Buket Uzuner hem ülkemizde hem de dünyada oldukça ses getirmiş bir yazar. Biz de bu yazımızda okumayı sevdiğiniz türlere göre Buket Uzuner’in edebiyat dünyasına hangi kitaplardan başlayabileceğinize dair bir okuma rehberi hazırladık.
Buket Uzuner Kitaplığı Üzerine
Rehbere başlamadan önce Buket Uzuner kitaplığına bir göz atalım istedim. Yazar gerek farklı türlerde pek çok eseri olması, gerekse farklı ve ilginç konuları etkileyici anlatımıyla buluşturmasıyla büyük bir kesime hitap edebiliyor. Öyle ki eserleri Türkçe ile kalmayıp farklı dillere de çevrilerek yurt dışındaki kitapseverlerle de buluşmuş.
Aslında biyolog olan ve farklı dönemlerde araştırma görevliliği de yapmış olan yazarın ilk öyküsü 1977 yılında Dönemeç dergisinde yayınlandı. İlk adımı attıktan sonra da yazmaya devam etti. Pek çok dergi için öykü yazdı. Hatta yazının ilerleyen kısımlarında bahsedeceğimiz Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları kitabının ön sözünde, o dönem Varlık dergisinde yayımlanan gezi yazılarını, takma bir adla yayımladığını söylüyor. Sizin için bu muzip ve kendini “kafadan doğumlu” olarak tanımlayan yazarın tüm kitaplarını basım sırasına göre listeledim. Yalnız uyarmalıyım ki yazarın uzun edebi geçmişine paralel olarak bu liste de biraz uzun.
- Benim Adım Mayıs (1986)
- Ayın En Çıplak Günü (1988)
- Güneş Yiyen Çingene (1989)
- Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları (1989)
- İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri (1991)
- Balık İzlerinin Sesi (1992)
- Karayel Hüznü (1993)
- Şairler Şehri (1994)
- Kumral Ada Mavi Tuna (1997)
- Şehir Romantiğinin Günlüğü (1998)
- New York Seyir Defteri (2000)
- Uzun Beyaz Bulut – Gelibolu (2001)
- Gümüş Yaz, Gümüş Kız (2002)
- Şiirin Kız Kardeşi Öykü (2003)
- Selin ve Cem’le Yolculuklar (2004)
- İstanbullular (2007)
- Yolda (2009)
- Benim Adım İstanbul (2011)
- Su – Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları 1 (2012)
- Bir Yılbaşı Hikayesi (2013)
- Toprak – Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları 2 (2015)
- Hava – Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları 3 (2018)
- Ateş – Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları 4 (2023)
Buket Uzuner Okuma Rehberi
Yola Çıkıyoruz: Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları
Sizin de bazen aniden ufak bir valiz hazırlayıp dünyayı gezmeye çıkasınız geliyor mu? Gezi yazılarını okurken sanki kendiniz geziyormuşsunuz gibi heyecanlı hissediyor musunuz? Eğer öyleyse yazarın Varlık dergisinde Günsu Bertan takma adıyla yayımlanan gezi yazılarının bir derlemesi olan Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları aradığınız kitap olabilir.
Bu kitapta yazarla birlikte Norveç, İsveç, Finlandiya, Amerika, Cezayir, Danimarka ve Rusya’ya gidiyoruz. Ancak Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları, Buket Uzuner’in yalnızca öğrenciliğinde gezdiği yerleri anlattığı bir eser değil. Burada Uzuner’in gezdiği yerlerle birlikte hem kendini hem de diğer insanları ve dünyayı tanıyışını okuyoruz. Elbette kitap gezi yazılarından oluştuğundan romanlarına göre daha samimi ve basit bir dili var. Yine de bu durum Buket Uzuner’in toplumsal konular hakkında yaptığı tespitlerden bir şeyler eksiltmemiş. Kitapta; yabancı olmak, ayrımcılık ve özgürlük temalarıyla iç iç olan öykülerden sonra mektuplar kısmı başlıyor. Bu mektuplarda da öyküler boyunca tanıdığınız kişilerle tekrar karşılaşıyorsunuz.
Mistik Bir Kayıp Vakası: Su (Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları #1)
Serinin ilk kitabı Su, gazeteci Defne Kaman’ın bir anda ortadan kaybolmasıyla başlıyor. Komiser Ali Ümit, başlarda yalnızca bir kayıp vakasıyla ilgilendiğini sansa da sonrasında kendini tuhaf olaylar silsilesinin içinde, sembolleri ve Kutadgu Bilig’ten alınıp yazılmış notları çözmeye çalışırken buluyor. Eser; Komiser Ümit, arkadaşı Sahaf Semahat ve gazetecinin anneannesi ile birlikte Defne Kaman’ın kaybolmasının ardındaki gizemi aydınlatmaya çalışmalarıyla ilerlemeye devam ediyor.
Klasik polisiyelerden farklı olarak, bu kitap Orta Asya ve Sibirya mitleri ile kadim bir Türk geleneği olan kamanlıktan esinlenerek yazılmış. Tüm bunların yanında Su sosyal konulara da nokta atışı göndermeler yapan bir kitap.Ben yazarla Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları serisi sayesinde tanıştım. Bu yüzden Su ve serinin diğer kitaplarının bendeki yeri çok özel. Ayrıca serinin son kitabı olan Ateş de geçtiğimiz ocak ayında raflardaki yerini aldı. Maalesef henüz okuma fırsatı bulamadım. Ancak eminim ki beklentimin ne kadar yüksek olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur.
Savaşın Ortasında: Gelibolu – Uzun Beyaz Bulut
Tarihi romanlar okumayı seviyorsanız Gelibolu – Uzun Beyaz Bulut’u okuma listenize ekleyebilirsiniz. Ancak yalnızca gerçekliği ve yaşanmış öyküleri seviyorsanız baştan uyarmalıyım ki bu eserde aradığınızı bulamayabilirsiniz. Çünkü her ne kadar etkileyici konusu ve işlenişi sayesinde bir zaman yolcuğu yaşatsa da Gelibolu tamamen kurgusal bir roman.
Peki, savaşın anlamsızlığının üzerinde duran bu kitap ne anlatıyor? Victoria, Çanakkale Savaşı’nda şehit olan dedesinin kayıp mezarını aramak için Yeni Zelanda’dan Gelibolu’ya geliyor. Üstelik Victoria dedesinin savaşta ölmediğini ve Anzak olmasına rağmen büyük bir Türk gazisi olarak bilindiğini savunuyor. Gazi Alican Çavuş’un kimseyle iletişim kurmayan, hatta evinden bile çıkmayan kızı Beyaz Hala ve Victoria bir araya geldiklerinde de seksen beş yıllık bir sır ortaya çıkıyor. Aslında bir Anzak askeri olan Alistair John Taylor, savaştan kaçmaya çalışırken yaralı bir Türk teğmeni olan Ali Osman ile karşılaşıyor. Ali Osman’ın ölmeden önce Alistair’e kıyafetlerini vermesi ile de onun için yeni bir hayat başlıyor.
İç Savaşların Romanı: Kumral Ada – Mavi Tuna
Buket Uzuner’in şüphesiz en bilinen ve sevilen romanlarından biri de Kumral Ada – Mavi Tuna’dır. Farklı dillere de çevrilmiş olan bu eser 1998’de İstanbul Üniversitesi Yılın Romanı Ödülü’nü de kazanmış. Eğer karakterlerin ruhsal durumlarına, düşüncelerine ve geçmişlerine büyük ilgi duyanlardansınız size iyi bir haberim var: Kumral Ada – Mavi Tuna’da bunları sık sık okuyacaksınız. Söylemeden geçmemeliyim ki sanki kitapta geçen yerlerde -özellikle de Kuzguncuk’ta- bulunuyormuşsunuz ve her şey gözlerinizin önündeymiş gibi hissetmeden de edemiyorsunuz.
Gelin, biraz da eserin konusundan bahsedelim. Tuna, çocukluğunda ailesiyle birlikte Kuzguncuk’ta yaşarken bir gün ünlü sinema oyuncuları, kızları Ada ile beraber mahallelerine taşınır. Kulağa bir Yeşilçam filminden fırlamış gibi geliyor olsa da Tuna Ada’ya, Ada ise Tuna’nın ağabeyi Aras’a aşık. Tüm çocuklar berber büyüyorlar. Ve aralarında harika bir bağ var ancak Aras’ın ölümünden sonra hiçbir şey aynı olmuyor. Ve bir gün, Tuna’nın kendi iç savaşının yanına ülkesinin girdiği iç savaş da ekleniyor. Roman, geçmiş ve günümüz arasında gidip gelerek birbirine girmiş iç savaşları çarpıcı bir aşk üçgeni etrafında anlatıyor da diyebiliriz.
Bir Buket Uzuner Otobiyografisi: Gümüş Yaz, Gümüş Kız
Kimi zaman, severek okuduğumuz yazarların kendi hayat öykülerini de okumak isteriz. Buket Uzuner de ilk öyküsünün yayımlanmasının üzerinden tam yirmi beş yıl geçtikten sonra sevenleri için otobiyografisini yazmış.
Gümüş Yaz, Gümüş Kız’da ödüller almış, yazdıklarıyla pek çok insanı derinden etkilemiş olan yazarın iç dünyasını görüp onu daha yakından tanıma fırsatı kazanıyoruz. Seyahatlerini, sevdiği yazarları, kendi eserlerini ve anılarını konu alan bu kitap, özellikle de Buket Uzuner’in yazarlık serüvenini merak edenler için çok doğru bir seçim olabilir. Bu eserin okuyucunun merakını daha da yükselten bir de özelliği var. Gümüş Yaz, Buket Uzuner’in yazın hayatındaki ellinci yılda Altın Güz isimli başka bir eserini okuyucularıyla buluşturacağının mesajını veriyor. Ben de söylemeden bitirmeyeyim o zaman, bu hesaba göre Altın Güz 2027 yılında yayınlanacak.
Bol bol Buket Uzuner kitaplarından bahsettiğimiz yazımızın sonuna geldik. Daha önce okuduysanız yazarın en sevdiğiniz kitabı hangisi? Henüz okumadıysanız ilk hangi kitabına şans vermeyi düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın. Sonraki yazılarda görüşmek üzere! 💗
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: