Karşılaştırma Dosyaları Bölüm 9: Heartstopper
Sonunda hepimizin beklediği o gün geldi! Heartstopper aynı isimle diziye uyarlandı ve dizi geçtiğimiz cuma Netflix üzerinden yayımlandı. Biz de kolları sıvadık ve sizin için oldukça eğlenceli bir karşılaştırma dosyası hazırladık.
Not: Kitapları satın almak için 18 yaşından büyük olmanız gerekiyor olabilir ama bu yazıyı 18 olmasanız da okuyabilirsiniz 🙂
Yazıya başlamadan önce dizide beni heyecanlandıran dedirten üç detay olduğunu söylemek istiyorum. Bunlar; Nellie <3, Taradarcy <3 ve tabii ki de Olivia Colman. Oscar ödüllü Olivia Colman’ın -!!!!!!- Nick’in annesi Sarah’yı oynadığını öğrendiğimde yaşadığım mutluluğu kelimelerle anlatabileceğimi sanmıyorum. Kadın sahnelerini iki günde bitirmiş ve herkesi kendisine hayran bırakmış. <3 Ayrıca bu dizi Olivia Colman’ın bir kuirin annesini canlandırdığı dördüncü yapım. 🙂
Dizideki Tek Sıkıntı Heartstopper
Şaşırtıcı bir şekilde dizi grafik romanlara oldukça sadık kalmış. Yeni eklenen sahneleri toplarsak yalnızca bir ya da bir buçuk bölüm eder sanırım. Gerçi dizinin senarist koltuğunda Alice Oseman oturuyor. Bu sebeple de sadık bir uyarlama bekliyorduk. Fakat bu iyi bir seçim mi yoksa kötü bir seçim mi olmuş, orası tartışılır…
Hikâyeye her ne kadar yeni sahneler eklenmiş olsa da bu sahneler genelde yan karakterler hakkında olmuş. Nick ve Charlie’nin hikâyesine etki eden pek bir şey yok. Yani neredeyse her şey grafik romandakiyle aynı. “İyi de bu bir sorun mu?” diye düşünebilirsiniz. Diziye başlayana kadar ben de bunun bir sorun olacağını düşünmemiştim. Fakat her ne kadar ikisi de görsel materyale sahip olsa da bir dizi senaryosu yazmak ve bir grafik roman yazmak çok farklı şeyler. Grafik romanlarda her şey çok hızlı gelişiyor. Dizide bunun değişeceğini, izleyicinin karakterleri tanımak için vakti olacağını düşünmüştüm ama hiç de öyle olmadı.
Bu benim için biraz tat kaçırıcı bir mesele haline geldi. Çünkü dizideki diğer karakterlerin ilişkisi ve yaşadıkları derinleştirirken Nick ve Charlie’ye aynı muamele gösterilmemesi bende ve çoğu izleyicide hayal kırıklığına sebep oldu.
Dizinin oyuncu kadrosundaki neredeyse herkesi ilk defa bu projede izliyoruz. Bu da zaman zaman “kötü” oyunculuklar görmemiz demek. Fakat ben bu durumu biraz senaryoya bağlıyorum. Oyuncuların karakterlerin kendi içinde neler yaşadığıyla ilgili bir bilgisi yok ki… Benim dizideki favorilerim Elle ve Darcy oldu. İki oyuncu da karakteri oynamamış yaşamış resmen. Bunun dışında dizi, karakterlerin dış görünüşleriyle ilgili de harika bir iş çıkartmış.
Heartstopper’ın ilk sezonu grafik romanların ilk iki cildinde yaşananları anlatıyor. Bu da demektir ki olası bir ikinci sezonda dizi Fransa gezisinden başlayacak ve dördüncü ciltte bitecek. Bu beşinci cilt tek sezona mı yayılacak demek oluyor? Bence üçüncü ya da dördüncü ciltlerin tek sezona yayılması daha mantıklı olur. Çünkü 1) Üçüncü cilt herkesin favorisi ve 2) Dördüncü cilt biraz ağır işlenmesi gereken konular içeriyor.
Hikâyeye Eklenen Yeni Karakterler
Hatırlarsanız Heartstopper hayranlarının kalbini kıran ilk gelişme ta yolun başında yaşanmıştı. Alice Oseman serinin sevilen karakterlerinden Aled’in dizide olmayacağını açıklamıştı. Bildiğiniz gibi Aled, aynı zamanda Alice Oseman’ın Radio Silence isimli kitabının da ana karakteri. Bu sebeple de onu ekranda göremeyecek olmak bizi aşırı üzmüştü. Alice Oseman bu seçiminin sebebini “Aled’e haksızlık yapmak istemiyorum.” temalı bir açıklama ile duyurmuştu. Biz de bu sebeple Elle, Charlie ve Tao’nun dizide bir üçlü olarak yer alacağını düşünmüştük fakat öyle olmadı.
Alice Oseman’ın hikâyeye eklediği yeni karakterlerden Isaac, Aled’in gruptaki yerini doldurmuş. Karakter hakkında bildiğimiz tek şeyin kitap okumayı sevmesi olduğunu göz önüne alınca “İyi ki de Aled’i eklememişler.” dedim. Çünkü karakterin kadrajı doldurmak dışında hikâyeye bir etkisi olmadı. Yine de Aled’siz bir Heartstopper oldukça eksik hissettirdi.
Hikâyeye yeni eklenen bir diğer karakter de Imogen olmuş. Alice Oseman yaptığı bir röportajda “Diziler grafik romanlara hiç benzemiyor. Senaryoya biraz daha dram eklememiz gerekti. Bu yüzden Nick’in hikâyesini biraz genişlettik. Bu konuyla ilgili 4. ve 5. bölümlerde harika bir iş çıkardığımızı düşünüyorum.” demiş.
Nick’ten hoşlanan Imogen, Nick’in kimliğini bulma sürecinde rol oynuyor. Grafik romanlarda Nick, Imogen olmadan da rahat bir şekilde yolunu buluyordu gerçi. Karakter, Nick ve Charlie arasındaki ilişkiyi zedelemediği ya da süreci ters yöne doğru itelemediği için ben kendisini pek kafama takmadım. Fakat yine de Imogen mevzusu daha fazla uzamadığı için memnunum.
Yan Karakterler Artık Ana Karakter
Grafik romanlar tamamıyla Nick ve Charlie’ye odaklı. Bu yüzden de yan karakterleri yalnızca onlar gördüğünde görebiliyoruz. Fakat dizi, yalnızca Nick ve Charlie’nin hikâyesine değil, onların arkadaş grubunun hikâyesine de odaklanmış.
Serinin yan karakterlerinin de ana karakterler kadar sevildiğini göz önünde bulundurursak, bu seçim oldukça mantıklı olmuş. Elle, Darcy ve Tara’nın okulda geçirdiği zamanlar, Taradarcy ikilisinin herkese açıldıktan sonra yaşadıkları, Elle ve Tao arasındaki ilişkiyi ayrıntılı görmemiz… Bunların hepsi grafik romanlarda olmayan detaylar. Alice Oseman’ın yan karakterlerin hikâyesini diziye eklerken ortaya harika bir iş çıkardığını düşünüyorum.
Dizi, bazı açılardan grafik romandaki boşlukları dolduruyor gibi. Dizinin senaristinin Alice Oseman olduğunu göz önünde bulundurunca böyle düşünmek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Mesela Elle ve Tao ikilisi arasındaki dinamiği görmek benim ikili hakkındaki sorularımın çoğunu yanıtladı. Ya da Tara’nın okulda yaşadığı sıkıntıları izlemek zaten çok sevdiğim bir karakteri daha iyi anlamama sebep oldu. Bu gibi pozitif değişiklikler uyarlamalara dair en sevdiğim detaylar sanırım.
Dizi grafik romanlarla neredeyse aynı olunca, bize de yazacak pek bir şey çıkmadı. Siz diziyi nasıl buldunuz? Ben ne beğendim diyebiliyorum ne de kötü olmuş diyebiliyorum. Bildiğim tek şey fazla beklenti = hayal kırıklığı. Düşüncelerinizi yorumlara yazmayı unutmayın!
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
