Middle grade edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Kanada asıllı Lucy Maud Montgomery neredeyse bir asır yılı aşkın başarılı kalemiyle tanınıyor. Yazarlık adımlarına Yeşilin Kızı Anne ile başlayan Montgomery, yirmiden fazla romana, beş yüz otuz civarında şiire ve beş yüzün üzerinde kısa hikayeye sahip. Daha ilk yayınlandığı dönemden itibaren çok büyük ses getiren Yeşilin Kızı Anne’den sonra kaleme almış olduğu Rüzgarın Kızı Emily ise henüz yeni yeni ülkemizde adını duyurmaya başladı.
Kim Bu Emily?
Yeşilin Kızı Anne ile neredeyse benzer temellere sahip olan Rüzgarın Kızı Emily; şefkatli, samimi ve bir o kadar da gurur dolu küçük bir kızın öyküsünü anlatıyor. Üç kitaplık bir seri olan Emily, annesini bir süre önce kaybetmiş olan ve babasıyla birlikte küçük bir evde yaşayan aynı isimli küçük bir kızı konu alıyor. Bir şekilde yaşamlarını sürdüren baba kızın hayatı acıklı bir olayla tamamen değişir ve Emily annesinin akrabaları tarafından Yeni Ay Çiftliği’ne gönderilir. Burada iyi polis kötü polis rollerini paylaşan iki teyzesi ve bir de avanak kuzeniyle beraber yaşamaya başlar. Çiftlikte ve etrafında gösterdiği davranışlar ve etkiler sayesinde Emily herkes tarafından sevilmeye başlar. Sahip olduğu sebat ve iftihar dışında kendisine haz bir üslubu vardır Emily’nin. Bu yanıyla birkaç arkadaş edinmesiyle beraber kendine daha o küçük yaşlarda yepyeni bir sayfa açar ve hayatını sürdürmeye devam eder. Artık Yeni Ay Çiftliği’nin Emily’sidir.
Bu samimi yanıyla neredeyse dünyadaki pek çok çocuğun ve aile fertlerinin övgüsünü kazan Emily, yavaş yavaş Türk okurlarına kendini de tanıtarak büyük bir ilgi odağı haline gelmeye başlıyor. Yeşilin Kızı Anne’den sonra Montgomery’in kalemine de hayranlık duyan okurların, yazardan vazgeçmesi pek de mümkün olmuyor tabii. Ta ki bu sanat amacının dışında kullanılıp okuyucuya etiket değiştirme zorunluluğu verilene kadar…
Yayım Yarışı ve Ticaret Malzemesi
Dünya’nın herhangi bir ülkesinde yayınevlerinin çok satabilecek bir çeviri kitabın peşinden koşuyor olması kaçınılmaz bir durum. Şu bir gerçek ki bunda kesinlikle itiraz edilecek bir durum yok. Gerçi bunun çeviri bir kitapla da bir ilgisi yok. Kitabın telif hakkı süresi dolduktan sonra her yayınevi herhangi bir kitabı istediği şekilde basabilir. Bunun en basit örneği olarak Sabahattin Ali’nin geçen yıllarda kalkan telif haklarının ardından ülkemizdeki neredeyse her yayınevi tarafından kitaplarının basılmış olmasının örneğini verebilirim.
Son zamanların telif hakları kalkan yazarlardan Lucy Maud Montgomery ise neredeyse pek çok yayınevinin radarına girdi. Yeşilin Kızı Anne’in Türk okurlar tarafından fazlasıyla ilgi görmesinin ardından Ren Yayınları ve Ephesus Yayınları neredeyse bir yayım yarışı içine girdiler. Ren Yayınları’nın Emily serisinin ilk kitabını 2021 yılının başında çıkartmasının hemen ardından Ephesus Yayınları serinin birinci ve ikinci kitabını nisan aynın ortasında, aynı anda satışa sundu. Şimdilik sadece bu iki yayınevinin yayım takvimlerini kurcalayan bu serinin üçüncü kitabı ise Ephesus Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı. Bu seri tamamlandıktan sonra hem Ephesus’un hem de diğer yayınevlerinin Montgomery rafını genişletme çabası yine devam edecek gibi duruyor. Merak etmeyin çok uzakta değil, en fazla iki – üç ay içerisinde yazarın diğer çevrilmemiş kitapları da raflarda yerini almaya başlayacaktır. Yazarın kitapları bu kadar ilgi görüyorken “beyazperde de işler nasıl gidiyor,” diye düşünmeden olmaz.
Uyarlamalar ve Daha fazlası
Lucy Maud Montgomery’nin kitapları sadece yayınevleri tarafından kovalanan bir Kaşıkçı Elması değil elbet. Yazarın pek çok kitabı günümüze dek defalarca kez ya sinemaya ya da televizyon dizilerine uyarlandı. Bunların içinden en ünlüsü ise çoğumuzun bildiği ünlü Netflix dizisi Anne With An E. Başrollerinde Amybeth McNulty’nin yer aldığı dizi önemli ödül törenlerinde tamı tamına 21 defa adaylık aldı ve dört defa ödül kazandı. Emily ise hem Emily of The New Moon (1998-2003) ismiyle bir kere televizyon dizisine hem de yine aynı isimle beyazperdeye (2015). Serinin ayrıca Emily, The Wind Girl (Kaze no Shōjo Emily ) adında yirmi altı bölümlük bir animesi de bulunuyor.
BBC’nin “En Etkili 100 Roman” listesine giren Emily hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Kitabı merak ediyor musunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Bugün okul yok. Bir şeyler bulmam lazum. Derdim tasam yok. Sokaklarda dolaşmak. Bu sensin. İstersen her şeyi alırsıın. Bu sensiiin. Hayaaat, hayat bie eğlence, gülsene. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Bugün okul yok. Bir şeyler bulmam lazum. Derdim tasam yok. Sokaklarda dolaşmak. Bu sensin. İstersen her şeyi alırsıın. Bu sensiiin. Hayaaat, hayat bie eğlence, gülsene.
Ancak ve ancak. Lakin ama fakat. Çünkü ve veya. Lakin ama ya da. De ki. Ama. Ancak ve ancak. Bugün okul yok. Bir şeyler bulmam lazum. Derdim tasam yok. Sokaklarda dolaşmak. Bu sensin. İstersen her şeyi alırsıın. Bu sensiiin. Hayaaat, hayat bie eğlence, gülsene. Ancak ve ancak. Lakin ama fakat. Çünkü ve veya. Lakin ama ya da. De ki. Ama. Ancak ve ancak. Ancak ve ancak. Lakin ama fakat. Çünkü ve veya. Lakin ama ya da. De ki. Ama. Ancak ve ancak.
Yazıyı burada paylaş: