Gotik Edebiyatın Ustası: Edgar Allan Poe

Gotik Edebiyatın Ustası: Edgar Allan Poe

Gotik edebiyatı dediğimizde Edgar Allan Poe şüphesiz akla gelen ilk isimlerinden birisi. En bilinen eserlerinden biri olan Morgue Sokağı Cinayetleri öyküsü her ne kadar polisiye türünde bir eser olsa da, Poe edebiyata farklı tarzlarda birçok eser katmıştır. Bu karanlık hikâyelerin ardında nasıl bir hayat var, gelin hep birlikte inceleyelim!

Edgar Allan Poe Kimdir?

Amerikalı şair ve yazar Edgar Allan Poe, 19 Ocak 1809’da Boston’da dünyaya geldi. Annesi ve babası oyuncu olan Poe, ailesinin ikinci çocuğuydu. Hatta ona Edgar ismini vermelerinin sebebi, Shakespeare’in Kral Lear eserindeki karakterden esinlenmiş olmalarıydı.

Edgar çok küçük yaştayken önce babası tarafından terk edildi, sonra da annesini kaybetti. Ardından John Allan isimli bir tüccar Edgar’ı yanına aldı. Oldukça zengin bir tüccar olması sebebiyle, İngiliz edebiyatına ve Avrupa’daki gotik eserlere ulaşması kolaydı. Edgar, aksi ve huysuz bir çocuktu. Ancak müthiş bir zekâya sahip olması bunların hepsini geri plana atıyordu.

İlk öğrenimini İngiltere’de tamamladı ve 17 yaşındayken Virginia Üniversitesi’ne başladı. O dönemde daha yeni açılmış olan bu üniversite, çok sıkı bir disipline sahipti. Edgar bu süreçte parasal mevzular yüzünden üvey babası John Allan ile sıkıntılar yaşıyordu. Kalan son parasıyla da kumar oynayınca meteliksiz kaldı ve mecburen üniversiteyi bırakarak eve döndü. Hemen ardından âşık olduğu Sarah Elmira Royster’ın başka bir adamla evleneceğini öğrendi. Ardından kalbi kırık şekilde Boston’a yerleşti. Burada bir süre Henri Le Rennet takma adıyla kâtiplik ve gazete yazarlığı ile uğraştı.

Yazarlık Kariyerinin Başlangıcı

Alkol sebebiyle ölen ağabeyinin ardından tamamen yazarlık kariyerine odaklandı. Edgar Allan Poe, geçimini yalnızca yazarlık yaparak sağlamaya çalışan ilk Amerikalı olarak da biliniyor. Ancak o dönemin zorlu yayıncılık şartları sebebiyle, sürekli para mevzuları için yalvarmak zorunda kaldı. 1847 yılına kadar yayıncılık sektöründe inişli çıkışlı bir iş hayatı oldu. 1836’da evlendiği kuzeni Virginia, 1847 yılında tıpkı annesi gibi veremden öldü. Hatta biyografi yazarları ve eleştirmenler Poe’nun “güzel bir kadının ölümü” temasını sıklıkla kullanmasının, hayatındaki kadınları kaybetmesinden kaynaklandığını söylüyorlar.

3 Ekim 1849 tarihinde Joseph Walker onu sokakta perişan bir hâlde bularak hastaneye götürdü. 7 Ekim 1849’da sabah beşte öldü. Ölümüne dair açıklığa kavuşamayan bazı durumlar var. Onu bulduklarında üstünde olan elbiselerin ona ait olmadığı iddia ediliyor. Bir de ölümünden önceki gece hastanedeyken sürekli “Reynolds” adını sayıklıyordu. Son sözleri ise “Tanrım zavallı ruhuma yardımcı ol,” idi.

“Duyduğunuz hiç bir şeye, gördüklerinizin de yarısına inanmayın.”

-Şehrazat’ın Bin İkinci Masalı, Edgar Allan Poe

Arka Arkaya Yayımlanan Başarısız Kitaplar

Çizim: Deviantart

Edgar Allan Poe’nun ilk eseri, Timurlenk ve Diğer Şiirler‘i askerdeyken yazdı. 40 sayfalık bu eser adından da anlaşılacağı gibi bir şiir kitabı. Poe bu eserini “Bir Bostonlu” adı ile yayımladı. Kitap maddi zorluklar nedeniyle sadece 50 kopya basıldı ve maalesef hiç tutmadı.

İkinci kitabı Araf’ı ise harp okulundayken asker arkadaşlarının maddi yardımları sayesinde yayımladı. 15 yaşındayken kaleme aldığı eser; içerisindeki karmaşık duygular, belirsiz ifadeler ve farklı yapısı yüzünden yine beğenilmedi. Hatta birçok eleştiri aldı. Bundan sonra yayınladığı üçüncü eseri ise Şiirler isimli kitaptı. Bu üçüncü kitabında daha önce yayınlanan Timurlenk ve Araf şiirleri de yer alıyordu.

Askerî okuldan atıldıktan ve John Allan ile bağlarını kopardıktan sonra yazarlık kariyerine tutunmaya çalıştı. O dönemde aç kalıp ölmek pahasına kalemini bırakmayan ilk yazar olacağını bilmiyordu. 1833 yılında bir gazetenin düzenlediği hikâye yarışmasına Bir Şişede Bulunan Müsvedde adlı öyküsüyle katıldı. Yarışmanın birincisi olmasıyla birlikte, yazarlık aşkı tekrar canlandı. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra yine bir gazetede Hans Pfaall Diye Birinin Benzeri Görülmemiş Serüveni isimli öyküsü yayınlandı. Aynı yıl gazetenin yazı işlerinde işe başladı. Bir süre sonra yaşadığı alkol problemi sebebiyle gazeteden kovuldu. Ancak sonradan patronuyla konuşarak işinin başına geri döndü.

Diğer Yazarlar İçin Bir İlham Kaynağı

Gazeteye tekrar dönmesiyle birlikte satış rakamları artış gösterdi. Burada başarılı olan Edgar, başka yerlerden de teklif almaya başladı. Dönem dönem birçok gazete ve dergide çalıştı. Bu süreçte Hayalperest, Arthur Gordon Pym’in Öyküsü ve Olağanüstü Öyküler eserlerini yazdı. Arthur Gordon Pym’in Öyküsü isimli kitabı yazarın tamamladığı tek romanı. Bu roman kendisinden sonra gelen birçok yazara da ilham kaynağı oldu. Özellikle Jule Verne, bu romanın devamı niteliğinde Buzlar Sfenksi romanını yazdı. Bunun yanında Poe’nun Bir Haftada Üç Öykü eserinden ilham alarak da Seksen Günde Devriâlem romanını kaleme aldı. Edgar Allan Poe, Charles Boudelarie, Herman Melville, Henry James, Borges ve H. P. Lovecraft gibi ünlü isimlere de ilham kaynağı olmuştur.

Yazım Stili ve Dili

Poe’nun en bilinen kurguları, okuyucu kitlesinin isteklerini karşılamak için yaptığı gotik türündeki eserlerinden oluşuyor. En sık ele aldığı konu ise ölümdü. Ölümün fiziksel belirtileri, cesedin çürümesinin etkileri, mezara canlı gömülme, ölülerin canlanması ve matem duygusu üzerine yazdı. Paranormal ve ruhanî olaylar hakkında yazdığı için hikâyelerinin korkutan bir havası da var.

Poe’nun bu kadar depresif, karanlık bir tarz benimsemesine yol açan en büyük etken yaşadıkları tabii ki. Doğduğu ilk yıllarda babası onu terk etti. Sevdiği birçok insanı ölümcül hastalıklardan kaybetti. Hayatı oradan oraya savrulduğu için kötü alışkanlıklar edindi. Yazmayı çok sevmesine rağmen, hayatta kalabilmesi için yeterli değildi. Bu detaylara bakıldığında onun neden bu tarzı seçtiği sorusu da netlik kazanıyor.

Poe’nun Ses Getiren Eserleri

1841 yılında yazdığı Morgue Sokağı Cinayetleri öyküsü ilk olarak Graham’s Magazine‘de yayımlandı. Bu kitap tarihteki ilk dedektiflik öyküsü olma özelliğini taşıyor. Hikâye, Paris’in hayalî bir sokağı olan Rue Morgue’da geçiyor. Bu sokakta yaşayan Madam L’espanaye isimli bir kadın ile kızının şaşırtıcı bir biçimde öldürülmesini konu alıyor. Olayı gazeteden takip edep C. Auguste Dupin ve arkadaşı, polise yardım teklif ediyor ve cinayetleri çalışıyorlar. Konusundan anlaşıldığı üzere bu öyküden sonra Dupin karakteri, Sherlock Holmes ve Hercule Poirot gibi ünlü dedektiflere de ilham olmuştur.

Bir diğer eseri Kuzgun, Edgar Allan Poe tarafından 1845 yılında yazıldı. Bu şiir kitabı sevgilisini kaybetmiş bir adamın derdini yanına gelen kuzguna anlatmasını konu alıyor. Deliliğin sınırında olan bu adam, gizemli bir şekilde ortaya çıkan bu kuzguna içini döküyor. Kuzgunun ise cevap olarak söylediği tek şey “nevermore,” (bir daha asla) oluyor. Bu şiir, Poe’nun tanınmasına ve hızla yükselmesine yol açıyor. Şiirin doğaüstü atmosferi okuyucunun ilgisini çekerken, Kuzgun da bu kitap sayesinde Poe’nun lakabı haline geldi.

Annabel Lee, 1849’da yazıldı ve Poe’nun ölümünün hemen ardından basıldı. Bu kitap aynı zamanda yazarın yazdığı son şiir olma özelliğini de taşıyor. Şiirin ana temasının Edgar Allan Poe ile özdeştiğini de söyleyebiliriz. Güzel bir kadının ölümünü anlatan şiirde, ölümden sonra bile devam eden bir aşktan bahsediliyor. Anlatıcı, bilinmeyen bir deniz ülkesinde Annabel Lee isimli bir kadına aşık oluyor. Bu iki kişi öyle güzel bir aşk yaşıyorlar ki melekler onları kıskanıyor ve sebeple Annabel Lee ölüyor. Ancak o ölse bile aşklarını yaşatmaya devam ediyor. Eleştirmenler Annabel Lee karakterinin, Poe’nun ölen eşi Virgina’dan ilham alındığını düşünüyorlar.

Edgar Allan Poe’nun Tüm Eserleri

Şiir:

  • Kuzgun (1845)
  • Annabel Lee (1849)
  • A Dream Within A Dream (1849)
  • Lenore (1843)
  • Çanlar (1849)
  • Uyuyan (1831)
  • To Helen (1831)
  • Timurlenk (1827)
  • Ulalume (1847)

Öykü:

  • Gammaz Yürek (1843)
  • Kara Kedi ve Diğer Gizemli Öyküler (1843)
  • Amontillado Fıçısı (1846)
  • Morgue Sokağı Cinayetleri (1841)
  • Kızıl Ölümün Maskesi (1842)
  • Kuyu ve Sarkaç (1842)
  • Altın Böcek (1843)
  • Oval Portre (1842)
  • Berenice (1835)
  • Ligeia (1838)
  • William Wilson (1839)
  • Eleonora (1842)
  • Kalabalıkların Adamı (1840)
  • Marie Rogêt’nin Sırrı (1842)
  • Şişede Bulunan Not (1833)
  • Girdaba İniş (1841)

Roman:

  • Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü (1838)

Bir yazının daha sonuna geldik! Edgar Allan Poe eserlerinden en çok ilginizi çeken hangisi? Yorumlarda belirtmeyi unutmayın! Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle, okur kalın…

Beğenebileceğiniz diğer yazılarımız:

Ama fakat ancak ve ancak. Lakin ama fakat ve ile de ama.

Yazıyı burada paylaş:

Kitapların kahramana dönüştüğü yer.
İnternet sitesi http://bibliyoraf.com
Yazı oluşturuldu 328

Gotik Edebiyatın Ustası: Edgar Allan Poe” için bir görüş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.