Her ay olduğu gibi bu ay da Bibliyoraf ekibinden dört kişi toplandı ve hem ay favorilerini yazdı hem de dinlemesi çok keyifli bir podcast kaydetti. Ekibin Favorileri köşemizde bu ay proje sorumlumuz Serenay Satılmış, çevirmenlerimiz Buse Olçay ile Işıl Karabulut ve sosyal medya içerik üreticimiz Şevval Nadir var. Hadi gelin hep birlikte ekibin kasım ayı favorileri nelermiş bir bakalım!
Ekibin Favorileri podcastinin bütün bölümlerine buradan, Ağır Misafir podcastimize ise buradan ulaşabilirsiniz. Ekibin Favorileri yazılarımızı ise buradaki linkten okuyabilirsiniz. Ekim ayının yazarına ulaşmak için ise buraya tıklamanız yeterli.
Proje Sorumlumuz Serenay Satılmış’ın Eylül Ayı Favorileri
Serenay kasım ayı hakkında şunları söylüyor:
Kasım ayı benim için duygusal olarak zor bir dönemdi okuduklarım ise bu durumu bir nebze olsa da hafifletti diyebilirim. Severek okuduğum kitaplar sayesinde kasım ayı benim için katlanabilir hale geldi.
Serenay’ın bu ayki favori kitapları şu şekilde:
- Vadedilmiş Yokyer 1.Cilt // Kaiu Shirai, Posuka Demizu
- Palto // Nikolay Gogol
Ve ekliyor:
Yakın zamanda manga evrenini keşfe çıkmaya başladım. Her ay farklı bir manga ile yeni bir macera yaşıyorum. Bu ay çıktığım macera ise Vadedilmiş Yokyer oldu. Vadedilmiş Yokyer ilk bölümlerinde sempatik bir kitap okunacağını hissettiriyor ama sonrasında okuru gittikçe karmaşık bir kaçış planının içerisine sürüklüyor. Okurken kitap içerisinde analizlerde kaybolup konuyu çözmek için büyük bir çaba vermeme rağmen yine de sonunda yazar mantıklı bir cevap ile beni ters köşe yaptı. Gerçekten üzerine düşünülmüş ve işlenmiş bir konusu var. Ancak olumsuz yönleri de yok değil. Mangalar hakkında uzman değilim fakat kitaptaki karakterler herhangi bir mangada görebileceğiniz yavanlıkta. Neredeyse her mangada karşılaştığımız karakter tiplemeleri Vadedilmiş Yokyer’de de var. Yine de emin olun ki konusunun güzelliğinden bu tür detayları pek fazla umursamıyorsunuz. Şu an dördüncü cildi okuyorum ve hikâye oldukça heyecanlı ilerliyor. hala çok heyecanlı giden bir konusu var. Bundan dolayı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
kasım ayı
Palto için ise aslında söylenebilecek pek bir şey yok. Tamamen Rus edebiyatının kalbinden koparılmış mükemmel bir eser. Kitabı bitirip kapağını kapadıktan sonra ‘Ne okudum ben!’ diyerek beğenmemiştim. Fakat kitap bende sonradan açıldı.Kitap hakkında düşündükçe kitabı beğendiğimi fark ettim. Ayrıca sonrasında yaptığım araştırmaya göre kitap Gogol’un başına çok belalar açmış. İş arayışında olduğum şu dönemde bu kitabı okumak gerçekten her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu fark etmemi sağladı. Garip bir şekilde bu acılı hikâye bende motivasyon etkisi yarattı. Belki sizde bu tür etki yaratmayabilir ancak eminim ki şu kısacık yalın hikâyede kendinizden ve geleceğinizden bir şey bulabilirsiniz. Dostoyevski’nin de dediği gibi “Hepimiz Gogol’un Palto‘sundan çıktık.“
Çeviri Yazı Sorumlumuz Buse Olçay’ın Kasım Ayı Favorileri
Buse’ya kasım ayı senin için nasıl geçti diye sorduk:
Kasım ayı vize dönemi olarak lanetlendiği için kitap okuma açısından aşırı verimsiz geçirdiğim bir aydı. Üç hafta kadar elime hiç kitap sürmedim ama sonra kendimi kolay okuyabileceğim kitaplara gömdüm. Şanslıymışım ki aralarından gerçekten keyif aldıklarım çıktı.
Buse’nin bu ay ki favorileri ise şu şekilde:
- Savaş Şiirleri // Wilfred Owen
- Katilbot Günlükleri Serisi // Martha Wells
Bu kitaplar hakkında düşünceleri ise şu şekilde:
İtiraf etmem gerek: Wilfred Owen’ın şiirlerini geçen ay da okumuştum. Ama o kadar beğendiğim, etkilendiğim bir şair oldu ki içimden bu ay yeniden okumak geldi. Kendisiyle bir dersim için tanıştım ve “Dulce et Decorum est” şiirini okuduğum anda favori şairlerim arasında yerini aldı. Hem şiir sevdiğimden, hem de Birinci Dünya Savaşı metinlerini çok okuduğumdan işten bile değildi aslında Owen hayranı olmam. Çünkü kendisi Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli yazarlarından ve de şehitlerinden. Savaşı birebir yaşamış biri olarak da şiirlerinde müthiş bir gerçekçilik var. Bu şair hakkında beni üzen tek şey, okudularımdan başka bir eserinin olmaması.
kasım ayı
Katilbot Günlükleri’ni bu kadar sevmem ise benim için şaşırtıcı oldu. Normalde hiç bilimkurgu insanı değilimdir ve bu seriye de tamamen tesadüfi başladım ve başlayınca kendimi durduramadım. Adının Katilbot olmasına bakmayın, ana karakter aslında bir güvenlik androidi. Hem de çok komik, çok sempatik ve çok da sarkastik bir güvenlik androidi. Bu sevilesi ana karakterinin yanında, seri hakkında bayıldığım şeylerden bir diğeri “Birey nedir?” teması oldu. Katilbot’un bir robot olarak bireyselliğini keşfetmesini okumak çok özeldi. Bu tarz bilimkurgu kitapları biliyor ve seviyorsanız önerilerinize açığım!
Çeviri Yazı Sorumlumuz Işıl Karabulut’un Kasım Ayı Favorileri
Işıl kasım ayını şu cümlelerle anlatıyor:
Kasım ayı maalesef benim için çok yoğun bir dönem oldu, bu yüzden sadece beş kitap okuyabildim. Şanslıyım ki, bu beş kitaptan ikisi gerçekten çok ama çok sevdiğim kitaplar oldu.
Işıl bu ay okuduklarından en çok şu iki kitabı beğenmiş:
- Şafağı Ör // Elizabeth Lim
- Yasak Aşkın Kanıtı // Taylor Jenkins Reid
Bu kitaplar hakkında söylemek istedikleri ise şu şekilde:
Şafağı Ör son zamanlarda okuduğum en iyi fantastik kitaptı diyebilirim. Kitap, o kadar iyi bir kurguya sahipti ki, bu yazıyı yazarken bile heyecanlanıyorum! Olay örgüsü ve karakter gelişimleri çok yerindeydi. Fantastik kitaplarda görmeye alıştığımız toksik baş erkek karakter yerine, kurgusal crushlarıma adını altın harflerle yazdıran Edan gibi bir karakter vardı. Kendisi kitabı bu kadar sevmemin en büyük nedenlerinden biri. Ana karakterimiz Maia’ya gelecek olursak, kendisi ne istediğini çok iyi bilen bir karakterdi. Böyle güçlü bir kadın karakteri okumak beni çok mutlu etti diyebilirim. Eğer kitabı okumadıysanız şiddetle okumanızı öneriyorum.
Yasak Aşkın Kanıtı ise benim Taylor Jenkins Reid’den okuduğum üçüncü kitap. Yazardan okuduğum ilk iki kitapta, kalemiyle neler yapabileceğini çok iyi anladığımdan olsa gerek, bu kitap kısa olmasına rağmen bende çok büyük bir iz bıraktı. Kitabın sonuna kadar benim için ortalama bir kitap olarak ilerlese de, son sayfasını okuduktan sonra kitabın kapağında da söylediği gibi “Bu hikayede kim haklı?” dememe sebep oldu.
Sosyal Medya İçerik Üreticimiz Şevval Nadir’in Kasım Ayı Favorileri
Şevval’den kasım ayını iki cümle ile özetlemesini istedik:
Kasım ayı benim için aşırı verimli geçmese de olduğum kitaplardan zevk aldığım bir aydı. Yeni yazarlar keşfettiğim güzel bir okuma listesiydi diyebilirim.
Şevval’in bu ay yalnızca tek bir favorisi olmuş:
- Deve Kuşu Oteli // Elif İşleyen
Kitap hakkındaki düşüncelerini ise şu cümlelerle ifade ediyor:
Bu ay ki tek favori kitabım olan Deve Kuşu Oteli yakın zamanda çıkmış bir kitap. Kitaba başladığımda fazla bir beklentim olmasa da, kitap bana ter köşe yaptı diyebilirim. Bir cinayet olayı üzerinden toplum analizleri yapan, karakterlerinin çok orijinal olduğu bu kitapta; kendi hayatıma benzettiğim veya kişisel pay çıkardığım çok nokta oldu. Kitabı okurken yeri geldiğinde heyecanlansamda genel de düşünerek okuduğum bir kitap oldu. Olayların trajikomik bir şekilde anlatılması beni kendine daha çok çekti. Yeni tanıştığım yazarın dilini çok sevmekle birlikte, diğer kitaplarını da okuma kararı aldım.
Ama fakat. Ancak ve ancak. Çünkü. Lakin ve ama. Fakat çünkü. Ama fakat. Ancak ve ancak. Çünkü. Lakin ve ama. Fakat çünkü.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız: