Birleşik Krallık’ın en prestijli ödüllerinden biri olan Women’s Prize for Fiction, gelecek ay sahibini bulacak. Biz de sizler için kısa listedeki kitapları bu yazıda derledik. İyi okumlar. 2022 Women’s Prize For Fiction
Women’s Prize For Fiction Nedir?
Bu ödül yalnızca kadın yazarların İngiltere’de yayımlanmış kurgu eserlerine veriliyor. 1996 yılından beri her yıl düzenli olarak bu ödül sahiplerini buluyor. Ödülü kazanan yazar, Bessie adındaki bronz bir heykelin yanı sıra bir de 30 bin sterlinin sahibi oluyor.
Her yıl ödülün önce uzun, sonra kısa listeleri yayınlanıyor. On altı kitaptan oluşan uzun liste, bu sene 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yayınlandı. Rakiplerini eleyerek kısa listeye girmeye hak kazanan kitaplar ise 27 Nisan’da açıklandı. Kazanan ise 15 Haziranda duyurulacak.
Geçtiğimiz Yıl Ödülü Kim Kazandı?
2021 Women’s Prize for Fiction’ın 10 Martta açıklanan uzun listesinde birbirinden farklı türden on altı eser yer aldı. Kısa liste ise 28 Mayısta yayınlandı. Patricia Lockwood, Cherie Jones, Yaa Gyasi, Claire Fuller, Susanna Clarke ve Brit Bennett bu listede yer almaya hak kazanan yazarlardı.
8 Eylülde açıklanan ödülün sahibi ise Piranesi kitabıyla Susanna Clarke oldu. Ülkemizde pek tanınmıyor olsa da Clarke, İngiliz edebiyat camiasının önemli isimlerinden biri. Yazar çıkış kitabı Jonathan Stranger ve Mr. Norrell ile hem Hugo hem de Locus ödülünü almayı başardı. Ayrıca Man Booker ve Nebula gibi önemli ödüller için de uzun listeye girmeyi başardı.
2022 Women’s Prize for Fiction Kısa Listesi
Kısa listeye geçmeden önce biraz uzun listedeki isimlerden bahsedelim. 2022 Women’s Prize for Fiction uzun listesi her yıl olduğu gibi bu yıl da başarılı isimlerle doluydu. On altı kitaplık bu listede tamı tamına beş çıkış kitabı kendisine yer buldu. Ayrıca daha önce bu ödüle aday olmuş beş yazar da tekrardan adaylık aldı. Bu kitaplar arasından hangileri kısa listeye kalmaya hak kazanmış, Gelin hep birlikte inceleyelim
1. Great Circle – Maggie Shipstead
Kitap birbirine paralel iki hikâyeyi anlatıyor. Birinci hikâyede Marian ve Jamie ile tanışıyoruz. İki kardeş bebekken bir gemiden boğulmaktan kurtarılıyor ve amcaları tarafından büyütülüyorlar. Marian tanıştığı bir pilot sayesinde uçmaya aşık oluyor ve hayatını pilot olmaya adıyor. İkinci hikâyede ise aktris Hadley devreye giriyor. Yaklaşan filminde Atlantik’in ortasında kaybolan Marian’ı canlandırıyor. Onun hayatını araştırırken hayatları arasında benzerlikler olduğunu fark ediyor. Biz de ne pahasına olursa olsun kendi yolunu çizmeye kararlı bu iki kadının yaşadıklarını okuyoruz.
2. The Island Of Missing Trees – Elif Şafak
Elif Şafak’ın geçtiğimiz yıl çıkan bu kitabı aşk, savaş ve acı konularını ele alıyor. Kıbrıs’ın farklı kökenlerine ait olan Defne ve Kostas genç yaşlarında tanışıyor ve birbirlerine aşık oluyorlar. Fakat Kostas Kıbrıs’ta çıkan savaş sebebiyle oradan ayrılmak zorunda kalıyor. Kitap daha sonrasında bizi bu olaydan yıllar sonrasına, Londra’ya götürüyor. Ada isimli genç kızın ailesi hakkında bir ödev hazırlaması gerekiyor. Lakin Ada bütün akrabaları Kıbrıs’ta olduğu için bu ödevi yapmakta zorluk çekiyor. Biz de Ada’nın ödevi için araştırma yapmaya başladıkça ailesinin acı dolu geçmişini öğrenmesini okuyoruz. Ayrıca kitabın anlatıcılarından birinin Kıbrıs’tan Londra’ya taşınan bir inci ağacı olması da kitaba oldukça mistik bir hava katıyor.
3. Sorrow And Bliss – Meg Mason
Kitap Martha adındaki bir kadını konu alıyor. Hiçbir zaman çocuk sahibi olmak istemeyen Martha’nın ilk evliliği başarısızlıkla sonuçlanıyor. İkinci evliliğini ise ona on dört yaşından beri aşık olan Patrick ile gerçekleştiriyor. Patrick, Martha’nın anne olmak istemeyişine saygı duyuyor. Çünkü onun mutlu olmasını istiyor. Fakat zaman geçtikçe Martha’nın ruhsal çöküntüleri evliliklerini çıkmaza doğru sürüklüyor.
4. The Bread The Devil Knead – Lisa Allen-Agostini
Her ne kadar uzun listede beş çıkış kitabı bulunsa da The Bread The Devil Knead, kısa listede yer alan tek çıkış kitabı. Trinidad’lı gazeteci Agostini bu kitabında Alethea adındaki bir şiddet mağdurunun hikâyesini anlatıyor. Neredeyse kırk yaşında olan Alethea erkek arkadaşından şiddet görüyor. Her ne kadar etrafındaki insanlar ona Leo’dan ayrılmasını söylese de kalbi buna izin vermiyor. Fakat Alethea için her şey bir kadın gözlerinin önünde sevgilisi tarafından öldürüldüğünde değişiyor. Etrafındaki insanlar onu geçmişiyle yüzleşmek zorunda bırakıyor. Biz de olaylar daha kötü bir hal almadan Alethea’nın sorunlarından kurtulması ve geçmişindeki açık kapıları kapatmaya çalışmasını okuyoruz.
5. The Sentence – Louise Erdrich
National Book Award ve Pulitzer ödüllü yazar Louise Erdich bu kitabı hem eğlenceli bir hayalet hikâyesi hem de tutkulu bir kadının hata yapmaktan korkmadığı bir kitap. The Sentence, hapisaneden çıktıktan sonra Minneapolis’te kitap satmaya başlayan Tookie adındaki bir karakteri konu alıyor. Fakat Tookie’nin çalıştığı yer normal kitapçılara hiç de benzemiyor. Örneğin dükkanın devamlı müşterilerinden sinir bozucu Flora, öldükten sonra bile kitapçıya gelmeye devam ediyor. Tookie, COVID-19’un başlaması ve George Floyd’un öldürülmesinden sonra harap halde olan şehirde peşini bırakmayan olaylarla yüzleşmek zorunda kalıyor.
6. The Book Of Form And Emptiness – Ruth Ozeki
Benim Balığım Yaşayacak isimli kitabıyla ülkemizde bir dönem popüler olan Ozeki’nin yeni kitabı geçtiğimiz yılın eylül ayında okurlarla buluştu. Kitabın konusu ise işte şöyle: Benny, babasının ölümünden sonra evdeki eşyaların sesini duymaya başlıyor. Her ne kadar onları önemsememeye çalışsa da bunda başarılı olamıyor. Kendisini çocuk psikiyatri bölümünde tedavi olurken bulan Benny orada evsiz bir serseri olan Aleph’le tanışıyor. Hayatı farklı bir hal almaya başlayan Benny’nin annesi de eşinin ölümünden sonra zor zamanlar geçiriyor. Kilo alıyor, her şeyi istiflemeye başlıyor. Peki anne-oğul her şeye rağmen normal bir hayata sahip olabiliyor mu? Bu sorunun cevabını bize Ozeki veriyor.
Women’s Prize for Fiction’ın bu kadar önemli olmasının sebeplerinden biri de kadın yazarların edebiyat dünyasındaki yerlerinin herkesçe tanınmasını sağlamak. Günümüzde kadın yazarların toplumda eskiye kıyasla daha önemli bir yerlerinin olduğunu görüyoruz. Bu da yazar adaylarını cesaretlendiriyor. Umarım yazımızı beğenmişsinizdir. Düşüncelerinizi bizimle de paylaşın.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: