Polisiye türünün mihenk taşlarından biri olan Christie’nin eserleri günümüzde hâlâ popülerliğini koruyor. Öyle ki, bu eserler 1928’den günümüze otuz kere filme elli sekiz kere de diziye uyarlandı. Son Agatha Christie uyarlaması A Haunting in Venice ise yarın vizyona giriyor. Biz de filmin çıkışına özel size Agatha Christie romanlarını aratmayacak 7 keyifli kitaptan bahsetmek istedik.
1. The Hunting Party – Lucy Foley
Davetli Listesi ve İstanbul’dan Son Mektup gibi kitapların yazarı Lucy Foley polisiye türünün parlayan yıldızlarından biri. Yazar 2018 tarihli bu kitabında ise Christie’nin romanlarında sıklıkla kullandığı bir işleyişe başvuruyor: Bir grup insan sessiz ve gizemli bir mekanda toplanıyor. Sırlar ortaya çıkıyor ve aralarından biri ölü bulunuyor. Bize de dedektifçilik oynamak kalıyor.
The Hunting Party, otuzlu yaşlarındaki bir grup arkadaşın yılbaşı partisi için yaptıkları bir seyahatte yaşadıklarını anlatıyor. Okul yıllarında başlayan bu parti, bir gelenek haline geliyor ve on yıldır devam ediyor. Grup, son partileri için İskoçya tepelerinde yer alan kalabalıktan uzak bir evi seçiyorlar. Eve vardıktan iki gün sonrasında ise arkadaşlarından birini ölü buluyorlar. Fakat koca arazide onlardan başka kimse yok. Arkadaşlarından birinin katil olduğunu fark eden bu grubu oldukça rahatsız edici bir macera bekliyor.
2. Hizmetçi – Nita Prose
Son dönemlerin en çok konuşulan kitaplarından biri olan Hizmetçi, geçtiğimiz yılın Goodreads Choice Ödülleri’nde En İyi Gizem ve Gerilim Kitabı seçilmişti. Hatta kitap yayımlandıktan yalnızca bir kaç ay sonra Epsilon Yayınları etiketiyle raflarda yer aldı. Roman aynı zamanda Nita Prose’nin çıkış kitabı.
Hizmetçi, sosyal ilişkileri iyi olmayan Molly’nin başına gelen talihsiz bir olayı konu alıyor. Molly büyükannesi öldüğünde kendisini, çok sevdiği işine, otel hizmetlisi olmaya adıyor. Her şey harika giderken Molly, bir gün girdiği odada Charles Black adındaki bir adamın cesedini buluyor. Molly dedektifler tarafından baş şüpheli olarak görülürken kendini bir bilinmezliğin ortasında hissediyor. Arkadaşları ona yardım ederken çok geç olmadan gerçek katilin bulunması gerekiyor.
3. Evelyn Hardcastle’ın Yedi Ölümü – Stuart Turton
Son beş yılda tekrar eden günleri anlatan bir çok dizi, film ve kitapla karşılaştık. Evelyn Hardcastle’ın Yedi Ölümü de bu eserlerden biri. Eğer Agatha Christie bu temada bir hikâye yazsaydı nasıl olurdu diye düşünüyorsanız, doğru yerdesiniz. Kara mizahı hikâyesine etkili bir şekilde yediren bu kitapta sizleri soluksuz bir macera bekliyor!
Kitap Aiden Bishop isimli bir karakterin gözünden anlatılıyor. Blackheath Malikânesi’nde bir kutlama için toplanan kalabalık, partinin keyfini çıkarırken Evelyn bir cinayete kurban gidiyor. Aiden’ın da katili bulması gerekiyor. Fakat işin ilginç tarafı Aiden sürekli farklı bedenlerde aynı güne uyanıyor. Bu döngünün durması için de katili bulması ve Evelyn’i kurtarması gerekiyor. Olaya tanık olan yalnızca sekiz kişi var ve Aiden yalnızca bu sekiz kişinin bedeninde uyanabiliyor. Lakin bazı tanıklar Aiden’a hiç de yardımcı olmuyor. Sizce karakter katili bulabilecek mi?
4. 56 Gün – Catherine Ryan Howard
56 Gün, 2021 yılının en ses getiren eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kitapta pandemi döneminde yaşanan bir cinayeti konu alınıyor. Christie’nin “kapalı kapılar ardında cinayet” temasını seven okurlar, karantina döneminde yaşanan bu cinayet hikâyesini çok sevecek.
Eserde, 56 gün önce bir süpermarkette çalışan Oliver ve Ciara’nın hikâyesini okuyoruz. İkilinin tanıştıkları hafta Covid, İrlanda kıyılarına ulaşıyor. Tanıştıktan 21 gün sonra hastalığın yayılmasıyla karakterlerin görüşmesi zorlaşıyor. Bu yüzden de Oliver, Ciara’ya aynı apartmana taşınmayı teklif ediyor. İlişkilerinin sağlıklı bir şekilde ilerleyeceğini düşünen Ciara da bu teklifi kabul ediyor. Fakat hikâye günümüze geldiğinde ve Oliver’ın dairesinin kapısı açıldığında okur bir cesetle karşılaşıyor. Biz de dedektiflerle birlikte yaşananları ve cesedin kimliğini çözmeye çalışıyoruz.
5. Christie’nin Yasak Aşkı – Nina de Gramont
Bu kitabın listede olmasının çok basit bir sebebi var: Çünkü bu kitabın konusu Agatha Christie’nin ta kendisi! 3 Aralık 1926 yılında Christie’nin eşi onu başka bir kadın için bırakmaya karar veriyor. Yazar da bunun üzerine 11 gün boyunca ortadan kayboluyor. Kitap da bu 11 günde yaşananları anlatıyor.
Kitap, Archie Christie’nin metresi Nancy Neele’nin gözünden anlatılıyor. Kitapta Bayan Nan O’Dea ismiyle karşımıza çıkan bu karakter, Archie’nin ayaklarını yerden kesiyor ve onu eşinden ayrılmaya ikna ediyor. Fakat ikilinin arasına Birinci Dünya Savaşı ve salgın hastalıklar gibi bir sürü olumsuzluklar giriyor. Bunların üzerine bir de cinayet eklenince işler karmakarışık bir hal alıyor. Biz de Agatha Christie’nin kayboluşunun ve işlenen cinayetlerin Nan O’Dea ile olan bağlantısını öğrenmeye çalışıyoruz.
6. 10 Numaralı Kamara – Ruth Ware
Ülkemizde de çok sevilen yazarlardan biri olan Ruth Ware bu kitabında okurlarına modern bir Agatha Christie romanı sunuyor. Agatha Christie’nin romanlarında gördüğümüz güvenilmez karakter tiplemesi bu kitapta da karşımıza çıkıyor.
Hikâyenin ana karakteri Lo seyahat yazıları hazırlayan bir gazeteci olarak karşımıza çıkıyor. İşi gereği bir gemi seyahatinde olan Lo, bu yolculuğunda korkunç bir olaya tanıklık ediyor. Kimliği bilinmeyen bir kadının gemiden atıldığına şahit eden karakter, gemidekileri alarma geçiriyor. Fakat küçük bir sorun var. Çalışanların yaptığı sayıma göre gemide eksik yolcu yok. Lo bir yandan yan kamarasında neler olduğunu çözmeye çalışırken diğer yanda da gemidekilerin umursamaz tavırlarıyla başa çıkmaya çalışıyor.
7. Cennette Bir Yılan (Başmüfettiş Armand Gamache #1) – Louise Penny
Listenin son kitabını Christie’nin romanlarının bile önüne geçen ikonik karakteri, Hercule Poirot hayranları için seçtik! Louise Penny’nin, Armand Gamache isimli bir başmüfettişin maceralarını konu aldığı bu seriyi çok seveceğinizden eminiz.
18 kitaplık bir serinin ilk kitabı olan Cennette Bir Yılan’da Three Pines isimli bir kasabaya götürüyor. Günlerin sessiz ve sakin geçtiği bu kasabada korkunç olaylar yaşanmaya başlıyor ve bir kadın kalbinde bir okla ölü bulunuyor. Kasabalılar bu ölümün bir kaza olduğunu düşünse de başmüfettiş Gamache olayın peşini bırakmıyor. Biz de bu usta dedektifle birlikte bir cennet olarak atfedilen bu kasabada ne gibi kötülüklerin yattığını öğrenmeye çalışıyoruz.
Yazının sonuna geldik. Usta yazar Christie’nin kalemini çağrıştıran kitaplara rastlamak aslında o kadar da zor değil. Zira kendisinin konuları işleyiş şekli ya da ele aldığı temalar günümüz polisiye kitaplarının temelini oluşturuyor. Sizin bu listeye eklemek istediğiniz kitaplar neler?
Beğenebileceğiniz diğer içeriklerimiz:
Yazıyı burada paylaş: