Merhaba sevgili Bibliyoraf okurları! Bibliyoraf ekibi olarak bu ay da farklı türlerde okumalar yaptık ve oldukça keyifli bir ay geçirdik. Bir yandan arka planda çalışmalarımızı sürdürürken bir yandan da elimizden kitaplar düşmedi tabii ki! O zaman hep birlikte ekibimizden Begümay Kocabaş, Büşra Özkaya, Dilruba Kaplan ve Selin Çolak haziran ayında neler okumuş bir göz atalım!
Yazarımız Begümay Kocabaş’ın Haziran Ayı Favorileri
Yazarımız haziran ayı için diyor ki:
Bu ay benim için güzel bir aydı. Her ne kadar çok fazla kitap okuyamamış olsam da okuduğum kitaplar epey keyifliydi benim için.
Favori kitapları şu şekildeymiş:
- Yazarlık Dersleri // Virginia Woolf
- Elantris // Brandon Sanderson
Bir de bu kitapları değerlendiriyor:
Bu ayki ilk favorim Virginia Woolf’tan Yazarlık Dersleri adlı kitap. Yazar Danell Jones, Virginia Woolf’u bir öğretmen rolüne koyup kitabı sahne sahne kurgulayarak anlatıyor. Öğrenciler Woolf’a yazarlık ile ilgili sorular soruyor, Woolf da kendi kitaplarından alıntı yaparak onlara cevap veriyordu. Virginia Woolf’un benim öğretmenim olduğu düşüncesi o kadar hoşuma gitti ki o an o sınıfta olmayı yürekten istedim. Woolf’u sahneye oturtmak hiç de zor olmadı zaten. Kendisi harika bir yazar ve yazarlıkla ilgilenmiyorsanız bile bu kitaptan zevk alacağınızdan oldukça eminim.
Bir diğer favorim de Brandon Sanderson’dan Elantris. Zaten kendisinin müthiş yetenekli bir yazar olduğu su götürmez bir gerçek. Özellikle de dünya inşasında ve büyü sistemi kurmakta bir numara olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kendisinden kısmen ders aldığım için kendimi şanslı hissediyorum. (YouTube’a ders videolarını yüklüyor da…) Uzun zamandır Sissoylu evrenine giriş yapmak istiyordum ve bana Elantris ile başlamamı önerdiler. Elantris aynı evrende geçen farklı bir hikaye. Dünyayı kavramamız için güzel bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan okurlar bu kitabın Sanderson’un en zayıf kitaplarından biri olduğunu söylüyor. Buna rağmen benim okurken aldığım keyif hiç azalmadı. Bir şekilde Brandon Sanderson okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Proje Sorumlumuz Büşra Özkaya’nın Haziran Ayı Favorileri
Büşra haziran ayını şöyle değerlendiriyor:
Haziran ayı benim için akademik olarak yoğun geçen bir ay oldu. Kitap okumaya pek vakit ayıramadım. BibliyoMaraton eşliğinde kitaplar okudum, bir de sevdiğim bir seriyi tekrar okudum. Böylelikle hafif ama güzel kitaplarla bu ayı bitirmiş oldum.
Bu ay favorilerine giren kitap ise:
- Kalp Çarpıntısı // Alice Oseman
Proje sorumlumuz Kalp Çarpıntısı’nı şöyle değerlendiriyor:
Kalp Çarpıntısı, uzun zamandır dilimize çevrilmesini beklediğim bir kitaptı. Geçtiğimiz yıl Webtoon’dan okuyup çok sevmiştim. Dilimize çevrilmesi de beni çok mutlu etti. Özellikle Onur Ayı’nda çıkmış olması çok tatlı oldu.
Kalp Çarpıntısı’nı bu kadar sevme sebebim, yazarın bazı hassas konuları (zorbalık, homofobi, transfobi, bifobi, ruh hastalıkları vb) anlayışla ve doğru bir şekilde ele almış olması. Romantik kitaplarda sıkça karşılaştığımız “Aşk her şeyin çözümüdür.” algısı yok yazarda ve bu tüm karakterleri daha gerçekçi hale getirmiş. Özellikle yavaş gelişen aşkları, kalabalık arkadaş gruplarını ve karakterlerin aileleri ile iletişimlerini okumayı sevenlerin Nick ve Charlie’nin hayatını okumayı çok seveceklerine eminim.
Kurucumuz Dilruba Kaplan’ın Haziran Ayı Favorileri
Dilruba’ya bu ayın nasıl geçtiğini sorduk ve ekledi:
Haziran ayı kitaplar açısından benim için hızlı başlasa da ne yazık ki ayın kalan yarısını pek bir şey okuyarak geçirdim diyemem. Ama yine de bu ay okuduğum bir kitap var ki benim için 2021 favorilerime girdi bile! Yani uzun lafın özü az kitap okumuş olsam da okuduğum tüm kitapları çok sevdim bu ay!
Onun için ayın en iyi kitabı bunlarmış:
- Kardeşimin Hikayesi // Zülfü Livaneli
- Steelheart // Brandon Sanderson
Dilruba bu kitapları şöyle değerlendiriyor:
Evet, bahsettiğim kitap tabii ki Kardeşimin Hikayesi. Kardeşimin Hikayesi benim Zülfü Livaneli’den okuduğum ilk kitaptı ve yazarın diğer kitaplarını okumak için oldukça sabırsızım! Bu kitabı okurken hissettiklerimi nasıl tanımlayabilirim bilmiyorum. Livaneli’nin anlatım dili çok sürükleyici ve gerçekçi. Anlattığı her bir noktayı sanki ilmek ilmek işliyor ve hepsi sizin gözünüzün önünde oluyor gibi hissediyorsunuz. Ters köşeleri, birbirinden ilginç karakterleri ve yazarın anlatım tarzı ile Kardeşimin Hikayesi benim uzun süre konuşacağım bir kitap olacak!
Bu ay bir diğer favorim ise Steelheart oldu. “Anti süper kahraman” temasını etkileyici bir kurgu ile ele alan Brandon Sanderson’un diline bayıldığımı söyleyebilirim. Steelheart, umduğumun aksine beni hiç zorlamadı. Akıcı ve basit anlatımı ile yazar bizleri alıyor ve kurduğu dünyaya götürüyor. Kitap boyunca ana karakterimizle birlikte türlü sorgulamalar yapıyoruz ve birçok olayın sır perdesini aralıyoruz. Steelheart, Brandon Sanderson okumaya başlamak için gerçekten güzel bir tercih ve okura sunduğu fantastik kurgu ile büyüleyici bir roman.
Yayın Yönetmenimiz Selin Çolak’ın Haziran Ayı Favorileri
Selin haziran ayını işte şöyle özetliyor:
Uzun zamandır reading slumptaydım ve ne yaparsam yapayım kurtulamıyordum. Haziran ayında sonunda ipleri elime aldım ve bu ay tam on bir kitap okudum. Anlayacağınız benim için oldukça verimli bir ay oldu. Ayrıca riske girmemek için beğeneceğimi bildiğim ve beni güvende hissettiren kitaplar okudum bu ay. Temmuzda Vakıf’tır, Diskdünya’dır, Zaman Çarkı’dır coşturmaya geliyorum yehu!
Selin’in bu ayki favorileri bu kitaplarmış:
- Kalp Çarpıntısı // Alice Oseman
- Gece Yarısı Kütüphanesi // Matt Haig
- Ruhkoparan // Jessica Townsend
Kendisine “Bu kitapları neden çok sevdin?” diye sorduk ve ekledi:
Aslında bu ay proje sorumlumuz Büşra ve çeviri yazı sorumlumuz Buse ile birlikte başka bir Alice Oseman kitabı okuyacaktık ama ben yanlışlıkla Kalp Çarpıntısı’na başladım ve dört cildi birden bitirdim. Büşra’nın söylediklerine katılmakla birlikte şunu eklemek istiyorum: Kalp Çarpıntısı, gerçekçi, saf ve dürüst kurgusuyla kalbimi çalmış durumda.
başlık
Matt Haig’ın son kitabı Gece Yarısı Kütüphanesi haziranın başında dilimize çevrildi ve ben tabii ki de kendimi tutamayıp kitabın üstüne atladım. Yazarın diğer kitapları gibi bunu da çok beğendim ve yine yazar tarafından saldırıya uğradım. Adımı bile bilmeyen bir insanın beni bu kadar iyi tanıması ve her kitabında bana saldırması doğal değil arkadaşlar. Kitap hakkında detaylı bilgi almak için ekibimiz editörlerinden Aydan Yalçın ve Ecem Acay tarafından yazılan Keşkelerin Sayfalardan Silindiği Yer: Gece Yarısı Kütüphanesi yazısına göz atabilirsiniz.
Nevermoor serisinin üçüncü kitabı Ruhkoparan da yine bu ayın başında çıkan bir kitaptı. Çok sevdiğim middle grade yazarlarından biri olan Jessica Townsend bu kitabında da beni şaşırtmadı ve bana oldukça keyifli bir okuma sundu. Lakin siz de okuyunca fark edeceksiniz, Ruhkoparan birazcık geçiş kitabı gibiydi. Yalnızca serinin dördüncü kitabına değil, serideki diğer kitaplara da sağlam bir zemin hazırladı. Eğer siz de Nevermoor serisinin devamında bizleri nelerin beklediğini merak ediyorsanız editörümüz Ece Emre ile birlikte yazdığımız Ruhkoparan ve Sonrası Üzerine 5 Teori: Silverborn’da Bizi Neler Bekliyor? isimli yazıya bakmayı unutmayın!
Ekibin bu ayki favorileri bu şekildeydi. Eğer bu kitaplar hakkındaki detaylı konuşmamızı dinlemek isterseniz Ekibin Favorileri podcastinin ilk bölümüne buradaki linkten ulaşabilirsiniz!
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlarla buluşmak. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlarla buluşmak. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlarla buluşmak.
Yazıyı burada paylaş:
