marie lu’nun yeni kitabı sırt krallığı’nda
Geçtiğimiz yılının mart ayında yurtdışında satışa sunulan Marie Lu’nun Sırt Krallığı adlı kitabı Epsilon Yayınevi tarafından geçtiğimiz aylarda satışa sunuldu. Kitap hem yurt dışında hem de ülkemizde oldukça olumlu tepkiler topladı. O zaman gelin hep birlikte bu kitapta okuyucuyu neler bekliyormuş bir bakalım.
Kitabı henüz okumamış olsam da Sırt Kırallığı’nın, yazarın önceki kitaplarına kıyasla ilham verici ve tutku dolu bir konusu olduğunu düşünüyorum. Yazar önceki kitaplarına nazaran, bu defa var olmayan bir dünya yerine yaşadığımız dünyayı fantastik ögelerle harmanlayarak okurların dikkatini cezbediyor.
Yazarların, yıllar önce yaratılan karakterleri kullanarak yepyeni kurgular yazması biz okuyucular için yeni bir durum değil. Bu duruma sadece edebiyat dünyasında değil, sinema, resim, fotoğrafçılık ve özellikle müzik dünyasında da rastlıyoruz. Ancak sevgili Marie Lu, bu kitabında gerçekten dünyaya gelmiş birinin hayatını farklı bir konuyla ele alıyor. O kişi ise klasik müziğin ustalarından biri olan Wolfgang Amadeus Mozart’ın Nannerl lakaplı ablası Maria Anna Mozart oluyor.
Sırt Krallığı Ne Anlatıyor?
Kitap, Nannerl Mozart isimli müziğe karşı oldukça yetenekli olan genç bir kızın hayatını ele alıyor. Nannerl’ın şu hayatta tek bir dileği var: sonsuza dek hatırlanmak. Her ne kadar hatırlanmak sizlere şöhret anlamını çağrıştırsa da bu kelimenin masumluğu aslında Nannerl’ın yaptığı bestelerle hatırlanmak istediğini gösteriyor. Ancak babasının “Sadece evlenip olgun bir kadın olduğunda sahneye çıkabilirsin,” şeklindeki söylemleriyle umudunu kaybetmeye başlayan genç kızın, yaşamış olduğu On sekizinci yüzyıl Avrupası’nın görgü kuralları, gerçeği sürekli yüzüne bir tokat gibi indirmektedir. Yıllar içinde kendisinin önüne geçmeye başlayan yetenekli erkek kardeşi Wolfgang’ın ışığı gittikçe parlamaya başlar, ta ki bilinmedik bir diyardan gizemli bir yabancı, karşı konulamaz bir teklifle gelene dek. Gelen yabancı Nannerl’ın dileğini gerçekleştirmek için bir teklif sunsa da, gülü sevenin dikenine katlanması gerektiğini ona hatırlatarak her şeyin bir karşılığı olduğunu söyler.
Marie Lu kitaplarının konusunda sürekli var olan o gizemin farkına vardıktan sonra Sırt Krallığı bana aynı zamanda usta yazar Viriginia Woolf’un ünlü kitabı Kendine Ait Bir Oda’yı hatırlattı. Woolf bu ünlü kitabının bir bölümünde, Shakespeare’in hayali bir kız kardeşinin varlığını kurgulayarak kadın-erkek eşitliğini ve bu iki kardeş arasındaki sanat yeteneği ele almıştı. Kitabın yayınlandığı dönemde de İngilizler tarafından oldukça fazla eleştirilmişti. Marie Lu’nun kitabı yazarken büyük ihtiamlle bu kurgudan etkilenmiş olabileceğini düşünüyorum.
Neden Sırt Krallığı?1
Kitabı yazarken aynı zamanda adı hakkında da oldukça kafa patlattığına inandığım Marie Lu, aslında Wolfgang’ın kendi şöhretini kardeşleriyle birlikte taçlandırdığı Avrupa turnesinde kardeşleriyle birlikte kurdukları bir hayal dünyası olan ‘Das Königreich Rücken’den bahsediyor. Alman Dili okumaya hazırlanan henüz çaylak bir öğrenci olsam da buradaki kelime oyununu anlayabilmek için, Almanya’da yaşayan ailemin bir kısmını da işin içine katarak bunu uzun uzadıya soruşturdum.
Muhtemelen yarattıkları dünyaya bir kısaltma kullanan Mozart kardeşler, burada aslında ‘Das Königreich im Rücken’ demeye çalışıyor olabilirlerdi ki, bu da Türkçesiyle ‘Arda Kalan Krallık/Ardımızdaki Krallık’ anlamına geliyor. Belki de ‘Rücken” kelimesini isim hali değil de fiil haliyle ve yine kelime oyunuyla değiştirmiş olabilirler ki, o zaman Türkçeye çevirisi ‘Hareket Halindeki Krallık’ şeklinde olur ve bana kalırsa en mantıklı olan çeviri de bu, çünkü Avrupa turnesinde sürekli gezen kardeşlerin bu tarzda bir sıfat tamlaması kullanmış olmasının daha akla yatkın olduğunu düşünüyorum.
1: Kitabın çevirmeni Yonca Mete Soy’un kitabın adını Sırt Krallığı olarak çevirmesinin asıl sebebi Marie Lu’nun da kaynak olarak gösterdiği Maynard Solomon’un yazdığı Mozart isimli biyografi kitabında da söz konusu bu hayali dünyanın Sırt Krallığı olarak geçmesiymiş. Yonca Hanım kitabın adını “Marie Lu kitabın sonunda bu krallığı ve Mozart’ın bir ablası olduğunu Maynard Solomon’un bu kitabından öğrendiğini yazar. Hatta yine Mozart’la ilgili okuduğum bir kitapta (Jan Swafford – Mozart, The Reign of Love) kardeşlerin belki de gerçekten buradaki ‘rücken/back’ kelimesini insan sırtı anlamında koymuş olabileceklerini, turneden turneye at arabasında seyahat ederken sırtlarında taşıdıkları gizli bir krallık gibi görmüş olabileceklerini yazmakta.” şeklinde açıklıyor. Kendisine bizimle iletişime geçtiği için teşekkür ediyoruz.
Marie Lu’nun bu tarz bir göndermenin ortaya çıkarabildiği mükemmel sonucu, kitabında da aynı şekilde vurgulamış olabileceğini düşünüyorum. Özellikle ilk kitabından bu yana geçen on yılın ardından yazarın kalemine çok ayrı etkiler katmış olabilecek bu yeni serüven, muhtemelen onun ileride kaleme alacağı nice tutku dolu romana da bir giriş kapısı olacaktır.
Marie Lu’dan Sitem Dolu Bir Not
Marie Lu’nun kitapla ilgili şu “sitem dolu” notunu da mutlaka sizlerle paylaşma gereği hissediyorum: “Abisinin zevk duyduğu ilgi ve yaklaşımın aynısı Nannerl’a verilmiş olsaydı, Nannerl ardında nasıl bir miras bırakırdı? Nannerl sadece bir kadın olduğu için ne gibi değerleri sonsuza kadar kaybettik? Tarih tarafından cinsiyetleri, ırkları, dinleri, cinsel yönelimleri ve sosyo-ekonomik durumları yüzünden kaç tane yetenek susturuldu?”
Bu gerçekçi, cesur ve sonuna kadar haklı notla birlikte, yurtdışında övgülere boğulan Marie Lu’nun “Sırt Krallığı” ile aynı şekilde ülkemizde de bilinçsiz olan kişileri bilinçlendirmek adına çok güzel bir çıkış yaptığına inanıyorum. Dilerim ki, ülkemizdeki tüm Lu okurları (buna ben de dahilim!) Sırt Krallığı’nı çok sever ve sevdirir. Kitap hakkında fikirler ve düşüncelerini bizimle paylaşmayı unutmayın!
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda. Ama fakat lakin. Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda. Ancak ve ancak. Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda Çünkü veya ya da. Belki de yalnız ancak ve ancak.
başlık Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda
Ama fakar lakin Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda
Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Öğretmen kızdı. Bir tanesin sen. Güçlüsün. Unutma her şey elinde. Parlarsın. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Öğretmen kızdı. Bir tanesin sen. Güçlüsün. Unutma her şey elinde. Parlarsın. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Öğretmen kızdı. Bir tanesin sen. Güçlüsün. Unutma her şey elinde. Parlarsın.
Güçlüsün. Unutma her şey elinde. Parlarsın. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Güneş parlak harika. Dışarı çıktım. Arkadaşlar beni bekler. Öğretmen kızdı. Bir tanesin sen. Güçlüsün. Unutma her şey elinde. Parlarsın. Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda. Ama fakat lakin. Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda. Ancak ve ancak. Marie Lu’nun Yeni Kitabı Sırt Krallığı’nda Çünkü veya ya da. Belki de yalnız ancak ve ancak.