New York Times‘ın çok satanlar listesini alt üst eden Beartown, HBO tarafından mini diziye uyarlandı. Beş bölümlük bu mini dizinin ilk bölümü 22 Şubat 2021 tarihinde yayınlanacak. Bu yazımda dizide sizleri nelerin beklediğini az da olsa anlatmaya çalışacağım. Kitap henüz dilimize çevrilmemiş olsa da, yayınevlerinin çok sevilen bu seriyi çevirmekten geri durmayacağını düşünüyorum. Aramızda kitabını okumadan diziyi izlemek istemeyenler de vardır eminim. Belki dizinin gelişi çeviriye kavuşmamıza sebep olabilir diyerek başlayalım.
Dizinin Başrollerinde Ulf Stenberg, Aliette Opheim, Tobias Zilliacus, Miriam Ingrid ve Oliver Dufåker var. Dizinin yönetmenliğini Peter Grönlund, uyarlamasını ise Emmy ödüllü yazar Anders Weidemann, Antonia Pyk ve Linn Gottfridsson yapmış.
Konusu Beartown
Backman, bu kitabında bizi adalet ve intikam arasındaki ayrımları düşünmeye davet ediyor. İnsanlar mı daha önemlidir yoksa para mı? Çocuklarımızı paranın her şeyden daha önemli olduğunu söyleyerek yetiştirmemiz, onların insanlara davranış şeklini nasıl etkiler? Bu soruların cevaplarını kitapla birlikte bulmaya çalışıyoruz. Beartown, küçük bir buz hokeyi kasabasının, ilerleyen modern dünyaya ayak uydurma mücadelesini, sınırlı olan iş imkanları nedeniyle kasabadan ayrılan aileleri anlatıyor. Durgun olan ekonomi nedeniyle kasaba sakinleri bütün umutlarını gençler takımına bağlıyorlar.
Beartown’da çocuklar kayabilecek kadar büyüdükleri zaman hokey oynamaya başlıyorlar. Kitap aynı zamanda hokey kültürü hakkında geniş bir keşfe de olanak sağlıyor. Hokey oyuncuları kasabanın ünlüleri gibiler ve bu ünle birlikte gelen bütün ayrıcalıkları kullanıyorlar, küçük krallar gibi muamele görüyorlar. Takımın yıldız oyuncusu bir suç işliyor ve bu olay herkesin sadakatinin sorgulanmasına neden oluyor. Tek bir kişinin bütün kasabayı nasıl etkilediğini okumaya başlıyoruz. İçkili bir zafer partisinde, Genel Müdür Peter’ın on beş yaşındaki kızı Maya’nın takımın yıldız oyuncusu Kevin tarafından tecavüze uğraması kasabayı yerle bir ediyor. Yazar, bu olaya yol açan faktörleri dikkatlice ele alıyor. Irkçılık, klasisizm ve cinsiyetçiliği topluluk üzerinde genel olarak okuyoruz.
Beartown Kasabası
Hikaye, hokey üzerine kurulu ama hikayenin yıldızı hokey değil, kasabanın ta kendisi. Beartown aileye, arkadaşlığa, bağlılığa ve sevgiye dayalı bir çok hikayeye sahip.
Maya, saldırıya uğradıktan sonra en yakın arkadaşı Ana, onu korumak için elinden geleni yapıyor. Peter ve Kira kasaba kendilerine karşı gelirken birbirlerine sığınıyor. Aynı zamanda genç olmanın ne demek olduğunu, saflığını ve farklılığını güzel bir şekilde aktarıyor. İlişkilerden, kendi sesini bulmaktan, kim olduğunu ve dünyanın zalim olduğunu öğrenmekten bahsediyor. Kitapta farklı aileler görüyoruz ve bu ailelerin çocuklarını yetiştirme biçimlerinin dünyayı nasıl şekillendirdiğine şahit oluyoruz.
Aynı zamanda çirkin soyunma odası şakalarını, zorbalığı ve saygısızlığı da görüyoruz. Yargı sürecinin reddi ve kasabanın mağduru suçlama tutumları ağızları açık bırakıyor. Bu yaşananlara tamamen yabancı olmasak bile, bu şekilde işlendiğini görmek yürek burkucu. Bazılarının dar görüşlü bazılarınınsa koca yürekli oluşu bizi hikayeye bağlıyor. Tüm çirkinliklere karşı kör olanların yanında, gerçekleri ve doğruları görebilenlerin olması bir nebze de olsa içimizi rahatlatıyor. Beartown, Maya’nın camına sinirli bir şekilde fırlatılan taşın; bize insan ruhunun ne kadar kırılgan olduğunu göstermesi gibi birçok farkındalığı içeriyor. Bazı sahneler uyumaya çalışırken aklınızdan çıkmayacak kadar sinirinizi bozabilir, umutsuzluk canınızı sıkabilir, sinsi şakalar gözlerinizi devirmenize neden olabilir.
Dizi Uyarlaması ve İkinci Kitap
Dizinin kitaptan çok farklı olmayacağını düşünüyorum. Fragman dizinin bizi kendine kolayca bağlayacağı hissini veriyor. İlk sezonun ikinci kitabı kapsayıp kapsamayacağını bilmiyorum, yine de ikinci kitaptan da biraz bahsetmek istiyorum. Birinci kitapla kıyaslandığında Us Against You ,daha az hokey içeriyor. İlk kitapta olduğu gibi ağır basan taraf hokey değil. İkinci kitap daha çok Beartown topluluğunu oluşturan kişiler hakkında. Hayatlarının nasıl birbirine bağlı olduğu ve biri acı çekince diğerlerini nasıl etkilediği yoğun bir şekilde işleniyor. Evet, kitap aslında nefret, rekabet, fikir ayrılığı ve öfke hakkında ama bağışlama, merhamet ve empatiyi de ilişkilerde görebiliyoruz. Kusurlarına rağmen insanlığın nezaket ve anlayışla düzelebileceğine karşı inançları tam.
Hayata Tutunmak
Yaşadıkları karmaşaya ve kendilerini bulma yolundaki zorluklara rağmen karakterlerin başına iyi şeylerin geldiğini de görüyoruz. Maya’nın hikayesi hassas bir şekilde ele alınıyor, nasıl hayatta kalmaya çalıştığını okuyoruz. Kendisine inanmayanlarla kurduğu ittifaklara şahit oluyoruz. Maya, bu sırada hokeye ilgisinin olmadığını fark ediyor. Dövüş sanatları ve müzikle ilgilenmeye başlıyor. Tamamen değişiyor, hala süren sözlü tacizler canını sıkıyor, saatli bir bomba gibi. Kardeşi Leo ise olanlardan kendini sorumlu tutuyor. Maya’yı koruyamadığı için kendini suçluyor. Babaları Peter; ailesinin, gözünün önünde parçalara ayrıldığını görse de elinden bir şey gelmiyor. İşleri düzeltmenin bir yolunu bulamıyor. Hayatında hokey yokken kim olduğunu ve hayatının amacının ne olduğunu bilemiyor. Karşısındakine duygularını gösteremeyip kendini kapatıyor. Kaçmak için etrafına daha fazla duvar örüyor. Yeni yalanlar ve sırlar ortaya çıkıyor, durgun bir ilerleme olsa da okuduğunuza değiyor.
Olayların bizi düşünmeye sevk etmesi ve yaşananların derinliği ders çıkarmamızı sağlıyor. Dizinin de kitap gibi derin ve anlamlı olacağını düşünüyorum. Karakterler tanıdık ama farklı, kusurlu ama cesurlar. Diziyi izleyecek olanlar için şimdiden iyi seyirler! Bakalım siz bu kasaba hakkında ne düşüneceksiniz.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
Ama fakat lakin. Öyle ki, yalnızca ancak. Fakat ama fakat. Ancak ve ancak. Ama fakat lakin. Öyle ki, yalnızca ancak. Fakat ama fakat. Ancak ve ancak. Ama fakat lakin. Öyle ki, yalnızca ancak. Fakat ama fakat. Ancak ve ancak. Ama fakat lakin. Öyle ki, yalnızca ancak. Fakat ama fakat. Ancak ve ancak.
Ah kitabı okurken o kadar çok ağlamıştım ki bu yazıyo görünce bile içim burkuldu :(( Harika bir post bu arada 💖💖