Rus Mitolojisi 101: Tanrılar, Efsaneler ve Çok Daha Fazlası

Rus Mitolojisi 101: Tanrılar, Efsaneler ve Çok Daha Fazlası

Merhaba Bibliyoraf okurları. Bu yazımızda size Rus folkloru ve mitolojisi hakkında bilmeniz gereken terimleri açıklıyor olacağız. Belli başlı kelimeler, yaratılış miti ve daha birçok şey sizi bekliyor. Hadi başlayalım.

Öncelikle bilmelisiniz ki Rus mitolojisi aynı zamanda Slav mitolojisi olarak geçer. Slav; Rus, Leh, Sırp, Hırvat, Bulgar ve Çek halklarına verilen ortak isimdir. Bu nedenle mitolojileri de ortak diyebiliriz. Hatta Slav Mitolojisi, Baltık Mitolojisi’ne ve Nordik Mitolojisine benzese de içerisinde Türk ve İran olmak üzere çeşitli mitolojilerden de motifler barındırır. Bu durumu Theodor Benfey, Dünya masalları arasındaki benzerliğin nedeni aynı atadan gelmek değil; tam aksine milletlerin birbirlerini etkilemesidir.” diyerek açıklar.

Yaradılış

Slav mitolojisinde aynı İskandinav mitlerinde anlatıldığı gibi dokuz diyar vardır. Bunlar üçer kısımdan oluşur ve insan ırkı da üç sınıftadır.

Slav mitolojisinde her şey bir yumurta ile başlar. Altın Yumurta içerisinde bulunan Rod isimli Tanrı, yumurtayı çatlatır ve ardından görünen dünya ile eşi olacak olan (Anne) Lada’yı yaratır. Bu sırada Rod ile Lada’nın birbirlerine duydukları sevgi sonucu karanlık da çekilir. Rod okyanusları ve denizleri gökyüzü ile birbirine bağlayan göbek bağını gök kuşağının yardımı ile keser. Ardından doğru ile yanlışı, karanlık ile aydınlığı birbirinden ayırır, dünyayı ise üç parçaya böler. Bunlardan ilki tanrıların bulunduğu Prav iken görünen dünya Yav‘dır, yer altı ise Nav adındadır ve ölülerin diyarıdır.

Rus Mitolojisi
Samsara Blues Experiment grubunun Revelation & Mystery albümünün kapağı

Rod dünyayı yarattıktan sonra Toprak Ana olan Zemlya‘yı dünyaya getirir, o da doğruca okyanus derinliklerine iner. Ardından kendi yüzünün suretinden güneşi, göğsünden ayı, gözlerinden parlak yıldızları yaratır. Güneşin doğuşu onun kaşlarındadır, karanlık geceler onun düşünceleridir, kuvvetli esen rüzgarlar onun nefesidir.

Dünya yaratıldıktan sonraki ince ayrıntılar ile Svarog uğraşır. Svarog aynı zamanda demircilik ve ateş tanrısıdır. Hephaistos ve Odin’den kırıntılar gördüğümüzü söyleyebiliriz. Svarog gece ile gündüzü yaratır. Ayın ve güneşin birbirini takip etmesini sağlar. Ancak unuttuğu şey topraklardır. Ardından bir ördeği görür ve ondan denizin derinliklerine dalmış olan Zemlya ile konuşmasını ister. Ördek üç senede üç deneme yapar ve sonunda onun dalını getirmeyi başarır. Ardından güneşin, ayın ve rüzgarın yardımıyla Toprak Ana ortaya çıkar ve ay tarafından soğutulur. Yeryüzünün ortaya çıkması ile birlikte Svarog üç tane yer altı krallığı kurar. Toprak Ana’nın yeniden okyanusun derinliklerine gömülmemesi için dev yılan olan Yusha da Svarog tarafından yaratılır, görevi ise Toprak Ana’yı tutmaktır. Depremler ise yılanın hareketinde dolayı olmaktadır. Ki aynı paralellik mısın mitolojisinde de mevcuttur.

Tanrılar Rus Mitolojisi

Rod, gökyüzü, yeraltı ve yeryüzünün yaratıcısı olarak geçerken Lada, tüm tanrıların annesidir ve Yunan mitolojisindeki Rhea ile benzer özellikler gösterir. Svarog ateş ve demircilik tanrısı, Perun fırtınaların, şimşeklerin ve savaşçıların tanrısıdır. Dazhboggüneşin tanrısıdır. Kendisi beyaz tanrı anlamına gelen Belobog ismiyle de karşımıza çıkar.

Zemlya ise Toprak Ana’dır. Başlangıçta okyanusun derinliklerinde kaldığı için Mat Syra Zemlya yani Nemli Toprak Ana olarak da anılır. Kupala da su tanrıçasıdır ve bütün su kaynakları onun emrindedir. Veles ise Hades ile benzerlik gösterir. Yeraltı tanrılarının lideridir. Kara Tanrı anlamına gelen Chërnebog adıyla da anılır.

Sihirli varlıklar Rus Mitolojisi

Baba Yaga genellikle insan yiyen ve son derece güçlü bir cadıdır. Rorag ise Anka benzeri bir kuştur ve kıpkırmızı tüyleri vardır. Seryi Volk şekil değiştirebilen ve büyük bir bilgeliğe sahip olan kurt, Simargl ise isminden de anlaşıldığı gibi simurgtur. Ancak ejderhaya ve köpek başlı uçabilen bir cins kuşa karşılık geldiği görülmüş.

Domovoiler, bir çeşit ev cini. Evinin merkezinde veya ocağının arkasında yaşayan ve sakinleri zarardan koruyan bir varlık. Morozko ise Buz Kralı olarak biliniyor. Kendisi bir nevi Jack Frost aslında.

Rus Mitolojisi’ni İliklerinize Kadar Yaşatan Bir Roman: Ayı ve Bülbül

Rus Mitolojisi

Ephesus Yayınları etiketiyle temmuz ayının başlarında çıkan Ayı ve Bülbül, Rus mitolojisi hakkında okumak isteyenlere ilk önerimiz. Yalnızca mitolojiyi değil rus folklorunu ve kültürünü de kurgusuna yediren Katherine Arden, bu kitabıyla sizi kesinlikle büyüleyecek.

Yazar bu kitabında Rus halkının çocuklarına uyku öncesi hikâyelerden biri olan Morozko’nun hikâyesini tekrardan kurguluyor. Bu hikâye göre, üvey annesi tarafından donmuş ormana gönderilen bir kız çocuğunu anlatıyor.Kız çocuğu kendisini öldürmesini beklenen Buz Kralına öyle iyi davranıyor onunla öyle güzel anlaşıyor ki sonunda Kral onu ağzına kadar dolu bir çeyiz sandığı ile ödüllendirerek evine gönderiyor. Ayı ve Bülbül’de ise Vasya ve onun üvey annesi Anna’nın çatışmasını görüyoruz. Bu çatışmanın yanında Ayı ve Bülbül aynı zamanda iyi ve kötünün, Rusalka ve Vazila’nin denge içinde, doğanın düzenini bozmadan da yaşayabileceğini kanıtlıyor.

Eğer hikâyenin devamını merak ediyor ve yazarın nasıl yorumladığını öğrenmek istiyorsanız Bir Kış Masalı: Ayı ve Bülbül’ü okumanızı öneririz.

Rus mitolojisi ilginizi çekti mi? Sizin hoşunuza giden detaylar hangileri oldu? Bizimle paylaşmayı ve Instagram’dan bizi takip etmeyi unutmayın. Mavilerle kalın.

Kapak görselindeki çizim @gielczynski’ye aittir.

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Yazı oluşturuldu 20

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.