Ekibimizden Selin Çolak, Aydan Yalçın, Eslem Ayğan ve Ilgaz Çandan sizler için mart favorilerini anlattı. Gelin hep birlikte Bibliyoraf ekibinin mart ayı favorilerinde hangi kitaplar var inceleyelim! bibliyoraf ekibinin mart ayı favorileri
Yayın Yönetmenimiz Selin Çolak’ın Mart Ayı Favorileri
Selin’in mart değerlendirmesi şu şekilde:
Uzun bir süredir istikrarlı bir okuma düzenim yok. Bazen aylarca kitap okuyamadığım oluyor. Bu yüzden mart ayında bitirdiğim iki kitabı büyük bir başarı olarak görüyorum. Ne şanslıyım ki bu kitapların ikisi de favorime girdi.
Peki bu kitaplar hangileri mi?
- Vahşi // Sally Green
- Kayıp // Sally Green
Selin’in bu kitaplar hakkında söylemek istedikleri ise şu şekilde:
Vahşi ve Kayıp Sally Green’in Bela serisinin ikinci ve üçüncü kitapları. Seri cadıların Ak ve Kara olarak ayrıldığı bir dünyada geçiyor. Ak Cadılar Kara Cadıların hepsini öldürmek istiyor. Serinin ana karakteri Nathan da bu dünyaya yarı Ak yarı Kara bir cadı olarak doğuyor. Biz de onun yaşadıklarını ve özgürlüğe kavuşmaya çalışma hikâyesini okuyoruz.
Seri oldukça akıcı. Ben iki kitabı da ikişer günde bitirdim. Yazarı ve seriyi bu kadar geç keşfettiğim için çok üzgünüm açıkçası. Serinin ilk kitabını okuduktan sonra bu seriye bu kadar bağlanacağımı düşünmemiştim ama hem Vahşi hem de Kayıp oldukça vurucu ve sarsıcı kitaplar. Bela gibi beni alıp uzaklara götüren ve sonra da yere çakılmamı izleyen bir seriyle uzun zamandır karşılaşmamıştım. Seri kesinlikle favorilerim arasına girdi. Bela serisiyle ilgili detaylı yorumum için dün yayımlanan Irkçı Cadılar, Karanlık Bir Dünya: Bela isimli yazımı okuyabilirsiniz.
Editörümüz Aydan Yalçın’in Mart Ayı Favorileri
Editörümüz Aydan Yalçın mart ayını şu sözlerle değerlendiriyor:
Mart çok okuduğum ama az bitirdiğim bir ay oldu benim için. Bir sürü şeye başladım ve ay boyunca sırayla dönüp dönüp okumaya çalıştım. Sesli kitaplar, iş-güç okumaları derken biraz ortalık karıştı ama kafalar sağlam, şükür. Güzel kitaplar okuduğum için hiç şikâyetçi değilim bu durumdan.
Bu ay iki kitap bitiren editörümüzün favorileri ise şu şekilde:
- Bir Şey Olduğu Yok // Kevin Wilson
- Fable // Adrienne Young
Aydan bu kitaplar hakkında şunları söylüyor:
Mart favorilerime geçmeden önce henüz bitmemiş ama şimdiden çok sevdiğim kitaplardan kısa bir şekilde bahsetmek istiyorum. Timaş Dünya Edebiyatı seçkisine ölüp bittiğim için Cyril Gely’den Ödül uzun zamandır listemdeydi, ona başladım ve çok sevdim. İkinci Dünya Savaşı dönemi ve sonrasının (atom bombasının keşfi vs.) bilim dünyasına etkilerini çok güzel aktarıyor. Bunun yanı sıra Genç Timaş’tan Bir Tür Kıvılcım’a başladım. Otizmli bireylerin toplumdan dışlanması üzerine kalp kırıcı olsa da oldukça güçlü ve pozitif bir konu işliyor. Bir de Harry Potter sesli kitap maratonunda son düzlüğe geldim, Tilbe Saran bir seslendirme dâhisi. Söyleyeceklerim bu kadar.
bibliyoraf ekibinin mart ayı favorileri
Gelelim bitirdiğim favorilerime. Bu ayın ilk favorisi Domingo Yayınları’ndan geçtiğimiz aylarda çıkan ve oldukça beğenilen Bir Şey Olduğu Yok. Bence beğenildiği kadar var. Hem üslubu, hem karakterleri, hem de ilginç konusuyla farkında olmadan insan ve çocuk psikolojisine giriş yaptırıyor. Etkileyici ve komik bir okumaydı.
Diğer favorim ise Yabancı Yayınları’ndan çıkması uzun zamandır beklenen Fable. Beklediğimize değdi bence. Okuyamama sıkıntısı çektiğim günlerde ilaç gibi geldi. Kitap öyle aşırı aksiyon dolu olmasa bile karakter dinamikleri ve olayların gelişimi hızlı okumanızı sağlıyor. Fable’ın çevresinde şekillenen sır dolu aile olaylarının merakımı had safhaya çıkarmış olmasının da etkisi büyük tabii. Ben ekibin bir araya gelişini, geçmişlerini (değindikleri kadarıyla) biraz Kargalar Meclisi’ne benzettim. Bu tarz dostluk temalı kurguları seviyorsanız, kaçırmayın.
Editörümüz Eslem Ayğan’ın Mart Ayı Favorileri
Eslem’den mart ayını iki cümle ile özetlemesini istedik:
Mart ayı benim için vizelerim olmasına rağmen bir şeyler okumayı başarabildiğim bir ay oldu. Bu ay genelde kısa hikayeler ve novellalar okudum.
Eslem’in bu ay şu üç kitabı çok beğenmiş:
- Bin Dokuz Yüz // Alessandro Baricco
- Arkadaşlarla Sohbetler // Sally Rooney
- Lie With Me // Philippe Besson
Editörümüz bu kitapları şu kelimelerle anlatıyor:
Bin Dokuz Yüz’ü bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine beraber okuduk, iyi ki de okumuşuz. Boyut olarak bu kadar küçük bir kitabın bu kadar büyük hisler uyandırmayı başarıyor olmasına hayran kaldım. Bin Dokuz Yüz, 1900’lü yıllarda, transatlantik gemisine bırakılan bir bebeğin o gemide büyümesini ve ömrü boyunca o gemiden hiç inmemesini anlatıyor. İnmemesinin temelde tek nedeni ise kendi isteği ve gemide edindiği, bizim de hikâyeyi ağzından dinlediğimiz dostu. Karakterimiz, dünyayı hiç görmediğini iddia edenlere, dünyanın bu gemiden gelip geçtiğini söylüyor. Hayat hakkındaki tüm bilgisini gemiye binip inen onlarca insandan ediniyor. Yalnızca 64 sayfa olan bu kısa hikâyenin aynı zamanda kalemi elinizden bıraktırmayacağına dair sizi temin edebilirim. Yazarın hisleri ifade biçimi her satırın altını çizmek istemenize neden oluyor.
bibliyoraf ekibinin mart ayı favorileri
Bir diğer favorim ise Sally Rooney’den Arkadaşlarla Sohbetler. Sally Rooney’nin ya çok sevilen ya da nefret edilen o tartışmalı isimlerden biri olduğunu biliyorum. Geçtiğimiz yıl Normal İnsanlar’ı okumuş ve Sally Rooney ile yıldızı barışanlardan olmuştum. Fakat bence Normal İnsanlar sizin tarzınıza uygun değilse bile Arkadaşlarla Sohbetler’e bir şans vermelisiniz. Yazarın çok basit cümleler kullanarak karakterlerin hissettiklerini size geçirebiliyor olması karşısında hayranlık duyuyorum. Kitabın içindeki her gergin sahnede ben de karnımda bir yumruk hissettim ve edebiyatın bize böyle güçlü duyguları aktarabiliyor olması, belki de beni en çok etkileyen yanı.
Bu ayki son favorim henüz dilimize çevrilmedi. Fakat İngilizce kitap okuyanlar bu kitaba kesinlikle bir şans vermeli. Orijinal dili Fransızca olan Lie With Me, 1984 yılında Fransa’da yaşayan iki liseli genç erkeğin arasındaki ilişkiyi ele alıyor. Zamanın şartlarında birbirlerine tutunma çabalarını ve bu yolda karşılaştıkları engelleri okuyoruz. Ayrıca bu hikâye Philippe Besson’nun dilinden bir şiir güzelliğinde anlatılıyor. Hikâyenin biraz kalp kırıcı olduğunu da unutmadan ekleyeyim. Yine hüznü ve özlemi iliklerinizde hissettirerek uzun süre aklınızdan çıkmayacak bir kitap Lie With Me.
Yazarımız Ilgaz Çandar’ın Mart Ayı Favorileri
Ilgaz’ın mart ayı şu şekilde geçmiş:
Mart ayında 3 adet kitap okudum. Sayı az olmasına rağmen hepsi de çok kaliteli kitaplardı ve beklentimi karşıladı. Bu üç kitap arasından iki tanesi favorilerime girmeyi başardı.
Favorilerine girmeyi başaran iki kitap ise işte bunlarmış:
- Bizimle Başladı Bizimle Bitti // Colleen Hoover
- The Bromance Book Club // Lyssa Kay Adams
Ilgaz’dan bu kitapları bizim için anlatmasını rica ettik:
Bu ay okuduğum kitaplar arasından en sevdiğim Bizimle Başladı Bizimle Bitti oldu. Bu kitaba arkadaşlarımın tavsiyeleri nedeniyle yüksek beklentiyle başladım ve kitap bu beklentiyi karşıladığı için çok mutluyum. Kitabın ana karakteri Lily 15 yaşındayken evinin yan tarafındaki terk edilmiş boş evde kalmaya başlayan Atlas’a yardım etmeye çalışıyor. Bundan yıllar sonra bir çatı katında Ryle ile tanışıyor. Bir yandan Lilly’nin Atlas ile olan geçmişini okurken bir yandan da geleceğini okuyoruz. Kitapta ev içi şiddet gibi çok hassas temalar ustalıkla işlenmişti. Kitap boyunca hem ağladım hem güldüm. Bu kitabı hayatım boyunca baş ucumdan ayırmayacağıma eminim.
başlık
Bu ayın ikinci favorisi ise The Bromance Book Club oldu. Tatlı bir romantik komedi olan bu kitap evliliğini kurtarmak isteyen ünlü bir beyzbol oyuncusunu konu alıyor. Gavin, eşi Thea’yı geri kazanmak istiyor. Bunun için ise olağan dışı bir yola başvuruyor: Arkadaşlarının kurduğu erkekler kitap kulübüne katılıyor. Bu kulübün amacı ise sevilen romantik komedi kitaplarını okuyarak kadınları ve hislerini anlamak. Okuduğum en samimi ve eğlenceli kitaplardan biriydi. Belki de düşük beklentiyle başladığımdan en sevdiğim kitaplar arasına girdi. Bu kadar orijinal bir konuya sahip olan bu kitabı okumanızı mutlaka öneririm.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
