En İyi ve En Kötü Gurur ve Önyargı Uyarlamaları

En İyi ve En Kötü Gurur ve Önyargı Uyarlamaları

Romantizm ve aşk değince akla gelen ilk kitaplardan biri kuşkusuz Gurur ve Önyargı. Jane Austen’in bu ölümsüz eseri yayımlandığı günden beri birçok kez ekranlarımıza konuk oldu. Biz de bu yüzden sizler için Gurur ve Önyargı uyarlamalarının en kötüden en iyiye doğru sıralandığı bu yazıyı dilimize çevirdik.

Bilmeniz gereken tüm Gurur ve Önyargı uyarlamalarının gerçekçi bir sıralaması

10. Lost in Austen (2008)

Bu uyarlamada Gurur ve Önyargı’nın yolu fantastik bir evrenle kesişiyor. Londra’da yaşayan Amanda, romanın olay örgüsüne, banyosundaki bir portal sayesinde giriyor. Amanda, Bennet ailesine kendi evrenlerinde katılıyor. Elizabeth de 21. yüzyılın Londra’sında  kapana kısılıyor. İkilinin evren değişimi, dünyalarındaki olayları oldukça ağır bir şekilde etkiliyor. Hikâye, büyük oranda Amanda’ya odaklanıyor. Amanda, yaşananların Gurur ve Önyargı’nın olay örgüsünde gerçekleşmesi için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Fakat Lizzie orada olmadığı için olay örgüsü sürekli değişiyor. Bay Bingley, Jane yerine Amanda’ya karşı bir ilgisi olduğunu açıkladığında ise işler iyice kızışıyor.

Lost in Austen, Austen’in fanları için izlemesi oldukça eğlenceli bir yapım. Var olduğuna inanamadığınız o yapımlardan biri olsa da bir şekilde yapılmış işte. Sanki bir Janeite1, televizyon dizisine çevrilmesi için bir hayran kurgusu yazmış –tabii bu oldukça iyi bir versiyon.

1: Jane Austen fanlarına verilen isim.

9. Pride and Prejudice and Zombies (2016)

Dürüst olmak gerekirse, Pride and Prejudice and Zombies, tür karışımlarına yönelik büyüleyici bir deney. Lily James ve rol arkadaşları, tabiri caizse bu uyarlamada herkesi ezip geçiyor. Çünkü diğer uyarlamaların aksine bu versiyonda kadınlara dikiş nakış öğretilmiyor ya da yastık dikmiyorlar. Bu uyarlamada kadınlar zamanlarını kılıç ve silahları temizleyerek geçirip, savaş eğitimi alıyorlar.

Bennet kardeşler, güzellikleri ile olduğu kadar ölümcül dövüşme yetenekleri ile de meşhurlar. Ayrıca kasabanın en yeni bekarını elde etmeye çalışmak yerine, “Bir yüzük adına kılıcımdan asla vazgeçmeyeceğim.” gibi havalı cümleler kuruyorlar. Romanda Elizabeth Bennet’in kıvrak zekası, Darcy’yi alt etmesini sağlarken, bu uyarlamada silah ve savaş yeteneği hayatlarını kurtarmasına yardımcı oluyor. Bence bu versiyon Jane Austen’in oldukça hoşuna giderdi.

8. Bride and Prejudice (2004)

Gözlerini kapa. Gurur ve Önyargı’yı düşün. Şimdi de hikâye aslında Hindistan’da küçük bir kasabada geçseydi ne olurdu diye bir hayal et. Sırada herkesi dans ederken ve şarkı söylerken düşünmek var. Ki eğer bir Bollywood izleyicisiyseniz bu çok da zor olmamalı. Herkesin her daim dans edip şarkı söylediğini zaten biliyorsunuzdur. Tamam, şimdi gözlerinizi açın ve işte! Karşınızda Bride and Prejudice.

Orijinal hikâyenin gördüğüm en komik uyarlamalarından biri olan bu filmin başrolünde, Aishwarya Rai, Lalita rolü ile karşımıza çıkıyor. Diğer bir deyişle Hintli Lizzy Bennet. Ve Martin Henderson (Virgin River) da Darcy’yi canlandırıyor. Bu filmdeki herkes oldukça etkileyici bir dış görünüşe sahip. Wickham’ı, The Originals’taki Elijah rolü ile tanıyabileceğiniz Daniel Gillies canlandırıyor. Tabii daha birçok tanıdık yüz de bulunuyor. Bride and Prejudice kültürler arası bir aşk hikâyesi. Jane Austen’in aşk anlayışını oldukça yansıtan ancak yine de kendi içinde yeterince özgün olan bir uyarlama. Bu uyarlama tam olarak hayalleri süsleyen türde ve aynı zamanda çok da komik. Son olarak eklemek isterim ki Henderson büyük ihtimalle en yakışıklı üçüncü Darcy.

7. Death Comes to Pemberly (2013)

Hiç Elizabeth ve Darcy mutlu sonlarına ulaştıktan sonra ne oldu diye merak ettiniz mi? Katliam. İşte tam olarak bu oldu.Anna Maxwell Martin ve Matthew Rhys’in oynadığı bu 3 bölümlük dizi, Gurur ve Önyargı’ya cinayet gizemi aşılıyor!

Austen’in kitabının altı yıl sonrasında geçen BBC dizisi, P. D. James’in aynı adlı romanından uyarlanmış. Bu uyarlama oldukça eğlenceli ve orijinal hikâyeye de yakışır bir devam yapımı. Dizi, yakınlarda bulunan bir ormanda gerçekleşen cinayete odaklanarak esas konuya girmeden önce izleyicilere büyüleyici Pemberly malikanesine yakından bir bakış sunuyor. Muhteşem tablolar, kütüphaneler ve odaların hepsine özenle dikkat gösteriliyor. Cinayetin gizemi bazen arka planda kalsa da bu yapım tüm Gurur ve Önyargı hayranlarının ilgisini çekecek yeni bir kan.

6. Pride and Prejudice (1940)

Bu siyah beyaz filmde Elizabeth rolünde Greer Garson, Bay Darcy rolünde ise Laurence Olivier yer alıyor. Fakat filmde tercih edilen kostümler, kitapta olduğu gibi Naiplik Dönemine ait değil. Viktorya Dönemini anımsatacak şekilde değiştirilen kostümler, yapımcılar tarafından filme biraz özgünlük katıyor. Bu film, ünlü klasik romanın sinemalarda yayımlanmış ilk uyarlaması. Filmin ince işlenişi pırıl pırıl, oyuncu kadrosu muhteşem ve sahne tasarımlarını incelemesi de oldukça büyüleyici.

Bu yapım, tartışmasız olarak kitabın en büyük bütçeli uyarlamalarından biri. Oyuncular her ne kadar karakterlerden daha büyük gözükse de, Darcy ve Elizabeth arasındaki çekim inanılmaz. Eminim ki siz de benim gibi kendinizi Olivier’a bayılırken bulacaksınız.

5. Bridget Jones’s Diary (2001)

Bridget Jones’s Diary, Helen Fielding’in Gurur ve Önyargı’nın yeniden yorumlaması olan aynı isimli romanına dayanıyor. Ve Renee Zellweger, 30’lu yaşlarında post-feminist bir İngiliz kadını olan Bridget Jones’u canlandırıyor.

Hayatına biraz romantizm katmak ve hayatının kontrolünü eline almayı amaçlayan Bridget, gerçekleşmesini umduğu her şeyi günlüğüne not almaya başlıyor. Bridget’ın hayatı Mark Darcy (Colin Firth) ve Daniel Cleaver (Hugh Grant) ile tanıştıktan sonra ise tamamen değişiyor. İki karakter, Bridget’ın ilgisi için birbirleriyle yarışmaya başlıyor. Bridget Jones’s Diary, mükemmel oyuncu seçimleri ve diğer Gurur ve Önyargı adaptasyonlarındaki oyuncuların da konuklarıyla asla eskimeyen bir komedi. Film, kesinlikle romandaki hikâyenin modern bir versiyonu. -Bazı ateşli sahneler de var ama bunlar usta bir şekilde hikâyeye yediriliyor.- Zellweger aynı zamanda buradaki rolü ile Akademi Ödüllerinde En İyi Kadın Oyuncu dalında adaylık kazandı!

4. Austenland (2007)

Austenland, hak ettiği değeri asla alamayan Gurur ve Önyargı uyarlamalarından biri. Ana karakter Jane, her Janeite’in hayalini yaşıyor. Odası Gurur ve Önyargı hatıra koleksiyonları ile dolu ve Darcy rolündeki Colin Firth’in gerçek boyutundaki bir maketine sahip (bundan bir tane bana da bulur musunuz?) Bir gün, kadınların Naiplik Dönemi elbiselerinden giydiği ve erkeklerinde… Jane Austen romanlarındaki erkekler her ne giyiyorsa ondan giydiği, Jane Austen konseptli bir tema parkına gitmek için saçma bir miktarda para harcıyor.

Kendi Darcy’sini bulma yolunda ilerleyen Gurur ve Önyargı süper hayranı Jane Hayes’ı Keri Russell canlandırıyor. Ancak karakterin satın aldığı “bakır-paket” isimli bilet, onun diğer konukların sahip olduğu ve tadını çıkardığı imkanlara ulaşmasına olanak vermiyor. Jennifer Coolidge’in tam en önemli anlarda patlattığı esprileri tüm film boyunca izleyiciyi güldürüyor. Ve tabii ki, Russell’ın karakterinin bu kadar dürüst olması cidden çok eğlendirici. Jane bir sahnede “Bekarım çünkü belli ki dünyadaki tüm iyi erkekler kurgusal!” diyor. Eminim ki bu sahnede tüm Gurur ve Önyargı fanları çok içten bir şekilde “BEN DE!” diye bağırmıştır.

3. The Lizzie Bennet Diaries (2012)

Lizzie Bennet Diaries, Jane Austen’ın Gurur ve Önyargı romanının modern bir uyarlaması. Bu internet dizisi, 24 yaşında hâlâ ailesi ile yaşayan, öğrenci borçları altında ezilen yeni mezun bir öğrenci olan Elizabeth’in (Ashley Clements) odasında çektiği vlogları ile klasik romanı yeniden canlandırıyor. Dizi çoğunlukla Lizzie’nin odasında geçiyor. Süslü kostümler ya da manzara çekimleri olmadan, sadece ana karakterin günlük hayatının sıkıntı ve zorlukları konu alınıyor. 1813’te yazılmış romandan önemli ölçü de farklı olsa da, orijinal hikâyeyi kesinlikle onurlandırıyor. Ve kesinlikle bu listedeki Gurur ve Önyargı uyarlamalarının içinde en yaratıcı olanı.

100 bölümle, tek oturuşta bitirmek için en kolay dizilerden biri olan uyarlamayı izlemek için sizi yeterince ikna edemediysem şunu da ekleyeyim: bu yapım 2013’te Emmy ödülü kazanarak, Emmy alan ilk internet dizisi oldu!

2. Pride and Prejudice (1995)

Eğer 2005 yapımı filme bu kadar âşık olmasam, Simon Langton’ın yönetmeni olduğu bu BBC dizisi kesinlikle listede ilk sırada yer alırdı. Bu uyarlamanın ne kadar iyi olduğunu anlatmaya nereden başlasam? İlk olarak, Jennifer Ehle, Lizzy rolünün altından mükemmel bir şekilde kalkmış. Hayat dolu olduğu kadar çekici de olan oyuncu, karakteri tam olarak bedenselleştirerek ona güzellik ve zarafet katmış. Colin Firth’ün Bay Darcy rolü, favorileri ve diğer her şeyiyle, hüzün ve özlem haykıran bakışlarla dolu. Lizzy’ye özlemle baktığı ya da ona sıcacık bir gülümseme bahşettiği her sahnende kendimi içten çığlıklar atarken buluyorum. Asıl bu film buram buram orijinal “Senin için yanıyorum.” enerjisi veriyor; Bridgerton değil. Üzgünüm millet.

Firth’ün Darcy’sinin gölden çıkarak televizyon tarihinin en iyi sahnesini yarattığı anı hatırlıyor musunuz? Evet, o kadar harikaydı ki o sahneyi bir heykel ile ölümsüzleştirdiler. 1995’te bir yaz gününde, Bay Darcy’nin, diğer tarafta Elizabeth ile karşılaşacağından tamamen habersiz göle atladığı o sahnenin hatırlatılmasına hiç gerek yoktu bizce. Zaten asla unutabileceğimizi de sanmıyorum. Bu uyarlamayı henüz izlemediyseniz, her şeyi bırakın ve derhal izleyin. Kendinizi birçok defa alkışlarken bulacaksınız.

1. Pride and Prejudice (2005)

Joe Wright’ın, Keira Knightley ve Matthew Macfadyen’i başrolünde buluşturduğu 2005 yapımı filmi listede ilk sırada yer alıyor. 2 saat 9 dakika uzunluk ile bu film BBC yapımı olan uyarlamadan büyük ölçüde daha kısa. Ancak Keira ve Matthew’ün asla yerini dolduramadığım çiftimi yeniden canlandırmalarında beni bu filme sürekli tekrar tekrar geri getiren anlamadığım bir şey var. Bu filmde göle atlayan bir Darcy sahnemiz yok ama o el esnetme sahnemiz var. Darcy, ailesinin arabasına binmesi için Lizzy’ye elini uzattıktan sonra, Lizzy ona bakamadan arkasını dönüyor ve elini hüzünle esnetiyor. Yine kelimelerle tanımlamasına gerek bile olmayan, klasik bir “Senin için yanıyorum.” enerjisi veriyor. Akıllara durgunluk verecek kadar romantik. Çünkü bu sahne tamamen incelik üzerine kurulu.

Bay Darcy’nin yağmur altında, antik döneme aitmiş gizi gözüken bir anıtta ettiği teklif, Lizzy’nin Rosings’e yaptığı ilk ziyaret, Lizzy piyano çalarken birbirlerine attıkları kaçamak bakışlar, Lizzy dileklerinin değiştiğini söylediğinde Darcy’nin suratındaki o bakış… Filmi izlemesi çok rahatlatıcı. İnançlarına veya koşullara rağmen birbirlerine çekilen iki insanın harika bir tasviri. Gurur ve Önyargı sinemaya kaç kez uyarlanırsa uyarlansın, 2005 yapımı film hiç kuşkusuz her daim sadık bir izleyici kitlesine sahip olacak!

Gurur ve Önyargı, ondan sonra çıkan romantik kitaplara büyük bir ilham kaynağı olmakla kalmayıp film yapımcılarına da hikâyeyi tekrar tekrar hayata geçirmeleri için birçok kez fırsat verdi.

Bu çağlar boyu sürecek bir hikâye. Ve gelecek uyarlamalarda kimin nasıl bir bakış açısı katacağını görmek için sabırsızlanıyorum. Ama şunu söylemeliyim ki, kadın bir yönetmenin böylesine ilham verici genç kurgusal kadınları tasarlamasında inanılmaz derecede güçlü bir şey var. Yani, eğer tanrı beni dinliyorsa, lütfen Greta Gerwig kendi Gurur ve Önyargı uyarlamasını yakın bir zamanda çıkarabilir mi?

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Yazı oluşturuldu 7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.