Tuhaf Deniz Kasabası serisinin yazarı Thomas Taylor, Malamander ve Gargantis ile kalplerimizi çaldı. Bu durumun farkında olan Genç Timaş ise bizleri çok bekletmeden Shadowghast’i ekim ayında -yurt dışında yayınlandıktan birkaç hafta sonra- çıkarma kararı aldı. Biz sevdiğimiz karakterleri tekrar gördüğümüz için ekipçe gayet mutluyuz. Siz de eğer ilk iki kitabı sevdiyseniz, Shadowghast’e bayılacaksınız. Biz de sizin için, Thomas Taylor’ın kitaplarında daima karşılaştığımız olayları altı maddede özetledik. İyi okumalar!
1. Herbie istemese de kendisini sürekli bir gizemin içinde bulur.
Herbie bu durumdan hiç memnun olmasa da macera ve Herbie sık sık birlikte olan kelimeler. Onun tek istediği Büyük Nautilus Oteli’nde kayıp eşya sorumlusu olarak çalışmak ve normal hayatını sürdürmek. Fakat hayatına Violet’ın girişiyle asla içinde bulunacağını düşünmediği maceralar yaşıyor. Tuhaf Deniz Kasabası’nın efsaneleri de Herbie’ye pek yardımcı olmuyor. Efsaneler ister gerçek ister efsane olarak kalsın, bir şekilde Herbie’nin karşısına çıkıyorlar. Bunlara ek olarak, Herbie’nin geçmişi serideki en büyük gizem. Pek gizem sevdalısı olmasa da geçmişte neler yaşadığı ve ailesinin başına neler geldiğini merak etmiyor değil. Uzun lafın kısası, Herbie için maceradan kaçış yok.
2. Violet Herbie’yi istemediği durumların içine sokar.
Tuhaf Deniz Kasabası’nın keşfedilecek birçok gizemli yanı var. Merak ve heyecan dolu, üstüne üstlük kasabada yeni bir çocuk içinse gizemler çok daha fazla. İhtiyacı olandan fazla meraklı olan Violet, her gizemi tek tek çözmek için çok hevesli. En yakın arkadaşı Herbie onunla aynı merakı paylaşmasa da Violet bir şekilde onu peşinden sürüklüyor. Herbie, bir noktaya kadar rahatsız olmuyor fakat Violet onu gerçekten istemediği durumlara sokabiliyor. Bazı durumlarda bu Herbie’nin girmek istemediği mekanlar da oluyor. Daima bir şekilde Violet, Herbie’yi ya ikna ediyor ya da peşinden sürüklüyor ve bir şekilde amacına ulaşıyor. Bazen bu durum okuyucu için sinir bozucu olsa da genelde Violet’ın macera tutkusu ile Herbie’nin daha tedbirli oluşu birbirini dengeliyor. Aralarındaki zıt yanlar, ikisinin birbirini geliştirmesine neden oluyor. Thomas Taylor, karakterlerin zıt ve benzer olan yanlarıyla çok iyi bir ikili yaratmış.
3. Kimsenin beklemediği yerden Sebastian Yılanbalık çıkar.
Tuhaf Deniz Kasabası’nda bütün yollar Yılanbalık’a çıkıyor, en azından kasabanın efsanelerini araştırıyorsanız. Sebastian Yılanbalık, uzmanlık alanı olarak Tuhaf Deniz Kasabası’nın efsanelerini seçmiş. Kasaba çok büyük değil ve Yılanbalık her karışını araştırmış. Yıllarca araştırmadan sonra kendi alanının en iyisi haline gelmiş. Bu nedenle ne zaman konu bir efsane, bir canavar ya da bir gizemse, onun mutlaka bir bağlantısı oluyor. Mutlaka beklenmedik yerlerde onunla ya da onun bıraktığı izlerle karşılaşıp duruyoruz. Aynı zamanda yazar olduğu için bazen kitaplarını bile görüyoruz. Yılanbalık, kasabaya köklerini salmış halde ve neredeyse kasabanın gizemlerinden ayrılması imkansız biri. Kendisi hakkında daha bilmediğimiz birçok şey var, bu nedenle umarım serinin ileriki kitaplarında onu daha çok tanıyabiliriz.
4. Canavarlar korkunç sanılır ama aslında değildirler.
Malamander serisinde hiçbir canavarın insanlara boş yere etrafa saldırmak gibi bir derdi yok. Hepsi sadece kendi işlerine bakıyorlar. İnsanlar da canavarlar gibi başka yaratıkların işine bakmadan devam etse, sorun çıkmayacak. Ne yazık ki insanlar canavarları daima kullanmaya çalışıyor. Scooby Doo’da olduğu gibi kötüler yaratıklar değil, insanlar. Tuhaf Deniz Kasabası’nda yaşanan sorunlar da böyle ortaya çıkıyor. Thomas Taylor’ın her kitabında bu durumla karşılaşıyoruz. Genelde kitaplarda canavarlar kötü oluyor ve neden kötü davrandıklarını bilmiyoruz. Yazarın farklı bir bakış açısından efsanelerdeki canavarları anlatmasını özellikle bu yüzden seviyorum. Serinin bu yanından hiçbir zaman sıkılacağımı düşünmüyorum.
5. Mutlaka Tuhaf Kitap Dispanserisi’nden kitap alınır.
Tuhaf Deniz Kasabası’nda, okurların “Keşke gerçek olsa.” dediği çok yer var, ama listenin başında kesinlikle Tuhaf Kitap Dispanseri bulunuyor. Listenin başında olmasının en büyük sebebi, içinde insana ihtiyacı olan kitabı veren denizmaymununu bulundurması. Tuhaf Kitap Dispanserisi’ni en kendine özgün kılan yanı bu. İlk denizmaymununa para veriyorsunuz, karşılığında o da size bir kağıt veriyor. Kağıtta kitabın dispanserinin hangi katında, kitaplığın hangi rafında olduğu yazıyor. Bu şekilde ihtiyacınız olan kitaba kavuşuyorsunuz. Thomas Taylor, bütün okurların hayal ettiği mekanı yazmış. Malamander serisinin ilk üç kitabı boyunca kimin denizmaymununa gittiği değişiyor ama onlar için seçilen kitapların önemi hep aynı kalıyor. Şimdiye kadar birkaç karakterin kitap alışına şahit olduk. İleride yine Tuhaf Kitap Dispanserisi’ne uğrayacağız gibi gözüküyor.
Editörün notu: Bir şu kitapları okusalar her şey çok güzel olacak.
6. Bay Yumuşakça Herbie’ye sorun çıkarır.
Büyük Nautilus Oteli’nin otel yöneticisi Bay Yumuşakça Herbie’den hoşlanmıyor. Herbie de onu sevmiyor, fakat asıl sorun birbirlerinden hoşlanmamaları değil. Sorun, Bay Yumuşakça’nın Herbie’yi sevmediğinizi eline geçen her fırsatta belli etmesi. Otel yönetici olarak konum üstünlüğüne sahip olunca Herbie’ye zorluk çıkarması kolaylaşıyor. Hem aralarındaki yaş farkı da işin içine girince, Herbie’nin ona biraz karşı çıkmak dışında yapabileceği pek bir şey yok. Bay Yumuşakça arada dersini alıyor ama aralarındaki anlaşmazlıkları bir türlü kalıcı olarak çözemiyorlar.
Bir yazının daha sonuna geldik. Sizin bu listeye eklemek istediğiniz bir madde var mı? Yorumlarda düşüncelerinizi bizle paylaşabilirsiniz. Diğer Shadowghast içeriklerimiz için ise beklemede kalın!
Diğer Tuhaf Deniz Kasabası içeriklerimiz:
Yazıyı burada paylaş: