Eğer Bibliyoraf’ı uzun süredir takip ediyorsanız, ekipçe çok sevdiğimiz yazarlardan birinin Rick Riordan olduğunu biliyorsunuzdur. Percy Jackson serisiyle kalbimizi çalan Riordan’ın toplamda 66 kitabı yayımladı. Ee hal böyle olunca yazarın kitaplarında benzer olaylara yer vermiş olması da kaçınılmaz. Biz de bu yazıda sizin için Rick Riordan’ın en çok başvurduğu klişeleri derledik!
1. Mitolojik Kurguları
Bildiğiniz üzere Rick Riordan, mitolojiyi konulu kitaplar yazmakta usta. Hatta yazmakla kalmıyor, başka ülkelerdeki yazarlara da “Rick Riordan Presents” adı altında destek oluyor. RRP adeta bir yayınevi gibi çalışarak farklı mitolojilerdeki kurguların kitaplaşmasını sağlıyor. Bu ortaklıkla, yazarlar mitolojik kurgularını yazdıktan sonra Rick Riordan Presents sayesinde yayımlıyor. Örneğin Roshani Chokshi’nin Hint Mitolojisini konu alan Aru Shah ve Zamanın Sonu adlı kitabı, RRP ile okuyucularla buluşuyor.
Mitoloji söz konusu olduğunda Rick Riordan’ın bir marka olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. Öyle ki bazen gerçek mitoloji ile Rick Riordan’ın yazdığı mitolojiyi karıştırabiliyoruz. (Evet, bu konuda suçluyum ama üzgün değilim.) İnsanlar “Eğer Rick bu kitabı beğendiyse kesin güzeldir.” düşüncesiyle farklı mitolojik kitaplara da şans veriyorlar. Bize muazzam dünyalar sunarak hayal gücümüzü beslemekten asla vazgeçmediği için ona teşekkür ediyor ve bir sonraki maddeye geçiyorum.
2. Yarı Tanrı Ana Karakterler
Bir diğer klişe ise her kitapta olayları güçlü bir yarı tanrının gözünden okuyor olmamız. Her seride ana karakter bir yarı tanrı oluyor. Ana karakter, kendisinin olayların kilit noktasındaki bir tanrının çocuğu olduğunu öğreniyor. Böylece tanrıların ardında bıraktıkları dağınıklığı temizlemek zorunda kalıyor. Her kitapta ayrı bir macera var. Kitaplar ilerledikçe, biriken sorunlar son savaşta izleyeceğimiz epik savaşa zemin hazırlıyorlar. Bu yüzden Rick Riordan’ın seri sonu kitapları hep çok heyecanlıdır. Okurları duygu karmaşası içinde bırakıp yeni serilere de göz kırpmayı çok sever.
Diğer yandan ilk kitaplarda bu ana karakterin güçlerini keşfetmesini ve bir eğitimden geçmesini okuyoruz. Kitaplar ilerledikçe karşımıza çıkan tehditler büyüyor ve ana karakter gittikçe tecrübe kazanıyor. Son kitapta ise kahraman, her ne kadar imkansız görünse de, bölüm sonu canavarını tanrıların ve arkadaşlarının yardımı ile yeniyor. Genellikle (sadece genellikle) kitaplar mutlu sonla bitiyor. Ama bu üzmediği anlamına gelmiyor tabii.
3. Dördüncü Duvarın Yıkılması
Rick Riordan’ın belki de en sevdiğim özelliğine geldi sıra. İmzası denebilecek bu olay, üslubu ile fazlasıyla iç içe geçmiş durumda. Bu yüzden de okuduğunuz paragrafın bir Riordan kitabına ait olup olmadığını kolaylıkla anlayabilirsiniz.
Dördüncü duvarı yıkmak, sinematik evrende daha çok kullanılsa da kitaplarda da kullanılan bir yöntem. Sinema ve televizyonda dördüncü duvar izlediğimiz ekranlardır. Ana karakterin okuyucuyla konuşması, dönüp kameraya bakması dördüncü duvarı yok sayması olarak açıklanır. Hikâyesini anlatırken her şeyin farkındadır ve hatta bazen bir çizgi roman/roman karakteri olduğunu bile bilir. Rick Riordan’ın kitaplarında da çoğu kez Percy’nin anlatmaya ara verip kendi düşüncelerine eklemeler yaptığını, okuyucuya açıkça soru sorduğunu görebiliyoruz.
rick riordan
Kane Günceleri serisinde ise iki kardeş olan Carter ve Sadie, olayları bir kayıt cihazına kaydederek bize aktarıyorlar. Hatta Carter’ın cihazı suya düşürdüğü ve Sadie’nin ona kızdığı bir sahne bile var. İlk okuduğumda dahiyane bir fikir olduğunu düşünmüştüm ki hâlâ da öyle düşünüyorum. Magnus Chase serisinde de aynı detayları görüyoruz. Magnus’un iç dünyasında konuştukları, dönüp de okuyucuya “Hayır hayır, ölmedim. Merak etmeyin.” demesi… Bunların hepsi dördüncü duvarı yıkan sahneler. Bu sayede okurlar karakterlerin samimi diline kapılıyor ve kitabın içine çekiliyor.
4. Karakterlerin Üçerli Gruplar Halinde Görevlere Çıkmaları
Sayıların gücü vardır sevgili okurlar. Hem kutsal kitaplarda hem de kurgusal evrenlerde üç, yedi, on üç, kırk gibi özel sayılar kullanılıyor. Rick Riordan da kitaplarında buna çok kez başvuruyor.
rick riordan
Maceranın başlangıcında özel görevlere çıkmaları için üç büyük tanrıya tekabül eden üç yarı tanrı seçiliyor. Bu ekip tamamen yarı tanrılardan oluşmak zorunda değil. Genellikle ana karakterin yakın arkadaşları ve görevde ihtiyaç duyulabilecek özelliklere sahip kişiler seçiliyor. Rick Riordan okurlarının da favorisi olan Percy, Annabeth ve Kıvırcık bu durumun örneklerinden biri. Kate Günceleri’nde bu üçlü Carter, Sadie ve Zia olarak karşımıza çıkıyor. Magnus Chase’de ise maceralara Magnus, Heartstone ve Biltzen’le çıkıyoruz. Bazı durumlarda artı/eksi bir olabiliyor tabii ki. Böylece sayıların önemini anlamış oluyoruz.
5. Tanrıların Olaylara Asla Müdahale Etmemeleri
Son klişe ise tanrıların özellikle kendi çocuklarının görevlerine asla karışmaması. Bunu adaletli davranmak adına yaptıklarını ileri sürseler de hepimiz biliyoruz ki aslında küçük çaplı olaylarla uğraşmak istemiyorlar. Ne zaman ki tanrıların kendilerini tehdit eden bir durum söz konusu oluyor, işte o zaman mecburen harekete geçiyorlar. Percy Jackson’da bu olayın etkilerini seri boyunca okuduk. Elbette arada istisnalar oluyor ve tanrılar çocuklarına yardım ediyorlar. Ancak bu hiçbir zaman hikâyeye tam anlamıyla bir çözüm sunmuyor. Okurların da bildiği üzere Apollon’un Görevleri serisi sırf bu konu üzerine yazıldı.
Tanrıların olaylara müdahale etmemesinin bir diğer nedeni ise ne kadar müdahale ederlerse işlerin o kadar karışması. Percy Jackson serisindeki Truva Savaşı ile ne demek istediğim açıklanıyor. Tanrılar kendilerini bir savaşın içinde taraf tutarken buluyorlar ve yıkım kaçınılmaz oluyor.
rick riordan
Hatta tanrılar müdahale etme olayını iyice abartıp çocuklarıyla iletişimi tamamen kesiyor. Hadi yine bizim Percy’miz şanslı. O babasını arada bir görebiliyor. Carter ve Sadie de öyle. Zavallı Magnus’a ne demeli? Çocuk babasının yüzünü bile bilmiyor. Üç kitap boyunca bir görevden diğerine koşturdu ama bir kere bile babasıyla karşılaşamadı. Serinin devamı gelecek mi bilmiyoruz ama gelirse eğer güzel bir yüzleşme sahnesi beklediğimizi bilesin Rick Riordan!
Benim bahsetmek istediğim maddeler bunlardı. Umarım keyif almışsınızdır. Sizler bu maddeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Sosyal medya hesaplarımızdan bize yazarsanız seve seve cevap veririz. Beni (artemisdelisi) ve Bibliyoraf’ı Instagram’dan takip etmeyi unutmayın. Mavilerle kalın. 💙
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: