Oldukça soğuk geçen şubat ayı geride kalırken Bibliyoraf ekibi bu ay da favori kitaplarından bahsetti. Ekibimizden Serenay Satılmış, Buse Olçay, Begümay Kocabaş, Elif İdil Adalı ve Ezgi Su Güçlü’nün şubat ayı favorilerini sizler için derledik.ri
Proje Sorumlumuz Serenay Satılmış’ın Şubat Favorileri
Serenay şubat ayını şu şekilde değerlendiriyor:
Şubat ayı kendi kıstasımda çok okuduğum bir ay oldu. Sanırım hayatın yoğun olması benim verimli olmamı sağlıyor.
Serenay’ın şubat favorileri şu şekilde:
1.Kan ve Külden // Jennifer L. Armentrout
2.Yıldızlar Saçıldığında // Omar Mohamed ve Victoria Jamieson
Serenay favorileri hakkında şunları söylüyor:
Şubat ayı favorilerimde Kan ve Külden’den bahsetmem biraz tepki çekebilir. Çünkü kitabın sevenleri kadar sevmeyenleri de oldu. Açıkçası Kan ve Külden’i okurken yazarın kendini Obsidiyen kitabından sonra hiç geliştirmediğini, sadece gündemde popüler olan kültüre adapte ettiğini düşündüm. Bu da beni ergenlik yıllarıma alıp götürdü. Kitabın favorilerime girmesinin tek sebebi de bu zaten. Kısaca kitabın konusundan bahsetmem gerekirse; Kan ve Külden, Poppy adındaki kutsal bir Bakirenin koruması Hawk ile yaşadığı aksiyon dolu macerayı anlatıyor. Poppy başta asi bir karakter olarak okura sunulsa da kitap ilerledikçe klasik genç yetişkin karakterlerine dönüşüyor. Yine de o tarz kitaplardaki karakterler kadar rahatsız edici değildi. Hawk ise okurken zevk aldığım bir karakter oldu. Sadece bu kitapta karakter hakkında daha çok bilgi almak isterdim ama olmadı. Kitabın sevdiğim diğer bir kısmı ise sonu oldu. Fakat küçük bir not düşeyim. Kitabı okurken ki beklenti seviyenize göre belki siz kitabın sonunu benim kadar etkileyici bulamayabilirsiniz. Uzun lafın kısası ikinci kitap için oldukça heyecanlıyım.
Bibliyoraf Ekibinin Şubat Ayı Favorileri
Diğer bir favorim olan Yıldızlar Saçıldığında’ya hiçbir beklentim olmadan başladım. Çocukların ana karakter olduğu kitaplardan çoğunlukla çok etkilenirim ancak o kitaplara çok da ön yargılı başlarım. Kitap mülteci kampında yaşamak zorunda kalan iki kardeş ve onların yaşadıklarını anlatıyor. Biz de kitabın ana karakteri olan Omar’ın hem engelli kardeşine bakarken hem de zamanla hayali olan Amerika’ya ulaşma çabasını okuyoruz. Bu tür kitaplar beni fazlasıyla etkilediği için savaş, çocuk travmaları, gerçek hayattan esinlenme vb. eserlerden ne kadar yanlış olsa da kaçmaya çalışıyorum. Bu kitabı ise bir öneri sonucu okudum. Kitap gerçekten beni etkiledi ancak bu sefer bunun olumsuz olduğunu düşünmüyorum. Yıldızlar Saçıldığında hayatta maddiyatın önemini tekrardan düşünmeme sebep olan bir eser oldu. Bu kitap sayesinde hayatımdaki sorunları tekrardan değerlendirme fırsatı yakaladım.
Çeviri Yazı Sorumlumuz Buse Olçay’ın Şubat Ayı Favorileri
Buse şubat ayını şu şekilde özetliyor:
Şubat ayında bir önceki ay kadar hızlı ve yoğun bir okuma yapmadım. Fakat okuduklarımdan geçen aya göre daha fazla keyif aldım. Öncelikle kendimi ödüllendirip bolca vampir kitabı okudum. Sonra, arkadaşlarımın gazına gelip gerek sevdikleri gerek nefret ettikleri kitaplara başladım. Sonuç olarak bu ay okuduğum bütün kitapların üzerine saatlerce konuşmuş bulundum.
Buse’nin bu ayki favori kitapları ise şöyle:
1.Brideshead’e Son Gidiş // Evelyn Waugh
2.Comfort Me With Apples // Catherynne M. Valente
3.Kanbağı Serisi // Richelle Mead
Buse kitapları şu şekilde değerlendirdi:
Brideshead’e Son Gidiş, yıllardır okumak istediğim bir kitaptı ve bunca yılın beklentisini de çok güzel karşıladı. Zaten bir kitabın içinde akademi ortamı, İngiltere ve savaş travması olunca sevmem işten bile olmuyor. E M Forster sevenlerin Evelyn Waugh da seveceğini duymuştum hep; yerel Forster hayranınız olarak bu teoriyi onaylıyorum. Maurice, Bir Başka Barış ve hatta Gizli Tarih sevenlere kesinlikle öneriyorum!
Comfort Me With Apples, zevkine güvendiğim bir arkadaşımın önerisiydi. Güvenimde haklı olduğumu da görebilirsiniz çünkü bu kısa roman mükemmeldi. Adem ve Havva retellingi olduğunu anca kitabın yarısında fark etsem de kitabın başından itibaren çok zekice yazılmış, ürpertici bir hikaye olduğu belliydi. Yazarını radarıma aldım bile.
Kanbağı serisi bu listede tamamen guilty pleasure olarak bulunuyor. Vampir kitapları ile aramda çok eskiye dayanan bir bağ var. Alacakaranlık, Vampir Günlükleri gibi seriler öyle arada sırada okuyan birinden okumadan uyuyamayan birine dönüşmemde çok etkili oldular. Vampir Akademisi de böyle bir seriydi aslında ama bir türlü devam edememiştim. Kısmet bu yılaymış ki birkaç aydır ara vermeden bu evreni okuyorum. Hatta bu ay bana en çok keyif veren okumam da bu seri oldu diyebilirim.
Yazarımız Begümay Kocabaş’ın Şubat Ayı Favorileri
Begümay şubat ayı hakkında şunları söylüyor:
Bu ayın başları benim için çok verimli geçti ancak aynısını ayın sonu için söyleyemeyeceğim. Yine de memnun kaldığım iki kitap (biri manga)okudum.
Begümay’ın şubat ayı favorileri:
1. Jujutsu Kaisen Vol 0 // Gege Akutami
2.Haşhaş Savaşı // R.F.Kuang
Begümay bu ayki iki favorisinden şu şekilde bahsediyor:
İlk olarak Jujutsu Kaisen’ın sıfırıncı cildini bitirdim. Animesini zaten çok sevmiştim ve mangasının çevireceğini duyduğumda epey heyecanlandım. Hemen gidip ilk iki cildini aldım. Sıfırıncı cilt animede bahsi geçmeyen bir hikâyeyi anlatıyor ama ilerde karşımıza çıkacağından epey eminim. Sıfırıncı ciltte lanetiyle yaşayan ve gittiği her yere yıkım götüren korkmuş ve tükenmiş bir çocuğun hikayesini okuyoruz. Jujutsu okulunun öğretmenlerinden biri olan Gojo Satoru onu buluyor ve yardım etmek için okula götürüyor. Eğer manga animelere ilginiz varsa Jujutsu Kaisen‘i kaçırmayın derim.
Bir diğer bahsedeceğim kitap ise Haşhaş Savaşı. Çevrileceğini duyduğumdan beri heyecanla beklediğim bir kitaptı bu. Çok fazla seveni olduğunu biliyordum ve yazarın bu kitabı 19 yaşındayken yazması da merakımı arttırıyordu. Kitap çok hızlı başladı. Rin’in okul yıllarını tek tek anlatacağını düşünmüştüm ama bir de baktım ki olaylar karışmış. Aksiyon hiç eksilmedi. Bir sürü favori karakterim oldu ki bu çok tehlikeliydi. Nitekim korktuğum da başıma geldi. Ama yine de söz konusu R.F. Kuang olunca hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bu yazarı radarıma aldım. Geçmişini didik didik ettim ve bazı benzerliklerimizden dolayı kendisini daha da çok sevdiğimi söylemeliyim. Gelecek kitapları aşırı merak ediyorum.
Yazarımız Elif İdil Adalı’nın Şubat Ayı Favorileri
İdil’in şubat ayı hakkındaki yorumları şu şekilde:
Şubat ayı çok kitap okumak istediğim fakat bir türlü okuduklarıma tam anlamıyla odaklanamadığım bir aydı. Yine de bitirebildiğim dört kitabı da çok büyük bir keyifle okudum.
Favori iki kitabıysa şunlar olmuş:
1. Yas: Uzun Bir Veda // Şengül Hablemitoğlu
2. Mürekkebe Boyanan Sardunya 1 // Sümeyye Demirkan
İdil favori kitapları hakkında şunları söylüyor:
Yas: Uzun Bir Veda benim için hem özel bir anısı olan hem de dönüp dönüp tekrar okuma ihtiyacı hissettiğim bir kitap. Yas dediğimiz durumun ne kadar doğal ve ne kadar kişiye özgü olduğu hakkında düşünmemiz; yasla ilgili daha fazla konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Kitabın belki de beni en çok etkileyen özelliği yazarın beni anlayabildiğini iliklerime kadar hissetmiş olmamdı. Şengül Hablemitoğlu’nun kendi kişisel deneyimleri, yas terapileri ve dünyanın dört bir yanından örnekler ile yazdığı bu kitapta, yası her yönüyle okuma fırsatı elde edebiliyorsunuz. Okuduklarım bir noktada hislerimi daha iyi anlayıp kabul etmeme yardımcı olduğu için Yas: Uzun Bir Veda benim için sadece şubat ayı favorilerimden biri değil. Kitap aynı zamanda yıllar geçse de benim için eskimeyecek kitaplar listesinde yer alıyor.
Şubat ayında okuyup yine çok etkilendiğim diğer kitap ise Sümeyye Demirkan’dan Mürekkebe Boyanan Sardunya 1 oldu. Son zamanlarda pek gençlik türünde okumuyordum ama tatlı ve huzur dolu bir şeyler okuma ihtiyacı hissettiğim bir dönemdeyim. Kitap esasında platonik bir aşk hikayesini anlatıyor. Sade, günlük hayattan bir konuyu ele alsa da yazım stilindeki o naiflik ve seçilen kelimeler gerçekten yüreğime dokundu. Özellikle ana karakterler olan Mislina ve Akif Selim’i çok sevdim. Hayata bakış açıları ve tavırları ile ikisi de adeta kalbimde taht kurmayı başardılar. Doğru zamanda doğru kitap ile yollum kesişti bence. Okuduklarımı ve kitabın devamında okuyacaklarımı düşündükçe yüzümdeki tebessümü silemiyorum.
Bonus: Yayın Koordinatörümüz Ezgi’nin Şubat Ayı Favorisi
Şiddetli Hazlar:
Kitap 1920’lerin Şanghay’ında geçen bir Romeo ve Juliette retellingi. Beyaz Çiçekler’in varisi Roma ve Kızıl Çete’nin varisi Juliette beraber Şanghay’ı kaosa sürükleyen canavarın gizemini çözmeye çalışıyorlar. Biz de kitap boyunca hem karakterlerimizle birlikte canavarın şehre yaydığı delilik salgınının gizemini çözmeye çalışıyor, hem de aralarındaki kıvılcımları okuyoruz. Kitabın ilk yüz sayfası biraz yavaş okunuyor. Fakat oralara dayanıp devam ederseniz sizi çok şey bekliyor. Zaten yüz sayfadan sonrasını nasıl okudum anlamadım. Kitap oldukça akıcıydı ki bunda yazarın gizemli atmosferi çok iyi yansıtmış olması oldukça etkili. Sizin de bir şeyler tahmin etmenize izin veriyor ama kesin sonuca varamıyorsunuz. Ne olduğunu anlamak için de bir çırpıda okuyuveriyorsunuz. En azından kitabın bendeki etkisi böyleydi. Eğer güçlü bir kadın karakter ve sevgi için her şeyi yapabilecek bir erkek karakter okumak istiyorsanız Juliette ve Roma Şanghay’da sizi bekliyorlar.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Bibliyoraf Ekibinin Şubat Ayı Favorileri Bibliyoraf Ekibinin Şubat Ayı Favorileri ama fakat ancak. Çünkü ve. Ancak ve ancak ki. Veya ya da. Ama fakat ve.
Yazıyı burada paylaş:
