Merhaba sevgili okur. Sena Nur Işık’ın kaleme aldığı Yıldızların Laneti serisinin üçüncü kitabı, Küllerin Kehaneti raflardaki yerini aldı. Fantastik türündeki bu eserler konusu ve karakterleri ile okurların beğenisini kazanmayı başardı. Dördü ana kitap, biri novella olmak üzere beş kitaptan oluşacak olan bu serinin son romanı ne zaman çıkacak henüz bilmiyoruz. Serinin şu ana kadar yayımlanan kitapları şu şekilde:
- Yıldızların Laneti (2021)
- Güllerin İhaneti (2022)
- Lanetin Tarihi (2022)
- Küllerin Kehaneti (2023)
Lanetin Tarihi isimli ara kitap, serinin tarihini anlatıyor. Bu yüzden de ister seriye başlamadan önce ya da isterseniz seriyi bitirdikten sonra okuyabilirsiniz. Fakat yazar, bu kitabı Güllerin İhaneti’nden sonra okumanızı öneriyor. Bunu da aradan çıkardığımıza göre gelin, bu seriyi neden okumamız gerektiğini inceleyelim!
1. Türk Edebiyatı ve Fantastik
Bildiğiniz üzere Türk edebiyatında çok fazla fantastik kurguyla karşılaşmıyoruz. Bu türde eserlerin azlığı yıllardır okurların en çok şikayet ettiği noktalardan biri. Son yıllarda yazarların bu şikayetlere kulak verdiğini ve Türk fantastik kitaplığının genişlediğini görüyoruz. Yıldızların Laneti serisi de bu eserlerden biri. Hikâye, bir isyanın ardından tüm yıldızların kaybolduğu bir dünyada geçiyor. Bu olaydan yıllar geçse bile halk, bu gecenin yıldönümünde doğan her çocuğun yıldızlar tarafından lanetlendiğine inanıyor. Özel güçlerle doğan bu “lanetli” çocuklar kimlikleri açığa çıktığı anda halk tarafından katlediliyor. İmparator halkına lanetli çocukları iyileştireceğinin sözünü verdiğindeyse bu karanlık dünya kısa bir süre için aydınlanıyor.
Halkın umudu ve tahtın veliahttı olan Prenses Victoria, ateş lanetine sahip olarak doğuyor. Bu yüzden de bir odada herkesten izole bir şekilde büyüyor. Ancak on sekiz yaşına geldiğinde babası lanetin iyileştiğini göstermek için Victoria’yı halka takdim etmek istiyor. Fakat prenses halkıyla buluşamadan isyancılar tarafından kaçırılıyor. Victoria, Hamal Birliği isimli bu grup yüzünden öğrenmek dahi istemediği korkunç gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyor. Biz de Victoria’nın yapacağı seçimi okuyoruz. Ailesini seçip yalanların arkasına gizlenmiş gerçekleri görmezden mi gelecek yoksa halkı için savaşmayı mı seçecek?
2. İnce İnce İşlenmiş Bir Evren
Kitaplarda, özellikle fantastik kitaplarda, görmekten en çok hoşlandığımız şeylerden birisi de haritalar. Bizce haritalar, yazarların hayal dünyasının ve ne kadar büyük düşünebileceklerinin birer yansıması. Kitapta bahsedilen mekanları somut bir şekilde görebilmek hem kurguya derinlik katıyor hem daha keyifli bir okuma sağlıyor. Yıldızların Laneti’nde de bizi her kitapta farklı bir harita ve yepyeni yerler karşılıyor. Bu haritalar, seri boyunca gördüğümüz sıra dışı topraklara rehberlik ediyor ve bizi bu büyülü bir dünyanın içine çekiyor.
Sirius, Hamal ve Vega ilk kitapta yer alan mekanlardan yalnızca birkaçı. Ayrıca Lanetin Tarihi’ni okuyarak bu evreni daha yakından tanıyabilir, olayların geçmişini öğrenebilirsiniz.
3. Okura Kendini Sevdirmeyi Başaran Karakterler
Serinin ana karakterleri Victoria ve William, kitapların bu kadar sevilmesinin en büyük nedenlerinden biri. William’ın nazik ve okurun kalbini çalmayı başaran kişiliği, Victoria’nın kimi zaman dramatik kimi zaman güçlü duruşu seri boyunca birbirini dengeliyor. Zaman zaman sahneyi ana karakterlerden çalmayı başaran yan karakterler de kitabı oldukça keyifli bir hale getiriyor. Özellikle Oscar ile Diana, hikâyeyi zenginleştiren ve renklendiren karakterlerin başında geliyor. Bu karakterler sayesinde Victoria’nın acısıyla yalnız kalmıyor.
4. Yüksek Tempolu Bir Macera
Yıldızların Laneti, okuyuculara sürükleyici ve heyecan dolu bir macera sunuyor. Victoria’nın lanetli doğmasıyla başlayan olaylar zinciri, devamında da hız kesmeden ilerliyor. Böylece yüksek tempoyla başlayan hikâye seri boyunca, hiç durmadan, aynı tempoyla devam ediyor. Lanetli çocuklardan biri olan Victoria’nın isyancı bir grup tarafından kaçırılması ve sonrasında güçlerini keşfetme macerası bizlere soluksuz bir macera sunuyor. Sayfaları çevirdikçe, macera dolu bu dünyada kayboluyor ve serinin bir sonraki kitabına geçmek için sabırsızlanıyorsunuz.
5. Okuru Dumura Uğratan Sonlar
Serinin üç kitabı da, ters köşeler ve tahmin edemeyeceğimiz anlarla dolu. Kitapların akıcı anlatımı sizi içine çekerken, son sayfalara yaklaştığınızda merak ve heyecan unsuru artıyor. Yazarın ne tür bir son hazırladığını tahmin etmeye çalışsanız da ne yazık ki kitap her seferinde okurunu olmadık bir noktadan vurmayı başarıyor. Sadece kitapların sonu değil, hikâyenin geneli heyecanlı anlarla dolu. Yaşanan yüzleşmeler, açığa çıkan sırlar, üstü örtülen cinayetler… Bu yüzden istediğiniz bol entrikalı ve yüksek tempolu fantastik bir dünyaysa, tebrikler doğru yerdesiniz!
Bir yazının daha sonunda geldik sevgili okur. Biz serinin son kitabını heyecanla bekliyoruz. Umarız sizler de seriyi severek okursunuz! Yazı hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın
Beğeneceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş: