Peri kurgularının sevilen ismi Holly Black yeni kitabı The Stolen Heir’i 3 Ocak’ta yayımladı. Ekibimizden Tuğba Leyla Üstün de sizler için yazarın Cosmopolitan ile yaptığı röportajı dilimize çevrildi.1 Yazarın verdiği bu detaylı röportaj, Peri Halkı serisinin yeni kitabı hakkında bilmeniz gerekenleri de içerisinde bulunduruyor. İyi okumalar!
1: Bu metin Tuğba Leyla Üstün tarafından Bibliyoraf.com için çevrilmiştir. Çevirmenin ve Bibliyoraf’ın izni olmadan başka bir sitede kullanılamaz.
Biraz kanarya otu kapın. Elfhame’e geri dönüyoruz.
Kendinize biraz peri şarabı doldurun ve müziğe kapılmamaya çalışın çünkü Elfhame’e geri dönme vaktimiz geldi. Aynen öyle! Periler kraliçesinin ta kendisi Holly Black, bizi tanıdık yüzlerle buluşturmak için peri diyarına geri götürüyor. Hiçliğin Kraliçesi’nden sonra Peri Halkı serisinde anlatacak bir şeyi kalıp kalmadığını merak edip duruyorduk, meğer Holly gizlice sonraki hikâyeyi yazıyormuş.
Holly, “Hiçliğin Kraliçesi’ni bitirirken bunu yapacağımı biliyordum. Pandeminin çoğunu, ilk yetişkin romanım Book Of Night üzerinde çalışarak geçirdim. Ama peri diyarına, tanıdık karakterlere ve içinde olmaya bayıldığım dünyaya geri dönmeyi dört gözle bekliyordum.” diye anlatıyor Cosmopolitan’a. “Araya uzun zaman girmesini istemedim. Peri diyarına o kadar çok gittim ki geri dönmeye devam edeceğim artık kaçınılmaz bir gerçek. ”
holly black
Ve şimdi Cosmopolitan, özel olarak Holly’nin yeni Elfhame kitabını duyuruyor…Ve evet, bu tamamen yeni bir seri. Oak ve… Nefesinizi tutun… Suren hakkında! “The Stolen Heir, Peri Halkı serisinin bir parçası değil bence. Şunu belirtmek istiyorum ki bu, farklı karakterleri konu alan, biraz farklı bir seri. ” diyor Holly.
Yeni ikileme, The Stolen Heir ile başlayacak. Ve işte Little, Brown Books For Young Readers’ten okurların neler bekleyebileceğine dair bir ipucu: New York Times Çoksatan yazarı Holly Black, yeni ve heyecan verici ikilemesinde, Jude’un kardeşi Oak ve değiştirilmiş kraliçe Suren’in hikâyesiyle Elfhame’in zengin dünyasına geri dönüyor.
İsteksiz bir prens. Kaçak bir kraliçe. Ve ikisini de yok edebilecek bir görev. Peri Halkı serisinde olduğu gibi, kitap, bir normal bir de Barnes & Noble özel baskı kapağıyla satışa sunulacak. Şimdi, biliyoruz ki daha fazlasını öğrenmek istiyorsunuz. İşte bu yüzden Holly ile konuşarak, Oak ve Suren’in nasıl bir hikâyesi olacağından, önceki seriyle nasıl bağlantılı olduğundan ve Peri Halkı serisinin başarısından bahsettik.
holly black
Cosmopolitan: Bunu sormak zorundayım. The Stolen Heir’de Oak kaç yaşında olacak? Hiçliğin Kraliçesi’nin sonunda 8 yaşındaydı. Ne kadar zaman geçti?
Holly Black: 17 yaşında. Bence zaman atlaması yapmak çok eğlenceli çünkü bir sürü şeyi merak ettiriyor. Ne oldu ne bitti? Ne gibi kararlar alındı? Taryn’nin çocuğu bu kitapta Oak’un o zamanlar olduğu yaşta olacak. Onun yerinde olmanın nasıl bir şey olacağını çok düşündüm ve bence bu şu şekilde; “Ah… Bu bendim… Ben bu yaştayken beni koruyan insanların yaptığı seçimler bunlardı. Peki, şimdi ben hangi seçimleri yapabilirim?” Çünkü bir yıl sonra hiçbir şey değişmemişti. Bu kez sahiden zamanda ilerliyoruz ki bir sürü ilginç seçim yapmış olmaları için yeterli zaman geçsin.
Cosmopolitan: 9 yılda çok şey değişir. Oak’u ne durumda bulacağız? Ve hikâyeyi neden onunla ilgili yazmak istedin?
Holly Black: Bence Oak gerçekten çok enteresan biri. Çünkü bir tarafta, etrafında onu seven bir sürü ablası ve ebeveynleri var. Diğer tarafta ise neredeyse bütün hayatını kocaman bir savaşın ortasında geçirdi. Daha doğmadan annesinin karnından kesilip çıkarılması da dahil. Bu nedenle geçmişine baktığında tamamen ayrı iki durum görüyor olmalıydı. Bence bu çok ilgi çekiciydi. Dışarıdan mutlu, şanslı ve hatta şımarık görünebilir ama bunun ardında çok şey var ve onu son gördüğümüzden beri neler olduğunu hiç bilmiyoruz.
holly black
Cosmopolitan: Peki Suren? Son görüldüğünde Jude ve Cardan tarafından krallığının kraliçesi ilan edilmişti ama artık o krallık yok.
Holly Black: Suren değiştirilmiş kraliçemiz. İnsan dünyasında büyüdükten sonra periler tarafından geri alınmış. Ama o insanların arasına geri döndü ve artık ormanda, büyüdüğü mahallenin hemen dışında yaşıyor. İnsan hayatına dönmek için çok garip ve kırılmış hissediyor. Ama aynı zamanda peri gibi yaşamak gibi bir isteği de yok. Kendi eski mahallesinde periler tarafından yapılan ve insanları bir şeyler yapmaya zorlayan büyüleri bozuyor. Oak onu bulup bir görev için çağırdığında düzenini oturtmaya çalışıyordu. Şimdi ise, onu dehşete düşüren annesi antik bir gücü uyandırmadan önce onu durdurması gerekiyor. Ama Oak’un sakladığı şeyler var ve anlattığı şeyler de tam olarak doğru değil.
Cosmopolitan: Peri Halkı serisi aralarında novellalar da bulunan bir üçlemeydi ama bu bir ikileme. Bunun sebebi nedir?
Holly Black: The Stolen Heir ve devam kitabı iki farklı bakış açısından olacağı için böyle.
Cosmopolitan: Kitaplar aynı hikâyeyi mi anlatacak yani?
Holly Black: Evet. İlki Suren’in bakış açısı. Oak’u çok iyi tanıdığım için onun hakkında söyleyecek çok şeyim var. Ama bu aynı zamanda hikâyeye Suren’le başlamamızın nedenlerinden biri.
holly black
C: Bu iki karakter arasında gidip gelmek ve yaptıklarının sebeplerini anlamaya çalışmak nasıldı?
H.B.: Henüz ikinci kitabı yazmadım. Ama bence ikinci kitapta, ilkini başka bir yönden görmek çok eğlenceli olacak. Bilmediğimiz şeylerden biri Elfhame’de neler olduğu. Çünkü Suren bilmiyor olacak. Sadece eskiden gördüğü kadarını biliyor. Bence Oak’un kitabına daldığımızda, zaten büyük olan dünyamız daha da genişleyecek.
C: Böyle bir yol seçmenin nedeni ne peki?
H.B.: Çok fazla sır olacağını biliyordum ve bu şekilde ortaya çıkarmanın ilginç olacağını düşündüm. İlk kitapta Oak’un bildiği şeyleri bilmiyor olacaksınız. Sonra ikinci kitapta da tahmin ettiğinizden çok daha fazlasını öğreneceksiniz. Bunu ilk defa, çocukken, Anne Rice’ın Vampirle Görüşme’sinde gördüm. Vampir Lestat’ta Lestat’ın bakış açısına geçtiğimizde ve ne kadar az şey bildiğimizi anladığımda bunu ben de denemeliyim diye düşündüm.
C: Bu kitapları Peri Halkı serisinin bir parçası olarak görüyor musun? Yoksa tamamen ayrılar mı?
H.B.: Bunlara Elfhame kitapları diyorum çünkü Peri Halkı’nın bir parçası değiller. Bu serinin biraz farklı olduğunu vurgulamak istiyorum. Oak’u son görüşümüzle şu an arasında olup bitenleri öğreneceğiz. Bu bir devam kitabı değil ve anlatıcımız da Jude değil. Ama hikâyenin geçtiği dünya diğer serininkine çok yakın ve kişiler de pek yabancı değil. Farklı bir evrendeki bambaşka bir saraya girmiyoruz ama yine de fark var.
holly black
C: Ben Tithe’den beri senin hayranınım -ki 2002’de çıkmıştı- ama insanlar seni Peri Halkı serisiyle tanıdı. Diğer kitaplarını yeni öğrendiklerini söylediklerinde hala şaşırıyor musun?
H.B.: Çok şaşırıyorum. Seriyi yazmaya başladığımda bunu yapmayı çok istiyorum. Ama Cardan’ı kim ki? O kötü biri. Kimse benim gibi düşünmeyecek diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bu adam neden böyle kötü? diyeceklerdi. Ya da Neden kuyruğu var ki? Sakın bana ikincisini sormayın.
C: Özellikle BookTok sayesinde seriden çok bahsedildi. Başka insanların senin karakterlerini en az senin kadar iyi tanıması sana nasıl hissettiriyor?
H.B.: Bazen o kadar mükemmel şakalar yapıyorlar ki bu da karakterleri iyi tanıdıkları için oluyor. BookTok tarafı harika çünkü tamamıyla benim etkim olmadan gerçekleşti. BookTok’ta yalnızca iki defa paylaşım yaptım. Biri, kitabımı okuduğunuz için teşekkür ederim postuydu. Diğeri de tüysüz kedim boynuma tırmanırken Book Of Night’la ilgili konuşmamdı. Ama bu paylaşımlar beni çok mutlu ediyor çünkü benim hiçbir etkim yok. Orada sadece bir dolu insan kitaplar hakkında kendi aralarında konuşup duruyor.
hollBaşlık başlık
C: Bu kadar büyük bir hayran kitlesi oluşmuşken, bu yeni seriyi yazmak konusunda üzerinde baskı hissettin mi?
H.B.: Baskıyı zihnimin gerilerine itmeye çalışıyorum çünkü Peri Halkı, acayip bir şey yapmak istediğim için ortaya çıkmıştı. İnsanlar cidden eğlenceli, garip şeylere karşılık veriyorlar. Başkalarının ne düşüneceği ya da isteyeceğine odaklanıp, “Bence bunu severler, bunu eklemeliyim.” diye düşünmek yerine, sadece kendi sevdiğimiz ve istediğimiz şeyleri yapmalıyız. Ama bazen merak etmeden edemiyorum: Kendimi mi tekrarlıyorum? Bunu düşündüm ama düşünmemeye çalıştım.
C: The Stolen Heir’i üç kelimeyle anlatacak olsan bunla neler olurdu?
H.B.: Vahşi, şımarık ve hilekâr.
başlık başlık
C: Seriyi okumaya hazırlanan hayranlarına söylemek istediğin bir şey var mı?
H.B.: İmza turlarımdan aklımda en çok yer edinen şey, kitaplarımı okuyup bu yolda benimle devam eden bu kadar çok insanla tanışmaktı. Yazdığım ve sevdiğim ama başkaları tarafından da sevilip sevilmeyeceğinden emin olamadığım çok konu vardı. İnsanlara ulaşıp bunların onlar için de bir anlam ifade ettiklerini görmek benim için çok değerli. Bu yüzden çok teşekkür ederim.
Bu metnin redaksiyonu Aylin Efe tarafından yapılmıştır.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: