kitap okumak
Kitap ağırlıklı bir blog sahibi olarak, en çok aldığım sorular genelde şunlar oluyor:
- Nasıl bu kadar çok okuyorsun?
- Gerçekten de bu kadar çok okuyor musun?
- Okumaya nasıl bu kadar zaman bulabiliyorsun?
- Satılık kitap var mı? -Bu konuyla alakasız ama sürekli gelen bir soru olduğu gerçek 🙂 –
Öncelikle bu soruları, kitap okumanın bir “hobi” olarak değerlendirilmesi sebebi ile aldığıma eminim. Birine “Boş zamanlarında ne yaparsın?” diye sorduğunuzda karşınızdakinden “Yürüyüş yaparım, müzik dinlerim, kitap okurum.” tarzı bir cevap almanız muhtemeldir. İşte ben tam da buna karşıyım. Kitap okumak bir hobi ya da bir boş zaman aktivitesi değil bir gereklilik olarak görülmeli. Eğer kitap okuma alışkanlığını bir hobi olarak görüyorsanız elbette okuma alışkanlığı edinmek büyük bir iş gibi gelecektir. Kitaplar bize farklı bakış açıları kazandıran, bilgi dağarcığımızı müthiş geliştiren, zamanda yolculuk yapmamızı ve bir başka insanın zihninin dehlizlerinde dolaşmamıza olanak tanıyan eşsiz bir aktivitedir! Bunu bir hobi değil de her gün yapılan rutin bir hareket olarak görmek işimizi çok kolaylaştırır. Yine de okuma alışkanlığı edinmekte zorlanıyorsanız başlangıç için size faydalı olacağını düşündüğüm önerilerle geldim, hazırsanız Kitap Okumak 101: Okuma Alışkanlığı Edinmek başlıyor!
OKUMAYA ALIŞMAK
Her şeyden önce, okuma alışkanlığı edinmek istiyorsanız “Ölmeden Önce Okunması Gereken 100 Kitap” tarzı listeleri bir kenara –daha doğrusu sonraya- bırakmalısınız. İlk yapmanız gereken şey hali hazırda ne okumayı sevdiğinizi düşünmek. Belki polisiye seviyorsunuz belki hafif aşk romanları belki de bilimkurgu. Çeşit bol. Başlangıç için Suç ve Ceza’yı, Dublinliler’i, Tutunamayanlar’ı bir kenara koyun. Önceliğiniz sizi elinizde kitapla gezdirecek, bir an önce okumak için kıvrandığınız kitap bulmak olsun.
Böylece kitap okumak yavaş yavaş günlük rutininizin önemli bir parçası haline gelecek. Endişelenmeden ve gerilmeden, sizi her ne mutlu ediyorsa onu okuyun. Sizi temin ederim ki bir süre sonra zaten elinizdekiler size yetmeyecek. Daha fazlasını ve nihayetinde de edebiyatın en derin sularını keşfetmek isteyeceksiniz.
ZAMAN BULMAK
Bu bana kalırsa en zor görünen ama en kolay olan kısım. Çünkü okumaya ayıracak tonla vaktimiz var! Gerçekten çok yoğun biriyseniz bile, ki çoğumuz sandığımız kadar değiliz kabul edelim, gün içindeki ufak molalarda kitabınıza zaman ayırmanız mümkün. Bunun için boş boş oyalandığınız ya da telefonunuzda vakit geçirdiğiniz vakitleri düşünün. Yemek yerken bir kaç sayfa okuyabilir, çantanıza bir kitap atarak gün içinde boş kalan vakitleri değerlendirebilir, uyumadan önce kitap okumaya yarım saat ayırabilirsiniz. Eğer gerçekten isterseniz inanın ki kitap okumak için bir sürü boşluk bulacaksınız.
“KİTAPLAR ÇOK PAHALI”
Evet, bazı kitaplar gerçekten -gerektiğinden çok- pahalı. Bu yüzden de kitaplara ayıracak bütçe oluşturmakta zorluk çekmeniz çok normal ama bu konuda da çaresiz değilsiniz. Önünüzde uygun fiyata kitap almak için bir çok seçenek var.
Öncelikle her zaman ikinci el kitapları tercih edebilirsiniz. Birçok sitede hem uygun fiyatlı hem de gayet temiz kullanılmış kitaplar bulmak mümkün. Ben bu yolu genellikle baskısı olmayan kitaplar için kullanıyorum ve şimdiye kadar da bir şikayetim olmadı. İkinci yolumuz ise internet indirimleri. Özellikle de yayınevlerinin kendi kitap sitelerindeki indirimler. Başka bir sitede %30 indirimle satılan kitap, yayınevinin kendi sitesinde %40, %45 hatta bazen %50 indirimle satılıyor. Üçüncü olarak da eğer merkezi bir yerde yaşıyorsanız sahaflar hayat kurtaran bir seçenek. Son önerim de gayet uygun fiyatlara harika eserler satan yayınevleri. Bu yayınevlerine en güzel örnek de İş Bankası Kültür Yayınları. Söz konusu yayınevinin bastığı kitaplar ve hazırladığı kitap dizileri kitapseverler tarafından çok tutulunca bir çok yayınevi de aynı işi yapmaya başladı.
Bahsettiğim bu dört seçenek haricinde her zaman takas yapabilir, kütüphanelere başvurabilir, – bulunduğunuz yerdeki kütüphane ne kadar küçük olursa olsun aradığınızı bulma olasılığınız her zaman var, inanın bana- bir arkadaşınızdan ödünç alabilir -bu konuda size kolaylıklar diliyorum- ya da aradığınız kitaplara çeşitli yollardan ulaşabilirsiniz. İşin etik ve yasal kısmı son öneriyi detaylandırmama engel oluyor ama siz ne demek istediğimi gayet iyi anladınız.
“NE OKUYACAĞIMI BİLMİYORUM”
Bundan bir süre önce, sosyal medya ve internet alışverişi bu kadar gelişmemişken ne okuyacağımızı nasıl buluyorduk? Nasıl keşfediyorduk? Ben kendi adıma bol bol kitapçı ve sahaf gezdiğimi, dükkân sahiplerinden ve çalışanlarından öneriler aldığımı hatırlıyorum. Bu benim için çok eğlenceli bir aktiviteydi, size de öneririm. Ancak günümüzde bunu oturduğunuz yerden yapabilirsiniz! Instagram ve Youtube da kitaplar hakkında içerik üreten yüzlerce kişi, binlerce blog, kitap sitelerinde çarşaf çarşaf okuma listeleri ve bu sitelerin kendi önerileri, okuyanların yorumları mevcut. Bu saydığım hesaplar ve sitelerde bir saat geçirip de elinizde bir liste oluşmaması imkânsız. Sadece bunu yaparken kaynak aldığınız kişi ya da siteyi bir gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Bahsi geçen bir blog sayfasıysa bir kaç yorumunu baştan sona okuyun, görsel estetik içinde kaybolmadan kitapları inceleyin ki tamamen tanıtım olduğu için göklere çıkarılan kitaplar alıp hayal kırıklığına uğramayın. Zamanında kitaplığını böyle kitaplarla doldurup “Ben bu kitabı niye sevemedim?” diye kendini sorgulayan biri konuşuyor burada, seçici olun.
Evet, okuma alışkanlığı edinmekle ilgili en temel sorulara kendimce öneriler getirmeye çalıştım. Umuyorum ki tavsiyelerimi faydalı bulmuşsunuzdur. Kitap Okumak 101 şimdilik burada sona erdi. Bir sonraki derste görüşmek üzere, bol okumalı günler dilerim!
kitap okumak
kitap okumak
kitap okumak
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
