Av, bilgelik, doğa gibi birçok şeyle ilişkilendirilen birçok tanrıça var. Mitolojiye dair en sevdiğimiz -şahsen benim en sevdiğim– şeylerden biri de birbirinden kudretli ve büyüleyici tanrıçalar. Mitoloji meraklısı her okurun er ya da geç tanışması gereken, bir kısmı da az bilinen tanrıçaları bir araya topladık; bu şahane kadınların huzuruna çıkmaya hazırsanız sizi sihirli bir yolculuğa davet ediyorum.
1. Tanrıça Gaia (Toprak Ana) – Antik Yunan
Gaia, ismini çok sık duyduğumuz bir tanrıça olmasa da kendisi Yunan mitolojisinin yaradılış hikayesinde oldukça önemli bir yere sahip. Gaia toprağı, eşi olarak betimlenen Uranus ise gökyüzünü simgeler. Bu ikili bir araya gelerek kaostan; yani sonsuz, karanlık ve ıssız boşluktan evreni meydana getirirler. Dünya, göller, denizler ve dünyanın ilk varlıkları Gaia ile Uranus’ün birleşmesinden doğar. Bu ilk varlıklar arasında Titanlar ve sonrasında da Olimpos’un hakimleri olan tanrı ve tanrıçaları olacak olan Titanların çocukları da vardır. Gaia, toprak ana dünyanın kendisidir ve tüm Olimposluların annesidir. Liste başı olmayı hak ediyor gibi ne dersiniz?
2. Tanrıça Athena – Antik Yunan
Güçlü bir savaş tanrıçası olan Athena, aynı zamanda zanaatkarlığın hamisi ve Atina şehrinin koruyucusudur. Annesi hem zekası hem de güzelliği ile ünlü Metis, babası ise Zeus’tur. Amcası Poseidon ile Atina şehrine isim verme amacı ile girdikleri yarışmayı kazanarak şehre adını tanrıça Athena vermiştir. Athena pek çok kaynağa göre Zeus’un en sevdiği çocuğuydu -ki bildiğiniz üzere denizde kum Zeus’ta çocuk, hatta Zeus’un çocukları daha fazla bile olabilir. Athena’yı diğer tanrı ve tanrıçalardan ayıran en önemli özellik onun diğerlerinin aksine ulaşılabilir bir tanrıça olması ve sık sık insanlara yardım etmek üzere ölümlüler arasında dolanmasıdır. Bilgeliğin simgeleşmiş hali olan Athena hem savaşçı ruhlu hem şefkatli hem de adil bir tanrıça olarak pek çok hayrana sahip diyebiliriz.
3. Tanrıça Kibele (Ulu Ana) – Neolitik
Truva’nın yanında yükselen İda Dağı ya da Kaz Dağı Kibele’nin dişi aslan tahtında oturup tüm alemi gözlediği yerdir. Tüm Anadolu’da Ulu Ana olarak bilinen Neolitik tanrıça Kibele; kentlerin, kasabaların ve bunların içindeki herkesin koruyucusuydu. Ülkemizde Kibele’ye adanmış pek çok anıt bulunmakta. Kibele’ye atfedilen doğanın tanrıçası, vahşi hayvanların tanrıçası gibi özelliklerin yansımalarını Yunan mitolojisinde Artemis, Roma’da ise Diana’da görmek mümkün. Kibele hem pek çok tanrıça figürünün atası olması hem de kökenlerinin Anadolu’da bulunması sebeplerinden daha çok tanınmayı hak eden bir tanrıça; kendisini araştırmanızı özellikle öneririm.
4. Tanrıça Hekate (Üçlü Tanrıça) – Antik Yunan
Hekate, şimdiye kadar okuyup öğrendiklerim arasında favori tanrıça figürüm. Varlığı çoğu kişi tarafından bilinmese de gerek güçleri, gerek hükmettikleri ve gerekse tıpkı Kibele gibi Anadolu’nun ana tanrıça figürlerinden biri olması ile daha çok tanınmayı hak ediyor. Hekate ayın üç halinin (dolunay, yeni ay ve hilal), üç yolun kesiştiği kavşakların, dişi varlığın, bir kadının hayatının üç evresini (genç kız, anne, kocakarı) adandığı tanrıçadır.
Kimi kaynaklara göre Titanlardan gelen en eski tanrıçalardan biri, kimi kaynaklara göre Zeus’un kızı, kimilerine göre ise ana tanrıça, ulu dişidir. Hayaletlerin anası, yeraltı dünyasının ve ölümün kraliçesi olduğu da söylenir. Bir genç kız (hilal) olarak sonsuz potansiyeli ve bilgi açlığını, bir anne olarak (dolunay) hayat vereni ve hayatın zorluklarına katlanabilme gücünü, bir kocakarı olarak ise (yeni ay) bilgeliği ve mistik güçleri temsil eder. Kendisinden bahsedilen bazı kaynaklarda cadıların hamisi olduğu da söylenir. Bir Afrodit ya da Artemis kadar iyi tanımadığımız bu tanrıçanın son derece gizemli ve büyüleyici olduğunu söyleyebiliriz, en azından beni büyülediği kesin!
5. Tanrıça Venüs – Roma
Roma mitolojisinde yer alan Venüs’ün Yunan mitolojisindeki dengi Afrodit’tir. Sanat dünyasına en çok ilham veren tanrıçalardan biri, hatta belki de en çok ilham vereni olduğunu söylemek abartı mı olur? Sanmıyorum, yani Boticelli’nin muhteşem Venüs’ün Doğuşu resmi bile buna başlı başına bir kanıttır. Aşkın ve güzelliğin koruyucusu olan bu tanrıça, yüzyıllardır bu nitelikleri ile sanatçılara esin kaynağı olmaya devam ediyor. Ne de olsa deniz köpüğünden doğmuş bir tanrıça o. Venüs’ün naif ve hırçın bir şekilde resmedilmesi oldukça yanlış bir tespit, zira o manyetik bir çekim gücüne sahip biri olarak en güçlü tanrıçalardan biriydi. Venüs,’ün bu şekilde itibarsızlaştırılması da bir nevi kadının dişil özelliklerinin bastırılması planına uygun görünüyor. İşte bu yüzden hanımlar beyler, Venüs’ün gücü ve pür dişil enerjisi karşısında hepinizi biraz düşünmeye davet ediyorum!
6. Tanrıça Umay – Türk Mitolojisi
Türk mitolojisinin en önemli figürlerinden biri tanrıça Umay. Umay kültü Göktürk yazıtlarında yer almakla birlikte, bereket ve doğum ile ilişkilendirilen bir tanrıça olarak en eski ve en kadim ana tanrıça arketiplerine doğrudan bağlantılıdır denilebilir. Eski Türk devletlerinden günümüze ulaşan yazıtlarda isminin geçmesi ne kadar önemli bir figür olduğunu ortaya koyuyor. Eski Türlerde tanrı/tanrıça ayrımı olmadığını, bu figürlere edilen hitapların cinsiyetsiz olduğunu biliyoruz, ancak Umay özel olarak “Umay Hatun” ya da “Umay Ana” olarak anıldığından kendisinin bir tanrıça olduğu sonucunu çıkarabiliyoruz. Umay Ana’nın bir çocuğun anne rahminde büyümesini sağladığı ve çocuk konuşma yaşına gelene dek onu koruduğuna inanılıyordu, yani o hem doğumun hem de doğurulanın hamisi sayılabilir. Bazı araştırmacılara göre Umay’ın Güneş ile de ilişkilendirildiğini, Yakut Türklerinden günümüze ulaşan bir ritüel tanımından öğreniyoruz.
7. Tanrıça İsis – Mısır
Mısır mitolojisinde Nil tanrıçalarından biri olan İsis, gözyaşlarından Nil Nehri’nin doğduğuna inanılan oldukça önemli bir tanrıça. Kendisinden evrenin hanımı, adalet ve bolluk sağlayan, tüm yaşamın anası, şifacı ve sihirlerin hükümdarı, ölümden sonra yaşam bahşeden olarak bahsedilir. Evet biraz Deanerys Targaryen’in takdim ünvanlarına benziyor. İsis acımasız kardeşi Seth ile olan mücadeleleri ile de bilinir. Dünyada öyle ünlüdür ki Sicilya’dan Britanya’ya, hatta Roma’ya kadar kendisine tapınıldığını biliyoruz. İsis’in bir diğer büyüleyici özelliği de gökyüzündeki en parlak yıldız sayılan ve pek çok kültürde kadim bir yeri olan Sirius yıldızı ile özdeşleştirilmiş olmasıdır. Bu görkemli tanrıça ilginizi çektiyse Mısır’ın gizemli dünyasına adım atmanızı kesinlikle tavsiye ederim.
8. Tanrıça Frejya – İskandinav Mitolojisi
Frejya / Freya / Fria isimleri ile karşımıza çıkan bu İskandinav tanrıçası ana tanrıçalık rolünü savaşçı yetenekleri ile birleştiren büyük bir tanrıça olarak ele alınır. Kendisi deniz tanrısı Njörd’ün ve bereket tanrısı Freyr’in kız kardeşi. Aşk, bereket, sihir, savaş ve ölüm tanrıçası olarak bilinir. Kedilerin çektiği bir araba sürdüğüne inanılan Frejya, İskandinav mitolojisinde oldukça önemli bir figür. Bizim düzenbaz tanrı Loki ile de epey macera yaşamışlığı var. Bu kadim tanrıçanın kökeni de yukarıda zikrettiğimiz Gaia, yani Toprak Ana’ya atfedilir.
BONUS: Tanrıça Persephone – Antik Yunan
Eh, Persophone’nin yeryüzüne teşrif edip dünyamıza baharı getirmesine sayılı günler kalmışken kendisini anmadan geçemezdik. Persephone toprak, tahıl ve bereket tanrıçası Demeter’in kızıdır. Yeraltının hakimi Hades Persephone’ye aşık olur, ama annesinin kızından ayrılmak istemeyeceğini bilmektedir. Bir gün Demeter’in meşgul olduğu bir anda Hades, Persephone’yi yeraltına kaçırır. Kızının yokluğu ile deliye dönene Demeter Persephone’nin peşine düşüp diğer tüm işlerini bir kenara bırakınca toprak bereketsizleşir, ekinler ölür ve mevsimlerin dengesi bozulur. Zeus bu iş böyle sürerse dünyadaki hayatın yok olacağını görerek Hades ile Demeter’i uzlaştırmaya girişir, sonunda Demeter ile Hades arasında bir anlaşmaya varılır: Persephone yılın altı ayını Hades’in yanında yeraltında, altı ayını da annesi Demeter’in yanında yeryüzünde geçirecektir.
Persephone’nin yeryüzüne arz-ı endam edişi ilkbahar ekinoksu olan 21 Mart’tır, bu yüzden bahar resmi olarak 21 Mart’ta başlar. Demeter kızının dönüşü ile öyle mutlu olur ki toprak bereketlenir, hava ısınır. 23 Eylül sonbahar ekinoksunda Persephone’nin yeraltına geri dönüşü ile Demeter yine yasa bürünür ve dünyamızın toprağı verimsizleşmeye, havalar soğumaya başlar. İnan ki biz de en az annen Demeter kadar yolunu gözlüyoruz Persephone!
Kapak görselindeki çizim Anita Chaudhary tarafından çizilmiştir.
Kaynaklar: Efsaneler ve Mitler, Philip Wilkonson; Tanrıça Mitleri, David Leeming & Jake Page; Türk Mitolojisinin Tarihi, Yaşar Çoruhlu; Tanrıça Hekate, Emine Bozkurt; wikipedia.
Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:
Yazıyı burada paylaş:
başlık. Ama fakat lakin
başlık. Ama fakat lakin
başlık. Ama fakat lakin
Ancak ve ancak. Ya da veya çünkü. Ve ama lakin. Fakat çünkü veya. Ama ama ve. Ancak ve ancak. Ya da veya çünkü. Ve ama lakin. Fakat çünkü veya. Ama ama ve. Ancak ve ancak. Ya da veya çünkü. Ve ama lakin. Fakat çünkü veya. Ama ama ve. Ancak ve ancak. Ya da veya çünkü. Ve ama lakin. Fakat çünkü veya. Ama ama ve. Ancak ve ancak. Ya da veya çünkü. Ve ama lakin. Fakat çünkü veya. Ama ama ve.
Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Dışarı çıktım. Zor bir gün okulda bu gün. İşte her gün böyleyim. Dalıp gitmişim öğretmen kızdı. Halledersin diyorlar. Bu sensin. İstersen her şeyi alırsın. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Dışarı çıktım. Zor bir gün okulda bu gün. İşte her gün böyleyim. Dalıp gitmişim öğretmen kızdı. Halledersin diyorlar. Bu sensin. İstersen her şeyi alırsın. Sabah kalktım
. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Dışarı çıktım. Zor bir gün okulda bu gün. İşte her gün böyleyim. Dalıp gitmişim öğretmen kızdı. Halledersin diyorlar. Bu sensin. İstersen her şeyi alırsın. Sabah kalktım. Bugün yine çok geç kaldım. Saçımı yaptım. Dışarı çıktım. Zor bir gün okulda bu gün. İşte her gün böyleyim. Dalıp gitmişim öğretmen kızdı. Halledersin diyorlar. Bu sensin. İstersen her şeyi alırsın.