Dünya Edebiyatına Bir Bakış: 6 Farklı Ülkeden 6 Farklı Hikaye

Dünya Edebiyatına Bir Bakış: 6 Farklı Ülkeden 6 Farklı Hikaye

Bu yazımızda dünya edebiyatları arasında bir yolculuğa çıkıyoruz! Bu yazıda Rus, Fransız, İngiliz, Türk edebiyatı gibi birçok dünya edebiyatına ve onlara damga vurmuş eserlere yer vereceğiz. Hem bir öneri, hem dünyanın bir ucundan diğer ucuna edebi bir yolculuk!

1. İngiliz Edebiyatı: Gizli Bahçe – Frances Hodgson Burnett

Gizli Bahçe, kolera salgınında ailesini kaybeden Mary Lennox’un, amcasının yanına, Yorkshire’a taşınmasıyla başlıyor. Mary ailesinin sevgisini ve şefkatini, ilgisi göremediği için huysuz, mutsuz, gülümsemeyi bile bilmeyen bir çocuk. Taşındığı yerde yeni insanlarla tanışıyor ve tüm hayatı değişiyor.

Çocuklara hitap eden bir eser sayılmasına rağmen kitabın içerisinde sömürgecilik politikasına, cinsiyet rollerine ve ebeveynlere yönelik birçok eleştiri de bulunuyor. Yazar, eserde Victoria dönemi tarzı çocuk yetiştirme şeklini de yeriyor. Köklü bir edebiyat olan İngiliz edebiyatı, klasikleşmiş ve çağının hatta yazarının önüne geçmiş birçok esere sahip. Burnett ise döneminde erkeklerin hakim olduğu yazım dünyasında var olmayı başaran ve hala sevilen bir yazar. Bu umut verici iyileşme hikâyesini okumalı, Frances Hodgson Burnett ile mutlaka tanışmalısınız!

2. Amerikan Edebiyatı: Martin Eden – Jack London

Hikâye, İşçi sınıfına mensup denizci bir genç olan Martin Eden’in, bir burjuvazi olan Ruth’a aşık olmasıyla başlıyor. Martin kendini Ruth’a layık görmüyor, Ruh onun için ilahi, ulaşılmaz bir seviyede. Bu yüzden de ona layık olabilmek için okumaya, yazmaya, dilini geliştirmeye başlıyor.

Yarı otobiyografik sayılabilecek Martin Eden, Amerikan edebiyatına damga vurmuş romanlardan biri. London bu romanında sınıf farklılıklarını ele alıyor. Burjuva ve işçi sınıfının çatışmasını, Martin’in adeta bir tanrı gibi gördüğü burjuvaların gerçek yüzünü öğrenmesi üzerinden işliyor. Amerikan Edebiyatının kültlerinden sayılan Martin Eden, mutlaka okunulması, üzerine düşünülmesi gereken oldukça etkileyici bir roman.

3. Rus Edebiyatı: Köpek Kalbi – Mihail Bulgakov

Kitap, Filip Filippoviç isimli dünyaca ünlü bir bilim insanının, bir sokak köpeği olan Şarik’i evine almasıyla başlıyor. Filippoviç, Şarik’i ameliyat edereken bezlerini ve hipofiz bezlerini ölen bir suçlununkiyle değiştiriyor. Yeniden yarı insan olarak doğan Şarik, bir suçlunun davranışlarını göstermeye başlıyor ve hikâye boyunca Şarik’in yaşadıklarına odaklanıyoruz.

Köpek Kalbi, fantastik öğelerle bezenmiş sosyal ve siyasi bir hiciv. Dönemin Sovyet Rusya’sını, politikasını ve halkı eleştiren Bulgakov, keskin dilini ilginç ve merak uyandırıcı kurgusuyla birleştiriyor. Dünyanın en çok sevilen, okunan ve tartışılan yazarlarından birçoğuna ev sahipliği yapan Rus edebiyatının önemli yazarlarından biri de Bulgakov’dur. Yazar, Usta ve Margarita, Genç Bir Doktorun Anıları, Köpek Kalbi gibi önemli eserlerinde içinde bulunduğu toplumu eleştirdi. Sovyet Rusya’ya yönelik yaptığı eleştirilerden dolayı 1920’erin sonlarında eserlerinin yayımlanması yasaklandı. Keskin zekasının bir ürünü olan Köpek Kalbi, ilgi çekici bir o kadar enteresan konusu ve anlatımıyla okunması gereken eserlerden.

4. İsveç Edebiyatı: Kallokain – Karin Boye

Kallokain, bireylerin mahremiyet ve bireysel yaşam özgürlüklerinin olmadığı bir distopyada geçiyor. Evlerde, işyerlerinde ve kamusal alanlarda “polis gözü” adı verilen kameralar ve “polis kulağı” denen mikrofonlarla kişilerin hayatlarının her dakikası izleniyor. Ana karakter Leo Kall bir gün Kallokain isimli bir doğruluk serumu yapıyor. Leo Kall, bu serumla olası suçluların yakalanacağını, bu sayede Dünyadevlet’in birlik ve beraberlik içinde yaşayacağını savunuyor. Fakat çevirmen Hakan Bıçakçı’nın tabiriyle “bir ütopya hayali kuran distopya karakteri” olmanın ne demek olduğunun farkına varıyor.

Kallokain, ürkütücü bir distopya. Kişilere doğdukları andan itibaren yapılan propagandaların bireyin gözlerine nasıl perde indirdiğini oldukça etkileyici bir biçimde ele alıyor. İsveç edebiyatı, Eski İskandinav’a dek uzanıyor.1900 yılında doğan Karin Boye ise dünya savaşlarına tanıklık etmiş, Sovyetleri ve Nazi Almanyası’nı ziyaret etmiş bir yazar. 41 yaşında, İkinci Dünya Savaşı’nın şiddetli döneminde, dünyanın geldiği hal yüzünden depresyona girip intihar etmiş. Kallokain’de Nazi Almanyası ve Sovyetler’i temele alması nedeniyle okunulması ve değerlendirilmesi gereken bir eser. Nazi Almanyası ve Dünyadevlet arasındaki benzerlikleri gözden kaçırmak mümkün değil!

5. Türk Edebiyatı: Sevgili Arsız Ölüm – Latife Tekin

Sevgili Arsız Ölüm, Latife Tekin’in kendi yaşadıklarından ilham alarak “büyüleyici gerçekçilik” temasında yazdığı ilk romanı. Kitapta bir ailenin köyden kente göçü ve yaşadıkları olaylar ele alınıyor. Hikâye ise ailenin en küçük kızı Dirmit etrafında dönüyor. Ailenin yaşadıkları, kentte başlarından geçen zorluklar, yalnızlık gibi birçok tema karşımıza çıkıyor.

Topumsal bir sorun olan göç, edebiyatımızda filmlerde, dizilerde ve elbette kitaplarda yerini her daim buldu. Olumlu ve olumsuz yanlarıyla köyden kente göçü en iyi anlatan romanlardan birisi de Sevgili Arsız Ölüm. Türk edebiyatı bilinen en eski edebiyatlardan biri. Tanzimat, Servet-i Fünun, Milli Edebiyat, Cumhuriyet Edebiyatı gibi dönemlere ayrılan Türk edebiyatı her döneminde oldukça önemli eserler üretti. Günümüzdeyse, Latife Tekin gibi birçok değerli yazara sahip. 1975’te ilk yayımlandığında büyük bir etki yaratmış olan Sevgili Arsız Ölüm, Türk edebiyatının mutlaka okunması gereken eserleri arasında geliyor.

6. Fransız Edebiyatı: Gecenin Sonuna Yolculuk – Louis Ferdinand Celine

Gecenin Sonuna Yolculuk, gönüllü olarak Fransa saflarında dünya savaşına katılan Berdamu’nun hikâyesini anlatıyor. Kitap, Céline’nin yaşamından taşıdığı izler sebebiyle yarı otobiyografik denilebilecek bir roman.

Fransız edebiyatı, ortaçağdan beri süregelen, klasizm gibi birçok edebiyat akımının çıkış kaynağı olan önemli bir edebiyat. Fransız edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Céline, hem siyasi yönüyle hem edebi yönüyle oldukça tartışılan isimlerin başında geliyor. İlk kitabı olan Gecenin Sonuna Yolculuk, Fransız edebiyatına damga vuran eserlerden biri. Kitabın içeriğindeki konuşma dili ve argo sebebiyle çevrilmesi oldukça zor olan bu başyapıt yayımlanmasının üzerinden 70 yıl geçmesinin ardından dilimize çevrildi. 70 yıl! Her okurun mutlak olarak okuması ve sindirmesi gereken bu roman ile listemizi sonlandırıyoruz.

Bu yazımızda sizlere dünya edebiyatlarından ve onlara ait birbirinden nadide eserlerden söz ettik! Umarım yazıyı beğenmişsinizdir.

Ama fakat ancak. Lakin çünkü. Fakat ama ve lakin. Ya da. Çünkü. Ancak ve ancak. Ama fakat. Ve ile de. Ama fakat ancak. Lakin çünkü. Fakat ama ve lakin. Ya da. Çünkü. Ancak ve ancak. Ama fakat. Ve ile de. Ama fakat ancak. Lakin çünkü. Fakat ama ve lakin. Ya da. Çünkü. Ancak ve ancak. Ama fakat. Ve ile de. Ama fakat ancak. Lakin çünkü. Fakat ama ve lakin. Ya da. Çünkü. Ancak ve ancak. Ama fakat. Ve ile de.

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Yazıyı burada paylaş:

Okumayı ve okuduklarım hakkında yazmayı çok seviyorum. İnstagram hesabımda, Wannartta ve blogumda uzun süre kitap/film incelemeleri yazdım. Şimdiyse Bibliyoraf’ta yazarım!
Yazı oluşturuldu 14

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.