Yabancı Yayınları’ndan çıkan İspanyol Aşk Aldatmacası ve Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi kitaplarıyla tanınan Elena Armas kuşkusuz son dönemin en çok konuşulan yazarlarından biri. Bu yüzden çevirmenimiz Sude de yazarın son kitabı üzerine yaptığı bu keyifli röportajı dilimize çevirdi. İyi okumalar!
1: Bu metin Sude Süne tarafından Bibliyoraf.com için çevrilmiştir. Çevirmenin ve Bibliyoraf’ın izni olmadan başka bir sitede kullanılamaz.
Elena Armas, romantik kitaplar söz konusu olduğunda slow-burn romantizminin kraliçesi olarak kabul ediliyor. Ve biz de artık bunun nedenini daha iyi anlamaya başlıyoruz. İlk romanı İspanyol Aşk Aldatmacası geçen senelerde piyasaya sürüldü, interneti kasıp kavurdu ve sadece tek bir gecede TikTok’ta sansasyon yarattı. İkinci kitabı Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi’nin kısa süre önce piyasaya sürülmesi ile birlikte Elena yeni bir yazar olarak yerini güçlendirip, elde ettiği başarıyı kucaklamayı öğreniyor.
Armas’ın son romanı Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi, aşk romanları yazmak için yüksek maaşlı mühendislik işinden kısa bir süre önce ayrılıp yazar tıkanıklığı ile baş eden Rosie Graham’ı ve cansız geçmiş aşk hayatının ona nasıl da hiçbir fayda sağlamadığını anlatıyor. Üstüne üstlük bir de yatak odasının tavanı çöken Rosie, dairesi tamir edilirken en yakın arkadaşı Lina’nın evinde kalmaya karar veriyor. Ancak Rosie’nin önce Lina’ya bunu danışması gerekiyordu. Çünkü Lina, kuzeni Lucas Martin’e çoktan dairesinde kalması için söz vermişti -ki söz konusu kişi Rosie’nin aylardır Instagram’da gizlice takip ettiği Lucas olarak da biliniyor. Kitap boyunca Rosie, hoşlandığı kişi ile beraber yaşamanın yazar tıkanıklığına son vermek için ihtiyacı olan şey mi yoksa hayatının en büyük hatası mı olacağını anlaması gerekiyor.
elena armas
BuzzFeed: Yeni kitabın Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi için tebrikler! Çok eğlenceli bir kitaptı. Bu kitabı İspanyol Aşk Aldatmacası ile aynı evrende yazmak için sana ilham veren şey neydi?
Elana Armas: Çok teşekkürler! Rosie ve Lucas’ın maceralarını okumayı sevmen beni çok mutlu etti. Aslında dürüst olmak gerekirse, bence bir parçam eninde sonunda Rosie’nin mutlu sonunu yazacağımı biliyordu. İnsanların İspanyol Aşk Aldatmacası’nı ne kadar çok sevdiğini görünce, çok fazla düşünmeden direkt yazmaya başladım. Tabii ki bu TikTok etkisinden çok daha önceydi.
BuzFeed: Bu çok güzel! TikTok’tan bahsetmişken, kitapların TikTok’ta ve onun da ötesinde oldukça fazla ilgi görüyor. Global olarak kitaplarına karşı giderek yükselen ilgi hakkındaki tepkin nasıldı? Kitaplarına karşı olan ilginin bu kadar hızla büyümeye başladığını ilk ne zaman fark ettin?
Elena Armas: TikTok’un kitap endüstrisini -ve benim hayatımı- bu kadar değiştirmesi ile ilgili ne kadar mutlu olduğumu açıklayamam. Bir şeyler yazıp yayımlamaya karar vermeden önce senelerce kitap bloggerlığı yapan biri olarak, bu uygulamanın okuyuculardan tutun, gelecek vadeden ve basılmış yazarlar ile yayın şirketleri için tamamıyla hayat değiştiren ve ezber bozan bir şey olduğunu söyleyebilirim. Kitaplarıma karşı yükselen ilgi hakkındaki tepkime gelirsek, sanırım olanları yeni algılamaya başladım. Hayatımın bu kadar kısa sürede ne kadar da değiştiğini algılayabilmem gerçekten de kocaman bir senemi aldı.
elena armas
Geriye dönüp baktığımda, ilk kitabımın bu kadar popüler olması ile alakalı benim için her şeyi değiştiren net bir an olduğunu düşünüyorum. İspanyol Aşk Aldatmacası’nı TikTok’ta sanki kendi hayatıymış gibi anlatıp paylaşan bir kız vardı. O zamanlar uygulamada pek aktif değildim ancak beni takip eden birkaç kişi tarafından videoya etiketlenmeye başladım. Videonun ne kadar tatlı olduğunu düşünerek gülümsediğimi hatırlıyorum. Hikâyeyi böyle bir video çekecek kadar sevmesi beni çok mutlu etmişti. Ertesi sabah o TikTok milyonlarca kez görüntülendi ve kitabım Amazon’da ilk 100’e girdi. Bu her şeyi başlatmak için düşen ilk domino taşı gibiydi.
BuzzFeed: Awww, bu çok özel bir an. Kitaplar, duygusal bir seviyede içinde kendimizi bulabildiğimiz hikâyeler ya da kurgusal erkek karakterleriyle gerçekten hayatlarımızı iyi yönde değiştiren şeyler.
Elena Armas: Gerçekten öyleler.
BuzzFeed: Aslında sende özel bir yeri olan bir TikTok olup olmadığını soracaktım ancak lafı ağzımdan aldın.
elena armas
Elena Armas: Çok fazla var, ancak bu bahsettiğimin kesinlikle kalbimde çok özel bir yeri var.
BuzzFeed: Az önce, sıradaki kitabında Rosie’nin hikâyesine odaklanacağını hissettiğini söylemiştin. Rosie’de sana “ana karakter enerjisi” veren şey neydi?
Elena Armas: Bence tatlılığı ve asla bencil olmaması en bariz cevap olurdu. Ama beni esas etkileyen şey, Catalina ile aynı zayıf noktalara sahipken bile onun çılgınlığına zıt bir şekilde hareket etmesiydi. Rosie’yi her zaman farklı katmanlara sahip olma potansiyelinde bir karakter olarak görmüşümdür. Bilirsin, diğerlerine daha güçlü gözükmek için göstermekten kaçındığımız o şeyler. İspanyol Aşk Aldatmacası’nıyazarken onu böyle görmüştüm. Bu yüzden bunu keşfetmeden ve ona hak ettiği o mutlu sonu vermeden rahat edemezdim.
başlık
BF: Ve ben de onu yazdığın için çok mutluyum! Rosie’yi bir karakter olarak gerçekten çok sevdim. Çünkü sadece hırslı, aile-odaklı ve hassas kalpli değil, aynı zamanda zayıf olmaktan da korkmayan bir karakter. Korkunun insan yaşamı için gerekli bir şey olduğunu kabul ediyor ancak kendisini tüketmesine izin vermiyor. Rosie’yi yazarken en zorlandığın ve en çok onu yazarak ödüllendirildiğini hissettiğin an neydi?
EA: Aww, Rosie hakkında böyle hissettiğin için çok mutluyum.
Bence yazması en zor olan şey, Rosie’nin bir yazar olarak macerasıydı. Kişisel deneyimimden çok fazla yardım aldım (şükürler olsun ki yazar tıkanıklığı durumu hariç). Bir insanın acısını sayfalarda incelemek göründüğü kadar eğlenceli değil. AMA Rosie ile aynı şeyleri paylaşan çok fazla okuyucu gördükten sonra, bunun son derece faydalı olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Tüm dünyada okuyuculardan aldığı sevgi için gerçekten çok minnettarım. Belki de Rosie’nin güvensizliklerinin çoğu benim olduğu içindir? Bu oldukça muhtemel.
BF: Konu bu tür şeyler olduğunda kendi hayatından ilham almak seni hiç korkutuyor mu?
EA: Kesinlikle! Net bir görsel sunmak gerekirse: sokakta çıplak dolaşmak gibi diyebilirim. Neredeyse her zaman ürkütücü, ancak güne bağlı olarak özgürleştirici de denilebilir.
BF: Kesinlikle hayal edebiliyorum bunu! Tamam, hadi şimdi herkesin kafasının içindeki hayali erkek arkadaşa geçelim: Lucas Martin! Lucas en baştan itibaren beni kendisine bağladı. Çok sevecen ve tutkulu. Her zaman başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koyuyor, bu da kalbinin ne kadar büyük olduğunun bir kanıtı. Bize onun hikâyesini nasıl oluşturduğundan biraz bahset.
başlık
EA: Ah Lucas! O hayali çocuk beni gerçekten çok şaşırttı. Onu ilk tasarlamaya başladığımda, senin de çok iyi ifade ettiğin gibi, tek bildiğim onun flörtöz ve günışığı gibi biri olacağıydı. Bilirsin, o tamamen gülümsemelerden oluşan tiplerdem. Bu kadar büyük bir adama dönüşeceğini asla hayal etmemiştim. Lucas benim gibi, huysuz karakterleri diğer tüm karakterlerden daha fazla seven biri için hoş bir sürpriz oldu. Geri dönüp baktığımda, sanırım bunun nedeni Lucas’ın kafasına girdiğim ilk erkek karakter olması. İspanyol Aşk Aldatmacası’nın aksine Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi çift bakış açısıyla yazıldı. Bu da beni Lucas’ın özelliklerini ve odak noktalarını daha detaylı bir biçimde incelemeye zorladı. Ona daha fazla derinlik vermek için değil de, o derinlikle daha fazla bağ kurmamı sağlayabilmek için. Ve bu da benim onun karakteri ile umutsuz bir şekilde aşık olmam ve has golden retriever enerjisi olan bir karakter olarak gördüğüm o kişiyi yazmamla sonuçlandı.
Şimdi cevabımın hikâyeyle ilgili olmadığını fark ettim. Hahaha, üzgünüm. Fangirllük yaparken kendimi biraz fazla kaptırdım.
başlık
BF: Hahaha, dürüst olmak gerekirse cevabın mükemmel! “Has golden retriever enerjili karakter” lakabı ile tam isabet ettin.
EA: İçinde (gizli) bir karanlık olsa da onun hakkında bunu söylemekten asla bıkmayacağım.
BF: Son soruma “kendini kaptırırken” bunu zaten yanıtlamış olabilirsin ancak, huysuz karakterler yazmaya alışık olduğun için (İspanyol Aşk Aldatmacası’ndan Aaron Blackford) insanların Aaron’a ne kadar aşık olduğunu gördükten sonra, onun karakterinden tamamen farklı yeni bir ana erkek karakter yazmakta hiç tereddüt ettin mi?
EA: Aslında bunu yapmak için gerçekten heyecanlıydım. Benim mantığım şuydu: “Aaron Blackford’un tam tersini yaratacağım!”. Amerikan Ev Arkadaşı’nın ilk taslağını, İspanyol Aşk Aldatmacası patlamadan önce yazdım. Bu yüzden asıl amacım bir yazar olarak kendi sanatımı keşfetmekti. Bu aynı zamanda beni çift bakış açısını denemeye ve İspanyol Aşk Aldatmacası’nda okuduğunuz “düşmandan-aşka” veya “onu bunca zamandır seviyordu” dinamiklerinden farklı bir şey kullanmaya çalışma sebebimdi. Aaron Blackford’un bir akım haline gelmek üzere olduğunu bilmiyordum… En azından dmlerimde. Orada gerçekten bir Aaron akımı var.
BF: Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi için konuşurken ikili bakış açısından yazma sebebinin farklı dinamikler keşfetmek olduğunu söyledin. Bu bir yazar olarak yazma deneyimini nasıl geliştirdi? Ve bunun okuyucunun deneyimini nasıl arttırmasını umuyorsun?
EA: Yazma konusunda ne kadar yeni olduğumu ve bu alanda kendimi daha fazla geliştirmem gerektiğini göz önünde bulundurursak, bu konuda kendimi ölçmem ve bunun yazarlık deneyimimi nasıl geliştirdiğini söyleyebilmem pek mümkün değil sanırım. Buna rağmen, okuyucularımın, yazdığım her kitaptan yeni bir şey çıkarmasını umduğumu söyleyebilirim. Tercihen onlar için çok fazla dikkat çekmiş ve hikâyelerini daha fazla sevmelerini sağlamış bir şey ya da bir trope veya karakterleri sevmelerini sağlayan herhangi bir şey. Günün sonunda, romantizm türündeki kitaplarda amaç, çok fazla bir şey oluşturmak ya da yeniden yaratmak değil. Amaç daha çok bizi mutlu sona götürecek olaylar ve seni oraya kadar taşıyan o ses. Bu benim fikrim tabii ki.
başlık
BF: Ve ne harika bir macera oldu! Bu arada, Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi adını nasıl buldun? Ve bunu seçmesen, neredeyse kitabın başlığı yapacağın diğer o seçenek neydi?
EA: Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi için isim seçmek aslında benim için kolaydı, çünkü tek yapmam gereken, öncesinde gelen kitabın stilini takip etmekti. Diğer yandan İspanyol Aşk Aldatmacası’nın ismini bulmak ise… yorucu ve öldürücü bir süreçti kesinlikle, hahaha. Sadece şunu diyeceğim ki kitap uzun bir süre İspanyolca’da Aşk Dört Harflik Bir Kelimedir olarak adlandırılmıştı. Değiştirdiğim için de çok mutluyum. Her ne kadar İspanyol Aşk Aldatmacası’da bir ağız dolusu olsa da, diğer ismi kitap kapağına sığdırmak çok daha zor olurdu.
BF: İspanyol kökenini kitaplarının da köküne yerleştirmen gerçekten çok güzel. Bunları karakterine/hikâyelerine yansıtman neden bu kadar önemliydi?
EA: Bir okuyucu olarak çeşitliliğin ve çeşitli hikâyelerin her zaman bir norm olması gerektiğini düşünmüşümdür. Gerçek yaşamda, hayat ve aşk çok çeşitlidir, peki edebiyat neden başka bir şeyi yansıtsın? İspanyol kültürüne gelince, bir İspanyol olarak, hayatımda tek bir kitap yazacaksam, beni temsil eden tüm bu şeyleri içermesi ve okuyucu olarak görüldüğümü hissettirmesi gerektiğini düşündüm.
BF: Her iki kitabın da ortak bir temayı paylaştığını fark ettim: düğünler. İlk olarak, Lina, kuzeninin düğünü için bir sevgili bulması gerekiyordu. Aaron Blackford denkleme bu şekilde girdi. Ve en güncel kitapta Rosie, Lucas’la Lina’nın düğününde buluşmayı umut ediyordu ama Lucas hiç gelmedi. Bu bir tesadüf müydü, yoksa her hikâye için odak noktası olarak bir düğünü seçmenin bir anlamı var mı?
EA: Bu olay örgüsü ve iki kitaptaki olaylar açısından çok anlamlı olan bir tesadüftü. Ama itiraf etmeliyim ki, İspanyol Aşk Aldatmacası’nın fikri bir düğün daveti ile alevlenip ortaya çıktı. Ama şimdi konuyu açtığına göre, bu konuyu da saygı olarak bahsetmiş olayım.
başlık
BF: Senin kitap ithafların her zaman benim çok gözümde çok değerli oldu çünkü doğrudan okuyucu ile konuşuyormuşsun gibi hissettiriyorlar. Eğer şu an okuyucularına bir ithaf notu verebilecek olsaydın, ne derdin?
EA: Uh, bu çok zor! Sanırım; “Midnight albümünü son seste bas bas dinleyen tüm kızlara, SİZİ GÖRÜYORUM!” Benim yaptığım tam olarak buydu çünkü.
BF: Ve son olarak biliyorum yeni kitabın çıkalı henüz çok olmadı. Ancak hayranların bilmesi gereken, üzerinde çalıştığın bir şey var mı?
EA: Aslında tam olarak şu an, üç numaralı roman üzerinde çalışıyorum. Bu kitap, İspanyol Aşk Aldatmacası ve Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi evreninde olmayacak. Ancak yine de aşk hakkında sevdiğim her şeyi içinde barındıran bir romantik komedi olacak. Şimdilik, futbol dünyası etrafında döndüğünü söyleyebilirim. Küçük bir kasabada geçiyor ve iki baş karakterimiz de birbirimizden huysuz! Yalan söylemiyorum, kitabın ilk çeyreğini sadece birbirlerine kötü bakışlar atarak geçirdiklerini doğrulayabilirim. Ki hepimiz de biliyoruz ki, bu ateş emojisi diye bağırıyor.
BF: Çok heyecanlandım! Elena, benimle sohbet ettiğin için çok teşekkür ederim. Kesinlikle günümün en önemli olayıydı!
EA: Teşekkürler Morgan! Çok eğlenceliydi ve haftamın en önemli olayıydı; gerçekten tüm kitap yazma maratonuna güzel bir ara oldu. Umarım beni tekrardan misafir edersin! 💜
Bu metnin redaktörlüğü Aylin Efe tarafından yapılmıştır.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: