Japon Edebiyatıyla Tanışmanın Tam Zamanı: İthaki’den Japon Klasikleri

Japon Edebiyatıyla Tanışmanın Tam Zamanı: İthaki’den Japon Klasikleri

japon klasikleri

İthaki Yayınları, başka dünyaların şarkılarını dinlemek için bu kez Uzak Doğu’ya yelken açıyor!

Birkaç hafta önce duyurulan Japon Klasikleri dizisi geçtiğimiz cuma raflardaki yerini aldı. Daha önce Bilimkurgu Klasikleri, İthaki Modern, Karanlık Kitaplık, İthaki Kapsül gibi kitap dizileri aracılığıyla birçok kitabı ilk kez Türkçeye kazandıran yayınevi; bu kez Japon edebiyatının güzide eserlerini Türk okurla buluşturuyor. Biz de sizi bu yeni edebiyat dizisi hakkında bilgilendirmek için kolları sıvadık, bu yazıyı yazdık. Buna ek olarak Japon Klasikleri dizisinin editörü Ömer Ezer ile minik de bir röportaj yaptık. İyi okumalar!

Japon Klasikleri: Nedir, ne değildir? Bibliyoraf sordu, Ömer Ezer cevapladı

Bibliyoraf: Dünyanın çeşitli köşelerinden yüzlerce eser basıyorsunuz. Neden sadece Japon Edebiyatı için ayrı bir kitap dizisi oluşturmaya karar verdiniz? 

Ömer Ezer: Japon edebiyatından Türkçeye yapılan çevirilerde çeşitlilik pek yok, belli başlı yazarların belli başlı eserleri var sadece ki o da 2000’den sonraya denk düşüyor genelde; ayrıca çevrilen eserlerin hatırı sayılır kısmı Japoncadan değil İngilizceden çeviri. Araştırdığımızda, Japon edebiyatı içinde oldukça önemli yer tutan, ülkenin modern eserlerini de etkileyen yazarların Türkçeye çevrilmediğini, ülkemiz sınırlarında pek bilinmediğini gördük. Örneğin Ogai Mori buna bir örnek. Japon edebiyatı için çok mühim bir isim ama birkaç derleme içinde kısa öykülerine yer verilse de önemli romanları ne yazık ki daha önce Türkçeye çevrilmemiş. Bu boşluğu doldurmak için bahsi geçen yazarları bir çatı altında toplayıp okura sunmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyoruz.

Bu detay, bizi bayağı heyecanlandırdı doğrusu. Çünkü bir kitap, orijinal dilinden birden fazla kez çevrildiğinde az da olsa anlam kaybına uğruyor. Bu yüzden Japon Klasiklerinin direkt olarak Japoncadan Türkçeye çevrilmesi, epey yerinde bir karar olmuş. Dizideki kitapların çevirisi için Alper Kaan Bilir, Nilay Çalışimşek, Esmanur Yiğit ve Esranur Yiğit gibi Japonca çevirmenler ile çalışılmış.

Japon Klasikleri

Bibliyoraf: Her ne kadar belli yazarların eserleri düzenli olarak çevrilse de dilimize Japoncadan çok fazla kitap çevrilmiyor. Bu durum size herhangi bir engel yarattı mı? Kitapları yayıma hazırlarken karşılaştığınız en büyük zorluk ne oldu?

Ömer Ezer: Çevirmen bulmak bir nebze sıkıntı oldu. Belli başlı çevirmenler, ünlü Japon yazarların eserleriyle meşguller. Takvimleri hep dolu. O yüzden henüz çok bilinmedik ama yetenekli isimler bulmaya mesai harcadık. Bulduğumuzu da düşünüyorum. 

B: Japon Klasikleri dizisi sınırlandırılmış bir seri mi olacak yoksa İthaki çizgisine uygun kitaplar buldukça ekleme yapacağınız bir seri mi?

ÖE: Şu an listemizde otuz-kırk kadar kitap var. Bir sınır koymadık kendimize.

Bunun yanında, Japon Klasiklerinin herhangi bir tür ile sınırlı kalmayacağı da elimizdeki bilgiler arasında. Japonya’da ses getirmiş, beğenilmiş her türden kitabı içerecek dizide fantastikten polisiyeye, psikolojiden gerilime pek çok farklı tür skalasından çeşit çeşit eser bulunacak. Aynı zamanda dizi, daha önce Türkçeye çevrilmemiş eserlere yoğunlaşacak.

Japon Klasikleri

B: Japon Klasikleri dizisinin ilk üç kitabı Yaban Kazı, Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler ve Şeytanın Çırağı olarak duyuruldu. Tür bazında üçü de çok farklı eserler. Japon Klasikleri dizisinde okuru nasıl kitaplar beklemekte?

ÖE: İthaki Yayınları özünde “tür” yayıncısı olduğu için bilimkurgu, fantastik, korku ve polisiye türündeki Japon edebiyatı eserlerini elimizden geldiğince diziye eklemeye çalıştık ama tabii bu eserleri sadece türe dâhil olduğu için değil Japon edebiyatında anlamlı yer tuttukları için ekledik diziye. Kısacası, dizide her türden kitap bekliyor okurları. Biyografi de dâhil.

B: Peki bu üç kitap arasında kişisel bir favoriniz ya da İthaki okurlarının okumasını heyecanla beklediğiniz bir kitap var mı?

ÖE: Benim favorim Şeytanın Çırağı. Zamanına göre oldukça cesur bir eser. Şiro Hamao, ülkede gay hakları konusunda çaba gösteren ilk yazarlardan biri. Kitapta da bunun etkilerini görüyoruz. Ayrıca sado-mazoşizm gibi bir alanı alıp kullanıyor polisiyede. Üstelik o dönemde polisiye yazmanın kendisi Japonya’da pek olumlu görülmüyorken yapıyor bunu. Cesur bir kitap olduğunu düşünüyorum.

B: Bize sadece Japon Klasikleri dizisini duyurmadınız. Manga basacağınızın da haberini verdiniz. Bu iki olayın kesişmesinin bir sebebi var mı?

ÖE: Bu alana planlı programlı bir giriş yaptığımızı göstermek istedik diyebilirim. Aralık ayında Karanlık Kitaplık dizimize Japoncadan çeviri bir korku kitabı daha ekleyeceğiz. Ayrıca Eiko Kadano’nun Kiki’nin Cadı Kargosu eserini yayımlayacağız bağımsız olarak. Bunlar hep birbirleriyle bağlantılı projeler.

B: Son olarak Asya özelinde başka bir kitap dizisi ya da başka edebiyatlar için de bu tarz bir dizi oluşturmayı planlıyor musunuz? 

ÖE: Asya özelinde bir dizi projemiz daha yok ama 2022’de Çince ve Koreceden klasik eserler yayımlayacağız.

Ömer Bey ve İthaki ekibine sorularımızı yanıtladıkları için teşekkür ediyoruz. İsterseniz gelin şimdi Japon Klasikleri dizisinin ilk üç kitabını yakından inceleyelim.

Yaban Kazı // Ogai Mori

japon klasşkleri

Japonya’nın çağdaş literatürünün mihenk taşlarından olan Ogai Mori, kendinden sonra gelen pek çok sanatçıyı da etkileyen bir yazar.

Mori’nin başyapıtı olarak anılan bu eserde, çalkantılı sosyal değişim rüzgârlarının estiği Tokyo’da yaşayan O-Tama’nın hayatına tanık oluyoruz. Fakir ve ihtiyar bir tüccarın kızı olan O-Tama, babasının isteği üzerine evli bir adamla metres hayatı yaşamayı kabul etmek zorunda kalıyor. Yaban Kazı’nda da bu durumun karakterin psikolojik durumunda yarattığı etkileri ve toplumsal rolünün ona dayattığı zorlukları okuyoruz.

Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler // Osamu Dazai

japon klasikleri

Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler ise adından da anlaşıldığı gibi bir öykü kitabı. Bu kitapta Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından Osamu Dazai’nin sınır tanımayan hayal gücünden fırlayan efsanevi yaratıkları okuyoruz. Bu öykü derlemesinde; bazen Japon masallarındaki ikonik su perileri, bazen deniz kızları, bazen de intikam peşindeki hayaletler gerilim dolu kapıları aralayarak fantastik-korku seven okuru kendi dünyasına davet ediyor. Kimi zaman Dazai’nin fantezi dünyasının renkliliğine hayran olacağımız kitap, kimi zaman da mizahi diliyle bizi eğlendirecek gibi gözüküyor. Hatta yurt dışındaki okurların dediğine göre bu hikâyelerden Poe’vari bir gotik tat almak bile mümkünmüş.

Şeytanın Çırağı // Şiro Hamao

japon klasikleri

Şeytanın Çırağı ise Japonya’da polisiye türünün temellerini atan yazarlardan olan Şiro Hamao’nun iki ayrı suç temalı eserine ev sahipliği yapıyor. Hamao, bu iki kurguda tüyler ürpertici cinayetler kurguluyor ve bu cinayetleri masal anlatırmışçasına anlatıyor okuruna. Özellikle dedektif hikâyelerinden hoşlanan okurlara ilaç gibi gelecek bu iki kurguya ister kısa roman ister uzun öykü diyebilirsiniz.

Kitaptaki birinci hikâyemiz olan Şeytanın Çırağı’nda baş kahramanın yazdığı günlük yüzünden tutuklanmasına tanık oluyoruz. Cinayetten hüküm giymek üzere olan anlatıcı, davanın savcısına gönderdiği sarsıcı bir mektupla olayların yönünü değiştiriyor. 

İkinci hikâye Onları Öldürdü Mü?’de ise genç bir avukat, herkes tarafından cinayeti işlediğine kesin gözüyle bakılan ve suçunu kabul de eden bir adamın masum olma ihtimalinin peşinden gidiyor.

Uzun lafın kısası; İthaki Yayınları, bu yeni projesiyle yine biz kitapseverlerin gönlünü çaldı. Sizin bu dizi hakkındaki düşünceleriniz neler? Heyecanlı mısınız? Açıkçası bizce Asya edebiyatıyla tanışmanın tam zamanı!

Kısa cümle. Cümle kısa. Bu cümle kısa. Kıpkısa. Kısa. Bu cümle kısa bir cümledir. Kısa cümle. Cümle kısa. Bu cümle kısa. Kıpkısa. Kısa. Bu cümle kısa bir cümledir.

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Kitapların kahramana dönüştüğü yer.
İnternet sitesi http://bibliyoraf.com
Yazı oluşturuldu 328

Japon Edebiyatıyla Tanışmanın Tam Zamanı: İthaki’den Japon Klasikleri” üzerine 2 görüş

  1. “Açıkçası bizce Asya edebiyatıyla tanışmanın tam zamanı!” cümlesine kesinlikle katılıyorum. Özellikle dizinin ilk kitabı olan Yaban Kazı’nı konusunu gördükten sonra okumak için heyecanlandım. Kalemine sağlık..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.