Reading Slump’ın en ağır vakalarından biri ben olabilirim. 2013 yılında başladığım ve dur durak bilmeyen okuma maratonum 2016 yılının sonunda, yani üç buçuk sene sonra duraksama dönemine girdi ve tam dört yıl sürdü. Günde üç-dört kitabı aynı anda okuyan ben, tam dört yıl kitap okuyamadım. Benim gibi sıkıntı yaşayan okuyucular ile kişisel tecrübelerimden yola çıkarak birkaç tavsiyeyi, etkili olacağını düşündüğüm birkaç kitabı/seriyi paylaşıp neden bu kitapları seçtiğimi anlatacağım. Fantastik, polisiye, aksiyon, bilimkurgu, romantik… Eğer siz de hazırsanız lafı fazla uzatmadan önerilerimize geçelim. Keyifli okumalar! Reading Slump Reading Slump
Kitap önerilerimize geçmeden önce bilmeyen okurlarımız için reading slump, yani “okuyamama durumu“nu açıklayalım. Bu durum genelde yoğun bir okuma alışkanlığı olan kişilerde görülen, bir iki gün ile başlayan ve bir süre sonra uçuruma sürüklenen okumaya ara verme durumudur. Fakat bu molanın süresi elbette kişiden kişiye değişiklik gösterir. Elinize aldığınız kitabı iki-üç sayfa okuyup devam edememek, okuduğunuzu anlamayıp sürekli başa sarmak ve okurken dikkatiniz çok çabuk dağılması bu durumun belli başlı semptomlarıdır.
Fantastik Severler İçin
Lux Serisi / Jennifer L. Armentrout
Burada önemli olan aslında kitabın konusu değil, çünkü reading slump halindeyken takılacağımız en son şeylerden birisi konu bence. Önemli olan olay örgüsünün akıcılığı ve kitabın fiziksel özellikleri. Lux serisinin kitapları ortalama üç yüz elli – dört yüz sayfa olduğundan dolayı seriyi okurken bıkkınlık yaşamayacaksınız.
Kitabımız annesi ile birlikte yeni bir kasabaya taşınan kitap kurdu Katy’i konu alıyor. Komşusu Daemon’ın bir uzaylı olduğunu öğrenmesi ve ona kelimenin tam anlamıyla abayı yakması sonucunda olan olayları okuyoruz biz de. Lux, sizi yormayacak, olayların su gibi aktığı bir seri. Romantik, aksiyon, doğaüstü güçler… Bir insan olarak, bu kadar karmaşanın içinden kafayı yemeden çıkabilir miydiniz yoksa soğukkanlılıkla her şeyi sindirebilir miydiniz?
Melez Sözleşmeleri / Jennifer L. Armentrout
Bu seriyi yaklaşık sekiz – dokuz sene önce okumuştum. On üç – on dört yaşlarındayken fantastik kurgular benim yasaklı zevkim gibi bir şeydi. Hâlâ da öyle… Tanrıların soyundan gelen ve bir Melez olan Alex’in hikâyesini okuduğumuz bu seride yok yok! Yunan mitolojisi, entrika ve maceranın oldukça iyi bir birleşimi olan Melez Sözleşmeleri’ni umarım siz de çok seversiniz. Tavsiye ettiğim herkes bayılarak okudu bu seriyi bu yüzden önerirken içim rahat.
Karakterlerin iletişimi, yaşanılan olaylar, aşk üçgeni gibi birçok faktör sizi seriye bağlayacak ve tüm kitapları çerez gibi okuyacaksınız. Bu arada baştan söylüyorum, Seth’imi kimseye yâr etmem.
Polisiye Tutkunları İçin
On Küçük Zenci / Agatha Christie
Polisiye türünün kraliçesi Agatha Christie’den yine dillere destan bir romanla karşınızdayım. İki yüz yirmi dört sayfalık, çerez gibi görünen ama okuyucuyu etkisi altına alan bir kitaptır kendisi. Polisiye okumayı sevmeyen okuyuculara bile türü sevdiren bu roman, polisiye tutkunları için tam bir ilaç. Konusundan kısaca bahsedecek olursak, Zenci Adası’ndaki malikaneye davet edilen on kişiyi bir sürpriz bekliyor. Ev sahibi ortalarda yok. Onunun da birbirinden korkunç sırları var ve adada mahsur kalıyorlar. Bir süre sonra konuklar bu korkunç sırları birbirlerine anlatmaya başlıyor fakat bir sıkıntı var. Teker teker ölüyorlar! Bu ölümleri ve ardındaki sırları Sherlock Holmes gibi çözmek için gözlükler takılsın!
Bilimkurgu Severler İçin
Labirent Serisi / James Dashner
Distopik kurgunun birçoğumuzun yasaklı zevki olduğu konusunda hemfikiriz bence. Aksiyon ile bilimkurgu da işin içine girince oldukça iyi bir uyum sağlanmış kitapta. Serinin ilk kitabı, devasa bir labirentin tam ortasına yerleştirilen gençlerin buradan kurtulma çabası anlatılıyor. Sonrasında ise olaylar oldukça şaşırtıcı bir hal alıyor. Gerilim, dostluk, mücadele, hırs…
Ana temanın bilimkurgu olmasından kaynaklı olay örgüsü akıllarda çok fazla soru işareti bırakıyor ve sizi devamını okumaya zorluyor, okumazsanız merakınızdan duramıyorsunuz. Devamında ne olacak diye sürekli düşünmek sizi okumaya sevk edeceği için başlangıç olarak iyi bir seçenek olacaktır. Bu kitap da ölümcül olmasa da sizin reading slump’tan kaçışınız olsun. Bakalım kaçabilecek misiniz?
Romantik Seven Okurlar İçin
Nefret Oyunu / Sally Thorne
Okurken zaman su gibi aksın ama kahkaham da eksik olmasın diyenlerdenseniz Nefret Oyunu tam size göre! Kitabımız, aynı terfiyi almak için mücadele eden Lucy ve Joshua adındaki iki asistanı konu alıyor. Lucy ve Joshua aslında düşman gibi gözüken ama birbirlerine içten içe ilgi duyan iki karakter. Bazen Joshua’nın bazen ise Lucy’nin tarafını tutacaksınız. Bazen ikisini de sevecek bazen ikisine de çok kızacaksınız. Onların tatlı atışmalarını okurken hem içiniz ısınacak hem de bu tembellik durumundan kurtulma adımını atmış olacaksınız. Kitabı sevenler olduğu gibi sevmeyenler de çok fakat iki taraf da bu kitabın reading slump döneminde okunabilecek ideal kitaplardan biri olduğu kanaatinde.
Senden Önce Ben / Jojo Moyes
Aşkın olduğu yerde dram olmazsa hatırımız kalır. Kendimizi ana karakterin yerine koyma gibi huylarımız yüzünden o karakterin sevinci, acısı, kederi, kaygısı tamamen bizimmiş gibi hissediyoruz. Senden Önce Ben’de, Talihsiz bir kaza sonucu felç kalan Will ile sürekli iş değiştiren ve henüz kim olduğunu keşfedememiş Louisa’nın hikâyesini okuyoruz.
Her insan hayatında sevgiye ihtiyaç duyar. Bu nedenle sevgi ve aşk, gerçek hayatımızın da merkez üslerinden biriyken, romantik kitaplara bağlanmama şansımız yok denecek kadar az aslında. Aşk, dram, sadakat, azim, saf mutluluk… Bu kitabı ağlamadan okuyana benden tam puan!
reading slump
reading slump
Geekerella / Ashley Poston
Herkesin en az bir kere okumasını önerdiğim bir kitaptır kendisi. Geekerella içi tam bir peri masalı diyebiliriz ki zaten adı de size bir şeyler çağrıştırıyordur diye umuyorum. 🙂 Babasını kaybeden ve bunun üzüntüsünü kalbinin en derinliklerinde yaşayan Elle teselliyi Yıldızalanı filmlerinde buluyor. Yeni çıkacak olan filmin tanıtımı için yapılacak kostüm yarışmasını gördüğünde ise bütün hayatı değişiyor.
Hayallerimizin gerçekleştiği ve bizi sevince boğan bu kitap, yukarıda da bahsettiğim o güvenli alanınızın en sağlam duvarlarından biri olabilir. Kendinizi baş karakterin yerine koyun ve bırakın kitap aksın gitsin. Bu akışta yer yer üzülecek, heyecanlanacak ve en çok da aşkı tadacaksınız.
Bu kitapları mutlaka okumalısınız. Okuyamadıkça tekrar tekrar elinize alıp okuyun ama yeter ki okuyun. Bu hayatın kötülüklerinden ancak okuyarak kurtulabiliriz. Okuma alışkanlığımızı ne olursa olsun geri kazanmalıyız. Bu yazılanları okuyup deneyen ve fayda gören dostlarımız, lütfen bizleri de bu güzel gelişmeden haberdar edin. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!
Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Bugün okul yok. Bir şeyler bulmam lazım. Derdim tasam yok. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Bugün okul yok. Bir şeyler bulmam lazım. Derdim tasam yok.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: