Ruhkoparan ve Sonrası Üzerine 5 Teori: Silverborn’da Bizi Neler Bekliyor?

Ruhkoparan, Nevermoor serisinin üçüncü kitabı, haziran ayının başında Domingo Yayınları tarafından dilimize çevrildi. Biz de en az altı kitaplık olması planlanan Nevermoor’un bu son kitabını okuduk ve serinin devamında bizi bekleyen muhtemel maceraları sizi için derledik. Keyifli okumalar dileriz!

Bu yazı serinin üç kitabından da spoiler içerebilir, bunu bilerek ve şemsiyenize sıkıca sarılarak aşağıya inip okumaya devam etmeniz tavsiye edilir.

1. Jüpiter’in sürekli ortadan kaybolması bir şeye işaret ediyor olabilir mi?

Şimdi, kitapları okuyup Jüpiter’i az da olsa tanımış olan her insan kendisinin muhteşem ve havalı bir karakter olduğunu bilir. (Editörümüz Ece’den not: Hayır; bunu Jüpiter yazdırmadı, hür irademle yazdım. Seriden favori karakterim kendisi eheheh.). Hatta kitabın en iyi karakterlerinden olduğundan ve her ne olursa olsun iyi ve doğrunun arkasında duracağından eminiz.

Fakat ne hikmetse, Morrigan’ın başına ne zaman kötü bir şey gelse veya kız ne zaman kötülükle yüzleşmek zorunda kalsa Jüpiter hiçbir zaman ortada olmuyor. İstinasız hiçbir zaman. Ama bu böyle devam edemez herhalde, bir noktada olaylar kızışacak ve bütün karakterler kendilerini bir savaşın içinde bulacaklar bizce. Ee böyle bir ortamdayken ana karakteri bu kadar önemseyen ve ona baba figürü olabilmiş bir yan karakterin ana karakter için hayatını feda etmesi çok şaşırtıcı olmaz. İşte bizim ilk teorimiz bu: Jüpiter’in bir noktada öleceğini düşünüyoruz. Belki serinin sonunda olur, belki çok yakında… kim bilir? Ama kitaplarda bu kadar az gözükmesi (yine de hayranlar tarafından bu kadar sevilmesi… şahane) üzücü, ama bir anda çok gözükmeye başlarsa ve bu durum kötü bir sona doğru giderse bizlerin de Morrigan kadar yıkılacağı kesin.

2. Ezra Squall’ın geçmişinin bu kadar muallakta kalması yanlış anlaşılmasına mı sebep oldu?

Serinin kötü karakteri olarak lanse edilen Ezra Squall, bir Nevermoor sakini ve Morrigan ile aynı türden maharete sahip biri. Hoş, kendisi Nevermoor’u ele geçirmeye çalıştığı ve bu süreçte bir sürü insanı öldürdüğü söylendiği için Nevermoor’dan sürülmüş. Bizim hikayeye başladığımız noktada kendisi Nevermoor’dan sürüleli yüz yılı geçmiş ve şu an Kış Denizi’nde yaşamakta. Fakat biz seri boyunca kendisinin aman aman bir kötülüğünü görmedik. Ezra Squall ile bildiğimiz her şey söylentiden öteye geçemiyor.

Üzerinden yüz seneden fazla geçmiş bir olayın değiştirilerek anlatılması kimseyi şaşırtmazdı bizce. Hatta Wunderous Cemiyeti’nin seri boyunca bunu defalarca yaptığını görüyoruz: İşlerine geliyorsa taktik değiştirip karşı çıktıkları şeyin yanında yer alabiliyorlar (bakınız: Morrigan’ın Wundersmith olması ve cemiyetin buna karşı tutumu). O sebeple Ezra’nın Nevermoor’dan sürülmesine yol açan olayın gerçek yüzünü bilemeden kendisini kötü diye nitelendirmek istemememiz çok normal.

Teorimiz de işte burada başlıyor: Cesaret Meydanı’ndaki katliamda neler yaşandı bilmiyoruz, ama ya Ezra Squall aslında şehrini korumak için bir şey yaparken yanlış anlaşıldıysa? Gizli bir kötü varsa ve aslında onunla savaşırken onca insan öldüyse? Ezra’nın hiçbir suçu yoksa? Şehrini korumaya ne kadar düşkün olduğunu üçüncü kitapta gördük. Hatta üç kitaptır ısrarla Morrigan’ı eğitmek istemesinin sebebi de serinin ilerleyen kitaplarında Morrigan’ı bu tehlike ile yüzleşmeye hazır hale getirmek olabilir mi? Çok ileri gideceğiz belki ama bu ikiliyi birlikte savaşırken bile görebiliriz bu noktada. Epey akla yatkın, değil mi?

Bu gizli kötü olayına da biraz kafa yorduk, ama net bir şeyler çıkarmak çok zor. Nevermoor’un gizemlerini keşfetmeden bu konuda kesin bir teori oluşturabilmemiz imkansız ama Wunder’dan şüphelenmedik değil. Wunder’ın canlı bir şey olduğu ve sihrin buradan geldiği defalarca vurgulandı, özellikle de canlı oluşu ve kullananın isteğine göre yönlendirilebilmesi. Madem canlı… ya kötü yola saptıysa?

3. Her şeyde “9” sayısına rastlamamız büyük bir ipucu mu?

9 Wundersmith, 9 Wunder Beceri, Gururkondu Evi’nin 9 katı, Wunderous Cemiyeti öğrencilerinin oluşturduğu ekiplerin 9 kişi olması, serinin 9 kitap olacağı söylentisi… Üzerinde düşünmeye devam etsek daha da buluruz büyük ihtimalle, ama anlaşıldığı üzere seri için “9” sayısı epey önemli. Harry Potter’ın 7’si oldu Nevermoor’un 9’u.

Bu sayının bu kadar vurgulanması elbette karşımıza ileride de bol bol çıkacağının göstergesi bizce. Bunlardan en akla yatkını Wundersmith’ler üzerine oluşturduğumuz bir teori oldu: Şu an için bilinen iki Wundersmith var. Ama Wundersmith’ler çağlar boyunca hep yeniden doğmuş, bu neden şimdi eksilsin ki? Belki de diğer yedi Wundersmith de dışarıda bir yerlerde ama ne olduklarından habersizler… veya toplumun Ezra Squall ile Wundersmith kelimelerini birleştirip ikisinden de korkup nefret etmesi sebebiyle saklanıyorlardır. Ama bu kişilerin olması hiçbirimizi şaşırtmazdı herhalde. Belki de bir noktada kurguya dahil olacaklardır ve eskisi gibi 9 Wundersmith yine Nevermoor’un koruyucusu haline gelir. Belki de yukarıda bahsettiğimiz gizli kötüye karşı birlikte savaşırlar ve ana karakter olması sebebiyle de Morrigan onların lideri olur… Bize çok mantıklı geldi.

4. Üçüncü kitapta Mog’un annesinin üzerinde durulması bir tesadüf mü?

Morrigan’ın annesi (adını henüz bilmiyoruz) o küçükken ölüyor ve Mog annesini tanıma şansına sahip olamıyor. Üçüncü kitaba kadar Mog’un annesinin adı bile geçmemişken, üçüncü kitapta ondan bahsedilmesi sizce de tuhaf değil mi? Hem de kendisinden alelade bir konuşma sırasında bahsedilmedi, resmen sırf adı geçsin diye bir bölüm yazılmış. Ruhkoparan’ın ikinci yarısında Mog ailesinin evini ziyaret ediyor ve birdenbire o dakikaya kadar bir kere bile aklına düşmemiş olan peluş oyuncağının derdine düşüyor. Daha sonra Jupiter’in mahareti sayesinde öğreniyoruz ki o peluş oyuncak aslında annesininmiş.

Sizi bilemiyoruz ama biz kitabı okurken Morrigan’ın söz konusu peluş oyuncağı arkasında bırakmış olmasına birden bire dertlenmesini epeyce şüpheli bulduk. Teorimiz şudur ki, bizce ileriki kitaplarda Mog’un annesine dair oldukça şaşırtıcı bilgiler öğreneceğiz. Belki de Mog’un annesinin sır gibi saklanan kimliği hem bizim hem de serideki karakterlerin akıllarındaki soruları cevaplayacaktır.

5. Serinin dördüncü kitabı Silverborn neyi temsil ediyor?

Geçtiğimiz haftalarda Jessica Townsend, uzunca bir bekleyişin ardından serinin dördüncü kitabının ismini açıkladı. Silverborn: The Mystery of Morrigan Crow adıyla okuyucusuyla buluşacak olan kitap herkes tarafından heyecanla karşılandı.

Bildiğiniz üzere serinin kitapları adını her zaman kitaptaki spesifik bir detaydan alıyor: Nevermoor serinin geçtiği şehrin ismi, Wundersmith Mog’un becerisinin ve Ruhkoparan’da Wunhayvanların geçirdiği hastalığın. Silverbon’un anlamı ile ilgili iki teorimiz var. Birincisi bu kavramın Ezra ile ilgili olduğu yönünde. Silverborn Ezra Squall’in geçmişiyle ilgili bir kavram olabilir ve sonunda Cesaret Meydanı’nda gerçekten ne yaşandığını öğrenebiliriz. Kitabın alt başlığı The Mystery of Morrigan Crow ise Mog’un Ezra ile yaptığı anlaşmayı herkeslerden saklayacak olmasına vurgu yapıyor olabilir.

İkinci olasılık ise dördüncü madde ile bağlantılı. Silverborn kavramı direkt Morrigan’la, daha doğrusu Morrigan’ın annesi ile ilgili bir kavram olabilir. Ezra teorisi bizim daha çok içimize sinse de yayımlanan geçici kapakta Silverborn kelimesinin üstünde kocaman bir karga olması bize ikinci seçeneği de düşündürmüyor değil.

Bizim serinin devamıyla ilgili teorilerimiz işte bu şekilde! Açıkçası biz dördüncü kitapta olacakları öğrenmek ve kitabı okumak için oldukça heyecanlıyız. Teorilemiz hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın!

Kapak görselindeki çizim Mats Minnhagen’e aittir.

Bu yazı Selin Çolak ve Ece Emre tarafından yazılmıştır.

Ruhkoparan, ruhkoparan, ruhkoparan, ruhkoparan, ruhkoparan, ruhkoparan

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Sabah kalktım. Bugün yine dişim ağrıyor. Ağrı kesici aldım. Güneş parlak harika. Yatağa yattım. Perdemi kapadım. Uyumaaak. Sonsuza kadar uyumaaak. Sabah kalktım. Bugün yine dişim ağrıyor. Ağrı kesici aldım. Güneş parlak harika. Yatağa yattım. Perdemi kapadım. Uyumaaak. Sonsuza kadar uyumaaak. Sabah kalktım. Bugün yine dişim ağrıyor. Ağrı kesici aldım. Güneş parlak harika. Yatağa yattım. Perdemi kapadım. Uyumaaak. Sonsuza kadar uyumaaak.

Ama fakat lakin. Ancak ve ancak. Ve veya yada Ama lakin ama. Ama fakat lakin. Ancak ve ancak. Ve veya yada Ama lakin ama. Ama fakat lakin. Ancak ve ancak. Ve veya yada Ama lakin ama. Ama fakat lakin. Ancak ve ancak. Ve veya yada Ama lakin ama.

Sabah kalktım. Bugün yine dişim ağrıyor. Ağrı kesici aldım. Güneş parlak harika. Yatağa yattım. Perdemi kapadım. Uyumaaak. Sonsuza kadar uyumaaak. Sabah kalktım. Bugün yine dişim ağrıyor. Ağrı kesici aldım. Güneş parlak harika. Yatağa yattım. Perdemi kapadım. Uyumaaak. Sonsuza kadar uyumaaak. Sabah kalktım. Bugün yine dişim ağrıyor. Ağrı kesici aldım. Güneş parlak harika. Yatağa yattım. Perdemi kapadım. Uyumaaak. Sonsuza kadar uyumaaak.

Yazıyı burada paylaş: