalar içinde orijinal materyale en bağlı kalan yapımlar biri. Dizide yapılan değişiklikler tamamen “Hikâyeyi nasıl daha zengin kırabiliriz?” mantığıyla yapılmış. Bunun en büyük sebebi de tabii ki projenin içinde Neil Gaiman’ın olması. Sonuçta kurgunun zayıf ve güçlü yönlerini ondan daha iyi bilen biri daha yok. (Bir de kendisi koskoca Neil Gaiman) Hangi kısımları değiştirip hangi kısımları doğrudan aktarmasını gerektiğini çok iyi tespit etmiş. Hatta hatırlarsanız attığı bit tweette, “30 yıldır Sandman’in kötü uyarlamaları ile savaşıyorum. Kötü bir versiyonunun yapılmış olmasındansa hiç yapılmamasını tercih ederim.” demişti. Neil Gaiman, tamamlanmamış sayısız dizi ve film projesinden sonra sonunda istediğine kavuştu, hepimizin hayalindeki Sandman’i ekranlara taşıdı.

Karizmatik Bir Katil: Corinthian

The Sandman Birinci Sezon Karşılaştırma Dosyası -  Bibliyoraf

Çizgi romanlarda Corinthian’la yolumuz serinin ikinci cildi olan Bebek Evi’nde kesişiyor. Corinthian, Morpheus tutsak edildikten sonra Dreming’den kaçan kabuslardan biri. Kendisi Rüya Lordu tutsakken -ki tutsak olduğunu bilmiyor- insanların dünyasında gezip çeşitli cinayetler işliyor. Zaten Bebek Evi’nde de hem karakterin yaptıklarına şahit oluyor hem de Morpheus’un kaçan rüya ve kabusları Dreaming’e geri getirmeye çalışmasını okuyoruz. Tabii bir de bir girdap olan Rose’un hikâyesine de tanıklık ediyoruz.

Anlayacağınız ilk sezonun ana kötüsü haline getirilen Corinthian’ı çizgi romanlarda pek fazla görmüyoruz. Karakterle ilgili yapılan bu değişiklik, muhtemelen dizinin en iyi detaylarından biri. Corinthian çizgi romanlarda basit bir katilken, karakterin dizide daha kompleks bir şekilde yansıtıldığını görüyoruz. Yanlış anlaşılmasın, Corinthian sadece tek boyutlu bir kabus. Bundan fazlası da olamaz ama en azından dizide bir amacı var ve bu durum onu izlemeyi daha zevkli bir hale getiriyor.

Corinthian’ın Roderick Burgess’a Morpheus’u tutsak etmesi için yardım etmesi, Rose’un bir girdap olduğunu öğrendikten sonra onu Rüya Lordu’na karşı kullanmaya çalışması dizinin olay örgüsünü daha zengin kılmış. Mesela çizgi romanda da Jed ve Corinthian’ın yolu kesişiyordu. Fakat bu tamamen şans eseri bir şekilde oluyordu. Dizide ise Rose’a ulaşmaya çalışan Corinthian’ın Jed’i bir yem olarak kullandığını görüyoruz. Ayrıca karakter çizgi romanlarda Dreaming’den Morpheus kaçırıldıktan sonra ayrılıyor. Dizide ise Corinthian’ın bunun öncesinde kaçtığını öğreniyoruz. Hatta dizinin ilk bölümünde Dream tam Corinthain’ı yakalayacakken Roderick Burgess’ın ayini gerçekleşiyor.

Neil Gaiman olay örgüsüne yaptığı bu eklemeler ve genişletmeler hakkında “Satır aralarını doldurduk. Dizide çizgi romanlarda gösteremediğimiz olayları anlatma fırsatımız vardı. Bunu fırsatı en doğru şekilde kullanıp yaptığımız eklemelerle olay örgününü zenginleştirmeye çalıştık.” diyor.

DC Evreninden Uzak Bir Uyarlama

Her ne kadar içinde Batman ve Superman gibi karakterleri barındırmasa da Sandman bir DC karakteri. Bu yüzden de uyarlama haberleri geldiğinde hangi karakterlerin haklarının alınıp alınmayacağı hayranlar arasında çok konuşulan bir konu oldu. Fakat dizi yayımlandığında gördük ki, Sandman ve DC arasındaki bağlantı dizide bahsedilmemiş. Neyin ne olduğunu sadece çizgi romanı okuyanlar biliyor. Gelin DC evreninin hangi karakterleri diziye dahil edilmemiş hep birlikte bakalım.

Bu durumun en bariz öneri tabii ki de John Constantine. Oyuncu kadrosu açıklandığından beri herkesin dilinde aynı cümle var: John Constantine’ı neden Johanna yaptılar? Öncelikle bildiğiniz gibi çizgi romanların ilk cildinde Morpheus kaybolan eşyalarını bulmak için bir maceraya atılıyor, John ile yolu da burada kesişiyordu. Dizide John’un olmadığını öğrendiğimizde ise ilk önce Johanna’nın Leydi Constantine olabileceğini düşünmüştük. Leydi Constantine John’un büyük büyükannesi. Karakteri ilk olarak Bebek Evi’nde görmüştük. (Dream ve Hob’un geçmişteki buluşma sahnelerinden birinde) Fakat birinci sezonda hem Leydi Johanna’yı hem de günümüz Johanna’sını gördüğümüze göre bu teorinin gerçek olmadığını öğrenmiş olduk.

The Sandman Birinci Sezon Karşılaştırma Dosyası -  Bibliyoraf

Karakteri John’dan Johanna’ya çevirmelerinin sebebi ise oldukça basit. Karakterin hakları dizinin yapımcılarından Warner Bros.’ta evet ama konu Warner Bros. ise hiçbir şey bu kadar basit olamaz. Bunu şimdiye kadar öğrenmiş olmanız lazım. Solo bir Constantine filmi yapmak isteyen Warner Bros., Neil Gaiman’dan John yerine alternatif bir karakter yaratmasını istemiş. Bu yüzden de John’u dizide göremedik. Solo film ne oldu diye soracak olursanız, iptal edilmiş. Klasik Warner Bros.

Karakterin adının ve cinsiyetinin değişmesinin haricinde her karaktere olduğu gibi Johanna’ya da ek sahneler eklenmiş. Karakteri ilk olarak bir kilisede iblis çıkarma ayini yaparken görüyoruz. Bu sahneler çizgi romanlarda yoktu.

the Sandman birinci sezon

The Sandman Birinci Sezon Karşılaştırma Dosyası -  Bibliyoraf
Çizgi romanlarda John Dee

DC evreninde olan ama değilmiş gibi davranılan bir diğer karakter ise Roderick Burgess’ın oğlu John Dee’ydi. Dizide John’u bir akıl hastanesinden kaçarken gördük. Çizgi romanlarda ise o hastanenin Arkham olduğunu biliyoruz. Ayrıca karakter DC evreninde daha çok Doctor Destiny adıyla biliniyor. Çizgi romanlarda Morpheus, John Dee’yi yakalarken Matian Manhunter ve Mr. Terrific’den yardım istiyordu. Bu kısımlarda kafa karışıklığı yaratabileceği düşüncesiyle diziden çıkarıldı. Ayrıca karakterin iskeletimsi görünümü de değiştirilmiş.

Dizide Rose’un arkadaşları olarak gördüğümüz Lyta ve Hector Hall da aslında DC karakterleri. Lyta Wonder Woman ve Steve Trevor’ın kızı, Hector ise Hawgirl ve Hawkman’in oğlu. Bu bağlantıların hiçbirini dizide göremiyoruz. Ayrıca karakterlerin hikâyesi de değiştirilmiş. Çizgi romanlarda Lyta, Dreaming’den kaçan kabuslar Brute ve Glob’un yarattığı bir rüya aleminde hapsoluyor. Bu rüyada Hector’u Sandman, Lyta’yı da hamile olarak görüyoruz. Dizide ise karakterin rüyasında hamile kalmasının sebebi Rose’un yarattığı girdap olarak gösteriliyor. Ayrıca Hector’un Sandman olma rüyası da dizide Jed’in hikâyesine yedirilmiş.

Son olarak Morpheus’un kuzgunu Matthew da bir DC karakteri. Swamp Thing karakterlerinden biri olan Matthew’un tam adı Matthew Cable. Matthew dizide arada sırada da olsa ölmeden önceki hayatından bahsediyor. Hayranlar “Belki küçük bir referansta bulunurlar.” diye sezon sonuna kadar bekledi. Fakat hem DC evrenine hakim olmayan okurların kafası karışmasın diye hem de bazı karakterlerin haklarına sahip olmadıkları için bu tarz detaylara yer vermemeyi seçmişler.

Bir Takım Küçük Değişiklikler

Çizgi roman ve dizi arasındaki en büyük değişiklikler aslında bu kadar. Yazının başında da dediğim gibi, Neil Gaiman projeye “Hikâyeyi nasıl daha zengin bir hale getirebiliriz?” mantığıyla bakmış. Bu yüzden de skandallara sebep olan bir farklılık yaşanmamış. (Tabii bazı insanlar karakterlerin görünümü ve cinsel yönelimi hakkında şikâyetçi ama bu onların sorunu…) Yazının bu kısmında da dizi ve çizgi romanlar arasındaki minik farklara değineceğim.

The Sandman Birinci Sezon Karşılaştırma Dosyası -  Bibliyoraf
  1. Morpheus çizgi romanlarda 75 yıl tutsak kalıyor. Dizide ise bu süre 105 yıla uzatılmış. Neil Gaiman’ın açıklamasına göre bunu dizide telefon kullanabilmek amacıyla yapmışlar. Bir de bu süre uzatıldığı için Unity Rose’un büyükannesi değil büyük büyükannesi olmuş.
  2. Roderick Burgess’ın çizgi romanlarda tek bir oğlu var, o da Alex. Dizide ise iki oğlu var ve Morpheus’dan savaşta ölen oğlunu geri getirmesini istiyor. Karakter çizgi romanlarda ise Morpheus’dan yalnızca ölümsüz olma isteğinde bulunuyor. Ayrıca karakter çizgi romanda dizideki gibi bir tartışma sırasında değil de, doğal yollardan ölüyor.
  3. John Dee dizide daha dürüst bir dünya istediğini söylüyor. Çizgi romanlarda ise karakterin yalnızca kaos istediğini görüyoruz.
  4. Dizide Rose’un Dreming’e geldiğini ve Morpheus ile bu şekilde tanıştığını görüyoruz. Fakat çizgi romanlarda olaylar bu şekilde ilerlemiyor. Dizinin aksine çizgi romanda Rose’un annesi Miranda hala hayatta. Hatta Jed’i almaya otele Rose ile birlikte gidiyorlar. Rose da burada kardeşini ararken Fun Land’in saldırısına uğruyor. Dream’le de ilk defa bu sahnede tanışıyor.
  5. Çizgi romanlarda Gregory ölmüyor. Morpheus Abel ve Cain’e verdiği mektuplar sayesinde güç kazanıyor.
  6. Dizide Morpheus ve Lucifer’ın bir mücadelede karşı karşıya geldiğini görüyoruz. Çünkü Morpheus’un eşyalarından birini elinde bulunduran iblis şampiyonu olarak Lucifer’ı seçiyor. Çizgi romanlarda ise Rüya Lordu direkt o iblisin kendisi ile mücadele ediyor.

Henüz Yayımlanmayan On Birinci Bölüm

Dizinin ilk sezonu birinci ve ikinci cildi kapsıyor. Hatta neredeyse her bölüm bir fasikülü konu alıyor. Fakat dizi yayımlanmadan önce Neil Gaiman verdiği bir röportajda dizinin üçüncü cildin yarısına kadar ki kısmını kapsayacağını belirtmişti. Ayrıca dizinin ekstra bir bölümü de olduğunu söylemişti. Haber siteleri ise bu durumu “Dizi on bir bölümden oluşacak.” şeklinde yanlış anladı ve küçük bir karmaşıklığa sebep oldu. Gaiman’ın verdiği röportajı baz alacak olursak ileriki aylarda The Sandman’den özel bir bölüm yayınlanacağını ön görebiliriz. Hatta bu özel bölüm yılbaşı ya da Noel’e kadar bekletilebilir. Peki bu bölümde ne mi izleyeceğiz? Muhtemelen üçüncü cildi. Sandman’in üçüncü cildi Düşülke, birbirinden bağımsız dört kısa hikâyeden oluşuyor. Özel bölümde bu hikâyelerin ikisini izleyecek olmamız muhtemel.

Yazının sonuna geldik. Ben uyarlamayı çizgi romanlardan daha çok sevdim sanırım. Yapılan değişiklikler o kadar yerinde olmuş ki… Ayrıca dizinin son bölümünden anladığımız kadarıyla Lucifer ve Dream ikilisini birlikte görmeye devam edeceğiz. İkinci sezon için şimdiden çok heyecanlıyım!

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Dedesinin kitaplarıyla büyüyen Selin, distopik ve fantastik dünyaların bir numaralı fanı. Sitede çıkan yazıların altında gömülmediği zamanlarda her tarafa nazar boncuğu emojisi koyuyor.
Yazı oluşturuldu 92

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.